Bioenerji Nedir? Bioenerji Hakkında

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Bioenerji kelimesinin Türkçe karsılıgı "Hayat akımı ya da Yasam Enerjisidir".Bioenerji herkesin içinde bulundugu varsayılan iyilestirici bir güçtür,kainatın yaratıcısından bütün yarattıklarının üzerine hiç aralık vermeden devamlı olarak gönderilen evrensel (kozmik) bir hayat akımıdır.Yaklasık 18.000 yıllık, muhtesem bir tedavi metodudur. Bu kadar eski olusu, günümüzün modern tıp yöntemlerinden biri konumunda bulundugu gerçegini degistirmemektedir.Bioenerji çok farklı sekillerde adlandırılmaktadır. Evrensel enerji- yasam enerjisi chi- ki- prana-kozmik enerji, ama hepside aynı seyi anlatmaktadır. Bu bütün canlılarda hatta cansızlarda varoldugu kabul edilen güçtür. Kozmik enerji tepeden girer ve sakralar vasıtasıyla bedenin çesitli bölgelerine dagılır. Fazlası el ve ayak uçlarından çıkar. Herhangi bir nedenden dolayı sakralar kapanırsa, enerji dagılamadıgı için o bölge beslenemez ve hastalık ortaya çıkar.

Bioenerji ilmi açısından; hastalık, sadece sistem bozuklugudur. Vücudun yaratılısta mükemmel olarak kurulmus bulunan ahenginde görülen bir aksaklıktır. Kısaca bir ahenk bozuklugudur. Cevresel negatifler veya kisisel negatiflerin ya da bunların her ikisinin birlikte toplam etkilerinin, insan vücudunda yol açtıkları sistem bozukluklarına hastalık denir. Adı her ne olursa olsun hastalık sadece bir sistem bozuklugudur.

Vücudumuzda bulunan elektrik akımı beden etrafından bir alan olusturur. Buna aura denir. Aura artı ve eksi elektriklerden olusur. Bu iki akımın dengede olması vücut saglıgı için sarttır. Denge bozuldugunda ise saglık sorunları ortaya çıkar.Enerji dengesini saglamanın yolu da güçlü enerjisi olan insanın daha zayıf enerjili bir insana enerjisini aktarmasıdır. Bu enerji aktarımı dogru bir sekilde ancak Bioenerji Uzmanı tarafından uygulanabilir.
Bioenerjiye göre her insanın vücudunda yedi tane sakra bulunur. Ve bu sakralar enerji merkezleri olarak kabul edilir. Genelde enerji transferi bu sakralar üzerinden yapılır. 1 nolu sakra ile 7 nolu sakra arası enerji kanallarımız olarak kabul edilir.sakraların vücuttaki yerleri ve tedavi ettigi hastalıklar su sekilde sıralanabilir.

1. sakra: Kuyruk kemigi ile anüs arasındadır ve enerji sisteminin merkezidir.
2. sakra: Kuyruk kemigi üzerindedir. Ureme sistemini kontrol eder.
3. sakra: Bel omurgasının ortası ve göbektir. Sindirim sistemini kontrol eder. ÿlser, hazımsızlık, böbrek iltihabını tedavii eder.
4. sakra: Gögüs kafesinin ortasıdır. Yüksek tansiyon, kolesterol ve kalp problemlerine iyi gelir.
5. sakra: Gögüs kafesi ile boyun ortasındadır. Solunum yolları ve deriyi kontrol eder. Oksürük, astım ve alerjilere iyi gelir.
6. sakra: Alnın ortası, iki kas arasındadır. Vücuttaki tüm sistemleri kontrol eder. Eklem agrıları, bas agrıları, uykusuzluk.
7. sakra: Basın üst kısmının tam ortasındadır.

Bioenerji uzmanlarına göre kendi ellerimiz ile de vücudumuzdaki enerji akısına hakim olup bazı rahatsızlıklarımızı giderebiliriz. Ozellikle en çok enerjinin bulundugu yer olan parmak uçlarını kullanarak dogru sonuçlara ulasmak mümkündür.Bir yerimiz agrıdıgı zaman elimizi istem dısı olarak agrıyan yerimize götürürüz,bunun sonucunda bir rahatlama hissederiz hatta kimi zaman agrı geçer. Bu sakraların bulundugu noktalarla temas etmekten kaynaklanır.Bioenerjist, kozmik bioenerji akımını bir çesit mercek veya kristal görevi yaparak toplayıp, çok yüksek degerlerde yogunlastırarak tedavi edecegi kisinin bedenine aktarmaktadır. Yoksa, bioenerjist kendi bedeninden dogan bir enerjiyi tedavide kullanıyor degildir. Bioenerjinin beden kaynaklı oldugu seklindeki ifadeler tamamen asılsız ve bilim dısıdır.
 
Refleksolog, tarafından hastanın deri altında derinde bulunan kristal ve taşımsı maddelerin yerini saptayarak, hangi organın hastalık tarafından etkilendiğini teşhis eder. Bir refeksolog, ayağı, kristalleri bulana kadar, aynen kör bir insanın Braille okuması gibi okur. Onların üzerine bastırdıkça, hasta bastırılan bölgede, bedenin bu organda temsil edilen bölgesinde ve bazen her ikisinde de acı hisseder.

Tedavi, başparmak ya da başka bir parmağın kenarıyla basınç uygulanarak saat yönünde döndürülmesinden oluşur. Bu basınç genellikle oldukça derindir, ama acı verici olmak zorunda değildir.

Her seans 10 dakikadan 45 dakikaya kadar sürer ve birkaç seansa ihtiyaç olabilir. Bir veya bir kaç tedavi seansından sonra belli refleks noktalarındaki acılar, yavaş yavaş, -vücudun kendi iyileştirme kuvvetleri fizyolojik dengesizliği giderdikçe- ortadan kalkar. Hatta sık şikayetler bir tek seanstan sonra da ortadan kalkabilir.

Hastanın tedaviye tepkisi farklıdır. Kimi hastalar duygusal bir yorgunluk içinde , kimi hastalar ise güçlenmiş hissederler.

Refleksoloji uygulayan kişi, anatomi ve fizyoloji bilgisine sahip olmalıdır Ayrıca hastalıkları da tanımalıdır.
 
Geri
Top