Çellonun Özellikleri
Şekli kadın vücudunu andıran bir enstrüman olan çellonun diğer adı viyolenseldir. Çello ilk olarak 16. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmasına rağmen tek başına bir enstrüman olarak parlaması 18. yüzyıla dayanır. Arada kalan iki yüzyıl boyunca şekli itibariyle sıra dışı olan bu enstrüman orkestralarda daha çok bas sesleri desteklemek için kullanılmış, biraz arka planda kalmıştır.
18. yüzyılda yaşanan barok dönemde Vivaldi, Boccherini gibi önemli bestecilerin çelloya özel suitler yazmaları enstrümanın kaderini değiştirmeye başlamıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde ise çello artık Brahms’ın Dvorak’ın kendisi için konçertolar yazdığı önemli bir orkestra elemanı olmuştur.
Keman, viyola, kontrbas ve çello aynı ailenin üyeleridir. İçlerinde, insan sesine en yakın ses çıkaranı çellodur.
Başlangıçta beş telli olarak yapılmış olan çello, ilerleyen zamanla birlikte tellerinden birini yitirmiş ve tüm dünyada dört telli bir enstrüman olarak tanınmıştır.
Gövdesinin orta bölümünde iki ses deliği ve eşik adı verilen bir destek bulunmaktadır. Çello çalınırken yayın temasıyla titreşen tellerden çıkan ses, eşik aracılığıyla gövdenin içindeki havayı titreştirerek içerideki can direğine ulaşmakta ve hemen sonrasında bu deliklerden geri dönmektedir.
Pus denilen baş parmak hariç tüm parmaklar kullanılarak çalınır. Ancak teknik ilerledikçe müzisyenler baş parmağı da kullanabilmektedir. 7. pozisyon ve ilerisi olarak tanımlanan bu durumda pus yani baş parmak aktif kullanıldığı için 4. parmak olan serçe parmağa pek ihtiyaç duyulmaz.
Genellikle akustik olarak kullanılan ve her mekânda çalınabilen bir enstrümandır.
Tüm dünyada tanınan en önemli çellistlerden biri İngiliz Jacqueline du Pré’dir. Du Pré, ilk defa dört yaşındayken çellonun sesini radyodan duyup annesinden çello istemiş ve beş yaşında çello dersleri almaya başlamış bir müzisyendir.
Enstrümanın gelmiş geçmiş en iyi yorumcusu olduğu söylenmektedir.
Dünyaca ünlü çellistler tarafından “Kaçık çellist, tartışılmaz yetenek” olarak tanımlanan ve maalesef iki sene önce genç yaşta kaybettiğimiz ünlü çellistimiz Benyamin Sönmez’i de, tabii ki dünyanın en başarılı çello sanatçılarından biri olarak anmalı ve unutmamalıyız.
Şekli kadın vücudunu andıran bir enstrüman olan çellonun diğer adı viyolenseldir. Çello ilk olarak 16. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmasına rağmen tek başına bir enstrüman olarak parlaması 18. yüzyıla dayanır. Arada kalan iki yüzyıl boyunca şekli itibariyle sıra dışı olan bu enstrüman orkestralarda daha çok bas sesleri desteklemek için kullanılmış, biraz arka planda kalmıştır.
18. yüzyılda yaşanan barok dönemde Vivaldi, Boccherini gibi önemli bestecilerin çelloya özel suitler yazmaları enstrümanın kaderini değiştirmeye başlamıştır. 19. yüzyıla gelindiğinde ise çello artık Brahms’ın Dvorak’ın kendisi için konçertolar yazdığı önemli bir orkestra elemanı olmuştur.
Keman, viyola, kontrbas ve çello aynı ailenin üyeleridir. İçlerinde, insan sesine en yakın ses çıkaranı çellodur.
Başlangıçta beş telli olarak yapılmış olan çello, ilerleyen zamanla birlikte tellerinden birini yitirmiş ve tüm dünyada dört telli bir enstrüman olarak tanınmıştır.
Gövdesinin orta bölümünde iki ses deliği ve eşik adı verilen bir destek bulunmaktadır. Çello çalınırken yayın temasıyla titreşen tellerden çıkan ses, eşik aracılığıyla gövdenin içindeki havayı titreştirerek içerideki can direğine ulaşmakta ve hemen sonrasında bu deliklerden geri dönmektedir.
Pus denilen baş parmak hariç tüm parmaklar kullanılarak çalınır. Ancak teknik ilerledikçe müzisyenler baş parmağı da kullanabilmektedir. 7. pozisyon ve ilerisi olarak tanımlanan bu durumda pus yani baş parmak aktif kullanıldığı için 4. parmak olan serçe parmağa pek ihtiyaç duyulmaz.
Genellikle akustik olarak kullanılan ve her mekânda çalınabilen bir enstrümandır.
Tüm dünyada tanınan en önemli çellistlerden biri İngiliz Jacqueline du Pré’dir. Du Pré, ilk defa dört yaşındayken çellonun sesini radyodan duyup annesinden çello istemiş ve beş yaşında çello dersleri almaya başlamış bir müzisyendir.
Enstrümanın gelmiş geçmiş en iyi yorumcusu olduğu söylenmektedir.
Dünyaca ünlü çellistler tarafından “Kaçık çellist, tartışılmaz yetenek” olarak tanımlanan ve maalesef iki sene önce genç yaşta kaybettiğimiz ünlü çellistimiz Benyamin Sönmez’i de, tabii ki dünyanın en başarılı çello sanatçılarından biri olarak anmalı ve unutmamalıyız.