• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Ankara Devlet Resim Ve Heykel Müzesi Tarihçe-koleksiyonlar-etkinlikler

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
İletişim
Tel : (0 312) 310 20 94
Faks : (0 312) 310 86 02
Adres : Opera Meydanı-Ulus / ANKARA



Yapının Tarihçesi
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin içinde yer aldığı yapı, Namazgâh Tepesi’nde Yüksek Mimar-Mühendis Arif Hikmet Koyunoğlu (1888-1982) tarafından inşa edilmiştir. “I. Ulusal Mimarlık Dönemi”nin en güzel örneklerinden olan yapı Türk Ocakları merkez binası olarak projelendirilmiştir. Türk Ocakları, II. Meşrutiyet’ten sonra kurulmuş olup Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen, Atatürk ilkelerini, Cumhuriyet yönetiminin erdemlerini kültürel yolla halka yayan, devletten yardım alan kuruluşlardı. 1926 yılında Türk Ocağı merkez binası için bir proje yarışması açıldı. Atatürk’ün direktifleriyle Namazgâh Tepesi’nde Etnografya Müzesi’ni yapan Mimar A. Hikmet Koyunoğlu’nun projesi birinci oldu. Atatürk’ün suluboya resminden beğenip onayladığı binanın inşaatına 21 Mart 1927’de başlandı. Yüce Atatürk, binada Türk süslemelerinin kullanılmasını istemiş ve yalnızca Türk işçilerinin çalışmasını emretmişti. Kurtuluş Savaşı’nda Türk taşçı ustalarının önemli bir bölümü cephede ölmüştü. Mimar Koyunoğlu mezartaşı ustalarını toplayarak ve Marmara adasından bin bir güçlükle mermer getirerek 1930 yılı Nisanında binanın inşaatını tamamladı. Mermer ustası Hüseyin Avni, maden ustası Hakkı, taşçı ustası Baki ve Ankaralı Hüseyin Efendiler mimarın adlarını saygıyla andığı ustalardır. İnşaat süresince Atatürk sık sık denetimde bulunmuştur. Mimar Koyunoğlu’nun anılarına göre, Atatürk karlı bir kış günü gene denetime gelmiş, tahtalarla çevrili odalarda mermeri işleyen işçilerle birlikte tencerede kaynatılan çayı tahta kaşıkla içmiştir. Gençlik Parkı projesinden de inşaatın önünde Mimar Koyunoğlu’na söz etmiştir.

Türk Ocakları merkez binası, 1931 yılı başlarında Türk Ocaklarının kapanmasından sonra 10 Haziran 1931 tarihinde Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)’na devredilmiştir. 1932 yılında Türk halkının eğitim ve kültürel yönden kalkınmasını sağlamak, Cumhuriyet yönetiminin erdemlerini, Atatürkçülük ilkelerini halka yaymak amacıyla Halkevleri’nin açılması üzerine yapıda Ankara Halkevi hizmet vermeye başlamıştır.

Ankara Halkevi, başkentin kültürel yaşamına hareket getirmiştir. Önemli toplantılar, törenler, konserler, tiyatro-opera-bale temsilleri bu yapının görkemli salonunda gerçekleştirilmiş, zengin bir kitaplık kurulmuştur. Atatürk sık sık söz konusu etkinlikleri Cumhurbaşkanlığı locasından izlemiştir. Atatürk’ün Türk Ocağı’nda ve Ankara Halkevi’nde katıldığı bazı önemli olaylar sırasıyla şunlardır:

  • Etnografya Müzesi’nden sonra döşemesi tamamlanan tiyatro salonu ve diğer salonları gezmesi (5 Şubat 1930)

  • Türk Ocakları VI. Kurultayı toplantısında katılması (27 Nisan 1930)

  • Fransız tiyatro topluluğunun oyununu seyretmesi (19 Ocak 1931)

  • Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın kızının düğününde bulunması (14 Mayıs 1931)

  • Türk Tarih Kurumu toplantısına başkanlık etmesi (19 Temmuz 1931)

  • Bulgar operet topluluğundan operet seyretmesi (11 Aralık 1931)

  • Faruk Nafiz Çamlıbel’in Akın piyesini seyretmesi (4 Ocak 1932)

  • Behçet Kemal Çağlar’ın yazdığı Çoban piyesini seyretmesi (3 Nisan 1932)

  • Aka Gündüz’ün yazdığı Mavi Yıldırım oyununu seyretmesi (11 Haziran 1932)

  • Bulgar bale topluluğunun gösterilerini seyretmesi (21 Haziran 1932)

  • I. Türk Tarih Kurultayı’nın açılışında bulunması (2 Temmuz 1932)

  • Cumhuriyet’in 10. yıldönümünde açılan “İnkılâp Resim Sergisi”ni gezmesi (2 Kasım 1933)

  • Ankara Kız Lisesi’nin müsameresini seyretmesi (12 Mayıs 1934)

  • İran Şehinşahı Rıza Pehlevi ile Ahmet Adnan Saygun’un Öz Soy operasını seyretmesi (19 Haziran 1934). İran Şahı, Ankara Halkevi’nde ağırlanmıştır.

  • Türk Dil Kurumu’nun Dil Bayramı toplantısını izlemesi (26 Eylül 1934)

  • Ahmet Adnan Saygun’un Taşbebek operasının temsilinde bulunması (27 Aralık 1934)

  • Moskova Devlet Tiyatrosu sanatçılarının müzik ve bale gösterilerini izlemesi (17 Nisan 1935)

  • Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin açılış töreninde bulunması (9 Ocak 1936)

  • Bursalı gençlerin müsamerisini seyretmesi (26 Mart 1937)

  • Ay Işığı adlı adapte çocuk operetini seyretmesi (26 Mayıs 1937)
Halkevleri’nin 1952 yılında kapatılmasından sonra bina hazineye devredilmiş, kullanma yetkisi ise yeniden açılan Türk Ocakları’na verilmiştir. 1952-1961 yılları arasında binada, Türk Ocakları Derneği’nin düzenlediği etkinliklerin yanında Devlet Tiyatroları’nın 3. Sahne temsilleriyle Ankara Belediyesi’nin nikâh hizmetlerine yer verildiği görülmüştür. Üç kuruluşun binaya sahip çıkmaması yüzünden gerekli onarımlar yapılmış, yer yer yıkıntılar oluşmuştur. Bunun üzerine 1961 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in emriyle bina, Millî Eğitim Bakanlığı’na aynı yıl yeniden Türk Ocakları Derneği’ne verilmiştir. 1965 yılında bina bir kez daha el değiştirmiş, Köy İşleri Bakanlığı’nın olmuş ancak Türk Ocakları Derneği etkinliklerini sürdürmüştür. 1971 yılında Millî Savunma Bakanlığı’na devredilen bina, bu bakanlığın raporu üzerine 1972 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Bütün bu el değiştirmeler sırasında bina çok yıpranmış, tarihsel eşyalarının bir bölümü tahrip edilmiş, salonun locaları sökülmüş, sahne kullanılmaz duruma gelmiştir.

1972 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’nca Ankara Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu’na dönüştürülen binada büyük değişiklikler yapılmış, odalar birleştirilip atelye haline getirilmiş, bazı pencereler örülmüş, marangoz-torna tezgâhları monte edilmiştir. Çeşitli meslek kursları açılan binada en büyük tahribat bu dönemde olmuş, iç ve dış süslemelerin bir bölümü dökülmüştür.
 
Müzenin Kuruluşu
Cumhuriyet dönemi Türk mimarisinin bu görkemli yapısı nihayet Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün girişimi ve Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün yakın ilgisiyle 25 Ekim 1975 tarih ve 7/1172 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Resim ve Heykel Müzesi yapılmak üzere Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Kültür Bakanlığı’nca 1976 yılında teslim alınan bina o yıllarda hayatta olan mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’nun gözetiminde Mimar Abdurrahman Hancı’nın projesine göre aslına uygun bir biçimde restore edilmeye başlandı. Restorasyon sürerken bir yandan da müze koleksiyonlarının oluşturulmasına çalışıldı. Eşref Üren, Arif Kaptan, Turan Erol, Orhan Peker, Refik Epikman, Şefik Bursalı, Mehmet Özel ve Osman Zeki Oral’dan oluşan ikişer kişilik dört ekip kamu kuruluşlarını dolaşarak müzeye konabilecek yapıtları belirlediler. Kamu kuruluşlarında 800 kadar yapıt bulunmuştu. Bunlardan 500 kadarı müzeye konabilecek değerdeydi. Başbakanlığın bir genelgesi üzerine bu yapıtlar toplandı, bakım ve onarımları yapıldı. Müzenin ilk koleksiyonu böylece oluşturuldu. Müze salonlarında teşhir edilecek yapıtlar Prof. Turan Erol, Prof. Devrim Erbil, Prof. Mustafa Pilevneli, Mehmet Özel ve Müze Müdürü Tunç Tanışık’tan oluşan bir seçici kurul tarafından belirlenip yerlerine asıldı. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından 2 Nisan 1980 tarihinde törenle hizmete açıldı. Ancak, müze binasının henüz bodrum katına el atılmamış, konser salonunun eksikleri tamamlanmamış, bahçe düzenlenmesi yapılmamıştı.

1981 yılında Atatürk Sanat Armağanları’ndan biri binanın mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’na verildi. Bodrum katının 1982 yılında başlayan restorasyonu 1983’te tamamlandı. 1984 yılında ise bodrumdaki toprak dolgu bir mekân Sedat Simavi Vakfı tarafından değerlendirilerek S. Simavi Sanat Galerisi’ne dönüştürüldü. Uluslararası Sedat Simavi Karikatür Yarışması Sergisi her yıl bu galeride açılmaktadır.

Yapınan akustiği mükemmel, görkemli konser salonunun dışında tüm bölümleri hizmete girmişti. 1985 yılında salonun restorasyonuna başlandı. Gül ağacından yapılmış koltukları elden geçirildi. Locaları ve süslemeleri 1930 yılındaki şeklini aldı. Sahnesi kullanılır duruma getirildi. Salonun onarımına Hacı Ömer Sabancı Vakfı da katkıda bulundu. 1985 yılı sonlarında açılan salonda haftanın yedi günü sanat etkinlikleri yapılmaktadır. Bu yönüyle Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, müze işlevi yanında bir kültür merkezi görevini de üstlenmiştir.
 
Müze Koleksiyonları
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin koleksiyonları büyük çabalarla ancak küçük bir harcamayla oluşturulmuştur. 1976 yılında bina Millî Eğitim Bakanlığı’ndan dört değerli tabloyla birlikte teslim alınmıştı. Osman Hamdi Bey’in “Silah Taciri”, V. Vereshchagin’in “Timur’un Mezarı Başında”, Zonaro’nun “Genç Kız Portresi”, Emel Cimcoz (Korutürk)’un “Gazi’ye Şükran” tabloları koleksiyonun ilk yapıtları oldu. Kamu kuruluşlarının duvarlarında, depolarında bulunan ve devlet parasıyla satın alınmış tablolar 8 kişilik sanatçı grubunca (Üren, Kaptan, Peker, Epikman, Erol, Bursalı, Özel, Oral) tarandı, Müzeye girecek değerde 500 kadar tablo belirlendi. Başbakanlığın bir genelgesi gereğince bu tablolar toplandı, bakım ve onarımları yapılarak müzenin en büyük koleksiyonunu oluşturdu. Bazı kamu kuruluşları, kamu bankaları ellerindeki çok değerli tabloları müzeye vermek istemediler.

Millî Kütüphane’nin kurucusu Adnan Ötüken’in başlattığı tablo alımları sonucunda Millî Kütüphane’de değerli bir tablo koleksiyonu ortaya çıkmıştı. Bu koleksiyondan bir grup yapıt restore edilerek müze koleksiyonuna eklendi.

Müze’ye yurt dışındaki müzayedelerden tablo satın alınarak yapıt kazandırıldı. Fikret Mualla’nın 26 tablosu Paris’ten satın alınarak yurda getirilip müzeye kondu.

Bağış yoluyla da müzeye önemli sayıda yapıt sağlanmıştır. Ressam Şeref Akdik’in eşi Sara Akdik’in 40 yapıtlık Şeref Akdik koleksiyonu, Çeik Gülersoy’un 7 yapıtlık hat koleksiyonu, Emel Korutürk’ün İbrahim Çallı portreleri, Bülent-İbrahim Cimcoz’un İbrahim Çallı portresi, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel’in Ayvazovski, Hikmet Onat, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eşref Üren ve Arif Kaptan’ın birer yapıtından oluşan bağışları örnek olarak gösterilebilir.

Müzedeki yapıtların yarısı sergilerden satın alınan yapıtlardan oluşmaktadır. Yapıtlar bir seçici kurul tarafından seçilip değerlendirilmektedir. Satın almada Devlet Resim ve Heykel Sergileri’nde ödül kazanan yapıtlara öncelik verilmektedir.

1 Ekim 1992 tarihi itibariyle müze demirbaşında kayıtlı olarak 399 sanatçının 1289 yapıtı bulunmaktadır. Bu yapıtların sanat dallarına göre dağılımı şöyledir: Resim – 890, Heykel – 211, Baskı – 118, Seramik – 54, Türk Süsleme Sanatları – 16. Bu yapıtların 250 kadarı teşhir salonlarında sergilenmektedir.
 
Müze Etkinlikleri
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün merkez örgütüne bağlı bir müdürlük olarak örgütlenmiştir. Müze bünyesinde; üç güzel sanatlar galerisi (Korutürk, Arif Hikmet Koyunoğlu ve Sedat Simavi), üç atelye (resim, heykel, seramik), bir restorasyon atelyesi, altı teşhir salonu, güzel sanatlar uzmanlık kitaplığı, Şark Salonu, konser-tiyatro salonu, yönetim bölümü, kafeterya ve depolar bulunmaktadır.

Müzenin ana görevi koleksiyonlarındaki yapıtları korumak, ziyaretçilerin izlemelerine olanak tanımaktır. 1991 yılında müzeyi 110.000 kişi gezmiştir. Bu sayı yeterli görülmemektedir. Müze koleksiyonlarından seçilen yapıtlar zaman zaman yurt içinde ve yurt dışında sergilenerek tanıtımın etkinliği artırılmaktadır. Üç güzel sanatlar galerisinde sanat sezonu boyunca 60 kadar ulusal ve uluslararası sergi açılmaktadır. İki yılda bir düzenlenen Asya-Avrupa Biyenali Sergisi, Uluslararası Sedat Simavi Karikatür Yarışması Sergisi, kültür anlaşmaları çerçevesinde açılan yabancı sanatçıların sergileri en önemlileridir. Müze atelyelerinde açılan kurslar müzenin diğer bir etkinliğidir. Bu kurslara yetenekli, her yaş ve meslekten kişiler katılmaktadır. Restorasyon atelyesi başta müze olmak üzere kamu kuruluşlarına, özel galerilere hizmet vermektedir. Resim, heykel, seramik dallarında master ve doktora yapan öğrenciler müzenin en devamlı ziyaretçileridir. Kamu kuruluşlarının ve yurt dışı temsilciliklerimizin sanat yapıtlarıyla donatılması görevi de müzeye verilmiştir.

Müze binası bir kültür merkezi olarak tasarlandığından içine akustiği mükemmel, Türk motifleriyle süslü, 500 koltuklu bir salona sahiptir. Orkestra çukuru bulunan sahnesi operet temsillerine uygundur. Ankara Devlet Opera ve Balesi bu salonda haftanın üç günü operet temsilleri vermektedir. Diğer günlerde Kültür Bakanlığı ve özel sanat toplulukları konserler vermekte, film-halk dansları gösterileri yapılmaktadır. Kültürel amaçlı kongre, panel ve konferanslar da gündüz etkinlikleri arasında yer almaktadır.
 
Geri
Top