Ah, keşke gözyaşlarım konuşabilse... Belki o zaman, kalbimin derinliklerinde biriken tüm o karmaşık duyguları, kelimelerin kifayetsiz kaldığı o anları, sana tam anlamıyla aktarabilirdim. Şu an, parmaklarım klavyenin üzerinde gezinirken, zihnimde dönüp duran o duygu selini kelimelere dökmeye çalışırken, içimde bir çaresizlik hissediyorum. Sanki bir okyanusun ortasında, minicik bir sandala binmişim ve dalgaların beni nereye sürükleyeceğini bilmiyorum.
Bazen, gözyaşları sadece hüzün değil. Onlar, bir sevinç anında parıldayan bir ışıltı da olabilir, bir özlemle akıp giden bir ırmak da. Belki de en çok, anlatamadığım, içime attığım, bir türlü dile getiremediğim şeyler için akıyorlar. Sanki onlar, kalbimin derinliklerinde hapsolmuş sözlerin, sessiz çığlıkları gibi.
Keşke, her bir gözyaşım, sana o an hissettiğim tüm duyguları, tüm çıplaklığıyla gösterebilseydi. Bazen, bir minnetin, bir sevginin ifadesi olurlardı. Bazen, bir hayal kırıklığının, bir çaresizliğin... Bazen de, sadece bir yorgunluğun, bir dinlenme isteğinin...
Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki. Belki, günlerdir içimde biriken o hisleri, bu gözyaşlarımla anlattığımda, daha iyi anlayabilirsin beni. Belki, o zaman, kalbimin sesini daha net duyabilirsin. Çünkü biliyorum ki, bazen kelimeler, duyguları tam olarak yansıtmıyor. Bazen, en derinlerdeki o duygular, sadece sessiz bir gözyaşıyla ifade edilebilir.
Şimdi, bu kelimeler, o gözyaşlarının yerini tutmaya çalışıyor. Belki yetersiz kalacaklar, belki tam olarak hissettiklerimi aktaramayacaklar. Ama yine de, içimden geçenleri seninle paylaşma çabamdan vazgeçmeyeceğim. Çünkü biliyorum ki, bu çaba bile, senin beni anlamana bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak.
Belki bir gün, gözyaşlarım konuşacak ve tüm duygularım, kelimelere ihtiyaç duymadan, kalbinde yankı bulacak. O güne kadar, bu kelimeler, benim sana uzattığım bir el, kalbimin sesi olacaklar. Ve umarım, bu ses, sana bir şeyler anlatacak ve beni anlamanı sağlayacaktır.
Belki bir gün, gözyaşlarım konuşacak ve tüm duygularım, kelimelere ihtiyaç duymadan, kalbinde yankı bulacak. O gün geldiğinde, sessiz bir lisanın en derin manalarını taşıyacaklar. Her bir damla, bir anı, bir his, bir özlem, bir pişmanlık, bir umut, belki de hepsini birden ifade edecek. O zaman, şu an kelimelerle anlatmaya çalıştığım o karmaşık duygular yumağı, gözyaşlarım aracılığıyla sana tüm berraklığıyla yansıyacak.
Düşünsene, o gün geldiğinde, hüzünle akan bir damla, sadece bir keder ifadesi olmayacak; aynı zamanda, o hüznün içinde gizlenen özlemi, kaybolan bir umudu, belki de bir kaybedişin derin yaralarını gösterecek. Sevinçle parıldayan bir damla, sadece bir mutluluk ifadesi değil; aynı zamanda, o mutluluğun içindeki minneti, şükranı, coşkuyu ve yaşam sevincini de taşıyacak. Öfkeyle akan bir damla, sadece bir sinir ifadesi değil; aynı zamanda, o öfkenin altında yatan hayal kırıklığını, haksızlığa uğramışlık hissini, çaresizliği ve belki de bir isyanı da dile getirecek.
O gün geldiğinde, gözyaşlarım, benim iç dünyamın en mahrem odalarına açılan bir kapı olacak. Her bir damla, bir hikaye anlatacak. Belki, çocukluğumdaki o saf masumiyeti, gençliğimdeki o heyecanlı arayışları, yetişkinliğimdeki o çalkantılı duyguları yansıtacak. Belki de, o güne kadar kimseye anlatamadığım, içimde bir sır gibi sakladığım şeyleri, tüm açıklığıyla gözler önüne serecek.
Gözyaşlarımın konuşacağı o gün, senin beni tam olarak anlamanı sağlayacak. Çünkü biliyorum ki, bazen kelimeler yetersiz kalıyor, duyguları tam olarak ifade edemiyor. Bazen, en derinlerdeki o hisler, sadece sessiz bir gözyaşıyla dile getirilebilir. O gün geldiğinde, gözyaşlarım, benim kalbimin en derinlerinden yükselen bir müzik gibi olacak. Her bir nota, bir duygu, bir his, bir anı olacak ve bu müzik, senin kalbinde yankılanacak.
O güne kadar, bu kelimeler, benim sana uzattığım bir el, kalbimin sesi olmaya devam edecek. Belki yeterli olmayacaklar, belki tam olarak hissettiklerimi aktaramayacaklar. Ama yine de, içimden geçenleri seninle paylaşma çabamdan vazgeçmeyeceğim. Çünkü biliyorum ki, bu çaba bile, senin beni anlamana bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak. Ve o güne kadar, gözyaşlarımın konuşacağı o gün gelene kadar, bu kelimeler, benim sana olan inancımın ve sevgimin bir ifadesi olarak kalacak. Umarım, o gün geldiğinde, gözyaşlarımın tüm anlamını kalbinde hissedersin ve beni, ben olduğum gibi, tüm duygularımla ve kusurlarımla kabul edersin.
Bazen, gözyaşları sadece hüzün değil. Onlar, bir sevinç anında parıldayan bir ışıltı da olabilir, bir özlemle akıp giden bir ırmak da. Belki de en çok, anlatamadığım, içime attığım, bir türlü dile getiremediğim şeyler için akıyorlar. Sanki onlar, kalbimin derinliklerinde hapsolmuş sözlerin, sessiz çığlıkları gibi.
Keşke, her bir gözyaşım, sana o an hissettiğim tüm duyguları, tüm çıplaklığıyla gösterebilseydi. Bazen, bir minnetin, bir sevginin ifadesi olurlardı. Bazen, bir hayal kırıklığının, bir çaresizliğin... Bazen de, sadece bir yorgunluğun, bir dinlenme isteğinin...
Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki. Belki, günlerdir içimde biriken o hisleri, bu gözyaşlarımla anlattığımda, daha iyi anlayabilirsin beni. Belki, o zaman, kalbimin sesini daha net duyabilirsin. Çünkü biliyorum ki, bazen kelimeler, duyguları tam olarak yansıtmıyor. Bazen, en derinlerdeki o duygular, sadece sessiz bir gözyaşıyla ifade edilebilir.
Şimdi, bu kelimeler, o gözyaşlarının yerini tutmaya çalışıyor. Belki yetersiz kalacaklar, belki tam olarak hissettiklerimi aktaramayacaklar. Ama yine de, içimden geçenleri seninle paylaşma çabamdan vazgeçmeyeceğim. Çünkü biliyorum ki, bu çaba bile, senin beni anlamana bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak.
Belki bir gün, gözyaşlarım konuşacak ve tüm duygularım, kelimelere ihtiyaç duymadan, kalbinde yankı bulacak. O güne kadar, bu kelimeler, benim sana uzattığım bir el, kalbimin sesi olacaklar. Ve umarım, bu ses, sana bir şeyler anlatacak ve beni anlamanı sağlayacaktır.
Belki bir gün, gözyaşlarım konuşacak ve tüm duygularım, kelimelere ihtiyaç duymadan, kalbinde yankı bulacak. O gün geldiğinde, sessiz bir lisanın en derin manalarını taşıyacaklar. Her bir damla, bir anı, bir his, bir özlem, bir pişmanlık, bir umut, belki de hepsini birden ifade edecek. O zaman, şu an kelimelerle anlatmaya çalıştığım o karmaşık duygular yumağı, gözyaşlarım aracılığıyla sana tüm berraklığıyla yansıyacak.
Düşünsene, o gün geldiğinde, hüzünle akan bir damla, sadece bir keder ifadesi olmayacak; aynı zamanda, o hüznün içinde gizlenen özlemi, kaybolan bir umudu, belki de bir kaybedişin derin yaralarını gösterecek. Sevinçle parıldayan bir damla, sadece bir mutluluk ifadesi değil; aynı zamanda, o mutluluğun içindeki minneti, şükranı, coşkuyu ve yaşam sevincini de taşıyacak. Öfkeyle akan bir damla, sadece bir sinir ifadesi değil; aynı zamanda, o öfkenin altında yatan hayal kırıklığını, haksızlığa uğramışlık hissini, çaresizliği ve belki de bir isyanı da dile getirecek.
O gün geldiğinde, gözyaşlarım, benim iç dünyamın en mahrem odalarına açılan bir kapı olacak. Her bir damla, bir hikaye anlatacak. Belki, çocukluğumdaki o saf masumiyeti, gençliğimdeki o heyecanlı arayışları, yetişkinliğimdeki o çalkantılı duyguları yansıtacak. Belki de, o güne kadar kimseye anlatamadığım, içimde bir sır gibi sakladığım şeyleri, tüm açıklığıyla gözler önüne serecek.
Gözyaşlarımın konuşacağı o gün, senin beni tam olarak anlamanı sağlayacak. Çünkü biliyorum ki, bazen kelimeler yetersiz kalıyor, duyguları tam olarak ifade edemiyor. Bazen, en derinlerdeki o hisler, sadece sessiz bir gözyaşıyla dile getirilebilir. O gün geldiğinde, gözyaşlarım, benim kalbimin en derinlerinden yükselen bir müzik gibi olacak. Her bir nota, bir duygu, bir his, bir anı olacak ve bu müzik, senin kalbinde yankılanacak.
O güne kadar, bu kelimeler, benim sana uzattığım bir el, kalbimin sesi olmaya devam edecek. Belki yeterli olmayacaklar, belki tam olarak hissettiklerimi aktaramayacaklar. Ama yine de, içimden geçenleri seninle paylaşma çabamdan vazgeçmeyeceğim. Çünkü biliyorum ki, bu çaba bile, senin beni anlamana bir adım daha yaklaşmamı sağlayacak. Ve o güne kadar, gözyaşlarımın konuşacağı o gün gelene kadar, bu kelimeler, benim sana olan inancımın ve sevgimin bir ifadesi olarak kalacak. Umarım, o gün geldiğinde, gözyaşlarımın tüm anlamını kalbinde hissedersin ve beni, ben olduğum gibi, tüm duygularımla ve kusurlarımla kabul edersin.