Bayburt Antik Kentleri (Karadeniz Bölgesi)
Aydıntepe yeraltı Şehri

Halen kazı çalışmaları devam edilen kent hakkında şu an ileri sürülen iki görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerden biri ; bu kentin , bölgede daha önce sözü edilen Halde şehrine ait olduğudur. Bu arada Haldenin Khalde olduğu eski ismi Hart (Aydıntepe) olan ilçenin isminin de Halt dan geldiği de iddia edilmektedir . Diğer görüşe göre ise, Hartta bu yer altı kentinden başka, Geç Roma, Erken Bizans devirleri arasında yer alan bir mezarın ortaya çıkarılması , Hıristiyanlığın henüz yerleşmediği bir dönemde bu bölgenin bir sığınak niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. Romalılar tarafından kovulan ilk Hıristiyanlar bu bölgeye geldiklerinde bu yer altı kentine sığınmışlardır. Dolayısı ile yeraltı şehrinin Erken Hıristiyanlık dönemine ait olabileceği sanılmaktadır .
Bayburt Kalesi

Urartulardan sonra Haldiler, Hititler, Partlar, Sasaniler ve Romalılar ve Bizanslılar da kaleyi onararak kullanmışlardır. Bizans İmparatoru Iustinianus zamanında kale adeta yeniden yapılırcasına onarılmıştır. Daha sonra Saltuklular döneminde de devam eden onarım ve yenilemeyi Erzurum Meliki Tuğrul Şah tamamlamıştır. Bu bakımdan kalede bu dönemlere ait izlerle karşılaşılmaktadır.
Yöreye hakim olan Bağrat Sülalesi zamanında (885-1044) yerel prensler bu kaleyi ele geçirmek için mücadele etmişlerdir. Khorenli Movsesden öğrenildiğine göre Bağratların geliştikleri dönem olan I.yüzyılda Bağratlı Piurad oğlu Senbad (Asbed) bu kaleye egemen olmuştur.
Anadolu Selçukluları döneminde II.Kılıçarslanın oğlu ve Erzurum meliki Tuğrul Şah Trabzon Rum Pontus İmparatorluğundan gelecek saldırılara karşı korunaklı olan bu kaleyi adeta yeni baştan yaptırmıştır. Nitekim, bu kale üzerinde bunu belgeleyen 20 adet Arapça kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelerden 17 tanesi Tuğrul Şah dönemine, bir tanesi de Kanuni dönemine ait olup, iki kitabe okunamamıştır.
Selçuklulardan sonra Artukoğulları bu kaleyi ellerine geçirmiş, Kanuni Sultan Süleyman ve III.Murat döneminde de Bayburt Kalesi onarılmıştır. Evliya Çelebi 1647 yılında buraya geldiğinde kale içerisinde 300 evlik bir mahalle ile Ebül Feth Camisinin bulunduğunu belirtmiştir. 1823 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş ve büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Kalenin sur duvarları 30 m. yüksekliğinde ve 12-13 m. yüksekliğinde burçları kademeler halinde devam etmektedir. Kale önünde de benzerlerinde görülen su hendeği burada bulunmamaktadır. Giriş kapısı da doğuda ve kuzey yönünde bulunmaktadır. Kale, beş köşeli bir plan göstermektedir. Bazı kaynaklarda kalenin altıgen planlı olduğu da belirtilmiştir. Surlar yarım daire, kare ve üçgen planlı burçlarla desteklenmiştir. Kalenin iki kapısından doğuda bulunan Demir Kapı ismi ile tanınmakta olup, bu kapı üç katlıdır. Kalenin batısındaki kapı Nöbethane Kalesi ismi ile tanınır. Bu kapının solundaki beş satırlık kitabede Selçuklulardan Tuğrul Şahın dönemi anlatılmaktadır. Bu yazıtın yanında da Lülü isimli bir mimarın ismi bulunmaktadır. J.Arnold Hamilton kapı kemerinin iki yanındaki kitabeler arasında bir arslan kabartmasının da bulunduğunu belirtmiştir.
Osmanlı döneminde bu kaleye Çinimaçin Kalesi ismi verilmiştir. Bunun da nedeni kalenin dış yüzeylerinde mor, yeşil ve firuze renkli çinilerin kullanılmış olmasıdır.
Kalenin doğu kesiminde XVIII.-XIV.yüzyılda yapıldığı sanılan bir de kilise kalıntısı bulunmaktadır.
Saruhan Kalesi

Bayburttaki bu iki kaleden başka Demirözü ilçesine 40 km. uzaklıktaki Bayrampaşa Köyünde ve 42 km. uzaklıktaki Kitre Köyünde ve 27 km. uzaklıkta Çayıryolu (Sünür) köylerinde kale kalıntıları bulunmaktadır. Ancak bunlarla ilgili tarihi kaynaklarda yeterli bilgi olmadığı gibi, bu kalelerin bulunduğu bölgelerde kazı veya yüzey araştırması da yapılmamıştır.