Toprağım ben, ayaklarının altında çiğnediğin, seni taşıdığım, içime aldığım bedenini; sana ne güzellikler verdiğimin farkına varmadığın toprağım ben.
Bazen suyum ben. Vücudunu sarıp seni serinleten, seni temizleyen, içine dolup sana hayat veren suyum. Sahilin ucunda ayaklarını gıdıklayıp bana kulaç atman için seni çağıran denizim, hep maviyim.
İçimdeki parıltıları fark edince, kaynağını merak edip çevirdiğinde güneşe bakışlarını, gökyüzünde gülümseyen güneş benim. Geceleri seni aydan izleyip -bir gecenin hasretiyle- günün ilk huzmelerinde sana sarılan benim. Ben bir tek seni görüyorum, sen ise bir kez bana bakamadan -aslında- her şeyi benimle görüyorsun.
Her yeri saran gökyüzüyüm ben. Yine maviyim, yine umut dolu ve seni gördükçe sana sarıldıkça mutlu olan; üzerimde sana yeni sürprizler hazırlayan benim.
Rüzgarım ben ve nasıl istersen öyleyim. Sıcak olup tenine dokunan, soğuk olup titrediğinde sana sarılan benim. Her yönden bu şehre esen ben; kokunu istediğin yere götüren yada istediğin kokuları sana getiren; rüzgarla saçlarını savuran benim.
Bir yağmur damlasıyım ben yada tüm yağmurlar benim. İlk olarak saçına dokunan sonra tüm vücuduna akan; sen yalnız dolaştıkça tanelerimin içinde, mutlu olan benim.
Tüm bunlardan hayat bulup bir gece, yalnız benim için döktüğün göz yaşınım. Gözlerinin içinden canıma kıyıp yanağına bıraktığın ve seni izleyerek öldüğüm anda anladım ki; seni sevmek sevmenin bir adı. Kollarımla gözlerine tutunmaya çalışırken söylüyorum; benim adım seni sevmek.
Bazen suyum ben. Vücudunu sarıp seni serinleten, seni temizleyen, içine dolup sana hayat veren suyum. Sahilin ucunda ayaklarını gıdıklayıp bana kulaç atman için seni çağıran denizim, hep maviyim.
İçimdeki parıltıları fark edince, kaynağını merak edip çevirdiğinde güneşe bakışlarını, gökyüzünde gülümseyen güneş benim. Geceleri seni aydan izleyip -bir gecenin hasretiyle- günün ilk huzmelerinde sana sarılan benim. Ben bir tek seni görüyorum, sen ise bir kez bana bakamadan -aslında- her şeyi benimle görüyorsun.
Her yeri saran gökyüzüyüm ben. Yine maviyim, yine umut dolu ve seni gördükçe sana sarıldıkça mutlu olan; üzerimde sana yeni sürprizler hazırlayan benim.
Rüzgarım ben ve nasıl istersen öyleyim. Sıcak olup tenine dokunan, soğuk olup titrediğinde sana sarılan benim. Her yönden bu şehre esen ben; kokunu istediğin yere götüren yada istediğin kokuları sana getiren; rüzgarla saçlarını savuran benim.
Bir yağmur damlasıyım ben yada tüm yağmurlar benim. İlk olarak saçına dokunan sonra tüm vücuduna akan; sen yalnız dolaştıkça tanelerimin içinde, mutlu olan benim.
Tüm bunlardan hayat bulup bir gece, yalnız benim için döktüğün göz yaşınım. Gözlerinin içinden canıma kıyıp yanağına bıraktığın ve seni izleyerek öldüğüm anda anladım ki; seni sevmek sevmenin bir adı. Kollarımla gözlerine tutunmaya çalışırken söylüyorum; benim adım seni sevmek.