Atatürk'ün Ailesi ve yakınları
- Ali Rıza Efendi #
- Zübeyde Hanım #
- Makbule Atadan #
- Latife Uşşaki #
- Ülkü Adatepe #
- Sabiha Gökçen #
- Zehra Aylin #
- Rukiye Erkin #
- Nebile İrdelp #
- Abdurrahim Tuncak #
- Fikriye #
- Afet İnan #
- Sığırtmaç Mustafa #
Ali Rıza Efendi
Ali Riza Efendi olduğu ileri sürülen Selânik Asâkir-i Mülkiye Taburu'ndan bir gönüllü subayın yaptığı portre
Ali Rıza Efendi (d. 1839, Selanik - ö. 1888, Selanik), Osmanlı Gümrük Muhafaza Teşkilâtı'nda bir memur, kereste tüccarı. Zübeyde Hanım'ın eşi, Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Makbule Atadan'ın babasıdır. Bazı kaynaklarda ölüm tarihinin 28 Kasım 1893 olduğu ve hastalanarak öldüğü söylenmektedir.
Muhtemelen 1839 yılında Selanik'de dünyaya gelen Ali Rıza, kimi tarafından Arnavutlar kökenli olduğu, kimi tarafından Osmanlı Devleti'nin Makedonya ve Teselya'yı Türkleştirme politikası çerçevesinde 1460'larda Makedonya'nın Manastır Vilayeti'nin Debre-i Bala Sancağı'na bağlı Kocacık Köyü'ne; oradan 1830'larda Selanik'e göç etmiş olan Kocacık Yörüklerinden olduğu ve dedesi Ahmet Efendi ve Amcası Hafız Mehmet Emin Efendi'nin taşıdıkları Kızıl lakabının, Kocacık Yörüklerinin Orta Asya'dan gelerek Anadolu'da Konya-Karaman Bölgelerinde yaşayan "Kızıloğuz" Türkmenlerinden olmasından kaynaklandığı ileri sürülmektedir.Falih Rıfkı Atay'ın aktardığına göre, 1830'larda Selanik'e Söke'den göç etmiştir.
İlkokulu Abdi Hafız Mahalle Mektebi'nde okumuştur. Selanik'te Evkaf İdaresi'nde kâtiplik, sonra da Gümrük Muhafaza Teşkilatı'nda gümrük memurluğu yapmıştır. Memurluğunu, Osmanlı Rumelisi'nin Yunanistan sınırında, Olimpos Dağı eteklerinde, Çayağzı veya Papazköprüsü denilen dağlık, ıssız, Yunanlı eşkiyanın herkesi haraca bağladığı tehlikeli bir sınır geçidinde yapar.
Memurluğu sırasında, 1871 yılında Zübeyde Hanımla evlenir. Yeni Kapı Mahallesinde bir eve yerleşirler ve beş çocuklarından ilki, Fatma 1872 yılında bu evde dünyaya gelir. Fatma'dan sonra kısa aralıklarla iki erkek çocukları olur. Ahmet 1874'te, Ömer 1875'de doğar. Ömer'in doğduğu sene, ablası Fatma vereme yakalanır ve ölür.
1876 yılında, Selanik Asakir-i Milliye taburunda subay olan Ali Rıza Efendi, daha sonra da kereste ticareti yapmaya başlamıştır. Kereste ticareti sayesinde gelir düzeyi yükselen Ali Rıza Efendi, eşi Zübeyde Hanım, çocukları Ahmet ve Ömer'le birlikte, Selanik'in Islahane semtinin Ahmet Subaşı Mahallesi'ndeki bir eve taşınırlar. (Lozan Antlaşması ile kaybedilen bu ev, 1937 yılında Selanik Belediyesi tarafından Atatürk'e armağan edilir, günümüzde de müze olarak hizmet vermektedir.) Ali Rıza Efendi, 1881 yılında bu üç katlı evde dünyaya gelen oğluna, çocukken kazayla beşikten düşürüp ölümüne yol açtığı ve hiç unutmadığı kardeşinin ismini verir: Mustafa... Birkaç yıl sonra da Makbule doğar.
Zübeyde Hanım
Zübeyde Hanım (d. 1857, Selanik- Langaza - ö. 14 Ocak 1923[1], İzmir), Ali Rıza Efendi'nin eşi, Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Makbule Atadan'ın annesidir. Aslen Konya-Karamanlıdır
Osmanlı devrinde, Fatih Sultan Mehmet zamanında Anadolu Larende-Karaman'dan Rumeli’ye göçen ve Selanik yakınlarındaki Langaza’da toprak işleri ile uğraşan bir Türkmen ailesi olan Hacı Sofu ailesindendir. Mustafa Kemal Atatürk'ün anne soyu da, Karaman'dan gelerek Selanik ile Manastır'ın arasında bulunan Vodina Sancağı'na bağlı "Sarıgöl" de denilen "Kayalar" Nahiyesine yerleştiler. Aile, sonradan Selanik yakınlarında bugün de kaplıcaları ile meşhur olan Langaza'ya yerleşmiştir. Dedesi Feyzullah Efendi'in taşıdığı "Sofu-zade" (Sofular) lâkabı, yerleştikleri Sarıgöl bölgesindeki yer adları ve ailedeki hatıraların gösterdiği üzere, Mustafa Kemal Atatürk'ün anne soyu Karaman'dan Rumeli'ye gelen ve bundan dolayı da "Konyarlar" olarak Rumeli'de anılan Yürük, Türkmenlerdendir. Zübeyde Hanım, 1857'de Lankaza'da dünyaya gelmiştir. kaynak :Kara harp okulu int.sitesi ve Karamanlı Sarı Paşa, doc.Albay Ali Guler. .] Babası: Sofuzade Feyzullah (Sadullah) Ağa, annesi : Molla Hanım olarak anılan Ayşe Hanım’dır. Döneminde kadınların okula gitmesi yaygın olmadığı için, okur yazar oluşu nedeniyle kendisi de Zübeyde Molla olarak anılırdı.
Hacı Sofu gibi dinine bağlı bir aileden geldiği için kendisi de öyleydi. Türk tarih kitaplarında sıkça geçen, eğitim sisteminin karışık olduğu bir dönemde, Mustafa Kemal'in ne tür bir okula gideceği konusundaki tartışmalarda Zübeyde Hanım'ın, dini eğitim veren Mahalle Mektebi'ne gitmesinde ısrarcı oluşu bu yüzdendir.
Selanik'te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur Ali Rıza Efendi ile 1871 yılında henüz 14 yaşında iken evlendi. Ali Rıza Efendi, sarışın ve mavi gözlü bir kadınla evlenmeyi düşlerken, kendisinden 20 yaş küçük olan, siyah saçlı ve derin mavi gözlü bu kadına sevdalandığını belirtmiştir.
Yeni çift Selanik Yenikapı semtinde yeni hayatını başlatmış ve Zübeyde Fatma, Ömer ve Ahmet adlı çocukları doğmuştur. Ancak Fatma bu dönemde ölmüştür.
Eşi Ali Rıza'nın Yunanistan sınırında Çayağzı (ya da Papaz Köprüsü)'na tayin ediliği için taşınmış ve orda Ömer ve Ahmet ölmüş.
1881’de dördüncü çocukları Mustafa, 1885’te Makbule, 1889’da Naciye doğdu. Naciye’yi de küçük yaşta veremden kaybettiler. Ali Rıza Efendi de 1888 yılında öldü.
İkinci Evliliği
Bunun üzerine Zübeyde Hanım, çocuklarını da alarak abisi Hüseyin Bey'in Langaza'daki çiftliğine gitti. Babasının erken ölümünün ve dayısının çiftliğinde ailenin erkeği olarak yaşadıklarının Mustafa üzerinde derin etkileri olduğu düşünülür.
Abisine daha fazla yük olmak istemeyen Zübeyde Hanım, ikinci evliliğini Selanik Gümrükler Başmüdürü Ragıp Bey ile yaptı. Ragıp Bey'in de önceki evliliğinden dört çocuğu vardı. Bu evlilik, babasının hatırasına saygı gösterilmediğini düşünen Mustafa Kemal'i kızdırdı. Zübeyde Hanım, Balkan Savaşı’ndan sonra Ragıp Bey’den ayrıldı ve artık Osmanlı toprağı olmaktan çıkan Selanik’i terk ederek kızı Makbule ile birlikte İstanbul’a göç edip Beşiktaş Akaretler’de bir eve yerleşti.
Mustafa Kemal, Ali Fuat Cebesoy'a, Ragıp Bey hakkında
demiştir.Bana karşı hep çok saygılı davranmış, büyük adam muameleri etmiştir. Nazik ve kibar bir insandır.
1919’da Anadolu'ya çıktığından beri görmediği ve üstelik Osmanlı Padişahı tarafından hakkında ölüm emri verildiğini öğrendiği oğlu Mustafa Kemal ile ancak 14 Haziran 1922’de Adapazarı’nda tekrar buluşan Zübeyde Hanım, onun yanına Ankara’ya yerleşti. Ancak bu şehrin sert iklim koşulları sağlığını olumsuz etkileyince tedavi amacıyla İzmir’e gitti. 14 Ocak 1923 günü 66 yaşında oğlunun başarılarını gördükten sonra hayatını kaybetti. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 1940 yılında yaptırılan anıt mezarda yatmaktadır.
Makbule Atadan
Makbule Atadan ya da evlendikten sonraki adıyla Makbule Boysan (d. 1885, Selanik - ö. 18 Ocak 1956, Ankara), Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşidir.
1885 yılında Selanik'te doğdu. Balkan savaşlarından sonra annesi Zübeyde Hanım ile birlikte İstanbul'a yerleşti. Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Ankara'ya gitti. Bir süre ağabeyi Mustafa Kemal ile kaldıktan sonra Çankaya Köşkü arazisi içinde kendisi için inşa edilen Camlı Köşk'e yerleşti.
1930'da Atatürk'ün isteğiyle Fethi Okyar'ın kurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası’na giren Makbule Hanım, birkaç ay sonra parti kapatılınca siyasetten çekildi 1935'de milletvekili Mecdi Boysan ile evlendi.
Ağabeyi ile ilgili anılarını Büyük Kardeşim Atatürk (1952) ve Ağabeyim Mustafa Kemal (1952) adlarıyla yayımlandı. 18 Ocak 1956 tarihinde saat 12:55'te 71 yaşındayken Ankara'da vefat etti.
Latife Uşşaki
Latife Uşşaki (Uşakizade Latife veya daha sık anıldığı şekilde, Latife Hanım) (17 Haziran 1898; İzmir - 12 Temmuz 1975; İstanbul), Türkiye'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün eşidir. 29 Ocak 1923 - 5 Ağustos 1925 tarihleri arasında iki buçuk yıl Mustafa Kemal Atatürk ile evli kalmıştır.
Latife Hanım, 17 Haziran 1898 yılında İzmir'de doğdu. İzmir’in tanınmış ailelerinden olan Uşak kökenli Uşakizade (sonra Uşşaklı) Muammer Bey ile Adeviye Hanım'ın kızı olan Latife Hanım'ın Vecihe (ö.1992), İsmail, Münci, Ömer ve Rukiye adlarında 5 kardeşi vardı. İzmir Lisesi’ni bitirdi. Paris'te Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk okudu. Londra'da dil öğrenimi gördü. Kurtuluş Savaşı henüz bitmeden Türkiye'ye döndü.
11 Eylül 1922'de, Türk ordusunun İzmir'e girişinin ardından, güvenli bir karargâh arayışındaki kurmayları, Başkumandan Mustafa Kemal’e Uşakizade ailesinin köşkünü de önerdiler. Ailesi yurtdışında olan ve köşkte babaannesiyle birlikte kalan Latife Hanım'dan bir davet mektubu istendi. Bu öneriyi sevinerek kabul eden Latife Hanım, davet mektubunu yazdı ve köşklerinde Atatürk’ü 20 gün ağırladı. Bu tanışmadan sonra haberleşmeleri devam etti. Bir süre sonra Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım da, sağlık sorunları nedeniyle İzmir'e gittiğinde köşkte ağırlandı. Zübeyde Hanım'ın 14 Ocak 1923'te ölümü üzerine İzmir’e giden Mustafa Kemal ile Latife Hanım 29 Ocak 1923'te Muammer Bey’in evinde, sade bir nikâhla evlendiler. Bu, nikâhta kendileri de bulunduğu için dönemin âdetlerine uymayan bir törendi. Mareşal Fevzi Çakmak ve Kâzım Karabekir Mustafa Kemal’in, Mustafa Abdülhalik Renda ile Salih Bozok ise Latife Hanım’ın tanıkları idi.
Yeni devletin başkenti Ankara’ya gelerek Çankaya’da ilk Cumhurbaşkanlığı köşkü olarak kullanılan Kuleli Köşk (günümüzde Atatürk Müzesi olarak kullanılan bugünkü adıyla Eski Köşk)’te yaşadı. Eşinin isteği üzerine TBMM’deki oturumları izlemeye giden Latife Hanım, TBMM'ye giren ilk Türk kadını oldu. Pek çok yurt gezisinde eşine eşlik etti. 1925 yazında Doğu Anadolu gezisinde aralarında geçen tatsız bir tartışmadan sonra Latife Hanım ve Atatürk boşandılar. Boşanma haberi, 12 Ağustos 1925 günü radyoda yayımlanan bir hükümet bildirisi ile duyuruldu.
Ölümüne kadar İzmir'de ve İstanbul'da yaşayan Latife Hanım, evliliği ve eşi hakkında konuşmayı ya da yazmayı kesinlikle kabul etmedi, ikinci kuşak yakınlarına da aynı yönde vasiyette bulundu. 12 Temmuz 1975'te İstanbul'da 77 yaşındayken göğüs kanserinden hayatını kaybetti. Dönemin İstanbul valisi Namık Kemal Şentürk'ün gayretiyle kara, hava ve deniz birliklerinden oluşan bir şeref kıtasının katıldığı cenazesi Teşvikiye Camisi'nden kaldırıldı; Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile mezarlığına defnedildi. Latife Hanım'ın anıları ve sakladığı kıymetli belgeler Türk Tarih Kurumu'nda saklanmaktadır.
İzmir'de ailesi tarafından yaptırılmış ve sonradan Latife Hanım'ın mülkiyetine geçmiş iki köşk bulunmaktadır. Bunlardan Göztepe'deki günümüzde İzmir Özel Türk Koleji kampüsü içinde yer alan aile malikhanesi müze olarak hizmet vermekte olup, Karşıyaka Belediyesi tarafından restore edilmiş olan Karşıyaka'daki ikinci köşkten kültürel işlevlerde yararlanılmaktadır.
Ülkü Adatepe
Ülkü Çukurluoğlu (Adatepe) (27 Kasım 1932 - 1 Ağustos 2012), Mustafa Kemal Atatürk'ün en küçük manevi kızı. Bebekliğinden 6 yaşına kadar Atatürk'ün yanında Çankaya Köşkü'nde yaşamış; kendisi 6 yaşında iken manevi babası Atatürk hayatını kaybedinceye değin ona yurt gezilerinde eşlik etmiş ve onun çocuk sevgisinin simgesi olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın evlatlık kızı Vasfiye Hanım ile Fransızca öğretmeni ve gar şefi Mehmet Tahsin Çukurluoğlu'nun kızıdır. Zübeyde Hanım'ın küçük yaştan itibaren yetiştirdiği Selanikli Vasfiye Hanım, Zübeyde Hanım'ın ölümünden sonra bir süre Mustafa Kemal Atatürk'ün kızkardeşi Makbule Hanım'la kalmış, Atatürk kendisini Gazi Orman Çiftliği'nde istasyon şefliği yapan Mehmet Tahsin Bey'le evlendirmişti. Vasfiye Hanım ile Mehmet Bey'in çocukları olacağını öğrendiğinde ister kız, ister erkek olsun Ülkü isminin verilmesini isteyen Atatürk, 9 aylıkken Ülkü'yü Çankaya Köşkü'ne aldırdı ve biraz büyüdüğünde onu yurt gezilerine götürmeye başladı. Yıllar boyu kullanılan ünlü Alfabe'nin kapağında Atatürk'ün isteği üzerine Atatürk'ü minik Ülkü'ye harfleri öğretirken gösteren İhap Hulusi tarafından yapılmış resimleri yer aldı. Ülkü, Atatürk'ün çocuk sevgisinin simgesi oldu.
Manevi babası Atatürk öldüğünde Ülkü altı yaşındaydı. Atatürk'ün ölümünden sonraki dönemde eğitimini tamamlamadı. Genç yaşta evlendi. İlk evliliğini Atatürk'ün bir diğer manevi kızı olan Sabiha Gökçen'in amcasının oğlu olan üsteğmen Fethi Doğançay, ikinci evliliğini yağ tüccarı Yeşua Bensusen, üçüncü evliliğini ise işadamı Öke Adatepe ile yaptı. İlk evliliğinden iki erkek çocuk sahibi oldu. 1962 yılında yaptığı ikinci evliliği, eşinin Musevi olması nedeniyle sansasyon yarattı. Yaşamını eşi Öke Adatepe ile İstanbul'da sürdürmekteydi. 1 Ağustos 2012'de TEM otoyolunun Sakarya-Akyazı yolu üzerinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.