Bir Adım Atalım Birbirimize!
Öyle uzaktan bakmakla olmuyor. Biraz cesaret etmen lazım! Bir adım atsan, ben de atarım. Gözlerini gözlerime dikip bakma, böyle olmuyor.
Anladım, aramızda var işte bir şeyler ama bu oyunu ne kadar sürdüreceğiz? Oynamak mı istiyorsun? Emin ol bütün hamleleri çok iyi biliyorum. O oyunları ben yarattım!
Anlamıyorsun, halim yok! Şimdi senin yürümek istediğin bu sokaklardan çok önce geçtim ben. Bütün taşlarını ezbere bilirim. Atacağın bütün adımları, sen daha yapmadan tahmin ederim. İstemiyorum!
Aşk oyunları için çok yaşlıyım. Nüfus cüzdanıma bakma, ruhum yorgun. Benim için artık geçerli olan huzur ve güvendir. Eğlence istesem neden seni seçeyim? Ortalık kaynıyor günü birlik sevdalarla, seninle zaman kaybeder miyim?
Büyük tutkuların gemisinde seyahat ettim çok, çılgın sevişmelerin tadını da bilirim. İhtirasın, kıskançlığın, bencilliğin, gözü başka bir şey görmeyen aşkın, kendini delirtmenin bütün caddelerinde yürüdüm.
Liman olmuşluğum da vardır yaralı yüreklere, hiç beklentisiz ve umarsızca tüm benliğimi vermişliğim de ama eskisi gibi değil benim de yüreğim. Tüm anılarımı cebimde tutuyorum. Öğrendiklerimi, bildiklerimi tuz niyetine, gerektiğince ilişkiye serpiyorum. Ancak kimsenin gözlerinde erimek derdinde değilim artık.
Daha basit şeylerde arıyorum sevgiyi. Birlikte pişirilen bir yemekte, kimsenin kendini saklamadığı pijamalı akşam saatlerinde, basit bir Pazar mangalında, hastalıkta, yani sıradan ve hayatın içinde var olan bir yerlere oturtmak derdindeyim ilişkiyi. Şehvet, aşkın sözlüğünde kaldı.
Sen şimdi ya dürüstlükle, tüm kalbini açarak geleceksin yanıma, elimi tutacaksın, birlikte yürüyebildiğimiz kadar gideceğiz; ya da oyuna kaldığımız yerden devam edeceğiz. Flört edeceğiz! Uzaktan, kendimizi saklayarak! Gerçek bir ilişkinin yükünü kaldıramayacak kadar cesaretsizsek, flörtün de, o tatlı heyecanını nasılsa bir gün tüketeceğiz.
Kedinin baktığı ciğer gibi bakacağız birbirimize. Akşam iş dönüşlerinde yolda aklımıza düşeceğiz birkaç saniye, birlikte olsak ne olurdu diye düşüneceğiz. Hepsi bir hayalden ibaret kalacak. Bir el uzanırsa şu aramızdaki mesafeye, belki zor ve çetin ama gerçek lezzetiyle bir ilişki yaşayacağız. Kavga edeceğiz, güleceğiz, mutlu olacağız, güveneceğiz, paylaşacağız, sevişeceğiz. İki insanın gücüyle daha kolay olacak hayat. Bir ömür sürer mi bilemem ama ya sürerse?
Candan Ünal
Öyle uzaktan bakmakla olmuyor. Biraz cesaret etmen lazım! Bir adım atsan, ben de atarım. Gözlerini gözlerime dikip bakma, böyle olmuyor.
Anladım, aramızda var işte bir şeyler ama bu oyunu ne kadar sürdüreceğiz? Oynamak mı istiyorsun? Emin ol bütün hamleleri çok iyi biliyorum. O oyunları ben yarattım!
Anlamıyorsun, halim yok! Şimdi senin yürümek istediğin bu sokaklardan çok önce geçtim ben. Bütün taşlarını ezbere bilirim. Atacağın bütün adımları, sen daha yapmadan tahmin ederim. İstemiyorum!
Aşk oyunları için çok yaşlıyım. Nüfus cüzdanıma bakma, ruhum yorgun. Benim için artık geçerli olan huzur ve güvendir. Eğlence istesem neden seni seçeyim? Ortalık kaynıyor günü birlik sevdalarla, seninle zaman kaybeder miyim?
Büyük tutkuların gemisinde seyahat ettim çok, çılgın sevişmelerin tadını da bilirim. İhtirasın, kıskançlığın, bencilliğin, gözü başka bir şey görmeyen aşkın, kendini delirtmenin bütün caddelerinde yürüdüm.
Liman olmuşluğum da vardır yaralı yüreklere, hiç beklentisiz ve umarsızca tüm benliğimi vermişliğim de ama eskisi gibi değil benim de yüreğim. Tüm anılarımı cebimde tutuyorum. Öğrendiklerimi, bildiklerimi tuz niyetine, gerektiğince ilişkiye serpiyorum. Ancak kimsenin gözlerinde erimek derdinde değilim artık.
Daha basit şeylerde arıyorum sevgiyi. Birlikte pişirilen bir yemekte, kimsenin kendini saklamadığı pijamalı akşam saatlerinde, basit bir Pazar mangalında, hastalıkta, yani sıradan ve hayatın içinde var olan bir yerlere oturtmak derdindeyim ilişkiyi. Şehvet, aşkın sözlüğünde kaldı.
Sen şimdi ya dürüstlükle, tüm kalbini açarak geleceksin yanıma, elimi tutacaksın, birlikte yürüyebildiğimiz kadar gideceğiz; ya da oyuna kaldığımız yerden devam edeceğiz. Flört edeceğiz! Uzaktan, kendimizi saklayarak! Gerçek bir ilişkinin yükünü kaldıramayacak kadar cesaretsizsek, flörtün de, o tatlı heyecanını nasılsa bir gün tüketeceğiz.
Kedinin baktığı ciğer gibi bakacağız birbirimize. Akşam iş dönüşlerinde yolda aklımıza düşeceğiz birkaç saniye, birlikte olsak ne olurdu diye düşüneceğiz. Hepsi bir hayalden ibaret kalacak. Bir el uzanırsa şu aramızdaki mesafeye, belki zor ve çetin ama gerçek lezzetiyle bir ilişki yaşayacağız. Kavga edeceğiz, güleceğiz, mutlu olacağız, güveneceğiz, paylaşacağız, sevişeceğiz. İki insanın gücüyle daha kolay olacak hayat. Bir ömür sürer mi bilemem ama ya sürerse?
Candan Ünal