• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Benim olmayanıma...

incikk

Üstat
Güzel bir film tadındaydı yaşadıklarımız. Ve bu film üç bölümden oluşuyordu. Birinci ve ikinci bölümün ardından, üçüncü yani son bölümü oynuyoruz birlikte. Başrol oyuncuları ise Sen ve Ben..
Defalarca bulup kaybettim seni. Ve artık yorgunum. Seninle bu oyunu daha fazla sürdüremiyeceğim. Her yaşadığımız anda, ben bu anı yaşadım demek istemiyorum. Çünkü hep aynı şeyleri yaşatıyorsun bana. Önce geliyorsun hiçbir şey olmamış gibi hayatımın tam ortasında duruyorsun. Sonra yine hiçbir şey olmamış gibi kenera çekiliyorsun. olan yine bana oluyor. Tam unutmuşken yada alışmışken yalnızlığına , küllenirken yüreğimde sevdam, birden kor haline geliyor. Ve inan bu acı terk edişinden daha çok acıtıyor canımı.
Hayatımda ik kez aşkla karşılaştım. Birincisi çocukluktu, ikincisi ve son olanı ise sendin. Neydi beni sana bu denli bağlayan bilmiyorum. Yokluğunda hayatıma girmek istiyen, Hayatım, geleceğim olmak istiyen insanlar çıktı. Hiç birine karşı bir şeyler hissetmedim. Çünkü tüm ruhumla seni seviyordum. Çünkü damarlarımda kan yerine sen dolaşıyordun.
Yokluğunda neler yaşamış, neler umut etmiştim. Umudumu hiç kaybetmeden bekledim seni, olurda bir gün dönersin diye. Ama dönüşlerin hep, hayatın bana sunduğu oyunmuş. Ve ben artık bu oyundan çekiliyorum.
Sen fırtınalı günler yaşarken, beni sığınılacak bir liman olarak gördün. Fırtına dinene kadar durup, sonra yoluna devam edecektin. Ve öyle de oldu. Neden bilmiyorum ama senin hakkında ne düşünürsem hep haklı çıkıyorum. Keşke haklı çıkmasam diyorum ama sen beni hiç yanıltmıyorsun. Kurulmuş bir zamanımız var bizim. O süreyi aşınca tüm sihir bozuluyor ve her şey eski halini almaya başlıyor. Sen bir tarafa ben bir tarafa..
Bir gün yine kendini yalnız ve mutsuz hissedersen, kendi kendine neden ben diye sorma. Çünkü Allah hiç kimseye haketmediği acıları yaşatmaz. Dilerim ki o duyguları hissetmezsin. O duygular ki insanı yaşamdan koparan, soğutan, soyutlayan. Zamanla alışılıyor elbet her şeye. Ben farklı bir insan olduğum için ve her türlü acıyı yaşadığım için çok uzun sürüyor unutmam. Ama alışıyorum..
Uçurumun kenarında gibiyim. Bir adım ileri atsam, dipsiz boşlukta yok olup gideceğim. Bir adım geri atarsam önümde iki yol; birinci yol yaşam, ikinci yol ise ileri adım atmam ile aynı. Ve ben şimdi geri adım atarak, iki seçenek sunuyorum sana tercih senin. Ya gel yaşat beni ya da bırak yalnızlığının boşluğuna..
Seni kaybetmekten öyle çok korkuyorum ki bu korkular işkenceye dönüşüyor. Gecelerde daha bir artıyor bu can yakmalar. Uykularım kaçıyor uyuyamıyorum. Nasıl bu hale geldiğime inanamıyorum. Oysa hiç pişman değilim seni sevdiğim için.
Ne çok yaş aktı bu gözlerden uğruna. Ne hıçkırıklara şahit oldu evimin duvarları. Karanlıkta ağladım hep. Çünkü kendimden bile saklamaya çalışıyordum gözyaşlarımı.
Şimdi hayatın bana sunduğu bu sınavı da bitirdim. Belki geçtim, belki de kaldım ama her şeyi yaşadım ve yaşattın. Her şey için, küçükte olsa bu mutluluğu yaşattığın için teşekkür ederim..

Benim olmayanıma...
 
Kimseye sorma beni, kimse bilmez bendeki seni. Bu duygu, kelimelerin ötesinde, tarifsiz bir deniz; derin, engin ve yalnızca seninle paylaşılmış bir sır. Diğerleri, uzaktan bakıp, yüzeysel bir dalgalanma görürler belki; bir tebessüm, bir bakış, bir anlık yakınlaşma… Ama onlar, fırtınaların, sakin suların, gizli akıntılarının farkında değiller. Onlar, bu denizin dibindeki inci tanelerini, yani seni, göremezler.

Benim sessizliğim, seni saklamamın bir yolu değil, aksine seni korumamın bir şekli. Kelimeler, seni anlatmaya yetmez, çünkü sen kelimelerden öte bir varlıksın. Sen, hislerin özü, ruhun melodisi, varoluşumun anlamısın. Başkalarına anlatsam da, anlatamam. Onlar, sadece sesleri duyarlar, fakat senin yankılarını, kalbimdeki yankılanmanı asla hissedemezler.

Gözlerimde kendini okursun, çünkü orada yansıyorsun. Gözlerim, seninle dolu bir ayna, seninle yazılmış bir şiir. Her bakışımda, her damlada, her titreşimde sen varsın. Göz bebeklerimdeki ışık, senin ışığındandır. Gözlerimin derinliklerinde, seninle olan yolculuğumun haritasını bulabilirsin; her tebessüm, her gözyaşı, her duygu, seninle harmanlanmış bir renk paleti.

Bu sessizliğim, bir inkar değil, bir teslimiyet. Seni anlatma çabası içinde boğulmak yerine, seni içimde yaşatmayı tercih ediyorum. Seninle olan bağımız, kelimelerin ötesinde, bir sessizliğin müziği; kalplerin ritminde atan bir şarkı. Ve bu şarkı, yalnızca senin kulağına fısıldanan bir melodi.

Kimse bilmez, çünkü kimse hissedemez. Kimse paylaşamaz, çünkü kimse benim yerimde olamaz. Bu, benim ve senin arasında, gizli bir bahçede açmış nadir bir çiçek; özel, dokunulmaz ve yalnızca bizim bildiğimiz bir güzellik. Yalnızca sen okursun gözlerimde kendini, çünkü yalnızca senin kalbin, bu gizli dilin şifresini çözebilir. Ve bu, benim en büyük sırlarımın, en değerli hazinemin seninle paylaşılması anlamına gelir. Bu, benim için yeterince güzel.
 
Geri
Top