• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Aristoteles

Doğum tarihi: MÖ 19 Haziran 384, Stagira, Yunanistan
Ölüm tarihi ve yeri: MÖ 7 Mart 322, Halkis, Yunanistan
Tam adı: Aristotle

Aristoteles(M.Ö. 384 - 322) Yunan filozofu. Aristoteles, yalnızca büyük Yunan filozoflarının en sonuncusu değil, Avrupa'nın da büyük biyologlarından ilki idi. Platon'un akademisinde 20 yıl öğrencilik yapan Aristoteles, bir süre sonra Atina'dan göçüp Büyük İskender'in eğiticiliğine getirildi. M.Ö. 355'de Atina'ya dönerek ünlü okulu "Lykeion"u (Lise) kuran Aristoteles, Büyük İskender ölünce yeniden Atina'dan göçmek zorunda kaldı (M.Ö. 323) ve ertesi yıl Eğriboz adasında öldü.

Platon'un tüm duyular dünyasına ve etrafımızda gördüğümüz şeylere sırt çevirmiş olmasına rağmen, Aristoteles bunun tam tersine gerçekçi bir şekilde balıkları, kurbağaları, anemon çiçeklerini ve gelincikleri inceledi. Aristoteles, "Gerçekten var olan nedir?" sorusuna, "Şu görmüş olduğumuz tek tek nesnelerdir; şu insan, şu masa, şu ağaç gibi fertlerdir. Yoksa, Platon'un dediği gibi göremediğimiz idealar değildir" cevabını verir. Ayrıca, Platon bir şair ve destan yazarı iken, Aristoteles'in yazıları ansiklopedi maddeleri gibi kuru ve detaylıdır. Buna karşılık yazılarının temelini o güne kadar hiç yapılmamış doğa araştırmaları oluşturur.

Aristoteles Platon'la "tavuk" fikrinin tavuktan önce var olduğu konusunda da aynı fikirde değildi. Aristoteles'in tavuk biçimi ile kastettiği şey, tavuğun özgün özellikleri olarak her tavukta var olan şeylerdi. Bu yüzden tavuğun kendisi ile tavuk biçimi, ruhla beden gibi birbirinden ayrılamayacak şeylerdi. Aristoteles'in Platon'un idea öğretisi hakkındaki bu eleştirileri düşünce yönteminde de çok önemli bir değişim anlamına gelir. Çünkü Platon için gerçeklik aklımızla düşündüğümüz bir şey iken, Aristoteles için gerçeklik duyularımızla algıladığımız bir şeydi.

Aristoteles'e göre doğada çeşit çeşit neden vardı. Bunların içinde en önemlisi onun "ereksel neden" dediği nedendir. Aristoteles, doğadaki cansız süreçlerde de "ereksel neden" arıyordu. Örneğin, yağmurun yağdığını çünkü bitkilerle hayvanların büyümek için yağmura gereksinimi olduğunu söylerdi. "Ereksel neden" ile kastettiği buydu. Görüldüğü gibi Aristoteles bir anda yağmur damlalarına bir görev ya da bir "amaç" veriyordu.

Aristoteles doğayı ciddi bir şekilde düzenlemek istiyordu. Doğadaki her şeyin değişik guruplar ve alt-guruplarda bir araya geldiğini göstermeye çalışıyordu. Ayrıca Aristoteles insanların kavramlarına bir düzen getirmek isteyen titiz ve düzenli biriydi. Bu yanıyla mantığı bir bilim olarak kuran kişi de o oldu. Hangi çıkarımların ya da kanıtların mantıksal olarak geçerli olduğuna ilişkin kesin kurallar öne sürdü.

Aristoteles'e göre dünya küre biçimindedir ve her şeyi içine alır; evrenin merkezinde Yer vardır ve Yer hareketsizdir. Aristoteles Dünyadaki devinimleri yıldız ve gezegenlerin yönettiğini düşünüyordu. Ancak gökyüzü cisimlerini de hareket ettiren bir şey olmalıydı. Bu güce Aristoteles "ilk devindirici" ya da "Tanrı" diyordu. "İlk devindirici"nin kendisi hareket etmez ve o gökyüzündeki cisimlerin ve dolayısıyla doğadaki her şeyin hareketlerinin "ilk nedeni"dir. Aristoteles üç tür mutluluk olduğunu söyler: İlk tür mutluluk, arzu ve isteklerin olduğu bir hayattır.

İkincisi, özgür ve sorumlu bir vatandaş olarak var olunan bir hayattır. Üçüncü tür mutluluk ise araştırmacı ve filozof olunan hayattır. Aristoteles, insanın mutluluğu için bu üç koşulun da bir arada var olması gerektiğini ısrarla belirtir ve tek yönlülüğü reddeder. İnsanlarla ilişkilerimizde de "altın orta"yı tutmaktan söz eder Aristoteles: Ne korkak ne çılgınca atılgan, sadece cesur olacağız. Ne cimri ne savurgan, sadece bonkör olacağız der.

Aristoteles'e göre insan bir "politik varlık"tır ve insanı çevreleyen toplum olmadan gerçek anlamda insan olunmaz. Aristoteles'e göre devlet, ahlaki ve manevi gayelerle bir araya gelmiş olan insan toplulukları demektir. insanlar ne hayvanlar gibi yalnızdır, ne de Tanrı gibi tek başınadır. İnsanların birbirlerine ihtiyacı vardır. "İnsan toplumsal bir canlı"dır ve toplum, ailelerden oluşur. Devletin şeklini devletin kanunu belirler. Devlet şekilleri kendiliklerinden ne iyidirler ne kötüdürler. Ancak iyi ya da kötü yönetimler vardır.

Aristoteles üç iyi devlet türünden söz eder. Bunların ilki, devletin başında tek bir kişinin bulunduğu monarşidir. Bu devlet biçiminin iyi olabilmesi için baştaki kişinin kendi çıkarları uğruna devleti kötüye kullanmaması gerekir. Bir diğer iyi devlet biçimi aristokrasidir. Aristokraside devleti yöneten bir gurup lider vardır. Üçüncü iyi devlet biçimi de Aristoteles'in politeia demekle kastettiği demokrasidir. Ancak bu yönetim biçiminde de var olan tehlike, bir demokrasinin kolayca bir ayaktakımı egemenliğine dönüşebilmesidir.

Aristoteles'e göre kadında bir şey eksiktir. Hatta kadın "eksik bir erkek"tir. Üreme olayında erkek etkin ve verici iken, kadın edilgen ve alıcıdır. Çünkü çocuk erkeğin özelliklerini alır, diyordu Aristoteles. Aristoteles'in Avrupa uygarlığına bir başka katkısıda pek çok bilimin bugün dahi kullandığı bilimsel dilin kurucusu, bir çok bilimi kurup düzenleyen bir filozof oluşudur. Çağının aşağı yukarı bütün bilim dallarında yapıtlar vermiş olan Aristoteles'in ortaya koyduğu kesin gözlem ve sınıflama kuralları, İbni Sina ve İbni Rüşd'ün yapıtlarının çevirileri aracılığıyla Ortaçağda bütün Batı kültürüne damgasını vurmuş, Aquinolu Tommaso'nun Hıristiyanlık ile Aristoteles mantığını bağdaştırmak çabalarıysa, dogmacı özelliklerinden ötürü, gelişmeyi kösteklemiştir.
 

Aristoteles (Aristo) (M.Ö. 384 - 322)​

Platon ile birlikte Batı felsefesinin en önemli iki temsilcisidir. Eski Yunan filozofu Aristoteles, yalnız filozof değil, Avrupa'nın büyük biyologlarından ilkidir. Aristoteles, Platon'un Akademi'sinde 20 yıl öğrencilik yapmıştır. Platon, sürekli olarak çekiştiği bu değerli öğrencisinin zekasına ve enerjisine hayran kalmış ve ona Yunancada akıı anlamına gelen "Nous" adını vermiştir. Bir süre sonra Atina'dan göçüp Büyük iskender'in eğiticiliğine getirilmiştir. Daha sonra tekrar Atina'ya dönerek ünlü okulu "İykeion"u (lise) kuran Aristoteles, Büyük iskender ölünce yeniden Atina'dan ayrılmak zorunda kalmış ve bundan bir yıl sonra yaşamını yitirmiştir.

Aristoteles, birçok konuda hocası Platon'dan farklı düşünür, hatta hocasını eleştirmekten çekinmez. Platon'un tüm duyular dünyasına ve etrafımızda gördüğümüz şeylere sırt çevirmiş olmasına rağmen Aristoteles, bunun tam tersine gerçekçi bir biçimde kurbağaları, balıkları, çiçekleri inceler. Aristoteles, "Gerçekten var olan nedır?" sorusuna, "Şu görmüş olduğumuz tek tek nesnelerdir; şu insan, şu masa, şu ağaç gibi fertlerdir. Yoksa, Platon'un dediği gibi göremediğimiz 'idea'lar değildir." cevabını verir. Platon'un şairlik yönü vardır, Ancak Aristoteles'in yazıları ansiklopedi maddeleri gibi kuru ve detaylıdır. Ayrıca Aristoteles'in yazılarının temelini o güne kadar hiç yapılmamış doğa araştırmaları oluşturur.

ESERLERİ​

- Politika
- Organon (Mantık üzerine)
- Categoriae (Kategoriler),
- Physica (Fizik)
 

Aristoteles Kimdir?​

Ünlü bir filozof olan Platon tarafından epey takdir görmüş olan Aristoteles, çalışmaları ve görüşleri ile günümüzde halen anılmaktadır. Atina’ya eğitim için gittiği yıllarda politika ve felsefe dersleri almıştır. Kısa zaman sonra hocası olan Platon’un ölümü, Aristoteles için önemli bir milat olmuş ve onun kurduğu okulda görev almaya başlamıştır. Okul yöneticiliği kademesine erişmiş olan Aristo, bir yandan ders verirken bir yandan da araştırmalarını sürdürerek yaşamına devam etmiştir.

Aristoteles’in Hayatı​

Makedonya doğumlu Yunan düşünürü olan Aristoteles, henüz 18 yaşında iken Atina’ya eğitim için gönderilmiş ve orada Platon’un öğrencisi olmuştur. Bilimi, analitik düşünce yapısı ile ele almış olan ünlü filozof, doğruya ulaşmak için nesnelerin nedenlerinin araştırılmasını gerektiğini savunmaktadır. Felsefe ve mantık konulu yazıları ile geride birçok eser bırakmıştır.

Platon kadar Eflatun’dan da etkilenmiş olan Aristo’nun kendine özgü görüşleri de mevcuttu. Uzun süre ders vererek hayatını geçirmiş olan Aristoteles, genellikle yürüyerek ders anlatmasından dolayı pek çok felsefi görüşü yürüyen olarak nitelenmiştir. Eserlerinde genellikle diyalogların yer aldığı ve karşılıklı konuşmaların çoğunlukta olduğu bir tarzı benimsediği görülmektedir.

Aristoteles Felsefesi​

Aristo, gerçeklerin peşinden giderken otaya koyduğu görüşler arasında, varlığın sadece elimizle tutup gözümüzle gördüğümüz kadar olduğunu savunmuştur. Aristo felsefesinde idea kavramı ile karşılaşma olasılığı çok fazladır. Aristo dünya yaşamının sonsuz olduğu görüşüne sahip iken, günümüzde bulunan bilim adamları Aristo’nun bu görüşünün yersiz olduğunu ispat etmişler ve yaşamın sonsuz olmadığı görüşünü savunmuşlardır.

Aristoteles ve Mantık​

Mantık konusunda hocası sayılan Eflatun’un izinden giden Aristoteles’in tek farkı, mantığı nesnelerde aramış olmasıdır. Eflatun ise, mantığın idealarda saklı olduğunu görüşlerinde ifade etmektedir. Aristoteles mantık alanındaki çalışmaları neticesinde formal mantık kavramını oluşturmuştur. Ahlak konusunda ise, ahlakın bilgi ile kazanılmayacağını, iyi bir insan olmanın ahlak için yeterli olduğunu savunmuştur. Görüşlerinde her zaman madde ve dünyanın sonsuz olduğu düşüncesine sahip olan Aristo, insan ruhunun da sonsuz olduğuna inanmakta ve ruhun sürekli vücut değiştirdiğini savunmaktadır.
 
Geri
Top