Eskiden, dağların tepesine yakın, gür ormanların kalbinde, Bıdık Ahmet adında bir oduncu yaşarmış. Bıdık Ahmet, adının aksine pek de minyon değildi. Kocaman bir göbeği, yanakları kırmızı elmalar gibi, kolları ise kalın ağaç dalları gibiydi. Sabah erkenden kalkar, kocaman baltasını omzuna atar...