ama
TDK,Türk Dil Kurumu
bağlaç (a'ma) Arapça amm¥
1 . Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin:
"Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu."- N. Cumalı.
2 . Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz:
"Fala inanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam."- K. Tahir.
3 . Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz:
"Gerçi yeni nesil, eskiyi öğrenmekte bir fayda görmüyor ama ben gene de yazayım."- B. Felek.
4 . Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz:
"Güzel ama güzel bir söz söyledi."- .
5 . Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz:
"Gerçi vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama!"- Y. K. Karaosmanoğlu.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
* ama ne
* aması maması yok!
* aması var