• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

27 Nisan 1981 - Münir Nurettin Selçuk, Ses sanatçısı ve besteci

Suskun

V.I.P
V.I.P
250px-M%C3%BCnir_Nurettin_Sel%C3%A7uk.jpg
Münir Nurettin Selçuk,
(d. 1900 İstanbul - ö. 27 Nisan 1981)
Türk müzisyen.


1900'de İstanbul'un Sarıyer semtinde doğdu. Doğum tarihi için çeşitli kaynaklarda 1899, 1900, 1902 tarihleri de gösterilmiştir. Divan-ı Hümayun muavini ve Darülfünun İlahiyat Şubesi muallimlerinden Mehmed Nuri Bey ile Fatma Hanife Hanım'ın oğludur. On beş yaşında Dar-ül Feyzi Musıkî Cemiyeti'ne öğrenci olarak girdi; üç yıl sonra da, hanendelerinden biri olduğu bu topluluğun konserlerine çıktı. 1907'de Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi'ni bitirip Kadıköy Sultanîsi'ne yazıldı. Aynı yıl Darülelhan'a da girdi, Zekaizade Ahmed Efendi'den dört yıl ders aldı.

Ailesinin ısrarı ile öğrenim için gittiği Macaristan’dan 1917 yılında geri döndü. Dar'ül Feyz'i Musiki Cemiyeti'ne devam etti ve Zekaizade Ahmet Irsoy'dan ve Bestenigar Ziya Bey'den müzik dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret’in “Bu bir terânedir” şiirine yaptığı bir besteyle başladı. İkinci olarak “Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor” güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste yapmadı.

1923 yılında askerliği sırasında Mızıka-ı Hümâyûn’da sonradan da Riyaset-i Cumhur Musıkî Heyeti’nde çalışan Münir Nurettin, eski okuyuşla yeni anlayışı birleştirerek alışılagelenden çok farklı bir üslupla, 1928’de Sahibinin Sesi firmasında ilk plaklarını yaparak dikkatleri üzerine çekti ve aynı yıl Paris’e giderek ses tekniği konusunda öğrenim gördü. Aynı zamanda özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk müziği ses sanatçısı olan Münir Nurettin, 19. yüzyıl İtalyan opera şarkıcılığının izlerini taşıyan icra üslubu "Bel Canto"dan etkilendi.

Türk müziği tarihinde tek başına konser verme geleneğini getiren sanatçı, ilk solo konserini Paris dönüşü, 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu’nda vererek büyük ilgi topladı ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giyen ve ayakta şarkı söyleyen, aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma geleneğini de ilk kez uygulayan sanatçı o oldu. Batıdan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk müziği okuyuş üslubuna dahil etti.

Beste çalışmalarına asıl 1940-1941 yıllarından sonra başlayan Münir Nurettin, İstanbul’a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle İstanbul Belediye Konservatuarı İcra Heyeti’nde görev yaptı. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulunan Selçuk’un özel olarak ders verdiği kişiler arasında Türk müziği ses sanatçısı olan Alâeddin Yavaşça da vardır. Dünya müzik çevrelerinde de büyük ilgi görmüş olan sanatçı, 27 Nisan 1981'de evinde,akşam saatlerinde büyük acılar çekerek vefat etmiştir.
800px-M%C3%BCnir_nurettin_tombstone.JPG

Aşiyan Mezarlığı'ndaki mezarı​

Münir Nurettin Selçuk, sanatçı Timur Selçuk'un babasıdır.

Bazı Yapıtları


* Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın
* Kalamış
* Aziz İstanbul
* Söyle Sevgili
* Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül
* Safa-yı Metle Parıldasın Camımız
* Hülyama Doğan Son Güneşim
* Son Hevesimde
* Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek
* Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde
* Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız)
* Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur
* Endülüs’te Raks
* Sessiz Gemi
* Rindlerin Ölümü
* Sen Şarkı Söylediğin Zaman
* Dumanlı Başları Göklere Ermiş
* Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar
 
Geri
Top