NÜFUS VE NÜFUS COĞRAFYASI
Nüfus,sınırları belirli bir alanda yaşayan insan sayıdır. Bu alan, dünyanın tatmı olabileceği gibi ülke, bölge, il, ilçe, kö veya konut gibi daha dar alan da olabilmektedir. Nüfusu ve çeşitli özetlliklerini saptamak amaçıyla yapılan sayımın işlemine nüfus sayımı denir.
Nüfus sayımı pek çok ülkede belirli aralıklarla gerçekleştirilir. Sayım sonucu bireylerin doğum tarihi, doğum yeri, yaşı, cinsiyeti, eğitim düzeyleri,meslekleri ve medeni durumları gibi nüfusa ilişkin bilgiler elde edilir.
Nüfus coğrafyasının yararlandığı verilerin büyük bölümü, nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir.Ayrıcı, göç, doğum, ölüm vb. olayların kayıtları ve örnekleme yoluyla yapılan araştırma sonuçlarından da nüfus coğrafyası büyük ölçüde yararlanır. Günümüzdeki ve gelecekteki nüfusun eğitim, sağlık, iş, beslenme ve barınma gibi ihtiyaçlarının ülke yöneticileri tarfından belirlenmesinde ve bunların giderilmesinde nüfus coğrafyasının büyük önemi vardır.
Nüfusun, doğal çevreyi etkileyebilme ve değiştirebilme gücü üzerinde çeşitli faktörler rol oynar. Bu faktörlerin başlıcaları şunlardır:
*Nüfus,
*Nüfusun dağılışı,
*Nüfusun ekonomik faaliyetlerinin türü ve gelişme düzeyi,
*Nüfusun kültürel özellikleri,
Nufus coğrafyasının ele aldığı başlıca konular şunlardır:
*Nüfus ve çeşitli özelliklerinin (yaş,eğitim,gelir düzeyi,cinsiyet,medeni durumu vb.) tanıtılması,
*Nüfusun dağılışı ve nüfus hareketlerinin (nüfus artışı, nüfus azalması, göçler) incelenmesi,
*Nüfus hareketlerinden kaynaklanan sorunların incelenmesi,
TÜRKİYE'DE YERLEŞME
Yerleşme Coğrafyası ve Gelişimi
İnsan, hangi uygarlık seviyesinde bulunursa bulunsun hemen hemen bütün gereksinimlerini yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarından sağlar. Beslenme, barınma, sosyal ve ekonomik iş birliği bu gereksinimlerin başlıcalarıdır.Bu nedenle, insanın üzerinde yaşadığı toprağa bağlanması, yurt edinmesi, "yerleşmesi" doğal ve beşeri bir olaydır. Geniş anlamı ile yerleşme, insanların yaşadıı ve yararlandığı alandır. İnsanlar, yerleşme yerlerini oluştururken hem doğal çevrenin olanaklarından yararlanmış hem de doğal çevreyi değişikliğe uğratmıştır.
Birinci dönem: İlk Çağdaş şehirlere ait bilgiler basit biçimde aktarılmıştır.Bu döneme gezgin ve bilginler şehirlerin konumlarını, ülke ve toplumların özelliklerini eserlerinde abartılı tasvirlerle ifade etmişlerdir. Daha sonraki dönemlerde yeryüzü, coğrafi keşifler sayesinde daha fazla incelenmiş, harita çizim teknikleri geliştirilmiştir.
İkinci dönem: 19.yüzyıl başlarından itibaren bilimsel araştırmalara ve coğrafi gözlemlere ağırlık verilmiştir. Bu dönemde yerleşme birimlerinin sınırları ile nüfus yoğunlukları incelenmiştir. Ayıca, şehir ve köy yerleşmeleri, yerleşme şekillerinin (şehir, köy, toplu veya dağınık yerleşme vb.) özellikleri ile ilgili konular da araştırılmıştır.
Üçüncü dönem: 20.yüzyıl başlarından itibaren yerleşme coğrafyası konularının araştırılması ve açıklanmasında bilimsel düşünce daha fazla egemen olmaya başlamıştır. İnsan ile fiziki çevre arasındaki ilişkiler, küçük bir mekan içinde ele alınıp incelenmiş, buradan genel bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Fiziki coğrafyanın bir dalı olan şehir coğrafyası, çağımızdaki hızlı kentleşme hareketleri ile büyük bir önem kazanmıştır.
Yerleşme Alanı ve Yerleşme Alanını Sınırlandıran Faktörler
Yeryüzünde nüfusun dağılışın etkileyen çeşitli faktörler vardır. Örneğin; kuraklık, karasal iklim şartları, bataklık vb. elverişsiz doğal şartlara sahip olan yerler tenhadır. Buna karşılık, elverişli iklime, tarım koşullarına, ulaşım, sanayi ve ticaretin gelişebilmesi için gerekli olanaklara sahip olan yerlerde nüfus yoğunluğu fazladır.
1. Beşerî ve ekonomik faktörler: Beşerî ve ekonomik faktörlerin başlıcaları; ulaşım olanakları, ekonomik faaliyetler, nüfusun yapısı ile kültürel özellikleridir.
2.Fizikî faktörler: Denizler, kutup bölgeleri, yükseklik ve kuraklıktır.
a) Denizler: Yeryüzünün %71'ini kaplayan denizler, yerleşme alanını sınırlandıran en önemli faktördür. Kara üzerindeki yerleşme kıyıda son bulur. Denizlerin çekilmesi veya ilerlemesi, delta oluşumu, volkanik olaylarla adaların ortaya çıkması gibi coğrafi olaylar, kara ve denizlerin kapladığı alanı sürekli olarak değiştirmektedir.
b) Kutup bölgeleri: Yeryüzünde yerleşme alanını sınırlandıran faktörlerden biri aşırı soğuk iklim şartlarıdır. Her iki yarım kürede kutup noktaları geniş buzullarla kaplıdır. Kutunp daireleri çevresi, yerleşmelerin çok seyrek veya hiç bulunmadığı yerlerdir. Kuzey Kutup dairesi içinde bulunan Grönland, Alaska, Kanada'nın kuzeyi, Sibirya ve İskandinavya yarımadasının kuzeyi bölgeleri çok tenhadır.
c) Yükseklik: Yeryüzünde nüfusun büyük bir kızmı ovalardan yaşmaktadır. Dağlık ve yüksek alanlar ise gerek sıcaklığın düşük olması gerekse tarıma uygun alanların azlığı nedeniyle insanların sürekli olarak yerleşmesine elverişli değildir.
ç) Kuraklık: Karalar üzerinde yerleşme alanını sınırlandıran faktörlerden birisined aşırı kuraklıktır. Sıcak ve kurak alanlar, yüksek sıcaklık, verimsiz toprak tipi ve su kaynaklarının yetersizliği gibi nedenlerle yerleşmeye uygun değildir. Yıllık yağış miktarının 350 mm'nin altına indiği alanlarda, sulamasız ekim ve dikim faaliyetlerini uygulayabilmek mümkün değildir.