İşte her burcun kendine has, abartılı ve eğlenceli hikayeleri
KOÇ (21 Mart - 20 Nisan): "Ben Yaparım, Sonra Düşünürüm!"
Koç burcu olarak bilinen kişi, hayatı bir maraton gibi değil, 100 metrelik bir koşu gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün neyi fethetsem acaba?" diye düşünür. Kahvaltılık tost yaparken bile kendini olimpiyatlarda zannedebilir. Bir bakmışsınız, evde yangın çıkmış, ama Koç'un elinde yanan tostu gururla göstermesiyle karşılaşabilirsiniz. 'Ama hızlı yaktım, değil mi?' der. Trafikteki her korna sesi onun için bir düellodur, ve geri adım atmak asla olmaz! Yokuş yukarı koşarken bile 'Daha hızlı gitmeliyim!' diye düşünürken, düz yolda bir anda 'Sıkıldım!' deyip kendi kendine takla atabilir. İlişkilerde de aynı hızla hareket eder; bir anda 'Seni seviyorum' der, bir bakarsınız beş dakika sonra 'Ben aslında özgür ruhluyum' diyerek kapıdan çıkmaya çalışıyordur. İş hayatında ise tüm projeleri 'Ben hallederim!' diyerek üstlenir, sonra da gece yarısı 'Ben ne yaptım?' diye ağlar. Koç'lar genellikle "Önce harekete geç, sonra mantığını kullan" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli adrenalin dolu ve komik anlarla doludur. Onlara göre sakin kalmak, varoluşsal bir hatadır.
BOĞA (21 Nisan - 21 Mayıs): "Yavaş, Sakin ve Keyifli Yaşamın Ustası"
Boğa burcu, hayatı sanki bir spa günü gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi yemeği yapsam?" diye düşünür. Kahvaltısı en az bir saat sürer ve her lokmasının tadını çıkarır. Bir bakmışsınız, evdeki bütün yiyecekler 'Acaba bugün ne yapsam?' diye Boğa'nın etrafında dönüyor. Trafikte en yavaş o gider, ama ona göre bu, 'Hayatın tadını çıkarma' fırsatıdır. Hatta yolda kırmızı ışığa yakalanınca mutlu olur çünkü 'Oh, biraz daha dinlenirim' der. Yokuş yukarı yürürken bile bir anda durup 'Manzara ne kadar güzel' diyebilir ve geri kalan günü orada geçirebilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni seviyorum' dedikten sonra, karşısındakine üç saatlik masaj yapabilir. İş hayatında da aynı yavaşlıkla çalışır, ama işini çok iyi yapar. Boğa'lar genellikle "Yavaş ol, lezzetin tadını çıkar" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli keyifli ve komik anlarla doludur. Onlara göre hızlı yaşamak, yemek israfıdır.
İKİZLER (22 Mayıs - 21 Haziran): "Bir Gün Bir, Diğer Gün Bin Kişi"
İkizler burcu, hayatı sanki bir sosyal medya uygulaması gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi karakteri oynayayım?" diye düşünür. Kahvaltıda bir bakmışsınız filozof, sonra bir anda stand-up komedyeni oluverir. Hızlı düşünür, hızlı konuşur ve genellikle aynı anda 10 farklı işle uğraşır. Trafikte bir yandan arkadaşını arar, diğer yandan mesaj yazar, diğer eliyle de direksiyonu tutmaya çalışır. Yokuş yukarı koşarken bir anda durup 'Acaba ne giymeliyim?' diye aynaya bakabilir. İlişkilerde, bir gün 'Sen hayatımın aşkısın' der, diğer gün 'Aslında biz arkadaş kalalım' diyebilir. İş hayatında bir proje bitirmeden diğerine atlar ve 'Sıkıldım!' diyerek masayı terk edebilir. İkizler genellikle "Her şeye merak duy, ama hiçbir şeye fazla bağlanma" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli değişim ve komik anlarla doludur. Onlara göre sıkılmak, bir insan hakkı ihlalidir.
YENGEÇ (22 Haziran - 22 Temmuz): "Evim, Kalbim ve Mutfak Benim Krallığım"
Yengeç burcu, hayatı sanki büyük bir aile yemeği gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün kiminle ilgileneyim?" diye düşünür. Kahvaltıyı hazırlarken bile gözleri yaşarır çünkü 'Aman kimse aç kalmasın' diye endişelenir. Evdeki her şeye 'Çok kıymetli' gözüyle bakar ve anılarla dolu bir yaşam sürer. Trafikte bir yandan annesini arar, diğer yandan arabasına 'Canım arabam' diye sarılır. Yokuş yukarı yürürken bir anda durup 'Acaba yemek yapsam mı?' diye düşünebilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum, asla bırakmam' dedikten sonra, biraz ilgi eksikliğinde 'Beni sevmiyor musun?' diye triplere girebilir. İş hayatında, 'Bu proje ailemiz gibi oldu' diyerek herkesi duygusallaştırmaya çalışır. Yengeçler genellikle "Sevdiklerini koru, mutlu et ve bol bol yemek yedir" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli duygusal anlar ve komik olaylarla doludur. Onlara göre aile, dünyanın en önemli şeyidir, ve yemek de ikinci sırada gelir.
ASLAN (23 Temmuz - 22 Ağustos): "Ben Buradayım, Beni İzleyin!"
Aslan burcu, hayatı sanki sürekli bir sahne gösterisi gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi kıyafetimle parlayayım?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile aynaya bakarak poz verir. Evden çıkarken kendini kırmızı halıda zanneder ve etrafındakilere 'Beni alkışlayın' der. Trafikte korna çalınsa bile kendini bir film yıldızı gibi hisseder. Yokuş yukarı koşarken bile 'Benim enerjime bakın' diye bağırabilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum' dedikten sonra, 'Ben bu ilişkinin yıldızıyım' demeyi unutmaz. İş hayatında 'Ben bu projeyi yönetirim, çünkü ben en iyisiyim' diyerek kendini öne atar. Aslan'lar genellikle "Her zaman dikkat çek, herkes sana hayran olsun" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli parlak anlar ve komik olaylarla doludur. Onlara göre mütevazı olmak, bir sahne hatasıdır.
BAŞAK (23 Ağustos - 22 Eylül): "Her Şey Kusursuz Olmalı, Lütfen!"
Başak burcu, hayatı sanki bir laboratuvar deneyi gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün her şeyi nasıl daha düzenli yapabilirim?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile kalorileri, vitaminleri ve lifleri tek tek sayar. Evdeki her şeyin bir yeri vardır ve o yerinden milim oynamasına asla izin vermez. Trafikte 'Bu sürücüler ne kadar dikkatsiz!' diye sürekli şikayet eder. Yokuş yukarı yürürken bile 'Burası neden bu kadar düzensiz?' diye düşünebilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni seviyorum' dedikten sonra, 'Ama biraz daha özenli olabilirsin' demeyi de ihmal etmez. İş hayatında 'Bu projede bir hata olmamalı, en ince ayrıntısına kadar kontrol edeceğim' diyerek gece gündüz çalışır. Başak'lar genellikle "Her şey kusursuz olmalı, en ufak bir hata bile kabul edilemez" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli düzenli ve komik anlarla doludur. Onlara göre dağınıklık, kaosun bir başlangıcıdır.
TERAZİ (23 Eylül - 22 Ekim): "Denge Her Şeydir, Değil mi?"
Terazi burcu, hayatı sanki bir müzakere masası gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi kararı alsam acaba?" diye düşünür, ve genellikle bu karar alması akşama kadar sürer. Kahvaltısını yaparken bile 'Bu kahve mi daha iyi, yoksa çay mı?' diye ikileme düşer. Evdeki her şeyin simetrik olmasına dikkat eder, eğer değilse düzeltmek için uğraşır. Trafikte bir yandan 'Bu yol çok kalabalık, ama herkes bir yere gidiyor işte' diye düşünür, diğer yandan yola bakmayı unutur. Yokuş yukarı yürürken bile bir anda durup 'Acaba farklı bir yoldan mı gitsem?' diye düşünebilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum' dedikten sonra, 'Ama belki de biz arkadaş kalmalıyız' diyerek kafanızı karıştırabilir. İş hayatında 'Herkesin fikrini almalıyız, adil bir karar vermeliyiz' diyerek tüm gün toplantı yapabilir. Terazi'ler genellikle "Her zaman dengeyi koru, herkesi memnun et" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli kararsızlık ve komik olaylarla doludur. Onlara göre kavga, evrenin dengesini bozar.
AKREP (23 Ekim - 21 Kasım): "Gizem, Tutku ve Derin Düşünceler!"
Akrep burcu, hayatı sanki bir casus filmi gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi sırrı çözsem acaba?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile 'Bunu neden yapıyorlar, arkasında ne var?' diye sorgular. Evde her şeyin gizli bir anlamı vardır ve her şeyi kontrol altında tutar. Trafikte bir yandan 'Bu insanlar beni takip ediyor mu?' diye düşünür, diğer yandan herkesi gizlice izler. Yokuş yukarı yürürken bile 'Bu bir tuzak olabilir' diye şüphelenir. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum' dedikten sonra, 'Acaba ne saklıyorsun?' diye sorabilir. İş hayatında 'Bu projede mutlaka gizli bir şey var, onu bulacağım' diyerek herkesi şüpheye düşürür. Akrep'ler genellikle "Her zaman derinlere in, gerçeği bul ve asla pes etme" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli gizemli ve komik olaylarla doludur. Onlara göre hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
YAY (22 Kasım - 21 Aralık): "Macera, Özgürlük ve Kahkaha!"
Yay burcu, hayatı sanki bir seyahatname gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün nereye gitsem acaba?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile 'Bu monotonluktan kurtulmalıyım' diyerek kendini evden dışarı atar. Evde hiçbir zaman duramaz ve sürekli yeni maceralar arar. Trafikte bir yandan 'Ben bu şehri terk edeceğim' diye düşünür, diğer yandan yeni yol haritaları araştırır. Yokuş yukarı yürürken bile 'Burada biraz daha macera olmalı' diye düşünebilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum' dedikten sonra, 'Hadi birlikte dünyayı gezelim' diyebilir. İş hayatında 'Bu proje çok sıkıcı, ben yeni bir şey bulacağım' diyerek sürekli yer değiştirir. Yay'lar genellikle "Her zaman özgür ol, yeni şeyler keşfet, kahkahayı eksik etme" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli eğlenceli ve komik olaylarla doludur. Onlara göre sabit kalmak, özgürlüğün kısıtlanmasıdır.
OĞLAK (22 Aralık - 21 Ocak): "Disiplin, Ciddiyet ve Başarı!"
Oğlak burcu, hayatı sanki bir iş planı gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi hedefe ulaşacağım?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile 'Zaman kaybetmemeliyim' diye hızlı hızlı yer. Evde her şeyin bir amacı ve düzeni vardır, asla bozulmasına izin vermez. Trafikte 'Bu insanlar ne kadar amaçsız!' diye sinirlenir. Yokuş yukarı yürürken bile 'Bu sadece bir başlangıç' diye düşünür ve hedefine odaklanır. İlişkilerde, bir anda 'Seni seviyorum' dedikten sonra, 'Ama kariyerimi de düşünüyorum' diyebilir. İş hayatında 'Bu proje benim sorumluluğumda, en iyi şekilde bitireceğim' diyerek gece gündüz çalışır. Oğlak'lar genellikle "Her zaman planlı ol, hedeflerine ulaş, başarıyı yakala" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli çalışmayla ve komik anlarla doludur. Onlara göre eğlenmek, zaman kaybıdır.
KOVA (22 Ocak - 19 Şubat): "Farklı Ol, Yenilikçi Ol, İsyankar Ol!"
Kova burcu, hayatı sanki bir bilim kurgu filmi gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün dünyayı nasıl daha iyi bir yer yapabilirim?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile 'Yeni bir icat bulmalıyım' diye zihninde projeler üretir. Evdeki her şey farklıdır ve sıradan olmaktan nefret eder. Trafikte 'Bu sistem çok saçma, ben farklı bir ulaşım şekli bulacağım' diye düşünür. Yokuş yukarı yürürken bile 'Acaba bu yolu kısaltacak bir şey icat edebilir miyim?' diye kafa yorar. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum' dedikten sonra, 'Ama bence insanlık olarak daha iyi olabiliriz' diyebilir. İş hayatında 'Bu proje çok eski moda, ben yenilikçi bir şey bulacağım' diyerek herkese meydan okur. Kova'lar genellikle "Her zaman farklı ol, yenilikler yap, kalıplara sığma" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli değişim ve komik anlarla doludur. Onlara göre aynı şeyleri yapmak, insan zekasına hakarettir.
BALIK (20 Şubat - 20 Mart): "Hayal Kur, Hisset, Rüyalara Dal!"
Balık burcu, hayatı sanki bir rüya gibi yaşar. Sabah uyanır, "Bugün hangi hayal dünyasına dalsam acaba?" diye düşünür. Kahvaltısını yaparken bile 'Acaba bu yumurta konuşabilir mi?' diye hayal kurar. Evde her şey biraz pusludur ve gerçekle hayal arasındaki sınırı zorlar. Trafikte bir yandan 'Ben denizde bir balığım' diye düşünür, diğer yandan rüyalara dalar. Yokuş yukarı yürürken bile 'Burası bir peri masalı gibi' diyebilir ve bir anda kendini bambaşka bir yerde bulabilir. İlişkilerde, bir anda 'Seni çok seviyorum' dedikten sonra, 'Belki de ben bir deniz kızıydım' diyebilir. İş hayatında 'Bu proje çok güzel, ben onunla dans edeyim' diyerek kendini duygularına bırakır. Balık'lar genellikle "Her zaman hayal kur, hislerini takip et, rüyaların peşinden git" felsefesini benimserler. Bu yüzden hayatları sürekli duygusal ve komik anlarla doludur. Onlara göre gerçek dünya sıkıcıdır, hayaller ise sonsuzdur.