• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Aşk Acı Verir Çünkü...

kAşİf

Düşünmek lazım..
Özel üye
Değişim bilinmezliktir, belirsizdir. Biz bilinmezlikten korkarız.
Değişim geçmişi geride bırakmak demektir. Oysa ki bilinçaltımız geçmiş kötü bile olsa onunla yaşamayı öğrenmiştir.
Geçmişte yaşadıklarımız çok acı bile olsa o acılarla nasıl başedeceğimize dair bazı yöntemler geliştirmişizdir ama belirsiz, bilinmeyen bir şeye karşı nasıl bir savunma mekanizması geliştirebiliriz ki?
Bu yüzden acımız büyür ve korku ortaya çıkar.
Yumurtadan çıkan kuş aynı acıyı duyar. İlk kez uçmaya çalışan kuş da öyle.
İnsan bilmediği bir cenneti yaşamaktansa, bildiği bir cehennemi tercih edermiş.
Bu yüzden aşk acısı seni üzecektir, yaralayacaktır. Değişim ‘ben’den başlayıp ‘ben’in olmadığı bir yere varacağı için acısı çok derindir. Ama acı olmadan zevk olmaz. Altını saf hale getireceksen ateşten geçireceksin.
‘Elmas baskı altında değer kazanan bir kömür parçasıdır.’
Aşk ateştir.
Bir çok danışanım aşkın acısı yüzünden aşksız bir hayatı tercih ediyor. Aşktan kaçıyor, aşka izin vermiyor. Hayatlarında aşk olmadığı için acı çekiyorlar ama acıları boşuna. Aşk için çekilen acılar ise boşa gitmez. Aşk acısı çekmek yaratıcıdır; seni daha üstün bir bilinç düzeyine taşır.
Aşksız yaşayan insan narsistir, dışarıya kapalıdır. Sadece kendini tanır. Peki başkasını tanımamışsa kendini ne kadar tanıyabilecek? Çünkü sadece bir başkası insana ayna hizmeti verebilir.
Başkasını tanımadan kendini asla tanıyamazsın. Aşk kendini tanıma konusunda en iyi yollardan biridir. Bir başkasını derin aşkla sevmeyen, yoğun tutku hissetmeyen, zevkin doruklarına çıkmayan, bunları hiç tanımayan kişi kendini de tanıyamaz, çünkü kendi yansımasını görecek bir aynası yoktur.
İlişkin senin aynandır. Karşındaki insan sana, seni gösterir. Suçu onda arama, çünkü başkasına gitsen de, tüm aynalar seni gösterecek.
İlişki bir aynadır ve aşk ne kadar temizse, safsa, aşk ne kadar yüceyse, ayna da o kadar iyi ve temiz olur.
Karşındakinde gördüğün o kendi yansımanı çirkin bulabilirsin ve aynadan uzaklaşmak isteyebilirsin. Ama aynadan uzak durunca güzelleşmeyeceksin. Bu durumdan kaçınca da herhangi bir gelişme göstermeyeceksin. Bu zorluğu yaşaman gerekiyor.
Egodan (Ben) vazgeçmek çok acı verecektir çünkü bize hep egomuzu beslememiz öğretildi. Ego ile varolacağımız, ego ile hayatta kalabileceğimiz öğretildi. ‘Kendini bırakma, aptal olma. Kendini değersiz gösterme. Bu kadar yüz verme, bu kadar üstüne düşme. Bu kadar çok yazma. Bu kadar çok arama. Bu kadar çok sevme’ İşte bunları hep egon söyler. Ve bunlardan kurtulmadıkça onunla aynı frekansı yakalayamayacaksın. Aşk kapıyı çalınca tek yapman gereken egoyu bir tarafa kaldırmak bu da acı verecektir.
Aşk sana ilk kez egon dışında birşey ile aynı frekansta olmayı tattırır. Aşk sana asla egonun parçası olmamış birisi ile uyum sağlayabileceğin konusunda ilk dersi verir.
Eğer kendinin dışında biriyle uyum sağlayabiliyorsan, başkaları ile de egosuz uyum sağlamayı öğreneceksin. Aşk bir merdiven. Tek bir kişiyle başlıyor, bütünle son buluyor.
Aşktan korkmak, aşkın doğum sancılarını çekmekten ürkmek karanlık bir hücrede kalmaya benzer.
İki tür acı vardır;
1) Seni geliştiren acı.
2) Gereksiz acı.
Aşktan kaçarsan belki daha az acı çekersin ama bu gereksiz ve seni geliştirmeyen bir acı olur. O yüzden ne kadar acı olursa olsun aşka adım at.
Eğer birçok insanın yaptığı gibi aşktan kaçarsan kendinle başbaşa kalırsın. O zaman hayatın bir yolculuk olmaz, hayatın akmaz. Akan su daima temizdir akmayan su ise pistir ve solucan yetiştirir.
Aşk acı verir, ama bundan kaçma. Kaçarsan gelişmek için en büyük fırsatı kaçırmış olursun. İçine gir, aşk acısını çek, çünkü acı sayesinde büyük zevke ulaşılır.
Bırak acı olsun, ıstırap çek. Karanlık geceden sonra nasılsa gün doğar.
Ego elbiseni çıkar ve belirsizlik okyanusuna atla. Aşk sana çok güzel şeyler verecek ve öğretecek.
Ve hiç bir şey boşuna yaşanmayacak.
Başkasının Kölesi Olma
Fakat aşka da kendini kaptırıp, sevginin kaynağını karşındaki zannetme. O sevginin, aşkın kaynağı değil sadece aracısı. Bu yüzden o gittiğinde, aşk bitmeyecek, sen istediğin sürece aşk, sevgi karşına her zaman çıkacak. Ama sen aşkın kaynağını karşındaki erkek/kadın zannedersen boşuna acı çekersin. Karşındakinin kölesi olursun.
‘Allah seni özgür yaratmışken, başkasının kölesi olma’ Hz. Ali
Sevginin kaynağının nereden geldiğini bil. Hayatından çıkanlara üzülme, belki de Allah seni korumak için onları hayatından çıkardı.
Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne güzeldir.
Merak etme, karşına doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanlar çıkacak. Sana acı vereni tutmayı bırak artık. O yöne bakma. Onu tuttuğun sürece, doğru olanı, hayırlı olanı göremeyeceksin.
Her zaman en güzelinin değil, en hayırlısının olması dileğiyle.
(alıntı)
 
Geri
Top