Bahçedeki Mısır Koçanlarının Komik Maceraları

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Güneşin sarı ışıklarıyla parlayan, yemyeşil yaprakları rüzgarda dans eden kocaman bir bahçe vardı. Bu bahçenin en komik sakinleri ise mısır koçanlarıydı. Onlar, tarlanın ortasında dikili durur, yapraklarının içinde saklanıp dururlar, sanki dünya umurlarında değilmiş gibi görünürlerdi. Ama aslında, içten içe bir sürü yaramazlık düşünüyorlardı!

Mısır koçanlarından en haylazı, uzun ve sivri sakallı, biraz dağınık bir koçan olan "Sakallı Sırma"ydı. Sırma, her fırsatta diğer mısır koçanlarına takılır, onları güldürürdü. Yanında ise sevimli, tombul ve hep gülen "Tombul Tomurcuk" vardı. Tomurcuk, her şeye güler, hatta kendi sakarlığına bile kahkahalarla gülerdi. Bir de, sessiz sakin ama aslında çok zeki olan "Bilge Bıyık" vardı. Bıyık, her zaman bir çözüm bulur, diğer koçanları beladan kurtarırdı.

Bir sabah, Sakallı Sırma, "Hadi, bir oyun oynayalım!" diye bağırdı. Tombul Tomurcuk hemen heyecanlandı. "Ne oynayacağız? Ne oynayacağız?" diye zıplamaya başladı. Bilge Bıyık ise, "Sakin olun arkadaşlar. Ne gibi bir oyun düşünüyorsunuz?" diye sordu.

Sakallı Sırma, "Saklambaç! Ama biraz farklı bir saklambaç," dedi ve gözlerini muzipçe kırpıştırdı. "Ben tarlanın en uzak köşesine saklanacağım, siz de beni bulmaya çalışacaksınız. Ama ipucu olarak, her adımda komik bir şey yapacaksınız!"

Tombul Tomurcuk ve Bilge Bıyık, bu fikre bayıldılar. "Tamam, bu çok eğlenceli olacak!" dediler. Sakallı Sırma, gözden kayboldu. Tombul Tomurcuk ve Bilge Bıyık da aramaya başladılar.

Tombul Tomurcuk ilk adımını attı ve birden dengesini kaybetti. Hop! Bir takla attı ve yere düştü. Sonra kahkahalarla gülerek, "Oooops! Sanırım ben biraz sakarım!" dedi. Bilge Bıyık ise ilk adımını atar atmaz, birden bir horoz gibi öttü. "Üüüüü-ürü-üüü!" diye bağırınca bütün kuşlar havalandı. Sonra o da kendini tutamayıp kahkahalarla güldü.

Aramaya devam ederken, Tombul Tomurcuk, bir tarlakuşunun yuvasına çarptı. Yumurtalar yere düştü! Neyse ki, yuvadan düşen yumurtalar sert değildi, sadece biraz yuvarlandılar. Tombul Tomurcuk, "Aman Allahım! Çok özür dilerim!" diye mırıldandı ve hemen yumurtaları yuvaya geri yerleştirdi. Bilge Bıyık ise bir tavşan gördü, tavşanın peşinden koşmaya başladı. Ama tavşan o kadar hızlıydı ki, Bilge Bıyık koşarken başı döndü ve kendi etrafında dönmeye başladı.

Sakallı Sırma, uzaktan onları izliyordu. Kahkahalarla gülmekten neredeyse yere düşecekti. Ama o kadar komiklerdi ki, kendini tutamadı ve ortaya çıktı. "Tamam, tamam! Artık dayanamayacağım! Çok komiksiniz!" diye bağırdı.

Tombul Tomurcuk ve Bilge Bıyık da onu görünce kahkahalarla gülmeye başladılar. Mısır koçanları, yere yatıp gülmekten karınları ağrıyana kadar güldüler. O günden sonra, bahçedeki bütün mısır koçanları, her gün böyle komik maceralara atıldılar. Bazen takla attılar, bazen horoz gibi öttüler, bazen tavşanların peşinden koştular. Her seferinde, gülmekten karınları ağrıdı.

Ama en komik anları, tarlanın sahibi olan yaşlı amcanın onları gördüğü anlardı. Amca, mısır koçanlarını kendi hallerine bırakır, onlara gizlice gülerdi. Onların bu komik hallerine bayılırdı.

Mısır koçanları, bahçenin en neşeli, en komik sakinleri olarak bilinirlerdi. Onlar, hem kendilerini eğlendirir, hem de etraflarındaki herkesi güldürmeyi başarırlardı. Ve böylece, bahçe her zaman kahkahalarla dolu kaldı. Ve o komik mısır koçanları, bütün çocuklara gülmenin ne kadar güzel olduğunu hatırlattılar.
 
Geri
Top