Bir gün Resûlullah (a.s) karşıdan çıkageldi. Ebû Cehil O’nu görünce:
“Hâşimoğulları’ndan şu adam (Muhammed) ne kadar çirkin bir adam!” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) bunu duyunca tebessüm ederek:
-Haddi aştın ama doğru söyledin! buyurdu. Sonra Ebû Bekir Sıddîk (r.a) geldi. Resûlullah’a (a.s) bakıp:
-Sen ne kadar güzelsin, yüzün ne kadar aydınlık, diye O’nu övdü. Resûlullah (a.s) ona da tebessüm ederek:
-Ey gönül ehli, sen de doğru söyledin, buyurdu. Orada bulunanlar:
-Ya Resûlallah! Çirkinsin diyene de, güzelsin diyene de: ‘Doğru söyledin!’ buyurdunuz. Bunun hikmeti nedir? diye sordular. Resûlullah (a.s):
-Ben Allahu Teala’nın nuruyla cilalanmış bir aynayım. Herkes bende kendisini görür. Şimdi de öyle oldu! buyurdu.”
(Abdulbâkî Gölpınarlı, Mesnevî şerhi, I, 433-434)
**
"Mü'min, Mü'minin aynasıdır"
- Aynada kendimizi gördüğümüz an, "Biz" oluruz, "biz"..
“Hâşimoğulları’ndan şu adam (Muhammed) ne kadar çirkin bir adam!” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) bunu duyunca tebessüm ederek:
-Haddi aştın ama doğru söyledin! buyurdu. Sonra Ebû Bekir Sıddîk (r.a) geldi. Resûlullah’a (a.s) bakıp:
-Sen ne kadar güzelsin, yüzün ne kadar aydınlık, diye O’nu övdü. Resûlullah (a.s) ona da tebessüm ederek:
-Ey gönül ehli, sen de doğru söyledin, buyurdu. Orada bulunanlar:
-Ya Resûlallah! Çirkinsin diyene de, güzelsin diyene de: ‘Doğru söyledin!’ buyurdunuz. Bunun hikmeti nedir? diye sordular. Resûlullah (a.s):
-Ben Allahu Teala’nın nuruyla cilalanmış bir aynayım. Herkes bende kendisini görür. Şimdi de öyle oldu! buyurdu.”
(Abdulbâkî Gölpınarlı, Mesnevî şerhi, I, 433-434)
**
"Mü'min, Mü'minin aynasıdır"
- Aynada kendimizi gördüğümüz an, "Biz" oluruz, "biz"..