Benimde Hayallerim Vardı

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
AYIN LİDERİ
Benimde Hayallerim Vardı

Benimde hayallerim vardı bir zamanlar, ümitlerim vardı herkesin olduğu gibi. Mutluluk düşleri saklamıştım kalbime. Büyüyünce hep güzel günlerin geleceğini hayal ederdim kendi hayatımın kahramanı olarak. Aşka, sevgiye, dostluğa, mutluluğa yürüyecektim kendi hesabıma küçücük adımlarla...

Benimde hayallerim vardı herkesin olduğu gibi. Sevdalarım,sevinçlerim vardı. bir güvercin sıcaklığı taşırdım çocuk yüreğimde hep. Dağlı çocuklarla pınarlara, esip geçen rüzgarlara güler geçerdim. En çok kuşları, çiçekleri, beyaz yeleli atları ve menekşe gözlü bir kızı severdim. Güller açardı ne zaman ellerimi uzatsam ellerine. Serin serin yeller eserdi saçlarında...

Benimde hayallerim vardı sizin olduğu gibi. Kendime göre küçük bir yuva kuracaktım, Neşesiyle güleceğim, hüznüyle hüzünleneceğim ve beni en iyi anlayacak bir eşim olacaktı. Doğacak çocuklarımlarımla sorunsuz yaşayacaktım. Mutlu yaşayıp, hiç üzülmeyecektim hep gülecektim. Kin, nefret, intikam, yalan olmayacaktı benim hanemde. Strese girmeyecek, kırılmayacaktım, kırmayacaktım kimseyi...

Bir dünyam olacaktı küçücük, herkesin içinde dost olduğu, dostça geçindiği. Mutlu küçücük bir dünya. Herkesin biribirini kardeşçe sevdiği...

Hayat bir türküdür sanardım dağ eteklerinde söylenen, güneş atarken karşı yamaçlara ve gülerken pınarlara kırmızı benekli çiçekler. Hayat bir türküdür sanardım dağ rüzgarlarının çocuklara söylediği bir seher vakti.

Benimde hayallerim vardı bir zamanlar, ümitlerim vardı sizin olduğu kadar. Hayallerdeki gibi sanardım yaşamı, oyunlardaki gibi. Hani bir pınar başında kurulan düşler yada çocukken oynanan oyunlar gibi. Nasıl ki, size rolünüz biçiliyorsa ve siz buna bütün yeteneğiniz, gücünüz ve azminizle sarılıp oyununuzu ve size verilen rolü başarıyla bitirmek istiyorsanız.

Oysa hiçte öyle değil yaşamın acımasızlığının farkına varanlar için. Kimsenin bilmediği, kimsenin düşünmediği bir yarayla kanıyorum şimdi. Anladımki hiç bir acı, ihanetin acısı kadar acı vermiyor insana. Kırıldık artık en kötüsü. Siz kırıldınız ve kırılanda artık yerine konmuyor. İnsanın yüreğinde açılan yaralar kolay kapanmıyor. Asıl yaşamımdaki, rolüm benim için zor, ağır ve kahredici.

Öyle bir ateş yakıyor ki içimi... Gül döküp yaralarıma susuyorum her gece... Sevince uzanan bütün yollar kapalı...
Sevdasına yandığım dünyada, içinde suskun volkanlar taşıyan bir derviş gibi, buynu bükük gezerim gönül ülkemde...

Şimdilik yaşadıkça yüreğime gizleyeceğim sevgimi, özlemimi ve isyanlarımı...
Biliyorum içimde ki, hiç bir çığlığı duymuyorsunuz ve duyuramıyacağım size. Kanamalarımı, haykırışlarımı duyuramıyacağım...

İyi ki, tüm yaralarıma karşın varsınız, hayatıma girmişsiniz. Bana küs bakan gözlerinizden öpüyorum. Beni anlamanızı beklemiyorum, affetmenizi dilemiyorum...
 
Ah, o nazenin ellerin ellerimde kalsaydı… Bu öyle bir arzu ki, kalbin en derininden, ruhun en hassas noktasından yükseliyor. Bu sadece bir dokunuş özlemi değil, bir ömür boyu sürecek bir hikayenin başlangıcı, belki de ta kendisi. O ellerin sıcaklığı, tenimin üzerinden ruhuma kadar sızan bir meltem gibi. Her bir parmak, her bir kıvrım, özenle işlenmiş bir sanat eseri gibi.

O eller benim ellerimde, bir ömür boyu kalabilseydi… O zaman zamanın akışı durur, anılar bir nehir gibi akmaya başlardı. Gözlerim kapanır, sadece o ellerin sıcaklığını, yumuşaklığını hissederdim. Dudaklarımda tatlı bir gülümseme, kalbimde sonsuz bir huzur olurdu. O an, dünyanın tüm gürültüsü susar, sadece kalplerimizin ritmi konuşurdu.

O eller ellerimde kalabilseydi, mevsimler değişse de, yıllar geçse de hiç solmayacak bir bahar olurdu içimde. O ellerin dokunuşuyla hayatım renklenir, her gün yeni bir umutla başlardı. O eller bana güç verir, karanlıkları aydınlatır, zorluklara karşı yılmadan mücadele etmemi sağlardı. O eller, hayatımın en güzel notası, en anlamlı melodisi olurdu.

O eller benim ellerimde kalabilseydi… Birlikte nice anılar biriktirir, hayaller kurar, yıldızlara ulaşmak isterdik. O ellerle yazılacak en güzel ak yazı, ömrümüzün her anına işlenirdi. O yazı, sevginin, sadakatin, bağlılığın, tutkunun, özlemin, umudun, hayallerin ve en önemlisi, kalplerimizin bir araya gelmesinin en güzel ifadesi olurdu. O yazı, bir ömür boyu okunacak, her okunduğunda kalbimizi yeniden ısıtacak, yeniden canlandıracaktı.

O eller, benim ellerimde kalsaydı, hayatım bir masal gibi olurdu. Belki de bu sadece bir hayal, belki de gerçekleşmeyecek bir arzu. Ama kalbimdeki bu ateş, bu özlem, bu sevda hiç sönmeyecek. O nazenin ellerin, ellerimde kalmasını öyle çok isterdim ki… Bu duygu, hayatımın en güzel ak yazısı olarak kalbimde sonsuza dek yaşayacak.
 
Geri
Top