Bir ülkenin temelleri Ankara da Anadolu’nun dört bir tarafından gelen kahramanlarla tüm dünyaya ilan edilerek 23 Nisanda atılıyor. Düşman kuvvetleri “Onlar bir avuç Türk, sözde devlet kuruyorlar” şeklinde küçümserken, bir gün bu kahramanların onları denize dökeceklerini nereden bileceklerdi.
Daha da önemlisi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki 23 Nisan’ın mimarları bir devletin kuruluş gününü ülkesinin çocuklarına bir bayram olarak hediye ettiler. Dünyada bir başka benzeri olmayan böylesine bir davranış yanlızca bizde var. Şanımıza yakışan zaferlerimiz gibi biz Türkler bununla da yetinmeyip çocuklarımızın bu bayramını dünya çocukları ile paylaşıp dünya çocukları ile kutluyoruz.
Bizler geleceğimizin sahibi olan çocuklarımıza 23 Nisan’la sadece bir çocuk bayramı hediye etmiyoruz, dünya çocuklarıyla birlikte dünya barışının temellerini atıyoruz. Bunun en güzel örneğini her yıl dünyaya göstermekteyiz. Özellikle dünyamızın daha çok barışa ihtiyacı olduğu bu dönemde, Müslüman bir ülkenin çocuklarının dünyaya barış sunması çok önemlidir.
23 Nisanlı çocuklar; farklı ülkelerden olsalar da, aynı dili konuşmadıkları için konuştuklarını anlamasalar da, onlar saklambacı, körebeyi, misketi, top oynamayı, elele tutuşup gezmeyi, sevgilerin paylaşıldıkça arttığını, üzüntülerin ise paylaşıldıkça azaldığını biliyorlar. Çünkü onlar çocuk, çocuk her yerde çocuktur . Minicik yüreklere atılan bu sevgi ve dostluk, geleceğin barış için de olması demektir.
23 Nisanlı çocuklar; hangi devletten olursa olsun bizim çocuklarımız. Yurt dışından gelerek ülkemiz de bayrama katılan çocuklar misafir olarak kaldıkları Türk ailelerinden ayrılırken gözyaşlarıyla ayrılıyorlar. Daha gençlik yılları filizlenmeden minicik ellerle uluslar arası bir dostluk, kardeşlik imar ediliyor. Bu minicik eller birbirlerine özlem ve sevgi dolu, barış dolu mektuplar yazıyorlar. Bir gün gelecek bu 23 Nisanlı çocuklar, geleceğin sahibi olduklarında kendi çocuklarıyla geçmişteki bayram anılarını tazelerken nesilden nesile aktaracakları sevgi ve dostlukları olacak.
Egemenlik Milletindir
Millî bayramlar, devleti ayakta tutan heyecan kaynaklarıdır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da millî bayramlarımızdandır. Çocuklara hediye edildiği içinde özellikle önemlidir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, 23 Nisan 1920’de kurulmuş olan TBMM’nin kuruluş yıldönümünde kutlarız. Bu bayram bizim ilk millî bayramımız ve dünyada ilk ve tek çocuk bayramıdır.
TBMM’ nin açılışının millemizin hayatında önemi büyüktür. Çünkü milletimiz bu açılışla birlikte demokrasiye ilk adımı atmıştır. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olmuştur. Millet, millet vekili olarak ve seçmen olarak kendisini yönetmek, kendisini yönetecek idarecileri seçme yetkisine sabip olmuştur.
Türk Milleti vermiş olduğu Kurtuluş Mücadelesi ile Millî Egemenliği kendisi kazanmıştır. Bağımsızlığa, bayram yapma, sevinme hakkına sabip olmuştur. Peki...! Atatürk niçin bu bayramı çocuklara armağan etti diye sorarsanız? Çocukların yalnızca sevinmeleri için değil, taşıdıkları kıymet ve sorumluluğun farkında olmaları için diyeceğim.
Atatürk 1922 yılında Bursa’yı ziyaret edişinde kendisini karşılayan çocuklara hitaben şöyle diyor; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz vatanın bir gülü, yıldızı, nur-i istikbâlisiniz. Memleketi asıl nura gark edecek sizlersiniz. Kendiniz ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.”
Evet...! Milletlerin hayatında çocuklar kıymetlidir. Çocuklar önemlidir. Ama çocuklarda önemsendiğinin farkında olmalıdır. Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmekle; onlara önem verdiğini göstermiştir. Türk çocuklarının, Türk Milleti’ne karşı sorumluluk duymalarının istemiştir.
Millete hizmet etmek hazırlık ister, çalışma ister, iyi bir millet vekili olmak da hazırlık ister. Yani, meclisin sıralarını dolduracak olanlar ve onları seçecek olanlar bu günkü çocuklardır. Öyleyse üsleneceğimiz vazifenin önemini anlamalı ve şimdiden hazırlanmalıyız. Milletine karşı sorumluluk duyan ve ona hizmete hazırlananlar inşallah buna imkân bulacaktır.
Kurtuluş Savaşı’nın öncesinde TBMM açılmış ve 23 Nisan günü bayram ilan edilmiştir. Kutlanan bayram bir mücadelenin sonucudur. Çocuklar yılın 364 günü devralacağı göreve hazırlanmalı, ardından 23 Nisan’ı bayram olarak kutlamalıdır.
KAYNAK: diyanet cocuk dergisi
Daha da önemlisi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki 23 Nisan’ın mimarları bir devletin kuruluş gününü ülkesinin çocuklarına bir bayram olarak hediye ettiler. Dünyada bir başka benzeri olmayan böylesine bir davranış yanlızca bizde var. Şanımıza yakışan zaferlerimiz gibi biz Türkler bununla da yetinmeyip çocuklarımızın bu bayramını dünya çocukları ile paylaşıp dünya çocukları ile kutluyoruz.
Bizler geleceğimizin sahibi olan çocuklarımıza 23 Nisan’la sadece bir çocuk bayramı hediye etmiyoruz, dünya çocuklarıyla birlikte dünya barışının temellerini atıyoruz. Bunun en güzel örneğini her yıl dünyaya göstermekteyiz. Özellikle dünyamızın daha çok barışa ihtiyacı olduğu bu dönemde, Müslüman bir ülkenin çocuklarının dünyaya barış sunması çok önemlidir.
23 Nisanlı çocuklar; farklı ülkelerden olsalar da, aynı dili konuşmadıkları için konuştuklarını anlamasalar da, onlar saklambacı, körebeyi, misketi, top oynamayı, elele tutuşup gezmeyi, sevgilerin paylaşıldıkça arttığını, üzüntülerin ise paylaşıldıkça azaldığını biliyorlar. Çünkü onlar çocuk, çocuk her yerde çocuktur . Minicik yüreklere atılan bu sevgi ve dostluk, geleceğin barış için de olması demektir.
23 Nisanlı çocuklar; hangi devletten olursa olsun bizim çocuklarımız. Yurt dışından gelerek ülkemiz de bayrama katılan çocuklar misafir olarak kaldıkları Türk ailelerinden ayrılırken gözyaşlarıyla ayrılıyorlar. Daha gençlik yılları filizlenmeden minicik ellerle uluslar arası bir dostluk, kardeşlik imar ediliyor. Bu minicik eller birbirlerine özlem ve sevgi dolu, barış dolu mektuplar yazıyorlar. Bir gün gelecek bu 23 Nisanlı çocuklar, geleceğin sahibi olduklarında kendi çocuklarıyla geçmişteki bayram anılarını tazelerken nesilden nesile aktaracakları sevgi ve dostlukları olacak.
Egemenlik Milletindir
Millî bayramlar, devleti ayakta tutan heyecan kaynaklarıdır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da millî bayramlarımızdandır. Çocuklara hediye edildiği içinde özellikle önemlidir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, 23 Nisan 1920’de kurulmuş olan TBMM’nin kuruluş yıldönümünde kutlarız. Bu bayram bizim ilk millî bayramımız ve dünyada ilk ve tek çocuk bayramıdır.
TBMM’ nin açılışının millemizin hayatında önemi büyüktür. Çünkü milletimiz bu açılışla birlikte demokrasiye ilk adımı atmıştır. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olmuştur. Millet, millet vekili olarak ve seçmen olarak kendisini yönetmek, kendisini yönetecek idarecileri seçme yetkisine sabip olmuştur.
Türk Milleti vermiş olduğu Kurtuluş Mücadelesi ile Millî Egemenliği kendisi kazanmıştır. Bağımsızlığa, bayram yapma, sevinme hakkına sabip olmuştur. Peki...! Atatürk niçin bu bayramı çocuklara armağan etti diye sorarsanız? Çocukların yalnızca sevinmeleri için değil, taşıdıkları kıymet ve sorumluluğun farkında olmaları için diyeceğim.
Atatürk 1922 yılında Bursa’yı ziyaret edişinde kendisini karşılayan çocuklara hitaben şöyle diyor; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz vatanın bir gülü, yıldızı, nur-i istikbâlisiniz. Memleketi asıl nura gark edecek sizlersiniz. Kendiniz ne kadar mühim ve kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.”
Evet...! Milletlerin hayatında çocuklar kıymetlidir. Çocuklar önemlidir. Ama çocuklarda önemsendiğinin farkında olmalıdır. Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmekle; onlara önem verdiğini göstermiştir. Türk çocuklarının, Türk Milleti’ne karşı sorumluluk duymalarının istemiştir.
Millete hizmet etmek hazırlık ister, çalışma ister, iyi bir millet vekili olmak da hazırlık ister. Yani, meclisin sıralarını dolduracak olanlar ve onları seçecek olanlar bu günkü çocuklardır. Öyleyse üsleneceğimiz vazifenin önemini anlamalı ve şimdiden hazırlanmalıyız. Milletine karşı sorumluluk duyan ve ona hizmete hazırlananlar inşallah buna imkân bulacaktır.
Kurtuluş Savaşı’nın öncesinde TBMM açılmış ve 23 Nisan günü bayram ilan edilmiştir. Kutlanan bayram bir mücadelenin sonucudur. Çocuklar yılın 364 günü devralacağı göreve hazırlanmalı, ardından 23 Nisan’ı bayram olarak kutlamalıdır.
KAYNAK: diyanet cocuk dergisi