• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Babalar, engelli çocuğu kabullenmekte zorlanıyor ...

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Babalar, engelli çocuğu kabullenmekte zorlanıyor ...

Otizmli ve gelişimsel yetersizliği olan çocukların eğitimiyle uğraşan, Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı (TOHUM) Eğitim Direktörü ve Okul Müdürü Doç. Dr. Binyamin Birkan, otizmli çocukların eğitiminde uluslararası önemli sorunlardan birinin, babanın çocuğu kabullenmekte zorlanması olduğunu söyledi.

Birkan, engelli çocuğu dünyaya gelen ailelerde hayal kırıklığı ve yas süreci yaşandığını ve bu sürenin olabildiğince kısaltılmasının hem aileye hem de çocuğa ciddi fayda sağlayacağını anlattı. Birkan, "Ailelerin yaşadığı hayal kırıklığı sürecinin atlatılmasında babaya büyük görevler düşüyor. Baba, çocuğu uzmanlara götürecek, problemin sebebini öğrenecek ve çözümü için önder olacak kişidir. Baba, kabul sürecinde zorlanırsa çözüm arayışı gecikiyor ve aile yastan uzun süre kurtulamıyor." dedi. Birkan, babanın, tedavi sürecine dahil olmasının önemli olduğunun altını çizdi.


Erken teşhis neden çok önemli?
Gelişimsel yetersizliği olan çocuklarda eğitim çok önemli. Özellikle otizmde 0-3 yaş arasında teşhisin konulmasından sonra bu yaştan itibaren başlayan yoğun bir eğitimle yüzde 50'ye varan oranda çok önemli gelişme sağlanabiliyor. Eğitimle çocuklar normale yaklaşıyor. ABD'de yapılan araştırmalar erken yaşta başlayan eğitim sayesinde otizmli çocukların yüzde 50'sinin normal okullardaki kaynaştırma eğitimine katıldıklarını gösteriyor. Kalan yüzde 50'lik kısım ise ayrı okullarda özel eğitim almaya devam ediyor. İyi eğitim almış otizmli çocuklar hayatlarını kendi başlarına devam ettirebildikleri gibi normal bir insandan da ayırt edilemiyorlar. Hatta iş sahibi olabildikleri gibi evlenip yuva kurabiliyorlar. Dolayısıyla aileye olan bağımlılıkları sona eriyor
 
Kalemine sağlık. Önemli konulardan biri. Çok yeni bir durumu paylaşayım. Dün (26.06.2012) bir arkadaşın bebeğini kaybettiğini (vefat) duydum. Bebek dünyaya hasta gelmişti. Yaşamaya tutunması uzun sürmedi, bir aya bile değil. Yaşamış olsa bile özürlü olarak yaşamını sürdüreceğisöylenmiş doktorlar tarafından. Öyle bie durum ki. Kesinlikle bazı anne ve babalar için özürlü özürsüz fark etmez. Onlar candır, can... Ama bazıları da vardır, kendilerinin kusuru ortaya çıkmış ve kusurla yaşayama tahammül edemem diye düşünüyor. Unutuluyor ki bir sınavdayız. Ve bu da bir sınav. Tahammül edene ne mutlu. Hayatın güzel yanlarına kucak açarken, üzücü yanları olduğunu da (ders alınması gereken) unutmayalım! Etrafımızda o kadar özürlü çocuk ve yetişkin var ki. Onlarda bizim birer parçamız. Ve son olarak unutmayalım ki! Her sağlam insan özürlü adayıdır. (ALLAH KORUSUN)
 
Kesinlikle öyle yarına hangimizin garantisi var ki. Hatta 5 dk sonrası için bile garantimiz yok şu hayatta.
Birgün bizimde engelli olmayacağımız ne malum.. Bedenen engelli olmayı zor görür insanlar önemli olan düşünceler engelli olmasın..
 
Geri
Top