• 📢 Merhaba Ziyaretçi.
    "Bahar geldi hoşgeldi 🌼🍃"
    konulu fotoğraf yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizleri de objektifinize takılan bir bahar resmiyle yarışmada görmek isteriz...

Konuya cevap yaz

Tam adı Jean Nicholas Arthur Rimbuad  olan şair, 20 Ekim 1854'te Fransa'nın Charleville kasabasında doğdu.  Öğrenimini aynı şehirde yaptı. Babası Frederic Rimbaud, Lion  garnizonunda yüzbaşı, annesi Vitalie Cuif de bir köylü ailesinin  kızıydı. Babası 1860 yılında ailesini terketti ve Grennoble'daki  garnizona katıldı. Babasının ailesini terk etmesi sonucu Rimbaud, annesi  tarafından yetiştirilmek zorunda kaldı. Sinirli ve asi bir karaktere  sahip olan Rimbaud, kısa bir süre sonra aile, ahlâk ve din kurallarına  karşı çıkmaya başladı. 1870'te retorik hocası Georges Izambert,  Rimbaud'nun edebiyat yeteneğini anlayıp, onu yazmaya teşvik etti.


1870-71 olayları onun çocukluk yıllarından beri içinde taşıdığı  isyancılık ve macera arzusunu daha belirgin bir hale getirdi. Savaş  başladıktan sonra çok genç yaşta yazdığı şiirler ile Paris'e kaçtı.  Bunların arasına daha sonra ölçülü ve kafiyeli şiirler eklendi. Bunların  arasında Le Bal des Pendus (Asılmışlar Balosu), Accroupissement  (Çömelme), Les Assis (Oturmuşlar), Les Chercheuses de Poux (Bit Kıran  Kadınlar)'ı sayabiliriz. Paris'e giderken bileti olmadan yolculuk  yaptığı için tutuklandı. George Izembert tarafından kurtarılan Rimbaud,  onunla Douai'de buluştu ve beraber Charleville'e döndüler.  İmparatorluğun çöküşünü alkışlayan Rimbaud, Devrim Hükümetini mutlulukla  karşıladı. Şiirlerinde sert bir dille III. Napoleon'a, burjuva  sınıfına, ve katolik kilisesine saldırılarda bulunan Rimbaud, Les  Effares (Şaşkınlar) de fakir çocuklara, Le Dormeur du Val (Vadide Uyuyan  Adam) de ise savaşta ölenlere duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu süre  boyunca tüm amacı Paris'e gidip oradaki sanat çevrelerinin içine girmek  ve şiirlerini yayınlatmaktı.


Eylül 1871 yılında bu amacı gerçekleşti ve şiirlere hayran kalan  Verlaine, Rimbaud'u Paris'e davet etti. Paris'e geldiği zaman yol  boyunca yaşadığı macerayı sembolist bir şekilde anlatan Bateau İvre  (Sarhoş Gemi) adında çok uzun bir şiir yazmaya başladı. Davranışlarının  kabalığıyla herkesi hayrette bırakan Rimbaud'un Temmuz 1872'de Parisi  terk etme kararını Verlaine de onayladı ve beraber Belçika ve Almanya'da  gezgin bir hayat yaşadılar. Bu süre boyunca da, daha sonra Tanrısal  Esinler(Illumminations) kitabında yayınlanacak şiirlerini yazdı.


Rimbaud, Sembolistlerin oniki yıl sonra tekrar keşfedecekleri serbest  şiiri (özgür koşuk) 1872 sonunda yarattı. Bu şiirler Vers Nouveaux et  Chansons (Yeni Mısralar ve Şarkılar) adı altında Illuminations'da  yayınlandı. 1873'te Verlaine, Rimbaud'u Bürüksel'de bir tabanca kurşunu  ile yaraladı. Kendi din değiştirdikten sonra, boş yere Rimbaud'un da  Allah'a inanmasına çalıştı. 1875'te Stuttgart'ta son bir kez daha  görüştükten sonra, hayatları boyunca bir daha görüşmediler.


Brüksel'de yaşanan bu dramdan sonra, 1873'te, Rimbaud bütün  deliliklerini, taşkınlıklarını anlatan Une Saison En Enfer(Cehennemde  Bir Mevsim) adındaki şiir kitabını yazdı. Hemen sonuç almasa da Une  Saison En Enfer'deki elveda, anlamına kavuşmakta fazla gecikmedi.  1875'te Rimbaud şiir yazmaya son verdi ve yolculuklar ve egzotik  maceralarla dolu daha az coşku verici ama daha hareketli yeni bir yaşama  başladı.


Avrupa'ya geri döndükten sonra bir süre Avusturya, İtalya ve Almanya'da  kaldı. 1877'de Hollanda ordusuna katılarak Cava'ya kadar uzandı, ama çok  geçmeden ordudan kaçtı. Daha sonra Kıbrıs'a giden Rimbaud, 1880'den  itibaren Afrika'ya yerleşti. Aden ve Harrar'da ticaretle uğraşmaya  başladı ve Menelik'e silah satarak hızlı bir yoldan zengin olma hevesine  kapıldı. Coğrafya dergisi ve Le Bosphore Egyptien dergilerinde Afrika  gezileri yayınlandı. On yıl sonunda işleri çok iyi bir duruma gelen  Rimbaud, dizinde çıkan bir tümörden dolayı tedavi olmak üzere Fransa'ya  döndü. Marseille'de bir bacağı kesilen Rimbaud birkaç ay sonra 10 Kasım  1891'de Coception Hastanesinde öldü



Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Geri
Top