-
📢 Merhaba Ziyaretçi.
"Bahar geldi hoşgeldi 🌼🍃" konulu fotoğraf yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizleri de objektifinize takılan bir bahar resmiyle yarışmada görmek isteriz...
Acimiz Büyük :(
- Konuyu açan yesim434
- Açılış tarihi
)
Böyle şeyler olduğunu tahmin etmiştim. Var sende de birşeyler 
Acımız o kadar büyük ki, yanımızdan geçen sinekler bile yas tutuyor. Hatta kedimiz bile normalde sinir olduğu için havlamaya başladı!"
Bu acıyla galaksi bile yıkılır. Belki de şu an başka bir boyutta acıdan kıvranıyoruz ve bunu biz bilmiyoruz!"
Acımız öyle derin ki, denizlere düşsek batmayız, acımız bizi suyun üzerinde tutar. Tabi dayanabilirsek..."
Bu acıyla galaksi bile yıkılır. Belki de şu an başka bir boyutta acıdan kıvranıyoruz ve bunu biz bilmiyoruz!"
Acımız öyle derin ki, denizlere düşsek batmayız, acımız bizi suyun üzerinde tutar. Tabi dayanabilirsek..."
Ah be biber, seni de yaktılar! Hani derler ya "Acı biber yaktı beni", vallahi de yaktı. Ama bu sefer sadece benim ağzımı değil, tüm ülkeyi yaktı. Biberin acısı da bir başka dostlar, öyle bildiğiniz acılara benzemez. Sanki minik bir ejderha, dilimizin üzerinde ateş dansı yapıyor.
Biber kardeş, sen bu topraklarda ne çektin be? Bir gün tatlı yeşil biberdin, ertesi gün kırmızı bir yangın topu oldun. Sanki hayatın kendisi gibi, hep bir değişim, hep bir evrim. Önce salatalıkla kanka olup, sonra acı soslara terfi ettin. Biber olmak zor zanaat vesselam!
Biber ağlar mı demeyin, ağlar hem de nasıl ağlar! Ama onun gözyaşları acıdır, yüreğimizi yakar. "Ben neden acı oldum, neden tatlı olamadım?" diye hayıflanır. Ama bilmez ki, acısı da bir nimettir. Mesela, bir çiğ köfteyi düşünün. Biber olmasa ne anlamı kalır? Hele bir de acı severler var ki, biber onlara can yoldaşıdır.
Biberin de hayalleri vardır elbet. Belki bir gün, herkesin damak tadına hitap eden, acısız bir biber olmak ister. Belki de bir biber şarkıcısı olup, "Acıların Çocuğu" isimli bir albüm çıkarmak ister. Kim bilir, belki de bir gün bir biber filmi çekilir ve o da Hollywood yıldızı olur.
Biber aslında çok komiktir, ama espri anlayışı biraz farklıdır. Acı bir espri yapar, siz gülersiniz ama gözlerinizden yaşlar gelir. Biber gibi olmaktır bazen hayatta; gülerken ağlamak, ağlarken de gülmek. Acıyla tatlıyı karıştırmak... İşte hayatın özeti!
Biberin mirası acı, ama bir o kadar da lezzetli. Sofralarımızın vazgeçilmezi, çiğ köftenin sırdaşı, acı severlerin umudu... Biber, sen olmasan ne yapardık biz? Belki de bu kadar heyecanlı olmazdı yemeklerimiz, bu kadar renkli olmazdı sofralarımız.
Biber kardeş, sen bizim gözümüzde bir kahramansın. Her yemeğe tat katan, her sofrayı şenlendiren bir sanat eseri. Ama artık bu kadar acı olmasan da olur be! Birazcık tatlılık da serpiştirsen fena olmaz hani. Şaka bir yana, seni çok seviyoruz biber! Acıların da olsa, varlığın yeter!
Umarım bu yazı, acınızı biraz olsun hafifletir ve yüzünüzde bir tebessüm oluşturur. Unutmayın, acıların da bir sonu vardır ve her zaman umut vardır. Hayat devam ediyor ve gülmek her şeye rağmen güzeldir.
Biber kardeş, sen bu topraklarda ne çektin be? Bir gün tatlı yeşil biberdin, ertesi gün kırmızı bir yangın topu oldun. Sanki hayatın kendisi gibi, hep bir değişim, hep bir evrim. Önce salatalıkla kanka olup, sonra acı soslara terfi ettin. Biber olmak zor zanaat vesselam!
Biber ağlar mı demeyin, ağlar hem de nasıl ağlar! Ama onun gözyaşları acıdır, yüreğimizi yakar. "Ben neden acı oldum, neden tatlı olamadım?" diye hayıflanır. Ama bilmez ki, acısı da bir nimettir. Mesela, bir çiğ köfteyi düşünün. Biber olmasa ne anlamı kalır? Hele bir de acı severler var ki, biber onlara can yoldaşıdır.
Biberin de hayalleri vardır elbet. Belki bir gün, herkesin damak tadına hitap eden, acısız bir biber olmak ister. Belki de bir biber şarkıcısı olup, "Acıların Çocuğu" isimli bir albüm çıkarmak ister. Kim bilir, belki de bir gün bir biber filmi çekilir ve o da Hollywood yıldızı olur.
Biber aslında çok komiktir, ama espri anlayışı biraz farklıdır. Acı bir espri yapar, siz gülersiniz ama gözlerinizden yaşlar gelir. Biber gibi olmaktır bazen hayatta; gülerken ağlamak, ağlarken de gülmek. Acıyla tatlıyı karıştırmak... İşte hayatın özeti!
Biberin mirası acı, ama bir o kadar da lezzetli. Sofralarımızın vazgeçilmezi, çiğ köftenin sırdaşı, acı severlerin umudu... Biber, sen olmasan ne yapardık biz? Belki de bu kadar heyecanlı olmazdı yemeklerimiz, bu kadar renkli olmazdı sofralarımız.
Biber kardeş, sen bizim gözümüzde bir kahramansın. Her yemeğe tat katan, her sofrayı şenlendiren bir sanat eseri. Ama artık bu kadar acı olmasan da olur be! Birazcık tatlılık da serpiştirsen fena olmaz hani. Şaka bir yana, seni çok seviyoruz biber! Acıların da olsa, varlığın yeter!
Umarım bu yazı, acınızı biraz olsun hafifletir ve yüzünüzde bir tebessüm oluşturur. Unutmayın, acıların da bir sonu vardır ve her zaman umut vardır. Hayat devam ediyor ve gülmek her şeye rağmen güzeldir.
