Anne: (mutfakta, bulaşıkları yıkarken) Kızım, odan yine darmadağın! Sanki deprem oldu orada!
Kız: (telefona bakarak) Anne, o benim "yaratıcı dağınıklığım". Picasso da dağınık çalışırmış!
Anne: Picasso resim yaparmış, senin yarattığın tek şey kirli çorap dağları!
Kız: (gazla) Modern sanat işte! "Çorap Heykeli" diye Instagram’a atsam beğeni yağar!
Anne: İyi o zaman, bu akşam yemeğini de "açlık performans sanatı" yaparsın! Buzdolabına dokunma yasağı!
Kız: (dramatik) Anne! Açlıktan ölen bir influencerın kariyerini mahvedersin!
Anne: Tamam, o zaman bulaşık yıkama performansın var şimdi. Sanatçı ol, parmakların su toplasın!
Kız: (bulaşıklara bakarak) Bu kadar eziyet hayvanlara yapılsa PETA bizi protesto eder!
Anne: PETA değil, baban görse "Nerede bu kızın bursu?" diye protesto eder! Üniversiteye gönderiyoruz, sen hâlâ çorap biriktiriyorsun!
Kız: (felsefe yaparak) Anne, aslında ben "tüketim çılgınlığına karşı bir protesto" yapıyorum. Az çorap = az yıkama = çevreci hareket!
Anne: (elinle göstererek) O çevreci hareketi şimdi paspasla yere yap! Yerler de tozlanmış!
Kız: (kaçarken) Anne, ben şimdi… eee… iklim grevine gidiyorum! BYE!
Anne: (bağırarak) O grevin sonunda bu evin elektriğini keserim, görürüm seni!
Kız odeyi toplamadan kaçmayı başarır, anne bir kahve içip "Nerede hata yaptım?" diye düşünür. 
Anne: (WhatsApp'tan mesaj atar) "İklim grevi dediğin Starbucks'ta mı oluyor? Kızım, senin attığın konumda 'Frappuccino %50 indirim' yazıyor!"
Kız: (hızlıca yanıt verir) "Anne, orası grev alanının kafeteryası. Direniş enerjisi lazım bize!"
Anne: "Peki, 'direniş' için babanın kredi kartını kullanman da mı taktiğin?"
Kız: "O kart kapitalizmin sembolü! Ben onu protesto ediyorum... alışverişle!"
Anne: (gözlerini devirir) "Allahım, bu kız bana 'Kapitalizm nedir?' diye 5 yaşında sorardı, şimdi kendi ekonomisini çökertiyor!"
Kız: "Anne, sen gençliğini anlamıyorsun! Babaannem anlatırdı, sen de 20 yaşında 'Özgürlük!' diye evden kaçmışsın!"
Anne: "Ben kaçtıysam da geri dönüp ütü yapmayı öğrendim! Senin özgürlüğün, benim çamaşır makinesime bağımlı!"
Kız: (dramatik) "Makine bozulursa ben de vegan lifleriyle elde yıkarım!"
Anne: "Vegan lif de neymiş? O kadar 'organik' yaşıyorsan, bu akşam yemeği de çiğ ıspanak ye!"
Kız: "Anne, beni aç bırakamazsın! Bugün TikTok'ta 'Aile zulmüne direniş' çekeceğim!"
Anne: "Çek de #AnneKazansın etiketi koy! Bakalım kimin videosu viral olacak!" (mutfaktan gürültüyle tencere koyar)
Kız: (kamerayı açar) "Şu an annem faşizm yemekleri pişiriyor—"
Anne: (lahanayı bıçakla keserken) "Faşist lahana sarması mı olur kuzum? Hadi gel, sen de sar!"
Kız: "Zulüm!.. Ama kokusu güzel." (kamera kapanır)
Kız lahana sarmasına yenik düşer, anne zaferini Instagram hikayesine "Gençlik böyle kazanılır" yazıp paylaşır. 
Anne: (Bavul hazırlarken aniden kapıyı açar) "Kızım, iki gün sonra evleniyorsun ama hâlâ çamaşırlarını ütülemedin! Kocan seni böyle dağınık görünce ‘İade’ butonuna basar!"
Kız: (Gözlerini devirir) "Anne, o da benim gibi dağınık zaten! Biz ‘evlilikte uyum’u böyle sağlayacağız. Ayrıca ütü yapmayı bilmiyorum!"
Anne: (Dramatik bir el hareketiyle) "Allahım, ben ne günah işledim de kızım ‘ütü yapmayı bilmiyorum’ diye gururla söylüyor? Senin kuşağınızda ‘feminizm’ bu mu? Bari YouTube’dan izle öğren!"
Kız: (Gülerek) "Tamam tamam, öğrenirim. Ama önce ‘Evlilikte İlk 10 Krizi Atlatma Rehberi’ni izlemem lazım. Kocamla ilk kavgamız ‘Ütü kim yapacak?’ olursa hazırlıklı olayım!"
Anne: (Şaşkın) "Oğlum da mı ütü yapmayı bilmiyor? Siz ne zamandan beri görüyorsunuz?"
Kız: (Omuz silker) "Haftada 3 kez, 2 saattir. Ama o çok modern, ‘Ben yaparım’ dedi. Tabii sonra ‘Aslında kuru temizlemeye verelim’ diye ekledi."
Anne: (Yüzünü avuçlar) "Yazıklar olsun! Siz evlenmiyorsunuz, ‘ortak yaşam deneyi’ yapıyorsunuz! Ben babanla tanıştığımızda o bana şiir yazardı, senin nişanlın sana ‘Kargo bedava mı?’ diye mesaj atıyor!"
Kız: (Gülerek) "Anne, romantizm çağı değişti! Artık ‘Sevgilim, Amazon Prime’ın şifresini ver’ demek, ‘Gözlerin yıldızları anımsatıyor’dan daha etkili!"
Anne: (İnanamaz) "Peki ya yemek? O da mı ‘Yemeksepeti’yle mi idare edeceksiniz?"
Kız: (Heyecanla) "Aa, nasıl bildin? Biz zaten ‘Haftada 3 gün dışarıdan, 4 gün anneannenin dondurucudan’ diye plan yaptık!"
Anne: (Ellerini havaya kaldırır) "Tamam, nikahı iptal ediyorum! Senin düğün hediyen ‘Hayat Bilgisi 101’ kitabı olacak!"
Kız: (Kıkırdar) "Anne, sakin ol! Bizim jenerasyon böyle. Ama bak, en azından çocuk yapmayı düşünmüyoruz… şimdilik."
Anne: (Nefesi kesilir) "Allah’ım, bu kız beni delirtmeden evlenmeyecek!"
Kız: (Sarılır) "Ama seni çok seviyorum! Hem bak, iki gün sonra ‘Anne artık rahat et’ diye evden gidiyorum. Mutlu ol!"
Anne: (Gözleri dolar, sonra aniden sertleşir) "Tamam, hadi şimdi mutfağa gel. Son 48 saatte sana ‘Yumurtayı nasıl kırarız?’ı öğreteceğim!"
Kız: (Panikle) "Anne, o kadar da değil! Google’a yazarım!"
Anne: (Ciddi) "Google sana ‘Yumurtayı kırmadan önce ‘Anneciğim, ellerinden öperim’ demeyi öğretmez!"
Sonuç: Kız son iki günü acil "hayatta kalma eğitimi" alarak geçirir, anne ise nikah defterine gizlice "Allah kolaylık versin... hem bana hem damada" yazar.
