Aksaray Antik Kentleri (İç Anadolu Bölgesi)

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Aksaray Antik Kentleri (İç Anadolu Bölgesi)

Ihlara Vadisi Antik Kenti

Aksaray’a 40 km. uzaklıktaki Ihlara Vadisi, Hasandağı’ndan çıkan bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğumasıyla ortaya çıkan çatlaklar ve çökmeler sonucu oluşmuştur.

Hasan Dağı ve çevresi, Neojen (Genç Tersiyer) ve IV. Zamanda oluşmuştur. Bu zamanda oluşan yükselmelere karşın havzalar oldukça düşük kalmıştır. Hasan Dağı volkanın püskürmesine neden olan tektonik hareketler sonunda çevre yüzeyini geniş bir volkanik tabaka kaplamıştır. Aynı hareketler sırasında kalkerin basınç ve sıcaklık etkisiyle yarattığı kırık hattan fışkıran doğal sıcak suy, Yaprakhisar ve Ihlara arasında bulunan Ziga Kaplıcaları’nda görülebilmektedir.

Çevrenin yapısal karakterini derinden etkileyen volkanik püskürme sonucu oluşan tüf taşları, rüzgar, erozyon ve diğer doğa etkenleri ile aşınmış, Selime ve Yaprakhisar’da değişik görünüm ve renklerde Peri Bacaları’nı yaratmıştır. Tektonik hareketler, bazı yerlerde yumuşak tüfün, bazı yerlerde gri, yeşil ve kahverengi tonlarının hakim olduğu ve iri tanelerle ufalanan kayaların kapladığı alanları çöküntüye uğratmıştır.ihlara vadısı kaya kiliseleri

Ihlara Vadisi boyunca uzanan Melendiz Çayı’na ilk çağlarda Kapadokya ırmağı anlamına gelen “Potamus Kapadukus” denilmekteydi. Melendiz Çayı da bu tür çökmenin sonucu oluşan kanyon vadinin tabanını oyarak daha büyük bir derinlik kazanmıştır. Vadiyi ikiye bölerek akan Melendiz Çayı, Aksaray yakınlarında Uluırmak adını alarak Tuz Gölü’ne dökülmektedir. 14 km. uzunluğundaki vadi Ihlara’dan başlayıp, Selime’de son bulmaktadır. Vadinin yüksekliği yer yer 100 -150 m.dir.

Ihlara vadisi jeomorfolojik özelliklerinden dolayı keşiş ve rahipler için uygun bir inziva ve ibadet yeri olmuştur. Vadis boyunca kayalara oyulmuş sayısız barınaklar, mezarlar ve kiliseler bulunmaktadır. Bazı barınak ve kiliseler yeraltı şehirlerinde olduğu gibi birbirine tünellerle bağlantılıdır. Ihlara vadisi kiliselerindeki süslemeler VI.yüzyılda başlayarak XIII. yüzyılın sonuna kadar devam etmiştir.

Ihlara Vadisi’ne yakın olan kiliselerin duvar süslemeleri Kapadokya sanatından uzak, doğu etkisi taşımaktadır. Belisırma yakınında bulunan kiliseler ise Bizans tipi duvar resimleri ile süslüdür.

Ihlara Bölgesi’nde Bizans Dönemi’ ne ait olduğu bilinen kitabelerin sayısı oldukça azdır. Belisırma köyüne 500 m. uzaklıktaki Aziz Georgios (Kırkdamaltı) Kilisesi’ nde Selçuklu Sultanı II. Mesud (1282 -1305) ve Bizans imparatoru II.Andronikos’ un adlarını içeren XIII. yüzyıla ait fresk üzerine yazılmış bir kitabe bulunmaktadır.

Ihlara Vadisi’nde yer alan ve resimleri en iyi korunmuş olan kiliseler Ağaçaltı, Pürenliseki, Kokar, Yılanlı ve Kırkdamaltı Kiliseleridir. Vadide yer alan kiliselerde “Hz. İsa’nın Doğumu”, “Müjde”, “Ziyaret”, “Mısır’a Kaçış”, “Son Akşam Yemeği” gibi İncil’de geçen konular resimlerle tasvir edilmiştir.

Vadi içerisinde 105 kilise bulunmaktadır. Bunların başlıcalar; Eğritaş Kilisesi, Ağaçaltı (Daniel)Kilisesi, Sümbüllü Kilise, Yılanlı Kilise, Kokar Kilise, Pürenliseki Kilisesi, Eskibaca Kilisesi, Saint Georges (Kırkdamaltı) Kilisesi, Direkli Kilise ve Ala Kilisesi’dir.


Ağaçaltı Kilisesi

Ihlara Vadisi içerisinde, vadiye giriş merdivenlerinin güney kısmında yer almaktadır.

Haç planlı, kubbeli haç kolları beşik tonozlu, üç apsisli bir kilisedir. Ana apsis ve güney yan apsis yıkılmıştır. Kiliseye giriş yıkık olan bu ana apsistendir. Beyaz zemin üzerine kırmızı, gri ve sarı renkler kullanılmış, kuzey haç kolu tonozu oldukça zengin bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiştir.

Kilise İkonoklastik Dönem öncesine ya da IX.- XI. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir. Freskolarda, vahiy, ziyaret ve doğum, Mısır'a kaçış, Hz. İsa'nın vaftizi ve Hz. Meryem'in ölümü işlenmiştir. Kubbede ise, göğe çekiliş sahnesi yer alır.


Kokar Kilise

Tek nefli ve Beşik tonozlu olan kiliseye bugün yıkılmış olan apsisinden girilebilmektedir. İhtiyaç nedeniyle kayanın iç kısımlarına doğru oyularak cenaze salonu nefe ilave edilmiştir. Süslemelerin tonuna gri renk hakimdir. Oldukça iyi korunmuş olan tonozda büyükçe bir haç motifi vardır. Haç motifin ortasında yer alan kare çerçeve içerisindeki el motifi üçlü kutsama işaretidir. Çerçevesinde ise oldukça zengin dört alana ayrılmış geometrik bezemeler yer alır.

Kilise IX.yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir. Kilise içerisinde Deesis, Müjde, Ziyaret, Bakireliğin ispatı, Doğum, Üç müneccimin tapınması, Vaftiz, Üç yahudi gencin fırında yakılması, Mısır’a kaçış, Son yemek, İhanet, İsa çarmıhta, Kadınlar boş mezar başında, İsa’ nın göğe yükselişi, İsa’ nın Gömülmesi, Pentakost ve aziz tasvirlerini içeren freskolar bulunmaktadır.


Yılanlı Kilise

Haç planlı, beşik tonozlu ve apsislidir. Kuzey duvarında bulunan şapelin içinde keşiş mezarları yer alır. Kuzeyindeki ve güneyindeki dar haç kolları, tavanı kabartma bir haçla bezeli merkez mekanı çevreler.Batı duvarındaki yılanların saldırısına uğramış dört çıplak günahkar kadınla ilgili sahneden dolayı kiliseye bu ad verilmiştir. Sekiz yılanın saldırısına uğrayan birinci kadına ait kitabe tahrip olduğundan suçu anlaşılmamaktadır. Yılanlar ikinci kadını çocuğunu emzirmediği için göğsünden, üçüncü kadını yalan söylediği için ağzından, dördüncü kadını itaat etmediği ve söz dinlemediği için kulaklarından ısırmaktadırlar.

Yılanlı Kilise IX.yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir.


Sümbüllü Kilise

Manastır mekanları iki kat halinde kaya kütlesine oyulmuştur.

Aziz tasvirleri Kapadokya ve Bizans tipinden çok ayrıdır. Plan V. ve VI. yy. yapılarına uygundur. Bu bölgedeki diğer üç kilise ise, ayrı bir gruptur.Azizler diğerlerine benzer, fakat ortaçağ özelliğine kaymıştır. İncil’den az metin verilmiştir. Bunlarda da Suriye etkisi açıktır.

Göreme ve diğer kiliselerde rastlanmayan özellikler ve ifadeler vardır. Bütün resimlerde İncil sahnelerinin sembolik bir üslupla gösterildiği dikkati çekmektedir.


Eğritaş Kilisesi

Büyük bir tapınak ve vadinin en eski yapılarından olduğu anlaşılan kilisenin Meryem'e ithaf edildiği, doğu duvarındaki bir kitabede belirtilmiştir. İki melek arasında oturan İsa, iki melek ve altı piskopos arasındaki Meryem, Hz. Yusuf'un rüyası, Mısır'a kaçış, vaftiz, Kudüs'e giriş gibi tasvirlerin yer aldığı fresklerin oldukça yıpranmış olmalarına karşın, boyaları günümüzde de renkli ve canlıdır.

Belisırma’daki kiliseler Bizans tipindedir. Bazı küçük ayrıntılar yerli veya daha doğudan gelen etkilere örnek ise de genel üslup Bizans’tır. Bütün bu kiliselerden sadece ikisinin tarihi tespit edilmiştir. Direkli Kilise (976-1025), Saint Georges Kilisesi ise (1283-1295) yıllarına aittir. Sonuncusu çağının sanatının tipik bir örneğidir.Bir Selçuk Sultanının elbiseıhlara vadisisini gösteren resim, Türk hükümdarının himaye ve yardımı ile bu kilisenin yapıldığına belge teşkil etmektedir.

X.yüzyılın ortasında Bizans’lıların Toroslar ve Klikya bölgelerini geri almasıyla Ihlara bölgesinde de yeni kiliseler yapılmıştır. Bahaddin Samanlığı Kilisesi, Sümbüllü Kilise ve Direkli Kilise resimleri bu yüzyıla tarihlendirilmektedir. Ala Kilise, Akhisar’daki Çanlı Kilise ve Karagedik Kilisesi XI.yüzyıl başlarındaki Bizans sanatına örnek teşkil etmektedir. Eski kiliselere sonradan bazı Bizans tipi resimler de ilave edilmiştir. Bu davranış, XI.yüzyılda Selçukluların bölgeye gelmesiyle son bulur. Fakat bölgedeki dini hayat devam etmiş, 1924’deki nüfus mübadelesiyle de son bulmuştur.
 
Selime Antik Kenti

Ihlara vadisinin bitiminde yer alır. Selime köyünde dik bir yamacın eteklerine yaslanmış peribacaları, bazilika tipindeki katedrali, köye adını veren ve Selçuklu Dönemi ne ait Selime Sultan Türbesi, kayaya oyulmuş kalesi ve kaya kiliseleri bulunmaktadır.

Selime Katedrali

Kayalara oyulmuş yüksek bir yerde olan katedral içinde iki sıra halinde sütunlar mevcuttur. Bu sütunlar katedrali üç sahana ayırmıştır.


Kale Manastırı Kilisesi

Kapadokya'daki dini kuruluşların en büyüklerindendir. Manastır VIII. ile XIV. yüzyıl veya X. yüzyıl, kilisedeki figürlü freskolar ise X. yüzyıl sonu ile XI. yüzyıl başları arasına tarihlenmektedir. İsa'nın göğe çıkışı, müjde, Meryem gibi tasvirleri bulunmaktadır.

G63PF.webp
 
Güzelyurt Antik Kenti

Aksaray a 45 km., Ihlara vadisine ise 15 km.uzaklıktadır. Doğal konumu, XIX.yüzyıla ait mimarlık örnekleriyle Kapadokya merkezleri arasında seçkin bir yeri vardır. Hıristiyanlığın yayılması için çalışan Nazianuslu Gregor adlı din adamı Güzelyurtu önemli bir merkez haline getirmiştir.

Güzelyurt ta bulunan kiliseler Yüksek Kilise, Kızıl Kilise, Silvişli Kilise, Ahmatlı Kilise ve koç Kilisesi dir. Ayrıca 1891 tarihinde kilise olarak inşa edilen ve halen cami olarak kullanılan kitabeli bir yapı da Güzelyurt a ayrı bir özellik katmaktadır.

p7Isb.webp


Aziz Gregorius Kilisesi

Güzelyurt ilçe merkezindeki Hıristiyanlık dönemi eserlerinden olup, Ortodoks alemikilise için büyük önem taşımaktadır. M.S. 385 yılında kapalı haç planında inşa edilmiştir. Daha sonra çeşitli ilave ve tamiratlarla değişikliğe uğrayan kilisenin, çan kulesi minare haline getirilerek camiye çevrilmiştir.

MFxBK.webp


Aziz Anargiros Kilisesi

Güzelyurt ilçe merkezindedir. Kapalı haç planında olan kilise, kubbeleri ve kolonlorı dahil olmak üzere tümü kayaya oyularak yapılmıştır.

Kilise, son olarak 1884 yılında onarım görmüştür. Kubbesindeki 1887 tarihinden, fresklerinin onarımından üç yıl sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.


Sivişli Kilise

Kasaba içinde kayadan oyma bir kilisedir. Kubbede, ortada Hz. İsa ile Hz. Meryem'in, kenarlarda havarilerin portreleri yer almaktadır.

7OC3o.webp
 
Archelais (Aksaray) Antik Kenti

6qyO9.webp
Adını son Kapadokya kralı Archelaosdan aldığı sanılan Archelaisin kuruluşu ilk çağlara kadar uzanır.İlk çağda Archelais adlı kentin M.Ö III yy. kurulmuş olan Hitit merkezi karaura adlı kent ve daha sonraları ise yörenin Garsauritis olarak anılması nedeni ile Archelais Garsaurarı adı ile kurulan kentin aynı olduğu bilinmektedir. Roma İmparatoru Cladıusun ( M.S. 41-54 ) kente koloni ayrıcalığı tanıması ile önemli bir alışveriş merkezi rolü oynamıştır. Kent Bizansla Müslüman Araplar arasında bir çok kez el değiştirmiştir.

Malazgirt savaşının ( 1071 ) ardından Türk Egemenliği altına giren kent Anadolu da bulunan ve Türklerin yerleşik olarak kaldığı ilk şehir merkezlerinden olma özelliğine sahiptir.Kent daha sonra Anadolu Selçukluları tarafından imar edilmiş ve özellikle İzzettin Kılıçarslan tarafından kentin ortasına aktaşlardan görkemli bir saray yaptırmıştır.Kente bu saraydan dolayı Aksaray adı verildiği de söylenmektedir. Özellikle Roma Dönemi nde önemli bir şehir olan Aksaray, XI.yüzyılda Selçukluların egemenliğine geçen şehrin adı Aksaray olarak değişmiştir.

oCIJn.webp
Aksaray şehir merkezindeki en eski Selçuklu eseri olan Eğri Minare ( Kızıl Minare) Selçuklu Sultanı Slaeddin Keykubatın babası Sultan I.Keyhusrev tarafından 1221-1236 yılları arasında yaptırılmıştır.

Kırmızı tuğladan yapılan bu minarenin asıl adı Osmanlı Padişahı IV.Murat dönemine ait bir yazılı belgeye göre Keyhusrev Camii ve Minaresidir. Ancak halk tarafından Eğri Minare ya da Kızıl Minare olarak adlandırılmaktadır. Kübik kaideli, silindirik gövdelidir. Gövdesi ince bir silme ile ikiye ayrılmıştır. Alt kısmı zik zak bezemeli olan eğri minarenin üst kısmı mavi ve yeşil çinilerle kaplıydı. Ancak bu çinilerin büyük bir kısmı döküldüğünden kayıptır.

Minarenin tek şerefesine 92 taş basamaklı merdivenle çıkılır. Bugün Türkiye nin Pizza Kulesi olarak adlandırılan minaredir.
 
Geri
Top