Bu soruları zaman zaman soruyor, insan kendine ve karşısındakine 7 karşısındakilere... Kah cevap alıyor (buluyor) Kah cevapsız kalıyor. Aslında cevaplar belli... İşimize geldiği gibi cevaplamak mı. İşimize geldiği gibi anlamak mı... Biz kimiz, siz kimsiniz ? Biz insanları seven, ülkesine hizmet veren / vermek isteyen, aileye önem veren, dostlukların değerini bilen, inançları olan, küçüğe sevgiyi, büyüğe saygıyı bilen, hürmet eden, hürmet gören, maddi, manevi değerleri olan, örf ve adetleri olan, savaşmayıp barışan, aşağılamayıp yücelten, kalp kırmayıp kırık kalpleri onaran... Çaresizleri sömürmeyen, hakkı olana hakkını veren, gözyaşları dökeningözyaşalrını silen, umutsuzlara umut olan, son nefese kadar ALLAH diyen / diyecek, sevdalara düşen, arkadan konuştuğunu yüze söyleyebilen... Hep çalışan, hep üreten, hep üretecek olan. Sağduyulu, tahriklere kapılmayan, şeytana uymayan (uymamaya çalışan)... Kimseyi basit görmeyen, her inanca saygı gösteren, her insanın düşüncesine saygı duyan... Kimin ne yaptığıyla değil kendinin ne yaptığına / yapabileceğine bakan...Kendinden çok başkalarını düşünen, ince fikirli olan, her gece kendi mahkemesini kuran, kendiyle hesap gören... Kimseye zarar vermeyen, yarar sağlayan / sağlamaya çalışan... Her şerde bin hayır olduğuna inanan, tüm iyiliklerin, güzelliklerin dualarda gizli olduğuna inanan... Sabretmeyi bilen, şefkat gösteren, tevazu sahibi... Çalışkan, başarılı, yardımlaşan, komşusu açken tok yatmayan... Hastalara şifa, dertlilere deva için dualar eden... Karıncayı bile incitmeyen, kendinden başka bu havayı soluyan insanlarında ( canlılarında ) olduğunu hiç unutmayan, hayvanları seven, onlar için elinden geleni yapan. Parayı yastık altı yapmayıp, yastık üstüne çıkaran herkesin faydalanabileceği işler yapan... Eğlenirken bile dozunu kaçırmayan, iyi gün ve kötü gün dostu, sevdikleri için fedakar olan... Neme lazımcı olmayan, gemisini kurtaran kaptan demeyen, gemiyi dalgalara karşı dengede tutmaya çalışan, Yıkık virana gönüllere çare olmaya çalışan... Vesaire, vesaire... Yaz yaz bitmez... Biz buyuz, bizler buyuz... Biz kim miyiz. Bizler aciz kullarız. Dualarla ayakta duran. (Ayşeler, fatmalar, aliler, veliler, v.s. ) Peki ya siz / sizler kimsiniz ? Kendinden başkasını düşünmeyen, kim açmış tokmuş bilmeyen, besmele bile çekmeyen, aç gözlü... Maddiyattan başka değerleri olmayan, kendinden başkasına güvenmeyen, aile kavramının a sını bile bilmeyen, evliliğin sadece cinsi münasebet olduğunu sanan, bu dünya evklerini aldanan, haktan hukuktan korkmayan, parayla herşeyi satın alabileceğini sanan, bir yaraya merhem olmaktan kaçan... Neme lazım, banane, ben gemimin kaptanıyım, benlemi kazandı diyen. Sadaka vermeyen ,zekat vermeyen... Kendini ölümsüz sanan, dünyayı toz pembe sanan, günahtan korkmayan, sevabın ne olduğunu bilmeyen, kendinden düşkünü böcek gibi gören, paraya tapmış, yoldan çıkmış... Menfaatleri uğruna dostlarını satan (kendinin de satılabileceğini düşünemeyen) çıkarları uğruna hiç bir değer tanımayan, gözlerini şer hırs bürümüş, hesap gününe inanmayan / lar... Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyenler, karşılıksız kuru ekmek bile yedirmeyenler, cenazelerde bile şıklık yarışına girenler, hayatın gayesini bilmeyenler, çok şey bildiklerini sanan / lar, En büyük benim, ben istediğimi yaparım diyenler, savaş çığırtkanlığı yapanlar, bu durumdan nemalananlar... Bütün insanlığı birbirine kıydırmaya çalışanlar, kalem yerine silah tutanlar, çoluk çocuk demeden canlara kıyanlar, tüm mazlumların ahını alanlar, hiç bir şeye inanmayanlar, dünyaya kazık çakacaklarına inananlar... Küçüğe sevgi göstermeyen, büyüğe saygı göstermeyen / ler, şereflerini ( olmayan şereflerini ) satanlar, vesaire vesaire. Yaz, yaz bitmez. İşte siz / ler... ( Biz olanlardan olalım / olabilelim ümidiyle ) Sen ve şen kalın. EMİ...