• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Aşkın ömrü kısaymış

Papatya

V.I.P
V.I.P

OMÜ Tıp Fakültesi öğrencileri, ’Aşkın Nörobiyolojisi’ni tartıştı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Öğrencileri Birliği (TurkMSIC) ve European Medical Students Association (EMSA Samsun) işbirliğinde ’Aşkın Nörobiyolojisi’ başlıklı konferans düzenlendi. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferans İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş’ın sunumuyla gerçekleşti.

İnsan beyni adeta sır küpü

Büyük ilgi gören ve öğrenci katılımının yoğun olduğu konferansa OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve EMSA Samsun Akademik Danışmanı Prof. Dr. Kemal Balcı ve akademik personel katıldı. Ondokuz Mayıs Tıp Öğrencileri Birliği ve EMSA Samsun Tıp Eğitimi Direktörü Cengiz Gökce yaptığı açılış konuşmasında, "İnsan beyni hala bir sır küpü olarak görülmektedir. Bugün burada bu sır küpünün kapağını nörobilim alanının belki de en çok merak edilen konusu olan ’aşkın nörobiyolojisi’ ile açmaya çalışacağız.

"Aşk yoktur libido vardır"

Belki de Freud’un dediği gibi ’Aşk yoktur sadece libido vardır’ bunları bilmiyoruz ama bu konularla ilgili bilgilenme şansı bulacağız" dedi.Konferansta aşkın beyinle olan kimyasal ilişkisini irdeleyen Yrd. Doç. Oytun Erbaş, "Aşkın yaşı ve ilacı var mıdır? Aşk her şeyi affeder mi? Aşkın ömrü ne kadardır ? Kime ve nasıl aşık oluyoruz? Kadın ve erkeklerin aşka bakışı farklı mıdır ? Aşk biter mi? " gibi çeşitli merak edilen soruları aşkın daha çok beyin kimyasıyla ve hormonlarla olan ilişkisi gözler önüne sererek cevapladı.

Sürekli gördüklerimize aşık oluyoruz

Yrd. Doç. Dr. Erbaş, konuşmasında aşkın beynin ’frontal lob’ bölgesinde yaşandığını söyledi. Aşkı bir "kendini iyi hissetme ve mutluluk hali" olarak tanımlayan aşkın sürekli olmadığını ve bitebileceğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Oytun Erbaş, kadın ve erkek beyninin aşkı yaşamada çok farklı özellikler gösterdiğini, aşkın bilimsel olarak 1-1.5 yıl ömrü olduğunu ifade ederek, "En çok yakınımızdaki ve sürekli gördüğümüz insanlara aşık oluyoruz. Aşkta yakın iletişim şart. Aşkın önemli sebeplerinden biri de türün devam etmesini sağlamak ve türün devamını sağlamanın ödüllendirilen bir davranış biçimi olması" diye konuştu.


Alıntıdır.

 
Geri
Top