amerikanın keşfi!

Mavi Gül

ѕση_¢ıqℓıк
Özel üye
amerikanın keşfi!
Siz simdi sınıyorsunuz ki, Amerika’yı Christophe Colomb keşfetti, değil mi? Dinleyin...
Siz simdi sınıyorsunuz ki, Amerika’yı Christophe Colomb keşfetti, değil mi?
Dinleyin... Ekip toplanıyor İdris, İlyas, Temel, Fadime... Biniyorlar takaya, İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı, Cebelitarık... Derken günler, haftalar, aylar, sular, seller sonra çıkıyorlar bir karaya... “Ula... Daaa biz nereye celduk” derken... “Tam tam” sesleri arasında yerliler karşılıyor bizim ekibi. Yerlilerin reisi bir hoş geldin meyvesi olarak kocaman bir erik uzatıyor. Temel eriği ısırıyor. Sonra diyor ki: “Amma Erik Ya” İşte, kıtanın adi burada
konuluyor: Amerika!
Yerliler bizimkilere bir yer tahsis ediyor. Burada takılın, bakın
başınızın çaresine diyorlar. Bizimkiler bildikleri bütün tarım
tekniklerini deniyorlar ama tutmuyor. En sonunda ve sadece karalahana başarılı oluyor ve karalahana ticareti başlıyor. E, burası da Amerika’nın Kuzeyi olduğu için yerin adı “Kuzey Karalahana” oluyor. Sonra “Kuzey Karolayna” olarak değişiyor tabii...
Burada sular dağlardan çok gürültülü aktığı için Temel “Bu ne yaygara, ne yaygara” diyor. Oranın adını da “Neyaygara” koyuyorlar. Tabii, sonra “Niagara” adını alıyor...
Karalahana yiyince, Lazlar çıkartıyor gaz, bir sonraki bölgenin
adı oluyor “Lazvegaz!” Tabii, sonra “Las Vesas” olarak değişiyor...
Sonra Temel hasta olup zayıflamaya başlıyor ve dal gibi kalıyor. Sonra bölgenin adı “Dallaz” oluyor... Tabi sonra “Dallas” deniyor buraya...
Bir sonraki göç ettikleri bölgede iplik gibi kalan Temel için insan bundan daha zayıf olamaz deniyor. Aha işte orası da “Lazencılız”...
Evrensel


:D
 
Geri
Top