"Matematik Köyü’nün Karmaşası"
Bir zamanlar, "Matematik Köyü" diye bir yer varmış. Bu köyde herkes sayılarla konuşur, işlemlerle düşünür, hatta rüyalarında bile denklem görürmüş. Köyün en akıllısı "Dahi Dede" isminde yaşlı bir bilgeymiş. Bir gün köyde büyük bir kargaşa çıkmış:Toplama Telaşı
Köyün bakkalı "Hesap Hasan", kasasını sayarken bir tuhaflık fark etmiş:- 3 elma + 5 armut = ?
Hasan düşünmüş taşınmış, "Elma ile armutu nasıl toplayayım?" diye paniklemiş. O sırada köyün çocukları "Zeki Zeynep" ve "Akıllı Ahmet" yanına gelmiş: - Zeynep: "Hasan Amca, elma ile armutu toplayamazsın, ama 3 + 5 = 8 yaparsın, 8 meyven var!"
- Ahmet: "Ama sonra 8’i 2’ye bölersek (çünkü 2 çeşit meyve var), kişi başı 4 meyve düşer!"
Hasan şaşırmış: - "Yok artık, bölme işlemi de nereden çıktı!"
Çarpma Krizleri
Bu arada köyün fırıncısı "Künefe Kemal", gelen siparişleri hesaplamaya çalışıyormuş:- "5 tepsi künefe, her tepside 4 dilim, kaç dilim eder?"
Kemal parmaklarını saymaya başlamış, ama parmakları yetmeyince ayak parmaklarını da kullanmış! Tam o sırada Dahi Dede ortaya çıkmış: - "Evladım, 5 x 4 = 20 yapar. Ayaklarını karıştırma, yoksa 20 yerine 25 çıkar!"
Kemal utanmış, "Haklısın Dede, çarpım tablosunu ezberlemek lazım!" demiş.
Bölme Faciası
Köyün en cimrisi "Tutumlu Turgut", 10 altınını 4 çocuğuna eşit paylaştırmak istemiş:- 10 ÷ 4 = 2,5
Ama Turgut, "Bu nasıl iş? Yarım altın mı verelim?" diye kızmış. Çocuklar ağlamaya başlayınca, Dahi Dede devreye girmiş: - "Oğlum, 10’u 4’e bölersen herkese 2,5 altın düşer. Ama sen 2 verir, 2’yi de cebine atarsan, bölme değil hırsızlık olur!"
Turgut mahcup mahcup gülmüş ve altınları adilce paylaştırmış.
4. Sonunda Mutlu Final!
Köylüler tüm bu karmaşadan sonra Dahi Dede’nin yanına toplanmış:- "Dede, bu işlemleri nasıl çözeceğiz?"
Dede gülümsemiş: - "Toplama birleştirir, çarpma katlar, bölme paylaştırır. Önemli olan sayıları değil, mantığı anlamak!"
Köylüler "Artık matematik korkutmuyor!" diye sevinmişler.
(Ama yine de Hesap Hasan, elma + armut = meyve salatası diye ısrar etmiş!

Umarım bu hikaye hem güldürür hem de matematiği sevdirir!
Matematikle kal, kahkahayla çık!




Kesirler, Kareler ve Kafalar![/B]
Daha önce Matematik Köyü'nde Hesap Hasan'ın elma-armut krizini, Künefe Kemal'in çarpma paniğini ve Tutumlu Turgut'un bölme faciasını çözmüştük. Ama köyde işler hiç durmaz! İşte yepyeni matematik maceraları:
Kesirlerin Kâbusu
Köyün aşçısı "Patates Pervin", bir gün 10 kişiye 3 pizza paylaştırmaya çalışıyordu.- "10 kişiye 3 pizza? Herkes 3/10 pizza mı yiyecek? Bu ne perhiz!" diye söylendi.
Tam o sırada Zeki Zeynep atladı: - "Pervin Teyze, 3/10 küçük görünüyor ama 30 dilim yaparsan, herkese 3’er dilim düşer!"
Pervin şaşırdı: - "30 dilim mi? O zaman pizzalar ufak ufak doğranmış nohut gibi olur!"
Dahi Dede araya girdi: - **"Matematikte buna denk kesirler denir. 3/10 = 30/100 = 0,3 ama kimse 0,3 pizza ile doymaz. En iyisi 4 pizza al, 10 kişiye böl, herkes 2/5 yesin!"
Pervin’in gözleri döndü: - "Dede, 2/5 ne? 40 dilim mi yapayım şimdi?!"
Kareler ve Küpler Savaşı
Köyün inşaatçısı "Dikdörtgen Davut", bir ev yaparken "Bu odanın alanı kaç metrekare?" diye sordu.- "4 metre x 4 metre = 16 m²!" dedi gururla.
Ama köyün en afacan çocuğu "Şakacı Şero" atıldı: - "Davut Amca, 4 x 4 x 4 yaparsak 64 metreküp olur, o da havuz olur, oda değil!"
Davut sinirlendi: - "Oğlum, kareyle küpü karıştırma! Ben duvar örüyorum, yüzme havuzu değil!"
Dahi Dede yine devreye girdi: - "Kare iki boyutludur, küp üç boyutludur. Şero, sen derinlemesine düşünüyorsun, ama Davut’un evi uçmayacak!"
Yüzde Hesaplama Faciası
Köyün terzisi "İndirim İclal", dükkânına "Her şey %25 indirimli!" yazdı. Ama müşteriler hesap yapamayınca kavga çıktı:- Müşteri: "Bu kumaş 80 lira, %25 indirimle kaç lira olur?"
- İclal: "80’in çeyreği 20, 80 - 20 = 60 lira!"
- Müşteri: "Ama ben %10 indirim istiyorum!"
- İclal: "O zaman 8 lira indirim, 72 lira!"
- Müşteri: "Peki %50 indirimle?"
- İclal: "40 lira!"
- Müşteri: "%100 indirim olsa?"
- İclal: "O zaman bedava, ama ben iflas ederim!"
Köyün Sonunda Öğrendiği Ders
Tüm bu karmaşadan sonra köylüler Dahi Dede’nin etrafında toplandı:- "Dede, bu matematik ne karışık şey!"
Dede güldü: - "Aslında her şey mantık işi! Kesirler paylaşmayı, kareler ölçmeyi, yüzdeler hesaplamayı öğretir. Önemli olan sayıların dilini anlamak!"
Köylüler "Artık hesap makinesiz yaşayamayız!" diye şakalaştı.
(Ama Şakacı Şero, "0’ı 0’a bölsek ne olur?" diye sorunca, Dahi Dede "Oğlum, tanımsız değil, tövbe!" dedi.)

Matematikle kal, komedisi bol olsun!




