Asılsızdı gelişin

Sen, gönlümün efendisi naz makamı
Zannetme ki seni kaybetmenin
Zorluğunu çekiyor şimdi sensizliğim
Zannetme ki bu sevda şehrinde
Garibim
Öksüzüm
Yetimim
Cefa ülkesinde beklemek yakışmaz bana
Ayrılığın arkasında bıraktığın
Siyah geceler de olsa
Gördüğüm rüyalar ölüme de uyansa
“Eyvah” diye bir kelime
Tatmayacak dilim
Senin adına Yaratana
Uzanmayacak elim
Sevabım olmadın ki
Günahım olasın
Feryadım olmadın ki
Ahım olasın
Bir müspette gibi sunulan
Sevdanın habercisiydin
Asılsızdı gelişin
Nasıl muradım olasın

Şimdi sen
Kin tutmuş yüreğinle
Gölgeni okşa gölgeni sev
Rehin kalan sensin çünkü
Duyguların yalnızlığında
Akmayan gözyaşlarına sığın
Oyalan avucunda kalanlarla
Ayıkla gecenin sessizliğinden kendini
Ayıklayabilirsen
Ve gez gezebilirsen
Hayallerden bozma o saatlerde
Vurdumduymazlığınla pervasızca

Sana uzanmak
Bu sevdanın intiharıdır
Sana güvenmek
Azrail’e can verme zamanıdır
Yalan değil
Can lezzetindeydin bir zamanlar
Can özümdün
Ama şimdi
Adına nefes almak haramdır

Keşkelerim
Hatıralarıma baş kaldırmaz
Hüznü yakıştıramam gözlerime
Hıçkırığa mahkûm etmem dudaklarımı
İsyana salmam yüreğimi
Yansa da avuçlarımda
İade edilen gözyaşlarım
Bil ki
Tacım olarak kalacak gövdemde
Sensizliğin önünde eğilmeyen başım

Hasreti sürüp namluya
Beynime sıkar mıyım sandın
Özlemlerini urgan yapıp
Boynuma takar mıyım sandın
Bu sevdanın cesedini
Gömecek kadar cesurum
Senin için yaşamış olsam da
Sanma ki senin için ölürüm

Söndürdüm özlem ateşini
Kapattım hüzün perdesini
İndirdim yıldızların dibinden seni
Ellerimin uzandığı her yerden
Sildim hayalini
Doldurdum kadehime yokluğunu
Yalnızlığımı kutluyorum
Meğer sensiz de düşermiş
Takvimlerden günler
Sensiz de geçecek
Aylar yıllar ve de mevsimler

Yurdagül ÖZAY
 
Geri
Top