Başkaldıran Kurşunkalem - Ferhan Şensoy

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Ferhan Şensoy, 2001’de, “Bir ırmak kıyısında doğdum ben, bir ırmak romandır bu, hem el yazması elle tutulan, elde var birinci cilt.” diyerek başlamıştı yaşamöyküsünü anlatmaya.

Aradan geçen uzun zaman boyunca, Şensoy’un okurları söz konusu kitabın devamını dört gözle beklediler. Ancak Ferhan Şensoy bu süre boyunca otobiyografisi yerine, FerhAntoloji, Rum Memet, Hacı Komünist, Elveda SSK, Karagöz İle Boşverinbeni ve Seçme Sapan Şeyler’i yayımladı. Tüm bu kitapların ardından da Temmuz 2012 itibariyle BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM biz okurlarla buluştu.

4ysk4.webpFerhan Şensoy, 3.11.2012’de katıldığı Aykırı Sorular programında Enver Aysever’in kitabın ismindeki “n”nin neden küçük yazıldığını sormasına önce sinirleniyor, sonrasında da bu tercihi, kalem kelimesinin sıfatı konumundaki “kurşun” kelimesini vurgulamak amacıyla yaptığını açıklıyordu.

Şensoy’un yalnızca bir harf müdahalesiyle, kitabın kapağını görür görmez, biz okurların zihninde onlarca farklı çağrışımın ortaya çıkmasını sağlayabilmesi bile onun ne denli kıvrak bir zekâya sahip olduğunu göstermeye yeter.

* * *

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM, Kalemimin Sapını Gülle Donattım’ın devamı niteliğinde bir kitap.

Okuyanlar hatırlayacaktır, Kalemimin Sapını Gülle Donattım, daha çok Şensoy’un çocukluk ve ilk gençlik yıllarına odaklanan, yazarın tiyatro okumak için gittiği Fransa’daki yaşamından da bazı kesitler aktaran bir kitaptı.

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM, Fransa’dan sonra Kanada’ya giden, oradan vatandaşlık teklifi almasına rağmen Türkiye’ye dönmeyi tercih eden yirmi dört yaşındaki Ferhan Şensoy’u merkeze alıyor.

Yirmi dört yaşındaki Şensoy, kitabın birçok yerinde “Fransa’dan gelen çocuk” olarak adlandırılıyor.

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM, doğrusal bir çizgide ilerleyen bir kitap değil. Kitabın okurları, bölümler arasında dolaşırken Şensoy’un ailesinin son yüz yılına dair birçok detayı da öğrenme şansına sahip oluyorlar. Ferhan Şensoy, ailesinin geçmişine dair detaylar anlattığı kimi bölümleri “çekilmemiş bir filmin senaryosu” biçiminde anlatmayı tercih etmiş. Bu tercih sayesinde söz konusu bölümler kitabın içinde biçimsel olarak da farklı bir yer tutmuşlar.

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM’in yirmi dört yaşındaki Fransa’dan gelen çocuğu, bir yandan babasına mesleğini kabul ettirmeye çalışırken diğer yandan da kendinden ödün vermeden hayatını kazanmaya çalışmaktadır. Bu çabası boyunca ciddi anlamda maddi zorluklar yaşar, âşık olur, reklamlarda ve filmlerde oynar, ilk kitabı olan Kazancı Yokuşu’nu yazar ve yayımlanmasını sağlar, dizi senaryoları ve oyunlar yazar. Tüm bunları yaparken meyhaneleri de aksatmaz. Meyhaneler, sosyalleşmenin yanında uzun zamandır görülmeyen dostlarla buluşulan, iş teklifleri yapılan, turnelerin bağlandığı yerler olarak anlatılır.

* * *

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM’de ağırlıklı olarak Ferhan Şensoy’un, dönemin popüler oyuncularından Ayfer Feray’la çıktığı iki Türkiye turnesi anlatılmış. Bu turnelerden ilki, Şensoy’un Anadolu kentlerinin birçoğunu ilk defa görmesine de fırsat sunmuş.

Kitapta turnelerden sonra en çok, Şensoy’un Bodrum’da geçirdiği kısa bir tatile yer verilmiş. Bu bölümlerde Şensoy adeta bir bodrum nostaljisi yapmış. Günde tek sefer yapan dolmuşlar, komün mantığıyla işletilen oteller, bakir koylar uzun uzun anlatılmış. Söz konusu bölümün bu denli uzun tutulmuş olmasında Ferhan Şensoy’un artık yılın önemli bir kısmını Bodrum’da geçiriyor olmasının da etkisi mutlaka vardır.

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM’de anlatının eksenini oluşturan dönem, (1970-1979 arası) Türkiye’nin en karışık olduğu yıllardır aynı zamanda. Milliyetçi Cephe hükümetleri, bu hükümetlerin karşısında yer alan Bülent Ecevit ve CHP taraftarları, ülkeye hâkim olan çatışma havası ve her yere sinen yokluk kitabın arka fonunu oluşturur.

Kitap 12 Eylül darbesinin arifesindeyken sonlanıyor.

IV

BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM, Kazancı Yokuşu ve Oteller Kitabı’yla organik bağları olan bir kitap. Bu kapsamda okurunu bu iki kitaba yönlendirdiğini söyleyebilirim. İlgili okurlar tüm bu kitapların ardından da “cila” niyetine Hacı Komünist’i okumayı düşünebilirler.

V

Ferhan Şensoy, Aykırı Sorular’da yaşamöyküsünü anlatan kitapların toplamda en az beş cilt olacağını belirtmişti. Yani biz okurların merakla bekledikleri bir üç cilt daha hazırlık aşamasında olmalı.

Umuyorum ki Kalemimin Sapını Gülle Donattım ile BAŞKALDIRAN KURŞUnKALEM arasındaki on bir yıllık bekleme süresi, yayımlanmasını merakla beklediğimiz diğer üç cilt için biraz daha kısalır.

Kaynak: edebiyathaber
 
Geri
Top