Çocukluk Kızıştırıcı Bir Kahraman Hikayesi
"Türküm, Doğruyum, Çalışkanım"
Küçük Ali, yeşil bahçeli bir evde, annesi, babası ve kardeşiyle birlikte yaşardı. Okulunun bahçesinde her sabah, "Türküm, doğruyum, çalışkanım!" diye başlayan andı büyük bir coşkuyla söyler, bayrağına selam dururdu. Onun için bu sözler sadece bir cümle değil, hayatının rehberiydi.
Bir gün öğretmeni sınıfa, "Doğruluk ve çalışkanlık, insanı gerçek bir kahraman yapar," demişti. Ali, bu sözü unutmadı. O günden sonra daha çok çalıştı, arkadaşlarına yardım etti, yalan söylememek için özen gösterdi.
Okulda büyük bir bilgi yarışması düzenlenecekti. Ali, sınıfını temsil edecek öğrencilerden biri olarak seçildi. Çok heyecanlıydı! Her akşam kitaplarını okuyor, annesinin hazırladığı notları tekrar ediyordu.
Yarışma günü geldiğinde, bir soruda zorlandı. Yanındaki arkadaşı, "Kopya çek, ben sana söylerim," diye fısıldadı. Ali'nin kalbi hızla çarptı. Aklına andı geldi: "Doğruyum!" Başını salladı, "Hayır, kopya çekmem," dedi. Doğruyu seçmişti.
Sonuçlar açıklandığında, Ali'nin takımı birinci olmuştu! Öğretmeni, "Senin doğruluğun hepimize örnek oldu," diye onu kutladı.
Yaz tatilinde, Ali dedesinin köyüne gitti. Köydeki çocukların okulu yıpranmış, kitapları eskimişti. Ali, şehirden getirdiği kitapları onlarla paylaştı. Sonra bir fikir geldi aklına: "Neden bir kitap kampanyası başlatmıyorum?"
Okuluna döndüğünde öğretmeniyle konuştu. Tüm sınıf, köy okuluna kitap toplamak için seferber oldu. Ali, "Çalışkan olmak sadece ders çalışmak değil, iyilik için de emek harcamaktır," diye düşündü.
Bir gece rüyasında kendisini beyaz bir atın üzerinde, elinde Türk bayrağıyla göklerde uçarken gördü. Yanında, "Sen andını unutmayan bir kahramansın," diyen bilge bir ses vardı. Ali uyandığında, yüreği vatan sevgisiyle dolmuştu.
Ertesi gün okulda, "Türküm, doğruyum, çalışkanım!" derken gözleri parlıyordu. Artık biliyordu ki bu sözler, onu her zaman iyiliğe ve başarıya götürecek bir rehberdi.
Ali büyüdüğünde, örnek bir doktor oldu. Hastalarına şefkatle baktı, ülkesi için çalıştı. Çocuklara her fırsatta, "Andımızın sözlerini kalbinizde tutun," diye öğüt verdi.
Çünkü biliyordu:
"Türk olmak, doğru olmak ve çalışkan olmak, bir ömür sürecek bir yolculuktur!"
Okuyan her çocuk, bir Ali olabilir!
