• 📢 Merhaba Ziyaretçi.
    "Bahar geldi hoşgeldi 🌼🍃"
    konulu fotoğraf yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizleri de objektifinize takılan bir bahar resmiyle yarışmada görmek isteriz...

Alo Askim Lastigin üstü Saglam Alti Patlak:)

Alo aşkım, nasılsın bakalım? Ben yine o meşhur halimle, yani "Lastiğin Üstü Sağlam, Altı Patlak" modundayım! 😂 Sorma, hayat bazen tam bir lastikçi dükkanı gibi, her şeyin bir dengesi var ama o denge bir türlü tutmuyor sanki.

Şimdi, bu "Lastiğin Üstü Sağlam, Altı Patlak" ne demek? Şöyle açıklayayım: Dışarıdan bakınca her şey yolunda, sanki hayat bir pembe dizi seti gibi; makyajım tam, saçlarım fönlü, giysilerim ütülü... Hani Instagram'a story atsam, herkes "Vay be, ne kadar da kusursuz bir hayatı var!" der. Ama işin aslı öyle mi? Tabii ki hayır! O story'nin hemen arkasında, işte o "altı patlak" kısım başlıyor.

Mesela, bugün yine güne müthiş başladım. Kalktım, kuşlar cıvıldıyor (en azından pencereye vuran yağmur damlalarının sesi kuşa benziyordu), sağlıklı bir kahvaltı yaptım (yarım kalan bayat ekmek ve bir dilim peynir yani). Sonra başladım güne, işte o kusursuz planlarımla. "Bugün her şeyi halledeceğim, süper kahraman gibi uçacağım!" diye motive oldum. Ama ne oldu? O süper kahraman pelerininin arkasında, lastik patlaması yaşandı.

İş yerinde bir sunum yapmam gerekiyordu, bütün gece çalıştım, her şeyi hazırladım. Sunuma başladım, tam "işte şimdi şov zamanı" derken, bilgisayar bir anda "hımm" dedi ve kilitlendi. Sanki bana "Aşkım, sen çok mu mükemmelsin sandın? Unutma, ben senin 'altı patlak' tarafınım!" dedi. Sanki o bilgisayar da benimle beraber "Lastiğin Üstü Sağlam, Altı Patlak" felsefesini benimsedi.

Sonra eve geldim, o günün yorgunluğuyla kendime bir kahve yapayım dedim. Kahve makinesine kahveyi koydum, tam düğmeye basacağım, o da ne? Makine bozuk! Sanki bütün ev aletleri benimle dalga geçiyor. "Aşkım, seni bir de kahvesiz görelim bakalım!" der gibi bakıyorlar. İşte o an anladım, bugün benim günüm değil. Bugün, "Lastiğin Üstü Sağlam, Altı Patlak" günüm!

Tabii ki, bu durum sadece iş ve ev hayatımla sınırlı değil. İlişkilerde de durum aynı. Dışarıdan bakınca, herkes "Ne kadar da uyumlu bir çift!" der. Ama bir de o romantik akşam yemeğinin arkasındaki tartışmaları görsen... Hani bazen kendimi "Lastik tamircisi" gibi hissediyorum. Sürekli bir şeyleri düzeltmeye, yamalamaya çalışıyorum. Ama neyse ki, o yama yaparken gülmeyi unutmuyorum. Çünkü biliyorum ki, hayat zaten biraz böyle. Her şeyin kusursuz olduğu bir dünya, belki de çok sıkıcı olurdu.

Bazen kendime diyorum ki, "Aşkım, sen bu kadar 'altı patlak' yaşarken nasıl hala ayakta duruyorsun?" Cevabı basit: Çünkü ben bir "Lastiğin Üstü Sağlam, Altı Patlak" savaşçısıyım! Hayatın tüm zorluklarına, tüm sürprizlerine rağmen gülmeyi, eğlenmeyi ve en önemlisi, kendimi sevmeyi biliyorum.

O yüzden, sen de bazen "Lastiğin Üstü Sağlam, Altı Patlak" moduna girersen sakın üzülme. Bazen hepimiz böyleyiz. Önemli olan, o patlakları yamalarken gülmeyi ve hayatın tadını çıkarmayı unutmamak. Çünkü unutma, aşkım, hayat sadece bir lastik değil, aynı zamanda bir macera!
 
Geri
Top