Konuya cevap yaz

DOĞUBAYAZIT KALESİ:

Doğubayazıtın  5km doğusunda, Eski Beyazıtˊın kuzeydoğusundaki Belleburç denilen yerde  bulunmaktadır. Bugün için harap bir vaziyet arz etmektedir. Yapanı ve  yaptıranı bilinmeyen kalede, Urartu mezarları ve antik çağlara ait  kalıntılar bulunmaktadır. Kale plan olarak üç bölümden meydana  gelmiştir. 


[ATTACH=full]2594[/ATTACH]


Orta  bölümde tapınak ve mağaralar mevcuttur. Kalenin etrafını çeviren surlar  tamamen kaybolmuştur. Kalenin Urartular tarafından yapıldığı  sanılmaktadır.


BEYAZIT ESKİ CAMİ:

Doğubeyazıtˊın  doğusunda, Kalenin güney eteğinde bulunmaktadır. Cami, muhtemelen Yavuz  Sultan Selim tarafından yaptırılmıştır. Caminin taç kapısı üzerindeki  onarım kitabesinden H.1096 (M.1687) ˊda onarım gördüğü anlaşılmaktadır.  Kare planlı, tek kubbeli cami plan tipindedir. Harim mekanı 11.50m  çapında bir kubbe ile  örtülüdür. Beş gözlü son cemaat yeri yıkılmıştır. Üzerinde herhangi bir  süslemesi bulunmayan cami, değişik renklerdeki taşların karışık bir  biçimde kullanılmasıyla yapılmıştır.


DİYADİN KALESİ:

Diyadinilçe  merkezinin güneyinde, Murat Irmağıˊnın kıyısındaki kayalıklar üzerinde  kurulmuştur. Yapanı ve yaptıranı belli değildir. Evliya Çelebi, Uzun  Hasan oğlu Ziyaüddin tarafından yaptırıldığını belirtmektedir. Kale,  yapılış tarzı ve kullanılan malzeme bakımından Urartu kalelerine  benzemektedir. Birçok dönemde tamir ettirilen kale, bugün harap bir  vaziyettedir.


AVNİK KALESİ:

Koçbaşı Kalesi  olarakta bilinen yapı Diyadin ilçe merkezine 29 km mesafede, Yankaya  (Ali Hido) mezrasında, Aladağˊın yüksek bir yerindedir. Taşlarının  sökülüp, ev yapımında kullanılmasından dolayı, bıgün ancak temelleri  günümüze gelebilmiştir. 


KUJE KALESİ:

Avnik Kalesiˊne yakın bir yerde bulunan küçük çapta bir kaledir. Günümüze ancak kalıntıları ulaşabilmiştir.


MEYA (GÜNBULDU) MAĞARALARI:

Diyadin  ilçe merkezine 12 km uzaklıktaki Günbuldu köyündedir. Antik bir kent  görünümündeki yerleşim yerinde mağaralar ve tarihi kalıntılar köyün 400 m  uzağında bulunmaktadır. Kayalara oyularak yapılmış, barınma yerleri,  tapınak, ibadethane, oda ve mağaralar oldukça ilgi çekicidir. Barınarak  ve ibadethanelerde değişik inançların izleri görülmektedir.Oldukça  tahrip edilmiş kentten, günümüze mihrap, haçlı taşlar ve mezarlar  kalmıştır.Buradan çıkarılan iki koç heykeli, şu anda il merkezinde  bulunmaktadır. 


İSHAKPAŞA SARAYI

Dogubeyazıtˊın  8 km güneydoğusunda, Eski Doğubeyazıtˊın kayalıkları üzerindedir.  Sarayın harem girişi üzerinde bulunan kitabesinde;

"Bin yüz ile doksan dokuz oldu buna tarih,

İshaka meram üzere kem kıl dü cihanı"

yazılıdır.  Buradan yapının H.1199 (M.1784) tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.  Kitabede adı geçen İshak ise, II.İshak Paşaˊdır. Yapı yaklaşık yüz  yıllık bir dönem içerisinde tamamlanmıştır. Dolayısıyla 1634-1680 yılları arasında Beyazıt Sancakbeyliğiˊni yapan Çolak Abdi Paşa döneminde yapının imarına başlanılmış ve 1784 yılında II.İshak Paşa döneminde yapı tamamlanmıştır.


İki  avlu ve bu avlularda yapılmış bölümlerden oluşan sarayda, binalar "U"  şeklinde düzenlenmiştir. Birinci avluya girişi sağlayan taç kapı, dışa  doğru çıkıntılıdır. Her iki yönden yuvarlak altışar sütunla takviye  edilmiştir. Yüzey yuvarlak kemerli, mukarnas kavsaralı bir niş içine  alınmıştır. Asıl giriş kapısı basık kemerli olarak düzenlenmiştir. Taç  kapı; kabartma Bitki  motifleri, stilize ağaçlar, mukarnası andıran bezemeler ve kemerlerle  süslenmiştir. Birinci avluda; nöbetçi odası, çeşme, muhafız koğuşları,  zindan ile at koşum ve Araba yerleri bulunur.

Orta  avlu, dört tarafı çeşitli binalar ile çevrilmiş olup, dikdörtgen  planlıdır. Bu kısımda, hizmetli odaları, selamlık, cami ve türbe yer  alır.


Dikdörgen planlı caminin, harim kısmı kare planlı olup üzeri  yüksek kasnaklı tromplu bir kubbe ile örtülüdür. Önünde üzeri teras  şeklinde düzenlenmiş kapalı bir son cemaat yeri bulunur. Cami iç  mekanında, ampir üslubu hatırlatan süslemelere sahiptir.

Caminin güneyinde yer alan Çolak Abdi Paşa Türbesi, Selçuklu tarzına uygun olarak, iki kat halinde yapılmıştır.


Orta  avludan bir kapıyla, dikdörtgen planlı harem dairelerine geçilir. Bu  bölümde ayrıca hamam, kiler, aşhane ve tuvalet gibi kısımlar  bulunmaktadır.


Sonuç olarak, İshak Paşa Sarayı  farklı üslup ve bezeme şekilleriyle inşa edilmiş olup, ortaçağ  şatolarını anımsatan gösterişli bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır.


ANZAVUR TEPE

Patnos  ilçe merkezinin 2km kuzeybatısında yer almaktadır. Patnos Kalesi olarak  da bilinir. Urartularˊdan kalma antik bir kenttir. Saray, tapınak ve  bina kalıntılarının olduğu tespit edilmiştir. Kale Kral Menua ve  I.Argişti, tapınak ise İspuını zamanında yapılmıştır. Oldukça harap olan kentten günümüze. Ancak tapınak,kale ve bazı binaların kalıntıları ulaşmıştır.


[ATTACH=full]2595[/ATTACH]


GİRİK TEPE

Patnosˊun  1km güneydoğusundadır. Değirmentepe olarak da bilinir. Urartularˊa ait  bu antik kent, Kral Menua ve oğlu I.Argişti dönemlerinde kurulmuştur.  1960-1963 yılları arasında yapılan kazılar neticesinde, yanmış bir iç  avlu, taht odası, salonlar, kiler ve mutfak ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca  buradan çok sayıda yüzük, küpe, bilezik, kemer, mühür, Altın ve tunçtan yapılmış süs eşyaları elde edilmiştir. 


TOKLUCA KALESİ

Diyadin  ilçe merkezine 19 km uzaklıktaki Tokluca köyünde bulunmaktadır. Yapıda  yer altına inen merdivenler mevcuttur. Ancak bu merdivenli yolun nereye  ulaştığı bilinmemektedir.


ÜÇKİLİSE:

Taşlıçayˊın  18 km doğusunda yer alan bugünkü Taşteker köyüdür. Birçok kaynakta  adına rastladığımız Üçkilisenin kutsallığı M.Ö.ˊye dayanır. Arsaklı  Türkleri burada Bagavan adında bir Güneş Tapınağı yapmışlardır. Sonradan  Ermeniler tarafından bir manastır inşa edilmiştir. Ancak bahsedilen ve  diğer tarihi değerler yok edilmiştir. Ermenilerin yaptırdığı manastır,  1950 yılında sökülmüş, taşları Ağrı Merkez Camiiˊnin yapımında kullanılmıştır. Nuh Peygamberˊin mezarının burada olduğuna ilişkin bir inanışta vardır. 


KIZILZİYARET KALESİ: 

Balıklı Göl  yakınlarındaki aynı adı taşıyan köyde bulunmaktadır. Hangi dönemde  yaptırıldığı bilinmeyen yapının yapanı ve yaptıranı bilinmemektedir.  1918 yılında yöre terk edilip barınak ve kale surları tahrip  edildiğinden dolayı, kale harap bir görünüm arz etmektedir.


KÜPKIRAN (HAREBEGÖL) KALESİ:

Merkez ilçenin  20 km uzağında yer alan Yukarı Küpkıran ile Güneysu köyü arasında  bulunmaktadır. Kale Harabegöl Kalesi olarak ta bilinir. Kalenin kimin  tarafından, hangi tarihte yaptırıldığı bilinmemektedir.


PAZI KALESİ:

Küpkıran  köyü ile Kalender köyü arasındaki kaledir. Pazı Kalesi, Eyüp Paşa  Kalesi adı ile de anılmaktadır. Ağrı Ovasıˊna hakim bir tepe üzerinde  kurulan kale, küçük boyutlu olup basit bir yapıya sahiptir. Kale oldukça  tahrip olmuş, tanınmayacak bir hale gelmiştir.


TOPRAKKALE:

Eleşkirtˊe  14 km mesafedeki antik kenttir. Toprakkaleˊnin yapım tarihi  bilinmemekle birlikte, Urartular döneminde yapıldığı sanılmaktadır.  Urartuların burada bir kale yaptırdıkları ve küçük Arsaklılarˊın burayı  yeniden imar ettikleri bilinmektedir.


Tapınak ve yerleşim yerleri tamamen harap bir hale getirilmiş, kale burçları ve bazı duvar kalıntıları günümüze gelebilmiştir.


TOPRAKKALE CAMİİ:

Cami  ile aynı adı taşıyan köyde, bulunmaktadır. Cami üzerinde yer alan  kitabeden, 1684 yılında Mirza bin Abdi Paşa tarafından yaptırıldığı  anlaşılmaktadır. Cami, kare planlı, tek kubbeli bir plan arz etmektedir.  12,50x12,50m ölçülerindeki cami, 8.20m çapındaki tromp geçişli bir  kubbe ile örtülmüştür. 14 ahşap direk üzerine oturtulan son cemaat  yerinin bir kısmı sonradan yapılmıştır.Beden duvarlarında 6, kubbe  kasnağında ise birer atlamalı olarak4 adet pencereye yer verilmiştir.


Beden duvarlarının köşeleri, taç kapı ve pencere etrafları kesme taştan, diğer kısımlar ise moloz taşlarla yapılmıştır. 

HAMUR KÜMBETİ:

Hamur  ilçe merkezinde yer almaktadır. Giriş kapısı üzerindeki kitabeden,  sadece 1802 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Plan bakımından  Kırşehirˊdeki Aşık Paşa Türbesiˊne benzemekte olup, Selçuklu ve Osmanlı  Kümbetlerinden farklı bir planlama gösterir.Yapı dikdörtgen planlı  olup,içten aynalı tonoz,dıştan balık sırtı şeklindedir. Güney taraftaki  orijinal olmayan tahta kapıdan giriş sağlanır. Doğu cephesinde 3, batıda  ise 2 penceresi bulunmaktadır. Yapı, kesme taş malzeme ile yapılmış  olup, cepheleri kuşatan dört sıra bazalt ile renkli bir görünüm  kazanmıştır. Kümbet içerisinde İshak Paşaˊnın torunlarından İbrahim  Paşaˊnın ve ailesinin mezarları bulunmaktadır. Mezar taşları , bitkisel  motifler, sekiz kollu yıldız ve arapça yazılar ile süslenmesine karşın,  bunlar tahrip edilmişlerdir.


KARAGÖZ KİLİSESİ:

Tutakˊın  26km batısındaki Dayapınarı (Noktulu) köyü yakınlarında bulunmaktadır.  Kilise kayalara oyularak yer altına yapılmıştır. Kiliseye, merdivenlerle  inilmektedir. Bezer bir kiliseye Hamurˊun Beklemez köyünde de  rastlanılmaktadır.


HAVARAN KALESİ:

Hamur ilçe  merkezinden geçen derenin 100m yukarısında sarp bir kayalık üzerinde  kurulmuştur. Kale Selçuklu Devletiˊnin son zamanlarından kalmadır.  Osmanlı-Rus savaşlarında ve daha sonraları kale tahrip edilmiştir.


ŞOŞİK KALESİ:

Hamurˊun  Karlıca (Şoşik) köyünde yapılmış kaledir. İlçe merkezine 34 km  uzaklıktadır. Kalenin yapım tarihi bilinmemesine karşın,  Akkoyunlularˊdan kaldığı sanılmaktadır.

Bugünkü haliyle kalede; iki  oda ve hamam ayakta kalabilmiş diğer kısımlar tahrip edilmiştir. Kaleye  ulaşan blok taşlardan yapılmış merdivenler bulunmaktadır. Kalenin alt  tarafında, ayrı olarak yapılmış bir ibadethane vardır.


KARLICA KIZ KALESİ:

Karlıca  köyünde, Şoşik Kalesiˊnin 2 km doğusunda bulunmaktadır. Şoşik Kalesi  beyinin, burayı kızı için yaptırdığı söylenmektedir. 


KAN KALESİ:

Tutakˊın  15 km batısında yer alan Dönertaş (Kalekul) köyü yakınlarındadır.  Kalenin yapım tarihi bilinmemektedir. Kale harap bir vaziyette olup,  temel seviyesinde günümüze ulaşabilmiştir. Kalenin başka bir adı da  Kale-i Humˊdur.


ZENCİR KALE:

Tutak  yakınlarındaki Katavin Dağında bulunmaktadır. Yapım tarihi  bilinmemektedir. Bugün yıkık durumda olan kale hakkında bir çok efsane  ve söylenti vardır.


Diyadin Kaplıcaları:

Diyadin  ilçe merkezinin 5 km. güneyinde bulunmaktadır. Diyadin Kaplıcaları,  Yılanlı. Davud, Köprü kaplıcaları olmak üzere üç bölüme ayrılır. Akkoyunlu Beyi Uzun Hasanˊın oğlu Ziyaeddin Bey, binlerce seneden beri kullanılagelen bu kaplıcaların civarında ilk tesisleri kurmuştur.

Davut ve Köprü çermikleri, sularının  özellikleri bakımından birbirlerine benzemektedir. Köprü çermiğinin  tortuları Murat Nehri üzerinde tabii bir köprü meydana getirdiği için bu  isim verilmiştir. Demir, kükürt, sülfat, kalsiyum ve bikarbonat  bakımından zengin olan bu kaplıcalar romatizma, cilt hastalıkları ile  nefrite iyi gelir. SuyunSıcaklığı 60-70 derecedir.

Kaplıca kuruluşları, havuz, özel banyoları olan bir hamam ve bir de hidroloji bölümünden oluşmaktadır. Toplam 150 yataklı turistik Otellerin yanı sıra, kamp çadırları da kullanılır.

Çevresindeki  Murat Nehri ve Kudret Köprüsü ile güzel bir manzara oluşturan Diyadin  Kaplıcaları, yaz aylarının en çok rağbet gören yerleridir. 


Dambat Kaplıcası:

Ağrıˊya  5km uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) Köyüˊnde, Murat Irmağı kıyısında  bulunmaktadır. Deri ve romatizma hastalıklarına iyi gelmektedir.


Balık Gölü: 

Doğubeyazıtˊın Sinek Yaylasında bulunur. 2241m lik rakımı ile yurdumuzun en yüksekte oluşmuş gölüdür. Yüzölçümü 34km karedir. alabalık ve sazan balığı boldur. Taşlıçayˊa 40kmˊdir. Sandalla gezilir.


Taşlıçayˊın 18km kuzeydoğusunda, alabalığı ünlü bir lav seti gölüdür. Gölün ağaçlıklı çevresi, yörenin dinlenme yeridir. Suyu tatlıdır. Gölün ortasında, üzerinde tarihsel kalıntılar bulunan 4 dekar genişliğinde küçük bir Ada vardır.


Meteor Çukuru:

Doğubeyazıtˊın  35km doğusunda, İran sınırına 2km uzaklıkta, Gürbulak sınır kapısı ile  Sarı Çavuş (Gürveren) Köyü arasındadır. Alaskaˊdakin den sonra dünyanın  en geniş göktaşı çukurudur. Meteor çukuru, 1913ˊte düşen bir göktaşı  sonucunda oluşmuştur. Genişliği 35m, derinliği 60mˊdir. toprağa gömülü göktaşının üzeri bir Toprak tabakasıyla örtülüdür.


Buz Mağarası:

Küçük  Ağrı Dağının güney eteğinde, Hallaç Köyüˊne 3km uzaklıkta  bulunmaktadır. Doğal bir anıt durumundaki mağara; 8m derinliğinde 100m  uzunluğunda ve 50m genişliğinde elips biçimli bir yapıdadır. Mağara  içinde bazalt lavlar, kayalar ve bir kaktüs büyüklüğünden insan  büyüklüğüne varan bir çok buzdan dikitler yer almaktadır. Bu buz  dikitler ışıkta renk renk yanar döner bir görünüm almaktadır. Mağara kış  aylarında Sıcak, yaz aylarında ise; bir buzdolabı kadar soğuktur. Mağara ağzından sürekli Sıcak ve soğuk Hava akımları eser.


Nuhˊun Gemisiˊnin izi: 

Türkiye-İran  transit yoluna 3,5km uzaklıkta bulunan ve Ağrı Dağıˊnın güneyinde  Telçeker ile Meşar Köyleri arasında doğal bir anıttır. Bu anıt gemiye  benzer siluet şeklindedir.


Kültür ve Turizm Bakanlığı, gemi  kütlesinin korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı özeliğiyle 3657  sayılı kararı ile 1987ˊde burayı doğal sit alanı  ve açık hava müzesi olarak koruma altına almıştır. Geminin kalıntısını  Kuşbakışı olarak görülecek bir yere turistik niteliklere sahip bir  kafeterya yapılmıştır. 


Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Geri
Top