Ahura Mazda (Pehlevice: Ohrmazd, Farsça: اهورا مزدا "bilginin Efendisi" [1], "Hâkim Rabb" [2] ) eski İran dini Zerdüştçülüğün, kötülük ilkesi ya da Tanrı'sı olan Ehrimen'le sürekli bir mücadele, ya da savaş hali içinde olmakla birlikte, Zerdüştçü iyimserliğin bir ifadesi olarak, sonunda mutlak bir zafer kazanacak olan baş tanrısı, iyilik ilkesi.[1]
Ahura Mazdah, İslâmî kaynaklarda "Hürmüz" olarak geçmektedir.[2] Diğer bir adı da Vouru Casani'dir.[3]
Ahura Mazdah, Zerdüşt dini'nin iyilik, aydınlık ve ışık tanrısıdır. Bu nedenden dolayıdır ki kimi camialar arasında Zerdüşt dinine Mazdaizm de denilmektedir.[3]
Zerdüşt'ün dini, açıkça birbirine zıt iki prensip arasında gerçekten kesin bir dualizimle belirtilir. İyi prensibi Ahura Mazda, kötülük prensibi ise Ehrimen tarafından temsil edilir. Daha sonraki metinlerde, birbirine düşman iki prensibe tamamen eşit bir yer verilirken, Avesta'daki en eski metinler olan Gatalar'da hala Ehrimen'e nispetle Ahura Mazda'nın üstünlüğünün izlerini buluruz. Bu iki prensip arasındaki insan tercihte bulunmalı ve tercihte bulunduğunda da kendini, şeytan, sonunda yok edilinceye kadar asırlarca süren iyi ile kötü arasında bitmeyen bir mücadelenin içinde bulur.
Ancak bu radikal dualizm bizi, Zerdüşt dininin monoteistik karakterini kabul etmekten alıkoymaz. Zerdüşt için sadece tek bir Tanrı yani, Ahura Mazda vardır; onun muhalifi/zıddı olan Ehriman, bir tanrı değil, sadece tanrının tamamen yadsınmasıdır/yok sayılmasıdır. Zerdüşt, bir tek Tanrı düşüncesiyle İran'lı halkların geleneksel dini, politeizme karşı çıktı. Bu tek Tanrı Ahura Mazda, her şeyi Bilen Efendi (Rab), Zerdüşt tarafindan yoktan var dilmedi. Her ihtimale göre, Ahura Mazdan'nın selefi/öncülü, Yunanlılar arasındaki Zeus ve Romalılar arasındaki Jur-pittcr gibi, Heredot'un İranlılar arasında var olduğunu bize gösterdiği bir politeizmin baş tanrısı olan antik İran gök tanrısıdır (Herodotos, i, 131).[4]
O, alemin tanrısı idi. Alemin gayesi; yalanın ve kötülüğün hakikat tarafından yenilmesidir. Alemdeki maddî ve manevî nizâmı yaratan, tabiat kanunlarını koyan, Ahura Mazdah'tır. Kötülüklerin kaynağı ise Ehrimen'dir.[2]
Zerdüştilik’te zıt iki kavram ve iki dünya birbiriyle sürekli mücadele ve savaş halinde idiler ve bu savaş mukadder olduğu gibi ışık dünyası ve Ahura Mazda’nın zaferiyle sonuçlanacaktır. Dolayısıyla İranîlerin düşmanları yeryüzünden mahvolacaklar ve artık sadece Zerdüşt’e inananlar ve onun yolunda savaşanlar (Arîler) ebedi bir dünyada ve iyilikler içinde yaşamaya başlayacaklardır. Gerçek hayatta bu mesele düşmanlarının mahvolması olarak yorumlanmalıdır.[5]
Zerdüştilik İran’a akmaya başladıktan sonra zaman faktörü de işin içine karışmış ve Zurvanism mezhebi ortaya çıkmıştır. Zurvan, zaman tanrısıdır ve Ahura Mazda ile Ehrimen’in babasıdır. Çocuğu olmuyordu, Ondan dolayı O, parlak bir oğul istemişti, ancak çocuğu olmayacağı şüpheleri Ehrimeni oluşturmuş ve ikiz oğlu olmuştur. Zurvan dünya hakimiyetini oğluna vereceğini söylemiştir. Ehrimen bunu duymuş ve annesinin karnını yırtarak Ahura Mazda’dan çabuk dünyaya ayak basmıştır. Zurvan onu gördüğü zaman istediği oğlunun o olmadığı, istediğinin Ahura Mazda olduğu, ancak verdiği sözden kaçamayacağı için mehdut zaman olan 9000 yıllık sürenin hükümdarlığını Ehrimen’e vermiştir. Bu inanca göre bu 9000 yıl Ahura Mazda ile Ehrimen’in savaş süresidir ve bu süre içinde Ehrimen dünyanın hakimi olacaktır. Ancak Ahura Mazda’nın derayeti, feraseti ve uzak görenliği ile Ehrimen ve dünyası yenilip ortadan kalkacaktır. Ondan sonra ebedi sürede dünyanın hakimi Ahura Mazda olacaktır. Dolayısıyla Türklerin Gaznelilerden başlayarak Kaçarlara kadar olan İran’a hakimiyet süresi temsilî olarak Ehrimen’in hakimiyet süresini göstermektedir ve Pehlevi sülalesinin iş başına gelmesiyle birlikte hakimiyet artık Ahura Mazda tarafına geçmiştir ve düşmanları çok yakın zamanlarda aldıkları ve alacakları önlemlerle ortadan kalkacaktır.[5]
Diğer önemli bir husus ise pek çok dinde olduğu gibi toplumda düzenin ve ahlâkın bozulması sonucu insanlar hep bir ilâhî kurtarıcı (mesih, mehdî) beklerler. Zerdüştîlik’te de bu durum geçerlidir. Son üç bin yıllık dönemde Zerdüşt’ün kendisi, soyundan bir peygamber ve bir de onun neslinden olacak olan Saoshyant olmak üzere üç kurtarıcı gelecektir. Saoshyant tüm insanları Zerdüşt’e inanan insanlar haline getirdikten sonra hükümranlığı Ahura Mazda’ya teslim edecektir.[6]
Ahura Mazdah önce manevi bir varlık olarak kabul edilirken sonraları, Zerdüşt'ten önce olduğu gibi,onu nuru ateşin ihtiva ettiği,yaratılmamış bir ışık olarak düşünüldü ve böylece ateş kültürü gelişti (Mecusilik). Ahura Mazdah'ın yanında altı baş melek bulunur. Bunlara Ameşa Spenta'lar (Kutsal Ölümsüzler) denilir. Bunlar; İyi Akıl, Adalet (veya Hakikat), İlahi İrade Ülkesi, Tevazu (veya Dindarlık), Mükemmeliyet ve Ölümsüzlük şeklinde, Ahura Mazdah'ın sıfatları, çeşitli vecheleri ve fonksiyonları olarak telakki edilir.[2]
Ahura Mazdah'a inananların ruhu, ölümden sonra dördüncü gün muhakeme edilir. O, önce Cinvat Köprüsünden geçecektir. Bu köprü, bu alemden ötekine götürür. Dinsiz, bu köprüden geçemeyip cehenneme düşer. Dindar kişi ise bu köprüden geçip cennete ulaşır. O'na altı Ameşa Spenta'ya sonradan katılan "itaat" yol gösterir). Cinvat Köprüsü'nün ortası, kılıç yüzü gibi olur ve dinsiz cehenneme düşer; ancak iyi insanın ruhu geçerken geniş tarafı döner ve o da geçme imkanı bulur.[2]
Bu muhakeme, ateş ve erimiş maden ile olacaktır. Bütün bu işler; "Saoşyant" denilen kurtarıcının doğmasıyla gerçekleşecektir. O, Kansava Gölü'nde yıkanan bir bakirenin o gölde bulunana Zerdüşt'ün tohumuyla gebe kalması sonucu doğacaktır. Böylece ölülerin doğması (Dirilme) başlayacaktır. İlk insan "Gayomart"ın kemikleri, hayat kazanacak; bütün ölüler, tekrar vücutlarına kavuşacak ve bir yerde toplanacaktır. İyiler ve kötüler ayrılacak; iyiler, cennete; kötülerse cehenneme gidecektir. Üç gün kalınacak, sonra bütün yaratıklar ateş ırmağından geçecek; ateş, kötüleri temizleyecek ve şeytanlarla bütünleşenler hariç, herkes Ahura Mazdah'ın ülkesine girecektir.[2]
Zerdüştler, intihar etmeyi tanrı Ahura Mazda'ya düşmanlık olarak niteler ve çok günâhkârca bulur. Kendini ve eşini her alanda korumakla yükümlü olan insanın intihar etmesi veya kendilerini koruyan askerlerine kötülük etmesini büyük günah saymasının yanında, Tanrı Ahura Mazda'ya düşmanlık olarak belirler.[2]
Yine Ahura Mazda'ya göre ateşi, toprağı ve suyu bir cesedin teması ile kirletmek günahtır. Bunun için ölümden sonra cesedin-sessizlik kuleleri - adı verilen yüksekçe yerlerde köpeklerle, akbabalara terk edilmesi gerekir.[7]
Zerdüştler, kim kardeşlerine doğru ve dürüst olur ve fakirlere yardım ederse, tanrı Ahura Mazda yolunda çalıştığı için, Tanrı da onu destekler ve korur. Derken inananlarına doğru olana yapmayı, buna inanç göstermelerini ve bunu yaymaya çalışmalarını tavsiye eder, zayıf ve fakir olanların da yardım edilerek korunmasını belirtir.[2]
Ahura Mazdah, İslâmî kaynaklarda "Hürmüz" olarak geçmektedir.[2] Diğer bir adı da Vouru Casani'dir.[3]
Ahura Mazdah, Zerdüşt dini'nin iyilik, aydınlık ve ışık tanrısıdır. Bu nedenden dolayıdır ki kimi camialar arasında Zerdüşt dinine Mazdaizm de denilmektedir.[3]
Zerdüşt'ün dini, açıkça birbirine zıt iki prensip arasında gerçekten kesin bir dualizimle belirtilir. İyi prensibi Ahura Mazda, kötülük prensibi ise Ehrimen tarafından temsil edilir. Daha sonraki metinlerde, birbirine düşman iki prensibe tamamen eşit bir yer verilirken, Avesta'daki en eski metinler olan Gatalar'da hala Ehrimen'e nispetle Ahura Mazda'nın üstünlüğünün izlerini buluruz. Bu iki prensip arasındaki insan tercihte bulunmalı ve tercihte bulunduğunda da kendini, şeytan, sonunda yok edilinceye kadar asırlarca süren iyi ile kötü arasında bitmeyen bir mücadelenin içinde bulur.
Ancak bu radikal dualizm bizi, Zerdüşt dininin monoteistik karakterini kabul etmekten alıkoymaz. Zerdüşt için sadece tek bir Tanrı yani, Ahura Mazda vardır; onun muhalifi/zıddı olan Ehriman, bir tanrı değil, sadece tanrının tamamen yadsınmasıdır/yok sayılmasıdır. Zerdüşt, bir tek Tanrı düşüncesiyle İran'lı halkların geleneksel dini, politeizme karşı çıktı. Bu tek Tanrı Ahura Mazda, her şeyi Bilen Efendi (Rab), Zerdüşt tarafindan yoktan var dilmedi. Her ihtimale göre, Ahura Mazdan'nın selefi/öncülü, Yunanlılar arasındaki Zeus ve Romalılar arasındaki Jur-pittcr gibi, Heredot'un İranlılar arasında var olduğunu bize gösterdiği bir politeizmin baş tanrısı olan antik İran gök tanrısıdır (Herodotos, i, 131).[4]
O, alemin tanrısı idi. Alemin gayesi; yalanın ve kötülüğün hakikat tarafından yenilmesidir. Alemdeki maddî ve manevî nizâmı yaratan, tabiat kanunlarını koyan, Ahura Mazdah'tır. Kötülüklerin kaynağı ise Ehrimen'dir.[2]
Zerdüştilik’te zıt iki kavram ve iki dünya birbiriyle sürekli mücadele ve savaş halinde idiler ve bu savaş mukadder olduğu gibi ışık dünyası ve Ahura Mazda’nın zaferiyle sonuçlanacaktır. Dolayısıyla İranîlerin düşmanları yeryüzünden mahvolacaklar ve artık sadece Zerdüşt’e inananlar ve onun yolunda savaşanlar (Arîler) ebedi bir dünyada ve iyilikler içinde yaşamaya başlayacaklardır. Gerçek hayatta bu mesele düşmanlarının mahvolması olarak yorumlanmalıdır.[5]
Zerdüştilik İran’a akmaya başladıktan sonra zaman faktörü de işin içine karışmış ve Zurvanism mezhebi ortaya çıkmıştır. Zurvan, zaman tanrısıdır ve Ahura Mazda ile Ehrimen’in babasıdır. Çocuğu olmuyordu, Ondan dolayı O, parlak bir oğul istemişti, ancak çocuğu olmayacağı şüpheleri Ehrimeni oluşturmuş ve ikiz oğlu olmuştur. Zurvan dünya hakimiyetini oğluna vereceğini söylemiştir. Ehrimen bunu duymuş ve annesinin karnını yırtarak Ahura Mazda’dan çabuk dünyaya ayak basmıştır. Zurvan onu gördüğü zaman istediği oğlunun o olmadığı, istediğinin Ahura Mazda olduğu, ancak verdiği sözden kaçamayacağı için mehdut zaman olan 9000 yıllık sürenin hükümdarlığını Ehrimen’e vermiştir. Bu inanca göre bu 9000 yıl Ahura Mazda ile Ehrimen’in savaş süresidir ve bu süre içinde Ehrimen dünyanın hakimi olacaktır. Ancak Ahura Mazda’nın derayeti, feraseti ve uzak görenliği ile Ehrimen ve dünyası yenilip ortadan kalkacaktır. Ondan sonra ebedi sürede dünyanın hakimi Ahura Mazda olacaktır. Dolayısıyla Türklerin Gaznelilerden başlayarak Kaçarlara kadar olan İran’a hakimiyet süresi temsilî olarak Ehrimen’in hakimiyet süresini göstermektedir ve Pehlevi sülalesinin iş başına gelmesiyle birlikte hakimiyet artık Ahura Mazda tarafına geçmiştir ve düşmanları çok yakın zamanlarda aldıkları ve alacakları önlemlerle ortadan kalkacaktır.[5]
Diğer önemli bir husus ise pek çok dinde olduğu gibi toplumda düzenin ve ahlâkın bozulması sonucu insanlar hep bir ilâhî kurtarıcı (mesih, mehdî) beklerler. Zerdüştîlik’te de bu durum geçerlidir. Son üç bin yıllık dönemde Zerdüşt’ün kendisi, soyundan bir peygamber ve bir de onun neslinden olacak olan Saoshyant olmak üzere üç kurtarıcı gelecektir. Saoshyant tüm insanları Zerdüşt’e inanan insanlar haline getirdikten sonra hükümranlığı Ahura Mazda’ya teslim edecektir.[6]
Ahura Mazdah önce manevi bir varlık olarak kabul edilirken sonraları, Zerdüşt'ten önce olduğu gibi,onu nuru ateşin ihtiva ettiği,yaratılmamış bir ışık olarak düşünüldü ve böylece ateş kültürü gelişti (Mecusilik). Ahura Mazdah'ın yanında altı baş melek bulunur. Bunlara Ameşa Spenta'lar (Kutsal Ölümsüzler) denilir. Bunlar; İyi Akıl, Adalet (veya Hakikat), İlahi İrade Ülkesi, Tevazu (veya Dindarlık), Mükemmeliyet ve Ölümsüzlük şeklinde, Ahura Mazdah'ın sıfatları, çeşitli vecheleri ve fonksiyonları olarak telakki edilir.[2]
Ahura Mazdah'a inananların ruhu, ölümden sonra dördüncü gün muhakeme edilir. O, önce Cinvat Köprüsünden geçecektir. Bu köprü, bu alemden ötekine götürür. Dinsiz, bu köprüden geçemeyip cehenneme düşer. Dindar kişi ise bu köprüden geçip cennete ulaşır. O'na altı Ameşa Spenta'ya sonradan katılan "itaat" yol gösterir). Cinvat Köprüsü'nün ortası, kılıç yüzü gibi olur ve dinsiz cehenneme düşer; ancak iyi insanın ruhu geçerken geniş tarafı döner ve o da geçme imkanı bulur.[2]
Bu muhakeme, ateş ve erimiş maden ile olacaktır. Bütün bu işler; "Saoşyant" denilen kurtarıcının doğmasıyla gerçekleşecektir. O, Kansava Gölü'nde yıkanan bir bakirenin o gölde bulunana Zerdüşt'ün tohumuyla gebe kalması sonucu doğacaktır. Böylece ölülerin doğması (Dirilme) başlayacaktır. İlk insan "Gayomart"ın kemikleri, hayat kazanacak; bütün ölüler, tekrar vücutlarına kavuşacak ve bir yerde toplanacaktır. İyiler ve kötüler ayrılacak; iyiler, cennete; kötülerse cehenneme gidecektir. Üç gün kalınacak, sonra bütün yaratıklar ateş ırmağından geçecek; ateş, kötüleri temizleyecek ve şeytanlarla bütünleşenler hariç, herkes Ahura Mazdah'ın ülkesine girecektir.[2]
Zerdüştler, intihar etmeyi tanrı Ahura Mazda'ya düşmanlık olarak niteler ve çok günâhkârca bulur. Kendini ve eşini her alanda korumakla yükümlü olan insanın intihar etmesi veya kendilerini koruyan askerlerine kötülük etmesini büyük günah saymasının yanında, Tanrı Ahura Mazda'ya düşmanlık olarak belirler.[2]
Yine Ahura Mazda'ya göre ateşi, toprağı ve suyu bir cesedin teması ile kirletmek günahtır. Bunun için ölümden sonra cesedin-sessizlik kuleleri - adı verilen yüksekçe yerlerde köpeklerle, akbabalara terk edilmesi gerekir.[7]
Zerdüştler, kim kardeşlerine doğru ve dürüst olur ve fakirlere yardım ederse, tanrı Ahura Mazda yolunda çalıştığı için, Tanrı da onu destekler ve korur. Derken inananlarına doğru olana yapmayı, buna inanç göstermelerini ve bunu yaymaya çalışmalarını tavsiye eder, zayıf ve fakir olanların da yardım edilerek korunmasını belirtir.[2]