• 📢 Merhaba Ziyaretçi.
    "Bahar geldi hoşgeldi 🌼🍃"
    konulu fotoğraf yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizleri de objektifinize takılan bir bahar resmiyle yarışmada görmek isteriz...

Baba, Annesi ile Kaydıraktan Kayan Küçük Kız Ayla Komik Çocuk Masalı

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
AYIN LİDERİ
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, Ayla adında şen şakrak bir kız çocuğu varmış. Ayla’nın en sevdiği şey, parktaki kaydıraktan kaymakmış. Bir gün annesiyle parka gitmişler ve Ayla, kaydırağın başına geçip:

“Anneee, ben kayacağım, ama bu sefer süper hızlı kayacağım!” diye bağırmış.

Annesi gülmüş:
“Tamam kızım, ama dikkatli ol, çok hız yapma!” demiş.

Ayla, kaydırağın tepesine çıkmış, “İştee gidiyoruuu!” diye bağırarak kendini bırakmış. Ama o da ne? Kaydırak aşırı kayganmış, Ayla “Vuuuuu!” diye ses çıkararak ışık hızıyla aşağı inmiş! Öyle hızlı kaymış ki, annesi onu yakalayamamış, Ayla kaydıraktan fırlayıp bir çalılığa konmuş!

Annesi telaşla yanına koşmuş:
“Ayla! İyi misin kızım?”

Ayla çalıların arasından başını çıkarmış, saçları dik dik olmuş, üstü başı yaprak dolmuş, ama yine de gülüyormuş:
“Anne, bu kaydırak bana ‘Sen hızlısın ama ben daha hızlıyım!’ dedi galiba!”

Annesi kahkahalarla gülmüş, Ayla’yı kucağına almış:
“Bir daha kayarken fren yapmayı unutma!” demiş.

Ayla, “Tamam!” demiş, ama ertesi gün yine “Süper Kahraman Kayışı” yapmaya hazırlanıyormuş.

Sonuç: Kaydıraktan roket gibi uçan Ayla, parkın en eğlenceli çocuğu olmuş!

🌼 Güle güle Ayla, bir dahakine yavaşşak kay! 🌼

Baba, Annesi ile Kaydıraktan Kayan Küçük Kız Ayla – Bölüm 2

(Komik Devam Hikayesi)

Ayla, o günden sonra "Parkın Roketi" lakabını almış. Öyle ki, mahalledeki tüm çocuklar onun süper hızlı kayışını konuşuyormuş.

Bir gün babası da parka gelmiş:
"Ayla, duyduğuma göre kaydıraktan uçmuşsun, doğru mu?" diye sormuş, gözlerini kısıp.

Ayla, babasının kulağına eğilip fısıldamış:
"Babacığım, aslında ben 'kaydırak şampiyonu'yum! Ama annem fren yap diyor, o yüzden bugün yavaş kayacağım."

Babası gülmüş:
"Peki, hadi bakalım, görelim seni!"

Ayla, kaydırağın tepesine çıkmış, bu sefer "tısss" diye fren yapmaya hazırlanmış. Ama tam kayarken, arkasından minik bir köpek "Hav hav!" diye havlamış! Ayla şaşırmış, "Ay!" diye çığlık atınca, elinden tuttuğu küçük oyuncak ayısı kaymış ve kaydırağın ortasına takılmış!

Babası hemen:
"Ayla, ayın inişe geçti, dikkat!" diye bağırmış.

Ayla, "Tamam babaa!" deyip kaymaya devam etmiş, ama bu sefer oyuncak ayıyı kurtarmak için kaydırağın yarısında takla atmış! Sonunda "Bum!" diye yumuşak çimlere inmiş.

Annesi koşup sormuş:
"Ayla, neden takla attın?"

Ayla, gözlerini kocaman açıp:
"Anne, Ayıcık uzayda kaybolacaktı! Ben de onu kurtarmak için astronot oldum!" demiş.

Babası kahkahayı basmış:
"Peki bir dahaki sefere kaydırağa astronot kaskıyla mı bineceksin?"

Ayla ciddi ciddi başını sallamış:
"Evet! Ve yanıma bir de paraşüt alacağım!"

🌠 Sonuç:
Ayla, artık "Kaydırak Astronotu" olmuş. Bir sonraki hedefi ise salıncaktan aya zıplamakmış!

(Kaydırak Artık Yetmedi, Sıra Salıncakta!)

Ayla'nın kaydıraktaki maceraları mahallede duyulunca, artık herkes onu "Süper Kaydırakçı Ayla" diye çağırıyormuş. Ama bizim meraklı kız, bu ünvanla yetinmemiş:

"Baba, artık kaydırak kolay geldi! Ben şimdi sallanırken gökyüzüne uçacağım!" diye açıklamış büyük planını.

Babası gülerek:
"Tamam kızım, ama önce salıncağın kurallarını öğrenelim... Mesela, 'kendini fırlatma' kuralı var!"

Ayla, "Ama baba, ben uçmayı öğrenirsem, artık okula kanat çırparak gidebilirim!" diye heyecanla atılmış.

Annesi endişeyle:
"Ayla, sakın 'ben kuşum' deyip kendini bırakma ha!" diye tembihlemiş.

Ayla salıncağa oturmuş, babası da onu itmeye başlamış. Başta "oh ne güzel" diye sallanırken, sonra "Biraz daha hızlı baba!" diye tutturmuş. Babası hızlanınca, Ayla iyice yükselmiş ve tam "İşte uçuyoruuuuum!" diye bağırdığı sırada...

Ayla, salıncaktan öyle bir fırlamış ki, tam annesiyle babasının arasına konmuş! Üstelik "Güm!" diye düşerken, elindeki dondurma kocaman bir köpeğin kafasına yapışmış!

Köpek şaşkın şaşkın bakınmış:
"Hav? (Bu dondurma bana mı?)"

Ayla ise yerden kalkıp:
"Anne, baba! Ben uçtum ama inişte birazcık fren patinajı yaptım!" diye gülmüş.

Babası başını sallayıp:
"Ayla, sen 'uçan çocuk' olacaksın ama önce yere inmeyi öğren!" demiş.

🎪 Sonuç: Ayla, artık "Uçan Süper Kahraman" olma hayallerine bir adım daha yaklaşmış. Sıradaki hedefi ise trambolinden bulutlara zıplamakmış!

(Ama annesi "Önce bir yürümeyi tam öğren!" diye eklemiş. 😅)
 

Trambolinde Bulutlara Uçuyoruz!


Ayla'nın salıncaktan "uçma" denemesi birazcık (aslında çokça) hatalı geçince, babası ona yeni bir oyuncak almış: Kocaman, rengarenk bir trambolin!

Ayla trambolini görünce gözleri parlamış:
"Baba, bu bir bulut! Ben artık gökyüzüne gidebilirim!" diye sevinçle zıplamaya başlamış.

Annesi endişeyle:
"Ayla, sakın 'Ben bir astronotum' deyip kendini fırlatma ha!"** diye tembihlemiş.

Ama Ayla zaten kulağına "Astronot Ayla, göreve hazır!" diye fısıldamış.

İlk Zıplama:
Babası "Hadi kızım, yavaş başla!" demiş ama Ayla zaten "Yavaş mı? Ben hız manyağıyım baba!" diyerek kendini tramboline atmış. Bir zıplamış, iki zıplamış, üçüncüde...

Olamaz!

Ayla öyle bir yükselmiş ki, bahçedeki elma ağacının dalına takılmış!

Babası şaşkınlıkla:
"Ayla! İyi misin?"

Ayla dalın üstünde sallanırken:
"Baba, ben artık bir elmayım! Sanırım olgunlaşınca düşeceğim!" diye cevap vermiş.

Annesi koşup ağacın altına bir yastık koymuş:
"Aman dikkat et, 'olgun elma' yere düşerken ezilmesin!"

Sonunda Ayla düşmüş...

Tam yastığın üstüne! Ama o sırada komşunun kedisi Mırmır da tam oradan geçiyormuş. "Mırrr!" diye bir ses çıkmış...

Ayla yerden kalkıp:
"Anne, kediye iniş pisti olmuşum!" diye gülmüş.

İkinci Deneme:
Babası bu sefer **"Ayla, hadi bu sefer daha dikkatli!" demiş. Ayla tamam demiş ama "Dikkatli zıplamak nasıl olur ki?" diye düşünmüş.

Bu sefer daha az zıplamaya karar vermiş. Bir, iki, üç... ve "Hop!" diye trambolinden atlamış. Ama bu sefer de bahçe hortumuna takılıp, "Splash!" diye kendini havuzda bulmuş!

Babası kahkahalarla gülmüş:
— **"Ayla, sen trambolinde zıplamayı değil, 'suya atlamayı' öğrendin galiba!"

Ayla ıslak saçlarını sallayıp:
"Baba, ben şimdi balık oldum! Hadi bana yüzmeyi öğret!" demiş.

Üçüncü ve Son Deneme:
Artık Ayla'nın "trambolin kuralları" listesi varmış:

  1. Çok yükseğe zıplama!
  2. Hortuma düşme!
  3. Kediye iniş yapma!
Bu sefer tam ortasına zıplamış ve "İşte bu!" diye bağırmış. Mükemmel bir zıplayış! Tam "Artık uçmayı öğrendim!" diyecekmiş ki...

Rüzgar çıkmış!
Bir anda Ayla'yı trambolinden alıp, komşunun çimlerine götürmüş!

Komşu teyze şaşkınlıkla:
"Ayla, sen buraya uçarak mı geldin?"

Ayla tozları silkip:
"Evet teyze, ben artık bir rüzgar gülüyüm!" demiş.

🎉 Sonuç:
Ayla, trambolinde uçmayı öğrenemedi ama rüzgarla dans etmeyi keşfetmiş! Bir sonraki hedefi ise "bisikletle gökyüzüne çıkmak"mış!

(Annesi duyunca "Önce bisikleti düzgün sürmeyi öğren!" diye eklemiş. 😂)
Baba, Annesi ile Kaydıraktan Kayan Küçük Kız Ayla – Bölüm 5
(Bisikletle Gökyüzüne Pedal Çevirme Denemesi!)

Ayla'nın trambolin macerasından sonra, babası ona yepyeni bir bisiklet almış. Pembe, mor çizgili, üzerinde roket resimleri olan süper bir bisiklet!

Ayla bisikleti görünce gözleri parlamış:
"Baba, bu bisikletin kanatları da mı var? Ben bununla bulutlara çıkabilirim!"

Annesi hemen atılmış:
"Hayır tatlım, bu sadece süs. Bisikletler uçmaz, yolda gider!"

Ama Ayla zaten kulağına fısıldamış:
"Ben yaparım anne, merak etme. Ben Ayla'yım!"

Babası bisikletin arkasından tutmuş:
"Hadi kızım, yavaş yavaş... Önce dengesini öğren!"

Ayla pedalları çevirmeye başlamış ama o da ne? Bisiklet birden hızlanmış ve babasının elinden fırlamış! Ayla tam bir çalılığa doğru gidiyormuş!

Son anda "Düüüüüt!" diye korna çalarak bir araba gelmiş ve Ayla şaşırıp frene basmış. Bisiklet durmuş ama Ayla "Whooo!" diye havaya uçup yumuşak çimlere konmuş!

Babası koşarak yanına gelmiş:
"Ayla! İyi misin?"

Ayla tozları silkip:
"Baba, bisiklet bana 'Sen hazır değilsin' dedi galiba!"

Bu sefer Ayla kaskını, dizliklerini ve hatta sırtına bir paraşüt takmış! (Sadece oyuncak bir paraşüt tabii.)

"Tamam, şimdi hazırım!" diyerek pedallara asılmış. Bisiklet bu sefer düz gidiyormuş ama... Ayla direksiyonu çevirmeyi unutmuş!

Doğruca komşunun bahçesindeki çilekli pastanın üstüne gitmiş!
"Splash!"

Komşu teyze şaşkınlıkla:
"Ayla, benim pastamı mı yok ettin?"

Ayla yüzündeki kremayı silerek:
"Özür dilerim teyze, ama artık 'çilekli bisiklet' icat ettim!"

Artık Ayla'nın bisiklet için 10 maddelik bir güvenlik listesi varmış:
  1. Çalılara düşme
  2. Pastalara çarpma
  3. Kedilere basma
    ...
  4. Ve asla "uçacağım" deme!
Bu sefer her şey mükemmel gitmiş! Ayla bisikleti sürmeyi öğrenmiş, rüzgarı hissederek "Vuuuu!" diye bağırmış. Tam "Artık bisiklet şampiyonu oldum!" diyecekmiş ki...

Önüne bir köpek yavrusu çıkmış!
Ayla hemen frene basmış ama bisiklet durmuş, Ayla durmamış! "Whooosh!" diye havada uçarak bir kum havuzuna konmuş!

Küçük bir çocuk şaşkınlıkla bakmış:
"Abla, sen şimdi kumdan kale mi yapacaksın?"

Ayla kumları silkip:
"Hayır, ben 'kumda dinlenen bisikletçi'yim!"
🎊 Sonuç:

Ayla bisiklet sürmeyi birazcık öğrenmiş. Artık hedefi "bisikletle dağa tırmanmak"mış!

(Annesi duyunca "Önce düz yolda gitmeyi öğren!" diye bağırmış.
 


Mesajınızı yazın...
Geri
Top