- Berlin Konferansı
- III. Cenevre Sözleşmesi
- Londra Konferansı ve Antlaşması (1912-1913)
- Pressburg Barışı
- Saint-Germain Antlaşması
- St. Germain Antlaşması
- Triyanon Antlaşması
- Üç İmparator Birliği
Berlin Konferansı
Berlin Batı Afrika Konferansı, Afrika'nın Kongo Havzası'na ilişkin egemenlik haklarının tartışılması ve bir sonuca bağlanması için düzenlenen uluslararası bir konferanstır. Portekiz’in önerisi üzerine, 15 Kasım 1884-26 Şubat 1885 tarihlerinde düzenlenen konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu katılmıştır. Konferans başkanlığını Almanya şansölyesi (başbakan) Otto von Bismarck yapmıştır.1870’li yıllara gelindiğinde Afrika’daki sömürgecilik yayılması, kaşiflerin gezilerine dayanıyordu ve bir anlamda “sözlü işgal” ilkesi geçerliydi. Kaşiflerin “keşfettikleri” geniş araziler, adına çalıştıkları, tarafından finanse edildikleri hükümete ait sayılıyordu. Sömürge yönetimlerini kurmakta olan ülkeler, bu şekilde askeri-siyasi olmayan tarzda sömürge alanlarını genişletmekteydiler. Bu durumu, kendi sömürge bölgeleri açısından tehdit olarak algılayan Portekiz, sömürge yayılmacılığının kurallara bağlanmasını istemiştir. Konferans sonunda oluşan sonuç belgesi, “fiili işgal” ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı, herhangi bir bölge üzerinde hak iddia edebilmenin, o bölgede askeri bir hakimiyet kurmaya dayandırılmasıdır.
Konferans, sömürgeci yönetimlerin dünyanın değişik bölgelerini hızla işgal etmelerinin önünü açmıştır. Bu nedenle konferans, sömürgecilik tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir.
III. Cenevre Sözleşmesi
1949 Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi, (ingilizce : Geneva Convention Relative to the Treatment of Prisoners of War), 1949 yılında Cenevre'de, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan-12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.Bu konvansiyon’un 2 maddesi, bu konvansiyonda sağlanan hakların hangi durumlarda uygulanacağına açıklık getirmektedir ve daha sonraki maddelerinde, kimlere savaş esiri (prisoner of war) deneceğini, bu kişilerin ele geçirilmesinden serbest bırakılmalarına kadar sahip oldukları hakları düzenlenmektedir.
Londra Konferansı ve Antlaşması (1912-1913)
Londra Antlaşması, 30 Mayıs 1913 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilmesiyle sonuçlanan I. Balkan Savaşı sonunda Bulgaristan Krallığı ile imzalanmıştır.Bu antlaşmaya göre;
Osmanlı Devleti'nin batı sınırı Midye-Enez hattı olacaktır.
Selanik, Güney Makedonya ve Girit, Yunanistan'a verilecektir.
Orta ve Kuzey Makedonya, Sırbistan'a bırakılacaktır.
Ege Adaları'nın geleceğinin saptanması büyük devletlere bırakılacaktır. (Osmanlı Devleti, Ege Adaları'nı fiilen kaybetmiştir.)
Londra Antlaşması'ndan en kârlı çıkan devlet Bulgaristan Krallığı olmuştur. Savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun yalnızca Bulgaristan ile sınırı kalmış, Bulgaristan Batı Trakya'nın büyük bir bölümünü (Kavala ve Dedeağaç arası) ele geçirerek Ege Denizi'nde hakimiyet kurmuştur. Ancak II. Balkan Savaşı'nda Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu Midye-Enez hattını geçerek, bu antlaşmayı ihlal edecek ve Edirne ve Kırklareli'yi geri alacaktır.
Pressburg Barışı
Pressburg Barışı ya da Pressburg Antlaşması, Pressburg'da (günümzde Bratislava, Slovakya) imzalanan dört barış antlaşması için kullanılan isim.Birinci
İlk Pressburg Barışı 2 Temmuz 1271'de Bohemya Kralı II. Ottokar ile Macar Kralı V. István arasında imzalandı. Bu antlaşma ile Macaristan günümüz Avusturya ve Slovakya topraklarından feragat etmiş, Bohemya da Macaristan'da fethettiği toprakları bıraktı.
İkinci
İkinci Pressburg Barışı ya da Pressburg Antlaşması, 7 Kasım 1491'de İmparator I. Maximilian ile Bohemya ve Macaristan Kralı II. Vladislaus arasında imzalandı. Bu antlaşma ile Vladislaus Aşağı Avusturya üzerindeki iddialarından vazgeçti.
Üçüncü
Üçüncü Pressburg Barışı ya da Pressburg Antlaşması, 30 Aralık 1626'da Transilvanya'da Habsburg Monarşisi'ne karşı başlatılan bir isyanın lideri Gabriel Bethlen ile II. Ferdinand arasında imzalandı. Bu antlaşma ile isyan sona erdi, Bethlen imparator aleyhine savaşmayacağı ve Osmanlı Türkleri ile müttefik olmayacağı konusunda anlaşmaya vardı.
Dördüncü
Pressburg Barışı ya da Pressburg Antlaşması; Almanca: Preßburger Frieden; Fransızca: Traité de Presbourg) 26 Aralık 1805'de Fransa ile Avusturya arasında Ulm ve Austerlitz Muharebeleri'nde Avusturya'nın aldığı yenilgilerin sonucu olarak imzalandı. 4 Aralık tarihinde ateşkes ilan edildi ve barış görüşmeleri başladı. Antlaşma Pressburg'da Avusturya adına Lihnteştayn Prensi I. Johann Josef ve Macar Kontu Ignác Gyulay ile Fransa adına Charles-Maurice de Talleyrand-Périgord tarafından imzalandı.
"Barış ve dostluk" kuran maddelerin ve Avusturya'nın Üçüncü Koalisyon'dan ayrılmasının dışında bu antlaşma ile önemli Avrupa toprakları da Avusturya'dan alındı. Önceki antlaşmalar Campo Formio ve Lunéville'nin kazanımları tekrar vurgulandı ve İtalya ile Bavyera'daki Avusturya toprakları Fransa'ya geçti. Bavyera Kralı, Württemberg Kralı ve Baden Elektörü Fransızların tarafına geçti. Avusturya bu bölgeler üzerindeki iddialarından istisnasız vazgeçti. Tirol ve Vorarlberg Bavyera'ya verilirken, Venetya, Istrya ve Dalmaçya da daha önce Napolyon tarafından ele geçirilen İtalya Krallığı'na verildi. Augsburg, Bavyera'ya bırakıldı ve Salzburg Elektörlüğü'nü de Avusturya aldı.
Bu antlaşma ile Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun fillen sonu gelmiş oldu. II. Franz Kutsal Roma Cermen İmparatoru unvanınını bırakarak Avusturya İmparatoru unvanını aldı ve Napolyon Ren Konfederasyonu'nu kurdu. Ayrıca savaş tazminatı olarak da Fransa'ya 40 milyon frank ödendi.
Saint-Germain Antlaşması
Saint-Germain Çatışması (Fransızca: Traité de Saint-Germain-en-Laye), I. Dünya Savaşı'ndan sonra 10 Eylül 1919 tarihinde Saint-Germain-en-Laye'de İtilaf Devletleri ile Avusturya arasında imzalanarak 16 Temmuz 1920'de yürürlüğe giren barış antlaşması. Balkanlarda Avusturya ve Rusyanın başını çektiği çatışmadır.Antlaşma ile zaten iç karışıklıklar yaşayan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu parçalanarak toprakları üzerinde Çekoslavakya, Yugoslavya ve Macaristan devletleri kuruldu. Avusturya; Galiçya'yı Polonya'ya, Hırvatistan'ı Yugoslavya'ya, Tirol ve Trieste'yi İtalya'ya, Bukovina'yı da Romanya'ya bıraktı. Zorunlu askerlik kaldırıldı, Avusturya ağır bir savaş tazminatı ödedi. Ayrıca Avusturya, 30 000 kişiden fazla asker bulundurmamayı kabul etti.
St. Germain Antlaşması
Sen Jermen Antlaşması, 10 Eylül 1919 tarihinde İtilaf Devletleri ile Avusturya arasında imzalanan ve I. Dünya Savaşı'nın ardından Avusturya-Macaristan İmparatorluğu topraklarının yeniden düzenlenmesini açıklayan antlaşmadır.Bu antlaşmayla Avusturya-Macaristan İmparatorluğu toprakları içindeki Avusturya, Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya'nın bağımsızlığı tanınmaktadır. Yine bu antlaşmaya göre, Bukovina Romanya'ya, Galiçya Polonya'ya, Hırvatistan Yugoslavya'ya, Tirol ve Trieste İtalya'ya bırakılmaktadır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu toplaklarının bu antlaşmayla yüzde 85'i dağılmıştır.
Ayrıca Versay Antlaşması'ndaki ana fikirlerden biri de bu antlaşmada yer almış, Avusturya ordusu, 30 bin kişi olarak sınırlanmıştır.
Antlaşma, Avusturya'nın gelecekte Almanya ile birleşme yönündeki gelişmeleri de engellemiş, bunu Milletler Cemiyeti'nin onayına bağlamıştır.
Triyanon Antlaşması
Triyanon Antlaşması ya da Trianon Antlaşması, 4 Haziran 1920 tarihinde, I. Dünya Savaşı'nın galip İtilaf Devletleri ile Macaristan arasında, Fransa'nın Versay kentindeki Trianon Sarayı'nda imzalanan ve savaşı resmen sona erdiren antlaşma.[1]. Bu anlaşma da Macaristan'da Almanya'da olduğu gibi tepkiyle karşılanmış ve kaybettiği toprakları geri almaya yönelik politikalar izlenmesine neden olmuştur.Hazırlık
Müttefik Devletler'in savaştan sonra Macaristan'a barış şartlarını sunması oldukça gecikti. Bunun nedeni önceleri Macaristan'da Béla Kun liderliğindeki komünist rejimin varlığı ve sonraları daha ılımlı iktidarlar gelmesine rağmen Romanya'nın Budapeşte'yi işgali döneminde (Ağustos - Kasım 1919) yaşanan siyasi çalkantılardı. Sonunda Müttefikler yeni bir hükümeti tanıdılar ve 16 Ocak 1920 tarihinde antlaşmanın bir ön metnini Macar delegesine verdiler.
Antlaşmanın şartları
Toprak kaybı
Bu antlaşma ile Macaristan, topraklarının ve nüfusunun 2/3'ünü kaybetti:[1]. Bu anlaşmayla 2 milyona yakın Macar, ülke sınırlarının dışında kaldı.
Slovakya, Ruthenia'nın Karpat Dağları altında kalan kısmı (bugün Zakarpatskaya adıyla Ukrayna'nın bir ili), Pressburg (Bratislava) ve bazı küçük yerler Çekoslovakya'ya verildi.
Batı Macaristan (Sopron hariç Burgenland'ın çoğu) Avusturya'ya verildi.
Hırvatistan (Medimurje dahil), Slovenya (Prekomurje dahil), Voyvodina ve Banat'ın bir kısmı Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı'na (Yugoslavya'ya) verildi.
Banat'ın büyük kısmı ve Transilvanya Romanya'ya verildi.
Fiume İtalya'ya verildi.
Slovakya'nın kuzeyindeki birkaç köy Polonya'ya verildi.
Diğer şartlar
Milletler Cemiyeti'nin sözleşmesi, antlaşmaya dahil edildi.
Macaristan ordusu, 35 bin kişi olarak sınırlandırıldı. Hafif silahlı bu ordu sadece iç güvenlik ve sınır güvenliğinden sorumlu olacaktı.
Macaristan'ın ödeyeceği ağır savaş tazminatları sonradan belirlenecekti.
Üç İmparator Birliği
Üç İmparator Birliği, Alman şansölyesi Otto von Bismarck'ın gerçekleştirdiği ittifaklar serisinin önemli bir bölümüdür. Bismarck'ın girişimleriyle Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Almanya ve Rusya arasında gerçekleştirilen ve birkaç kez yenilenen antlaşmalar dizisidir.Bismarck bu antlaşmalar dizisiyle ikili bir amaca yönelmiştir. Bir yandan doğu ve güney sınırlarında, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında süregelmekte olan Balkanlar konusundaki gerginliği gidermiş, öte yandan da batıdan, Fransa'dan gelebilecek bir tehdide karşı müttefikler edinmiştir.
İlk antlaşma 1871 yılında Berlin'de düzenlenen toplantıda karara bağlanan, yazılı olmayan bir protokol niteliğindedir ve Avrupa'da barışı tehdit eden gelişmeler karşısında üç imparatorun birlikte hareket edeceği yönünde bir mutabakattır. Rusya'nın çekildiği 1875 yılında geçerliliğini yitirmiştir.
93 Harbi'nin ardından 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki toprakları üzerinde ortaya çıkan Rus hakimiyeti, Batılı devletler açısından sakıncalı bir durum yaratmıştı. Bu durumun düzeltilmesi için Berlin'de bir konferans düzenlenmişti. İngiltere, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Rusya, Fransa ve İtalya arasında 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşması ile bölgeye yeni düzenlemeler getirilmişti. Bu antlaşmayla Ayastefanos Antlaşması kazanımlarının bir kısmından vazgeçmek zorunda kalan Rusya, Üç İmparator Birliği'ni yenilemek gereği duymuştur.
İkinci Üç İmparator Birliği, 18 Haziran 1881 tarihinde, bu kez yazılı ve üç yıl süreli olarak yenilenmiştir. 1884 yılında yenilenen antlaşma, 1887 yılında geçerliliğini yitirmiştir.
Üç İmparator Birliği'nin en önemli sonuçlarından biri yıllar sonra kendini göstermiştir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun, Bosna-Hersek'i ilhak etme girişimine diğer iki ülkenin destek olacağı kararı, Bulgaristan'ın Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bağımsızlığını ilan etmesinin ertesi günü ve Girit'in Yunanistan'la birleşme kararını ilan ettiği 6 Ekim 1908 tarihinde, Bosna-Hersek'in ilhak edilmesiyle sonuçlanmıştır.