Çanakkale Geçilmez: Deniz Yıldızı'nın Masalı
Güneşin her sabah altın rengiyle boyadığı, masmavi denizin kıyısında, küçük bir köy vardı. Bu köyün minik sakinlerinden biri de Deniz Yıldızıydı. Deniz Yıldızı, meraklı gözleri ve kocaman kalbiyle, her gün yeni maceralara atılmayı severdi. En çok da dedesinin anlattığı kahramanlık hikayelerini dinlerdi. Dedesi, ona hep Çanakkale'nin geçilmezliğini, o topraklarda yazılan destanları anlatırdı.
Bir gün, Deniz Yıldızı dedesine sordu: "Dede, Çanakkale gerçekten geçilmez miydi?"
Dedesi gülümsedi ve "Evet evladım, Çanakkale gerçekten geçilmezdi. Orada öyle kahramanlıklar yazıldı ki, denizler bile şahit oldu." dedi. Sonra da anlatmaya başladı:
"Yıllar önce, kocaman gemiler geldi denizden. Gemilerin üzerinde demir zırhlar, burunlarında ateş püsküren toplar vardı. Bu gemiler, güzel ülkemize girmek istiyordu. Ama Çanakkale, onların geçmesine izin vermedi. Orada, Mehmetçiklerimiz vardı. Onlar, ellerinde sadece bayrakları ve kalplerindeki vatan sevgisiyle, o gemilere karşı durdu."
Deniz Yıldızı gözleri büyüyerek dinliyordu. "Peki, o gemileri kim durdurdu?" diye sordu.
Dedesi, gökyüzüne bakarak devam etti: "O gemileri durduran sadece Mehmetçikler değildi. Onlara yardım eden, kocaman bir yüreği olan, cesur bir ruh da vardı: Çanakkale. Çanakkale, sularını kabarttı, topraklarını savurdu, rüzgarını en sert haliyle estirdi. O gemiler, ne yapsalar da Çanakkale'yi geçemediler. Çanakkale, tüm gücüyle 'Geçilmez!' dedi."
Deniz Yıldızı, heyecanla yerinden zıpladı. "Çanakkale gerçekten çok güçlüymüş!" dedi.
Dedesi, onun saçlarını okşadı: "Evet, evladım. Çanakkale, vatanını seven, kalbi cesaretle dolu herkes gibi güçlü. O gün, vatan toprağı için canını feda eden kahramanlar sayesinde, o gemiler geri döndü ve Çanakkale geçilmedi."
O günden sonra, Deniz Yıldızı her gün Çanakkale'yi düşünür oldu. O da, tıpkı Çanakkale gibi, ülkesini, vatanını çok sevdi. Meraklı gözleriyle her şeyi öğrenmeye çalıştı. Kalbi, vatan sevgisiyle dolu, cesur bir çocuk oldu.
Ve her gece yattığında, dedesinin anlattığı hikayelerle uykuya daldı. Rüyalarında, Mehmetçiklerle omuz omuza vatanını korudu. Çanakkale'nin geçilmezliği, onun için sadece bir hikaye değil, kalbinde taşıdığı en değerli hazine oldu.
Çünkü o biliyordu ki, Çanakkale sadece bir yer adı değil, aynı zamanda vatan sevgisinin, cesaretin ve kahramanlığın sembolüydü. Tıpkı Deniz Yıldızı gibi, her çocuk da kalbinde bu sevgiyi taşıdıkça, Çanakkale'nin geçilmezliği, sonsuza dek yaşayacaktı.