Allah Dostları Ramazanları Nasıl Geçirirlerdi?
Ramazan mübarek bir ay
Mübarekliğini daha çok hissetmek için mübareklerin yaşadığı gibi yaşamak, onlar gibi bu ayın kıymetini bilmek gerekiyor
Bunun en güzel yolunu da hiç şüphesiz Efendimiz (sas) ve Onu yakından takip eden Allah ve Resulullah dostları bize gösteriyor Bunlar da tabii ki bir araştırma ve gayret istiyor Cenab-ı Hakkın araştırma vakti ve kabiliyeti verdiği insanların vazifesi de bu güzellikleri araştırarak toplumun istifadesine sunmaktır Elime böyle güzel bir çalışma geçti, bu çalışmadaki güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim Kendisini yakından tanıdığımız kıymetli mesai arkadaşım Abdulkadir Süphandağının yaptığı çalışmanın ismi Allah Dostlarının Ramazan Hatıraları Timaş Yayınları arasında çıkan bu çalışmada başta Efendimiz olmak üzere Asr-ı Saadetten, çağımızı asrı saadet yapan günümüz büyüklerine kadar Allah dostlarının Ramazan hatıralarına yer veriliyor Kitapta başta Efendimiz (sas)in Ramazanı anlatılıyor Ardından sahabe-i güzin efendilerimizin Ramazanları Ardından mezhep imamları, Abdülkadir Geylani, Mevlânâ gibi Allah dostlarının Ramazanları ele alınıyor Son olarak da asrımızda yaşamış ve birçok hizmetleri bulunan Allah dostlarının Ramazanları işleniyor Onlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Bediüzzaman Hazretleri, Muhammed Raşid Erol Hazretleri, Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, Prof Dr Esad Coşan Hazretleri, Alvarlı Efe Hazretleri, Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, Gönenli Mehmed Efendi Hazretleri
Muhammed Raşid Erol Hazretleri:
Bütün Allah dostları gibi Muhammed Raşid Hazretleri de hayatının bütününde Server-i Kâinatı rehber edinerek ona göre bir hayat yaşardı On bir ayın sultanı olan Ramazan-ı şerife Receb-i şeriften hazırlanırlardı Evlerinde olsun, camide olsun sürekli hûşu içinde dua ve zikir yaparak sevenlerine bu şekilde örnek oluyordu Ramazan ayına daha çok ehemmiyet verirlerdi, devamlı aile fertlerine bu ayı ibadetle geçirmeyi, Kuran-ı Kerim okumayı tavsiye ederlerdi
Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri:
Üç ayların fazilet ve bereketini ve bu üç aylarda birbirini takip eden mübarek gecelerin kudsiyetini ve Müslümanların bu günlerde manevi kazanç sağlamaları bakımından önemini halka anlatmak için İstanbulun selatin camilerinin kürsülerinden yaptığı vaaz ü nasihatlerle yetinmeyen Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, talebelerini seferber ederek, yol paralarını da kendi cebinden vererek İstanbulun dışına, kaza ve köylerine göndermek suretiyle akıl almaz zorluklarla elde edilen vaaz müsaadeleriyle vaaz ettirirmiş
Abdülhakim Arvasi Hazretleri:
Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, 11 ayın sultanına Receb-i şeriften hazırlanırlardı Her ne kadar hilali gözleseler de mübarek ayın girdiğini kokusundan anlarlardı Ramazan ayını büyük bir fırsat bilir, direkler arasında vakit geçirenlere çok şaşarlardı Hatta ona göre insanlar bir ay boyunca kalabalık yerlerden kaçmalı, fikrini zikrini bozmamalı, evlerinde oturup hûşu içinde dua ve zikir yapmalıydı
Bediüzzaman Hazretleri:
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey, Üstad Hazretlerinin her dakikası bire bin verebilen bir ayda ibadetsiz bir zaman boşluğu bırakmak istemediğini belirterek şu ifadeleri kullanıyor: Onun için iftardan sonra zaten akşamla yatsı arası kendisinin her zaman normal olarak evrad vaktidir ve sahura kadar sürer İmsak vakti girer girmez hemen sabah namazını kılar, kendisine has tesbihatını yaptıktan sonra kuşluğa kadar istirahata çekilirdi Ondan sonra kalkar, gene Nur dersleri ve evrad u ezkâr ile meşgul olurdu Üstad Hazretleri geceleri çok parlak ışıkta evrad ve ezkâra devam ederdi Loşluktan hoşlanmadığını görürdüm Yine Üstad Hazretlerinin talebelerinden rahmetli Bayram Yüksel de Necmeddin Şahinerin Son Şahitler isimli kitabında Üstadın Ramazanı ile ilgili şu bilgileri veriyor: Üstadımız, Ramazanın on beşinden sonra kendisi yatmazdı, bizi de yatırmazdı Hattâ çoğu gece kontrol ederdi Eğer uyurken yakalarsa, bize su döker, uyandırırdı Bizleri uyumamaya alıştırırdı
Ramazan mübarek bir ay
Mübarekliğini daha çok hissetmek için mübareklerin yaşadığı gibi yaşamak, onlar gibi bu ayın kıymetini bilmek gerekiyor
Bunun en güzel yolunu da hiç şüphesiz Efendimiz (sas) ve Onu yakından takip eden Allah ve Resulullah dostları bize gösteriyor Bunlar da tabii ki bir araştırma ve gayret istiyor Cenab-ı Hakkın araştırma vakti ve kabiliyeti verdiği insanların vazifesi de bu güzellikleri araştırarak toplumun istifadesine sunmaktır Elime böyle güzel bir çalışma geçti, bu çalışmadaki güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim Kendisini yakından tanıdığımız kıymetli mesai arkadaşım Abdulkadir Süphandağının yaptığı çalışmanın ismi Allah Dostlarının Ramazan Hatıraları Timaş Yayınları arasında çıkan bu çalışmada başta Efendimiz olmak üzere Asr-ı Saadetten, çağımızı asrı saadet yapan günümüz büyüklerine kadar Allah dostlarının Ramazan hatıralarına yer veriliyor Kitapta başta Efendimiz (sas)in Ramazanı anlatılıyor Ardından sahabe-i güzin efendilerimizin Ramazanları Ardından mezhep imamları, Abdülkadir Geylani, Mevlânâ gibi Allah dostlarının Ramazanları ele alınıyor Son olarak da asrımızda yaşamış ve birçok hizmetleri bulunan Allah dostlarının Ramazanları işleniyor Onlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Bediüzzaman Hazretleri, Muhammed Raşid Erol Hazretleri, Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, Prof Dr Esad Coşan Hazretleri, Alvarlı Efe Hazretleri, Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, Gönenli Mehmed Efendi Hazretleri
Muhammed Raşid Erol Hazretleri:
Bütün Allah dostları gibi Muhammed Raşid Hazretleri de hayatının bütününde Server-i Kâinatı rehber edinerek ona göre bir hayat yaşardı On bir ayın sultanı olan Ramazan-ı şerife Receb-i şeriften hazırlanırlardı Evlerinde olsun, camide olsun sürekli hûşu içinde dua ve zikir yaparak sevenlerine bu şekilde örnek oluyordu Ramazan ayına daha çok ehemmiyet verirlerdi, devamlı aile fertlerine bu ayı ibadetle geçirmeyi, Kuran-ı Kerim okumayı tavsiye ederlerdi
Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri:
Üç ayların fazilet ve bereketini ve bu üç aylarda birbirini takip eden mübarek gecelerin kudsiyetini ve Müslümanların bu günlerde manevi kazanç sağlamaları bakımından önemini halka anlatmak için İstanbulun selatin camilerinin kürsülerinden yaptığı vaaz ü nasihatlerle yetinmeyen Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, talebelerini seferber ederek, yol paralarını da kendi cebinden vererek İstanbulun dışına, kaza ve köylerine göndermek suretiyle akıl almaz zorluklarla elde edilen vaaz müsaadeleriyle vaaz ettirirmiş
Abdülhakim Arvasi Hazretleri:
Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri, 11 ayın sultanına Receb-i şeriften hazırlanırlardı Her ne kadar hilali gözleseler de mübarek ayın girdiğini kokusundan anlarlardı Ramazan ayını büyük bir fırsat bilir, direkler arasında vakit geçirenlere çok şaşarlardı Hatta ona göre insanlar bir ay boyunca kalabalık yerlerden kaçmalı, fikrini zikrini bozmamalı, evlerinde oturup hûşu içinde dua ve zikir yapmalıydı
Bediüzzaman Hazretleri:
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey, Üstad Hazretlerinin her dakikası bire bin verebilen bir ayda ibadetsiz bir zaman boşluğu bırakmak istemediğini belirterek şu ifadeleri kullanıyor: Onun için iftardan sonra zaten akşamla yatsı arası kendisinin her zaman normal olarak evrad vaktidir ve sahura kadar sürer İmsak vakti girer girmez hemen sabah namazını kılar, kendisine has tesbihatını yaptıktan sonra kuşluğa kadar istirahata çekilirdi Ondan sonra kalkar, gene Nur dersleri ve evrad u ezkâr ile meşgul olurdu Üstad Hazretleri geceleri çok parlak ışıkta evrad ve ezkâra devam ederdi Loşluktan hoşlanmadığını görürdüm Yine Üstad Hazretlerinin talebelerinden rahmetli Bayram Yüksel de Necmeddin Şahinerin Son Şahitler isimli kitabında Üstadın Ramazanı ile ilgili şu bilgileri veriyor: Üstadımız, Ramazanın on beşinden sonra kendisi yatmazdı, bizi de yatırmazdı Hattâ çoğu gece kontrol ederdi Eğer uyurken yakalarsa, bize su döker, uyandırırdı Bizleri uyumamaya alıştırırdı