İçinde Yaşadığım Deri (La Piel Que Habito - The Skin I Live In)
İlk gösterimini Cannes Film Festivali'nde yapan İçinde Yaşadığım Deri (La Piel que Habito), Fransız polisiye yazarı Thierry Jonquet'in "Tarantula" isimli 2005 tarihli romanından auteur sinemacı Pedro Almodóvar tarafından uyarlandı. Yabancı Dilde En İyi Film dalında Altın Küre Ödülleri'ne aday olan film yönetmen Almodóvar'ın ilk dönem favori oyuncularından Antonio Banderas'la 20 yıl aradan sonra tekrar bir araya gelmesi açısında da dikkat çekiyor. Film, eşinin geçirdiği bir trafik kazasından sonra her türlü darbeye dayanıklı canlı insan derisi yaratma çalışmalarına başlayan bir plastik cerrahın saplantılarla dolu psikolojisini gerilim dolu bir hikâyeyle perdeye taşıyor. Ateşin altındaki korla ilgilenen, insan tabiatının gizli kalmış yanlarına eğilen ve modern bir Frankenstein uyarlaması şeklinde ilerleyen İçinde Yaşadığım Deri hakkında konuşan yönetmen Almodóvar, Georges Franju'nun Eyes Without A Face (Les Yeux sans visage) ve Fritz Lang'in gerilim filmlerinden ilham aldığını gizlemiyor. Film hakkında çıkan eleştirilerin oldukça olumlu olduğunu belirtelim...
Gelecek (The Future)
İlk yönetmenlik denemesi Ben ve Sen ve Diğerleri (Me and you and everyone we know) ile bağımsız sinemaya kendine has stiliyle giriş yapan ve kalbimizi çalan çok yönlü santaçı Miranda July, ilk filmindeki naif tavrı koruduğu ikinci filmiyle tekrar karşımızda. Senaryosu yine yönetmen July'a ait Gelecek (The Future), 30'lu yaşlardaki sevgili Sophie (Miranda July) ve Jason'ın (Hamish Linklater) hasta bir kediye sahip çıkıp onu evlerine almalarıyla değişen hayatları üzerinden kadın-erkek ilişkilerine değiniyor. İlk gösterimini Sundance Film Festivali'nde yapan Gelecek hakkında çıkan ilk eleştiriler, July'ın sinemasından hoşlananların filmi sevecekleri yönünde...
Kaçış (Abduction)
İlk filmi Boyz N the Hood'la sinema dünyasına afili bir giriş yapan yönetmen John Singleton'ın sinema kariyerinin tersine bir ivmeyle git gide kötüye gittiğinin son örneği olan Kaçış (Abduction), sırtını Alacakaranlık (Twilight) serisinde Jacob olarak tanıdığımız Taylor Lautner'a dayanan bir gerilim-aksiyon denemesi. Filmin 1 milyon dolar gibi oldukça yüksek sayılabilecek bir ücretle satın alınan Shawn Christensen tarafından yazılan senaryosu, kendisini aniden tehlikeli bir casusluk olayının içinde bulan genç bir adamın maceralarına odaklanıyor. Ülkesi ABD'de geçtiğimiz ay vizyona giren 35 milyon dolarlık bütçesini ikiye katlayan Kaçış'ın kadrosunda Lautner dışında Lily Collins, Alfred Molina ile Jason Isaacs bulunuyor. Geçmişi Olmayan Adam (The Bourne Identity)'ın vasat altı bir kopyası şeklinde nitelenen film hakkında dış basında çıkan eleştiriler ise oldukça kötü. Eleştiriler en çok oyunculuklara ve filmi taşımakta yetersiz kalan Singleton'ın yönetmenliği üzerinde toplanmış durumda.
İlk gösterimini Cannes Film Festivali'nde yapan İçinde Yaşadığım Deri (La Piel que Habito), Fransız polisiye yazarı Thierry Jonquet'in "Tarantula" isimli 2005 tarihli romanından auteur sinemacı Pedro Almodóvar tarafından uyarlandı. Yabancı Dilde En İyi Film dalında Altın Küre Ödülleri'ne aday olan film yönetmen Almodóvar'ın ilk dönem favori oyuncularından Antonio Banderas'la 20 yıl aradan sonra tekrar bir araya gelmesi açısında da dikkat çekiyor. Film, eşinin geçirdiği bir trafik kazasından sonra her türlü darbeye dayanıklı canlı insan derisi yaratma çalışmalarına başlayan bir plastik cerrahın saplantılarla dolu psikolojisini gerilim dolu bir hikâyeyle perdeye taşıyor. Ateşin altındaki korla ilgilenen, insan tabiatının gizli kalmış yanlarına eğilen ve modern bir Frankenstein uyarlaması şeklinde ilerleyen İçinde Yaşadığım Deri hakkında konuşan yönetmen Almodóvar, Georges Franju'nun Eyes Without A Face (Les Yeux sans visage) ve Fritz Lang'in gerilim filmlerinden ilham aldığını gizlemiyor. Film hakkında çıkan eleştirilerin oldukça olumlu olduğunu belirtelim...
Gelecek (The Future)
İlk yönetmenlik denemesi Ben ve Sen ve Diğerleri (Me and you and everyone we know) ile bağımsız sinemaya kendine has stiliyle giriş yapan ve kalbimizi çalan çok yönlü santaçı Miranda July, ilk filmindeki naif tavrı koruduğu ikinci filmiyle tekrar karşımızda. Senaryosu yine yönetmen July'a ait Gelecek (The Future), 30'lu yaşlardaki sevgili Sophie (Miranda July) ve Jason'ın (Hamish Linklater) hasta bir kediye sahip çıkıp onu evlerine almalarıyla değişen hayatları üzerinden kadın-erkek ilişkilerine değiniyor. İlk gösterimini Sundance Film Festivali'nde yapan Gelecek hakkında çıkan ilk eleştiriler, July'ın sinemasından hoşlananların filmi sevecekleri yönünde...
Kaçış (Abduction)
İlk filmi Boyz N the Hood'la sinema dünyasına afili bir giriş yapan yönetmen John Singleton'ın sinema kariyerinin tersine bir ivmeyle git gide kötüye gittiğinin son örneği olan Kaçış (Abduction), sırtını Alacakaranlık (Twilight) serisinde Jacob olarak tanıdığımız Taylor Lautner'a dayanan bir gerilim-aksiyon denemesi. Filmin 1 milyon dolar gibi oldukça yüksek sayılabilecek bir ücretle satın alınan Shawn Christensen tarafından yazılan senaryosu, kendisini aniden tehlikeli bir casusluk olayının içinde bulan genç bir adamın maceralarına odaklanıyor. Ülkesi ABD'de geçtiğimiz ay vizyona giren 35 milyon dolarlık bütçesini ikiye katlayan Kaçış'ın kadrosunda Lautner dışında Lily Collins, Alfred Molina ile Jason Isaacs bulunuyor. Geçmişi Olmayan Adam (The Bourne Identity)'ın vasat altı bir kopyası şeklinde nitelenen film hakkında dış basında çıkan eleştiriler ise oldukça kötü. Eleştiriler en çok oyunculuklara ve filmi taşımakta yetersiz kalan Singleton'ın yönetmenliği üzerinde toplanmış durumda.