• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Ateizm

e-PaCk

Forum Gururu
Ateizm veya tanrıtanımazlık, tanrı veya tanrıların varolmadığını kabul eden ve dinsel öğretiyi kabul etmeyen felsefi görüş. Bu fikri savunanlara ateist veya tanrıtanımaz denir. Ateizm, tanrı inancının yanısıra diğer metafizik inançları ve tüm ruhani varlıkları da reddeder.

Ateizm sıklıkla "dinsizlik" ile özdeşleştirilse de, Theravada Budizm'i gibi bazı dinlerde de tanrının varlığına rastlanılmaz. Bu yönüyle ateizm ile dinsizlik örtüşmez. Deist akımlara bakıldığında da, tanrıya inancın olduğu ancak dinlerin kabul edilmediği görülür.Ama yanlış yolda olduklarını bilmiyorlardır.Çünkü Allah'ın yarattığı her şeyde bir mucizelik yani;evrenin sonsuz yaratılışı ve kusursuz güzelliğidir.

Ateizm, evrenin nasıl oluştuğunu veya işlediğini açıklayan görüş değil, tanrı inancını reddeden görüştür.

Kendini ateist olarak tanımlayanların çoğu, tüm doğaüstü olgulara septik yaklaşırlar ve buna gerekçe olarak da tanrıların varlığına dair empirik bulguların yetersizliğini gösterirler. Bir kısmı ise ateizmi felsefi, sosyal veya tarihi temellerde savunurlar. Kendini ateist olarak tanımlayanların bir kısmı hümanizm veya natüralizm gibi akımlara eğilim gösterseler de tüm ateistlere atfedilecek bir ideoloji veya davranış biçimi yoktur.

Kökenbilim

Ateizm kelimesinin kökleri Eski Yunanca'ya dayanır. "Atheos" (theos, Yunanca "tanrı" demek olup başındaki "a" ön takısı ile olumsuzluk belirtir.) "tanrısız" veya "tanrıya inançsız" demektir.

İngilizce'ye de Fransızca'dan gelen "athéisme" kelimesinin uyarlanışı "atheism" olarak 1587 civarında bu dile girmiş, Türkçe'ye de çok daha sonraları benzer şekilde uyarlanarak "ateizm" olarak alınmıştır. Ayrıca Türkçe karşılığı olarak belirlenen "tanrıtanımazlık" çok yaygın olmayan kullanım biçimdir.


Ateist

Ateist, tanrı veya tanrıların var olmadığını kabul eden kişidir. Çoğu zaman yanlış ifade edildiği şekli ile tanrıyı inkar eden kişi değildir.

"Tanrıyı inkar eden" tanımı, her insanın anne-babalarının kabul etmiş olduğu dini inanışların mensubu olarak doğduğu kabulune göre, var olan bir tanrıyı önceden kabul ederken, daha sonra reddettiği düşüncesine dayanır. Bu nedenle çoğunlukla teist çevreler tarafından ateistler, "tanrıtanımaz" ya da "tanrıyı inkar eden" şeklinde açıklanır.


Dinlerin Reddi

Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet'in en önemli ortak noktası ve en temel özelliği mutlak bir tanrıya olan inançtır. Her üç dinde de tanrının evreni yoktan var ettiği ve tüm yaratıklarının üzerinde mutlak hakimiyeti olduğu inancı vardır. Tanrının yaratıklarından olan insan ise yaratıcısına mutlak bağımlıdır, günahkardır ve hayatı, ancak tanrısının buyruklarını sorgusuz yerine getirdiği sürece bir anlam kazanabilir. Ateizmin çok çeşidi olmakla birlikte tüm kolları böylesi bir inanışı reddeder.

Ateizm tanrının yanısıra tüm "ruhani varlıkları" da reddeder. Ruhani varlıklar dinî sistemlerin temel direklerini meydana getirdiği için buradan ateizmin tüm dinleri de reddettiği sonucu çıkar. Yani ateizm, Yahudi geleneğinden gelen dinlerin yanısıra Dinka ve Nuer gibi Afrika dinlerinin de, Roma ve Yunan medeniyetlerinin antropomorfik tanrılarının da, Hinduizm ve Budizmin ruhani kavramlarının da reddidir. Türban şart.

Bununla birlikte çok geniş, tarihi, kültürel, bilimsel ve felsefi temelleri olan ateizmi sadece "tanrının ve dinlerin reddi" olarak tanımlamak yetersiz bir açıklama olur.


Ateizmin Çeşitleri

Ateizm, tarih boyunca çok çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır.

Negatif ve pozitif ateizm

George H. Smith'in sınıflandırmasına göre ateizmin "negatif ateizm" ( ya da "zayıf ateizm") ve "pozitif ateizm" (ya da "güçlü ateizm") olarak iki çeşidi vardır.

Negatif ateizm, Tanrı'nın varolmasını prensip olarak mümkün görmekle beraber, varolduğuna dair hiçbir gerekçe bulunmadığı gerekçesiyle Tanrı'yı reddeder.

Pozitif ateizm ise, Tanrı'nın varolmasını mümkün görmez. (Bunu, Tanrı kavramının geçerli bir şekilde tanımlanmadığı, içinde çelişkiler taşıdığı veya absürd olduğu, vs. gibi gerekçelere dayanarak yapar).

Negatif ateizmde bir iddia yoktur, sadece bir red vardır. Pozitif ateizmde ise hem bir red, hem de bir karşıt iddia vardır. Negatif ateist Tanrı kavramına "Varolabilir, fakat varolduğu kanıtlanmadığı sürece bu iddiayı kabul edemem" şeklinde yaklaşır. Pozitif ateistin yaklaşımı ise, "Tanrı'nın varolması mümkün değildir" şeklindedir.

İkisi de sonuçta Tanrı kavramını reddetmek noktasında birleştiğinden, ateizm başlığı altında tanımlanırken ikisinin ortak noktası olan "Tanrı'ya olan inançsızlık" kullanılır. Çünkü bu inançsızlığın sebebi ne olursa olsun, ister delil yetersizliği, ister Tanrı kavramının anlamsızlığı veya absürdlüğü, isterse Tanrı kavramıyla hiç karşılaşmamış olmak olsun, hepsinin ortak noktası kişide Tanrı inancının varolmamasıdır.


Teizm ve Deizm

Teizm, her şeyden önce bir tanrı veya tanrıların var olduğu kabulünün üzerine kurulmuş bir düşünce yapısıdır. Teist görüşte, tanrı veya tanrılar yaratılmamışlardır, olmuş ve olacak her şeyi bilirler, sonsuz kudrete sahiptirler, zaman ve mekandan bağımsızdırlar, bilinen şeyler ile benzerlikleri yoktur. Teizmde çoğunlukla tanrı veya tanrıların evrenin işleyişine müdahale ettikleri inancı hakimdir.

Klasik teizm, anılan özelliklere sahip tanrı veya tanrıları kabul ederek her şeyi bu referans noktasından hareket ile açıklamaya çalışır.

Deizm düşüncesine göre de evren üstün, yüce bir varlık tarafından yaratılmıştır. Deizm'de, teizmin aksine, tanrının evrenin işleyişine müdahale etmediği fikri hakimdir.


Felsefenin Temel Sorunu; Maddecilik ve İdealizm

Maddeci öğretinin geniş kitleler tarafından anlaşılmasına önemli katkıları olan Marksist filozof Georges Politzer maddeciliği, "...belli ilkelerden hareket ederek doğa olaylarını ve bunun doğal sonucu olarak toplumsal yaşamın olaylarını anlama ve yorumlama tarzı..." olarak tarif eder.

Georges Politzer felsefenin temel sorununu "Ya madde (varlık, doğa) başı sonu olmayan, sonsuz ilktir, ve ruh (düşünce, bilinç) bundan türemiştir. Ya da ruh (düşünce, bilinç) başı sonu olmayan, sonsuz ilktir, ve madde (varlık, doğa) bundan türemiştir." şeklinde özetler. Politzer'e göre burada birinci yanıt felsefi maddeciliğin temelini, ikinci yanıt ise felsefi idealizmden gelen bütün öğretilerin temelini oluşturur.
 
Geri
Top