• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu yarışma düzenlendi. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada katilmanizi bekliyoruz...

47 - Mardin

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
MARDİN

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 12.760 km²

Nüfus: 1.154.418 (1990)

İl Trafik No: 47

Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir. Mardin'de, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır. Mardin, İpek Yolu güzergahında olup, 5 han ve kervansaray mevcuttur.

İLÇELER:


Mardin ilinin ilçeleri; Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur ve Yeşilli 'dir.

Kızıltepe: Kızıltepe Mardin'in güneybatısında yer alır. Artuklu ihtişamını yansıtan Ulu camii, Taşköprü, Tarassut Kulesi Şahkullubey Kümbeti, Harzem Harabeleri günümüze kadar ayakta kalan tarihi hazinelerdir.

Mazıdağı: Sümerler devrinden beri mesken olduğu tahmin edilir. 50 metrelik bir tepenin üstünde bulunan Dermetinan Kalesi, Sultan Şeyhmus, Pir Hattap Türbeleri önemli ziyaret yerleridir. Zambırhan ve Asrihan iki mağaraları Taş Devrinden kalmadır.

Midyat: Mardin'in bu çok önemli ilçesi gümüş işçiliğiyle ünlüdür. El sanatları açısından önemli bir yöre olan ilçe turistik açıdan oldukça çekicidir. İlçenin 18 km. doğusunda bulunan Deyrulumur Manastırı M.S.397 yılında inşa edilmiştir.

Nusaybin: Dünyaya ışık tutacak Medeniyetler tarihine yeni bir sayfa açacak Gınnavas Höyüğü buradadır. Morin Şehir Kalıntısı, Morin Kalesi, Dimitros Kalesi, Mor Ambaham Manastırı, Yeni Kale, Şirvan Kalesi, Mor Yakup Kilisesi ve kilisenin 5-6 metre derinlikte bulunan zemin katta Mor Yakup Mezarı, Mor Evgin Manastırı, Mor Yuhanna Kilisesi, Üzüm suyu kanalı, Selman-i Pak, Şeyh Ali Tepesi, Pir Kemal Türbesi, Arap Kışla, Bağdat Köprüsü, Tak-ı Zaferin önemli tarihi yerlerdir. Zeynel Abidin Camisi, Hz. Muhammed' in 13. torunlarından olan Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Zeynep'in türbelerinin bulunduğu ilçenin en önemli camisidir.

Ömerli: Asurlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Türk İslam Devletlerinin hakimiyetlerinin bıraktığı antik değerler, Ömerliyi zengin kültür merkezi kılmaktadır. Fafah Kalesi, Beşikkaya Harabeleri, Göllü Harabeleri ve merkezde bulunan Kilise Harabeleri görülmeye değerdir.

Yeşilli:
Mardin merkezinin kuzeydoğusunda yer alan Yeşilli, doğanın cömertçe oluşturduğu yemyeşil bir vadinin içinde mesire yerleriyle ün salmıştır. Romalılar devrinde yapılmış su kanalları, çeşmeler, bentler ve değirmenler görülmeye değerdir.

NASIL GİDİLİR?


Karayolu : Terminale belediye otobüsleri ve minibüslerle ulaşmak mümkündür.

Otogar Tel : (+90-482) 212 15 49

Demiryolu: İl topraklarına Şanlıurfa-Ceylanpınar' dan giren demiryolu, sınırı izleyerek Suriye ve Irak'a ulaşır. Ayrıca Şenyurt kasabasından geçen bu yola Mardin 30 km. hatla bağlıdır.

İstasyon Tel : (+90-482) 212 51 36

Havayolu: Haftanın beş gününde (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi) Ankara aktarmalı İstanbul uçak seferleri yapılmaktadır.

Hava Limanı Tel : (+90-482) 313 00 00 - 313 27 18

GEZİLECEK YERLER


Müzeler

Mardin Müzesi

Adres: Halk Kütüphanesi Binası Meydanbaşı - Mardin

Tel: (482) 212 16 64

Örenyerleri


Dara Harabeleri: Mardin'in güneydoğusunda 30 km. uzaklıkta Oğuz Köyü'ndedir. Burası eski Mezopotamya bölgesinin en ünlü kentidir.

Dara Kent Kalıntıları, kayalar içinde oyulmuş çevresi 8-10 kilometreyi bulan geniş bir alana yayılmıştır. Buralarda mağara evler vardır. Kent kalıntıları içinde kilise, saray, çarşı ve depoları, zindan, tophane ve su bendi halen görülebilmektedir.

Ayrıca köyün etrafında kayalara oyulmuş 6-7 kadar mağara eve rastlanır. Bunların tarihi Geç Roma (Erken Bizans) dönemine kadar gider.

Midyat

Mardin gibi bir müze kent olan Midyat, Mardin'den yaklaşık 1.5 saat uzaklıkta yer alır. Mardin'e benzer evlerin, taş konakların, kemerli geçitlerin, minare gibi yükselen çan kuleleriyle Süryani kiliselerinin bulunduğu Midyat, bir ortaçağ kentini andırmaktadır. Bölgeyi Süryanilerin yavaş yavaş terk etmesi ve göç almasıyla şehir merkezi 2 km ötedeki Estel'e kaymıştır. Telkari diye bilinen taş işçiliğinin en güzel örnekleri Midyat'taydı. Bir kaç telkari ustası Midyat çarşısında mesleklerini sürdürmekte direniyorlar. Mutlaka izlemelisiniz....

Mardin'in bu çok önemli ilçesi gümüş işçiliğiyle de ünlüdür. El sanatları açısından önemli bir yöre olan ilçe turistik açıdan oldukça çekicidir. İlçenin 18 km. doğusunda bulunan Deyrulumur Manastırı M.S.397 yılında inşa edilmiştir.M.S.640 yılında Hz. Ömer zamanında Arap-İslam ordusu Süryanilerle işbirliği yaparak Mezopotamya'ya girince,özellikle bu eserin korunması için Hz. Ömer' in emri ile ayrıcalık tanımıştır. Manastırda eskiden içinde zengin bir kütüphane bulunmaktaydı. Ayrıca içinde binlerce öğrencinin eğitim aldığı bir teoloji fakültesi bulunmaktadır. Midyat'ta Meşe, Bitim, Antepfıstığı gibi ürünler ve kendine has acur, kavun yetiştirilir. Dünyanın en kaliteli üzümlerinin yetiştiği kavşak noktasıdır.

Kaleler

Mardin Kalesi: M.S.975-976 tarihlerinde Hamdaniler tarafından inşa ettirilmiştir. Kalede, cami, hamam, mahzen ve birçok ambar bulunmaktadır.

Dara Kalesi: Mardin'in 30 km. uzaklığındadır. Kale, İran Hükümdarı tarafından inşa ettirilmiştir

Cami, Kiliseler ve Manastırlar

Önemli bir İnanç Turizmi merkezi olan Mardin'de merkezde Ulu Cami, Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi, Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep), Deyruülzzafaran Manastırı (Mor Hananya), Deyrulumur Manastırı (Mor Gabriyel), Mor Yakup Manastırı (Nusaybin), Midyat Meryemana Manastırı ve Mor Dimet Manastırı görülmeye değerdir.

Medreseler

Zinciriye Medresesi: Mardin merkezde olup, 1214 'de inşa edilmiştir.

Kasımiye Medresesi: Mardin'in güneybatısında yer alan Medrese, Mardin yapılarının en büyüklerindendir. 1469-1503 yıllarında yaptırılmıştır.

Mağaralar

Mardin Gızzelin Mağarası (İplik Dokuma), Midyat Linveyri Şifa Mağarası, Mardin Şakolin ve Firiye, Midyat Kefilsannur, Midyat Şenköy Kefilmelep, Kefilmardin, Midyat Hapisnas, Midyat Tınat, Savur Kıllıt, Kızıltepe Hanika ve Salah, Nusaybin Hessinmeryem ve Sercahan, Mazıdağı Gümüşyuva ve Avrıhan, Derik Derinsu, Dırkıp, Haramiye Mağaraları Mardindeki mağaralardır.

COĞRAFYA


Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Mezopotamya havzasında bulunan Mardin, güneyinde Suriye, doğusunda Şırnak ve Siirt, kuzeyinde Diyarbakır ve Batman, Batısı Şanlıurfa ile çevrilidir.

Mardin dağlarının, Mazıdağı, Derik, Midyat, Savur ve Nusaybin yörelerine sokulan yüksek kesimlerinde, Meşe ağaçlarından oluşan topluluklara rastlanır.

İklim olarak Akdeniz iklimi ile karasal iklimin ortak özelliklerine sahiptir. Yazları çok sıcak ve kurak, kışları ise yağışlı ve soğuktur.

TARİHÇE

Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezopotamya bölgesinde, tarih boyunca pek çok medeniyet yerleşmiştir. Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biridir.

M.Ö.4500' den başlayarak klasik anlamda yerleşim, gören Mardin, Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı Dönemi'ne ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.

NE YENİR?

Mardin'in çok özel yöresel yemekleri mevcuttur. Özellikle kıbbe, çiğ köfte, keşkek, zerde, cevizli sucuk, helva çeşitleri, cevizli tatlılar yenebilir.

NE ALINIR?

Mardin'in meşhur telkari gümüş işlemesi alınabilir.

LİNKLER

Mardin Valiliği

YAPMADAN DÖNME

Mardin Müzesi, Deyrulzaferan Manastırı ile Kasımpaşa Medresesi görmeden,

Badem şekeri, leblebi, ceviz sucuğu tatmadan,

Telkariden gümüş işleme almadan,

Kiraz Festivaline gitmeden

...Dönmeyin.
 
Günümüze izleri kalan irili ufaklı onlarca beylik, devlet ve imparatorluk yaşadı bu kentin bağrında. Geçtiğimiz aylarda gün ışığına çıkarılan ‘Sürekli Definesi’, bunun en güzel kanıtlarından.

Sıradan bir sonbahar gününde, Mardin’in Kızıltepe İlçesi’ne bağlı Sürekli Köyü’nde altyapı çalışması yapılıyordu. Her şey normal seyrinde gitmekteydi. İş makineleri hummalı bir şekilde köyün yolunu kazıyor, döşenecek kanalizasyon boruları için yerin altına ince, uzun bir yatak hazırlıyordu. Ne olduysa işte o sırada oldu! Kara toprağın derinliklerine dalan iş makinesinin kepçesi aldığı hafriyat ile havaya kalktı ve ortalığa bir anda toprakla karışmış altınlar saçıldı… Bir anda ortalık karıştı ve herkesi merakla karışık bir heyecan duygusu sardı. Asırlardır toprağın altında uyuyan bir hazine tesadüfen de olsa artık uyanmıştı. Hemen Mardin Arkeoloji Müzesi’ne ve güvenlik görevlilerine durum bildirildi. Yetkililer vakit kaybetmeden kazı alanına gelerek hemen gerekli çalışmalara başladılar. Henüz hiç kimse sonbahar güneşinin nazlı ışıklarıyla parlayıp göz kamaştıran bu hazinenin sahip olduğu tarihi önemle yüzleşmemişti.


Zamana Direnişin Zaferi

Yaklaşan kara kışın zorlu koşullarını göz önünde bulunduran Mardin Arkeoloji Müzesi’nin uzman arkeologları hızla kurtarma kazılarına başladılar. Geceli gündüzlü yürütülen çalışmalar sonlandırıldığında müze, Mardin’in ve bölgenin tarihini aydınlatacak son derece önemli eserlere kavuşmuş oldu. Altın eserler zamanın yıpratıcı etkisinden pek etkilenmemiş olsa da gümüş eserler için aynı şeyi söylemek zordu. Gümüş takı ve sikkelerin üzerinde yoğun miktarda oksidasyon, kurşun ve demir gibi metaller vardı ve bu durum eserlerin tanımlanmasını engelliyordu. Devreye girme sırası restorasyon ve konservasyon ekibindeydi. Gelişmiş bilimsel yöntemlerle eserlerin üzerinden yüzyılların tortusu kaldırıldı. Tılsımlar, dua kutucukları (muskalıklar), kolyeler adeta zamana ve yok olmaya meydan okumuş, tanınmak, bilinmek istemişti. Laboratuar çalışmalarının ardından sıra, daha zevkli ve ilgi uyandıran bir aşamaya; yani eserlerin ait oldukları dönemlerin ve hanedanlıkların belirlenmesine gelmişti.


Üç Kıtadan Eserler

Eserlerin tarihlenmesi ve dönemsel tespitlerinin yapılmasının ardından karşılaşılan sonuç oldukça çarpıcı. Arkeolojik kazılarda belirli bir katmanda karşılaşılan define benzeri buluntular genellikle bir ya da iki uygarlığa ait eserlerden oluşurken, Mardin Sürekli Definesi’ndeki buluntular arasında İtalya, Venedik Dukalığı’ndan Bizans İmparatorluğu’na, İlhanlılar’dan Eyyubiler’e kadar uzanan bir çeşitlilik mevcut. Definede, 13. ve 14. yüzyıllarda Ortadoğu’da hüküm sürmüş veya bir şekilde bölgeyle ticari ilişkiler geliştirmiş hemen her hanedanlığın sikkelerine ve takılarına rastlamak mümkün. Bizans, Venedik, İlhanlı ve Eyyubiler dışında; Aglebi, Fatımi, Memlûk, Zengi, Celayir, Kilikya Ermenileri gibi irili ufaklı daha birçok hanedanlığın izleri bu hazineyi farklı ve çok önemli kılıyor. Sürekli Definesi bu zengin çeşitliliği nedeniyle adeta bir dönemin röntgenini çekip, günümüze iletmiş oluyor.


Kırk Haramilerin İzinde


Sürekli Definesi’nin bulunduğu nokta tarihi İpek Yolu’nun üzerinde yer alıyor. Diğer bir deyişle; bölge ortaçağ ticaret kervanlarının geçiş yaptığı ve Avrupa-Yakındoğu-Asya ticaret yollarının en önemli kesişme aksında. Başta Şerefname gibi yörenin Ortaçağ tarihine ışık tutan çoğu kaynak, buluntunun tarihlendiği dönem aralığında bölgede kervan soymakla ve yağmacılıkla geçinen aşiretlerin varlığından söz eder. Kaynaklardaki bu rivayetler yörenin sözlü kültüründe de halen yaşıyor. Definenin bulunduğu Sürekli Köyü’ne 5 km uzaklıktaki bir köyün adı ‘Kırk Harami, Kırk Hırsız’ anlamına gelen ‘Cildiz’. Sürekli Definesi’nin zengin çeşitliliği, tarihsel rivayetlerden gelen bilgiler ve yörede yaşayan yer isimleri ile karşılaştırıldığında, bu hazinenin muhtemelen bir ya da birkaç kervan soygunundan elde edilen bir ganimet olabileceği anlaşılıyor. Kim bilir, dünyanın en meşhur hikayelerinden ‘Ali Baba ve Kırk Haramiler’ belki de gerçekten yaşamışlardı!.. En doğrusu bu muhteşem defineyi ait olduğu topraklarda, yani Mardin’de ziyaret edip kararı kendiniz verin.

Mardin Arkeoloji Müzesi’ne teşekkür ederiz.

Definedeki altın ve gümüş sikkelerin basım yerleri oldukça çeşitli: Tebriz, Kâşan, Sabzevar, Cürcan, Şehristan-ı Reşidi, Merv, Bağdat, Basra, Musul, Halep, Dimaşk (Şam), Kahire, İskenderiye, Hasankeyf, Mardin, Malatya, Harran, Ani, Sivas, Samsun, Erzurum, Erzincan, Amasya, Tokat, Alanya ve Constantinopol (İstanbul) bu basım yerleri arasında.

Sürekli Definesi’nde bulunan ve dönemsel değerlendirilmesi tamamlanan 336 sikkenin 216 adetinin İlhanlı, 38 adetinin Eyyubi, 35 adetinin Memlûk, 7 adetinin Bizans-Venedik, 6 adetinin Anadolu Selçuklu, 3 adetinin Zengi, 1 adetinin Artuklu ve 30 adetinin de çeşitli İslami dönemlere ait olduğu anlaşıldı.

Kazılarda altın, gümüş ve bronzdan toplam 524 adet tarihi eser bulundu. Eserler, Mardin Valiliği’nin de destekleriyle düzenlenen bir törenle Mardin Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açıldı.
 
Geri
Top