Bir yol ki giderim bir dem
Arif değilim ki irfandan söz etsem
Urbam yamalıklı, başım sarıklı, elim asalı
Sevdasına meftun olmuş bir âşıkta değilem
Yoluma çıkar börtü böcekler
Her can kendi rızkı peşindeler
Nefsi ihya eden dünya hevesindeler
Ruhsuz ve kalpsiz maveradan söz ederler
Sabrın hikmetini bilmeyenler
Hiddet ve asabiyet içinde amel ederler
Hırs, hınç, haset, kin, ne beladır görmezler
Tefrika ve riya içindekiler, aşktan nasipsizler
Deryaya bir bak, işit ve hisset
Miskinlik içinde dindarlık yapanları reddet
Bağnazlık ve tecessüs, akıl için ne büyük illet
İnsanlaşmayan beşer milletin başına büyük dert
Kadın mahremiyle muhteremdir
Üryan olan ten hevesin, hevanın esiridir
Dimağ boş, ruh sefih, kalp bizarsa hal sarhoş
Koş durma koş, her yaşayan nefes için umuda koş
Ölümden söz ederler, ürkerler
Mevtanın başına geçince ne garip ki titrerler
Beden ölür, o leş gibidir, toprakla üzeri örtülür
Ruh mukaddestir, aşk asla ölmeyen bir marifettir
Mustafa Cilasun
Arif değilim ki irfandan söz etsem
Urbam yamalıklı, başım sarıklı, elim asalı
Sevdasına meftun olmuş bir âşıkta değilem
Yoluma çıkar börtü böcekler
Her can kendi rızkı peşindeler
Nefsi ihya eden dünya hevesindeler
Ruhsuz ve kalpsiz maveradan söz ederler
Sabrın hikmetini bilmeyenler
Hiddet ve asabiyet içinde amel ederler
Hırs, hınç, haset, kin, ne beladır görmezler
Tefrika ve riya içindekiler, aşktan nasipsizler
Deryaya bir bak, işit ve hisset
Miskinlik içinde dindarlık yapanları reddet
Bağnazlık ve tecessüs, akıl için ne büyük illet
İnsanlaşmayan beşer milletin başına büyük dert
Kadın mahremiyle muhteremdir
Üryan olan ten hevesin, hevanın esiridir
Dimağ boş, ruh sefih, kalp bizarsa hal sarhoş
Koş durma koş, her yaşayan nefes için umuda koş
Ölümden söz ederler, ürkerler
Mevtanın başına geçince ne garip ki titrerler
Beden ölür, o leş gibidir, toprakla üzeri örtülür
Ruh mukaddestir, aşk asla ölmeyen bir marifettir
Mustafa Cilasun