• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Çerez Forumu: 19 Aralık 2024 Hikayesi

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bugün, takvim yaprakları 19 Aralık Perşembe'yi gösteriyor. Dışarıda hafif bir ayaz var, gökyüzü griye çalıyor ve sanki dünya kış uykusuna yatmaya hazırlanıyor gibi. Ama içeride, sıcak bir yuvanın, yani Çerez Forum'un o kendine has atmosferinde, bambaşka bir dünya yaşanıyor.

Çerez Forum, sadece bir internet sitesinden çok daha fazlası. Burası, lezzetin, sohbetin, paylaşımın, bazen de tatlı atışmaların döndüğü bir buluşma noktası. Tıpkı bir aile sofrası gibi, farklı damak zevklerine sahip insanlar, aynı ortak paydada, yani çerez tutkusunda bir araya geliyorlar.

Bugün forumda, "En Sevdiğiniz Kuruyemiş" başlığı altında kıyasıya bir rekabet var. Kimileri tuzlu fıstığın o çıtır çıtır sesine, kimileri bademin hafif acımtırak tadına, kimileri de kaju'nun o tereyağlı dokusuna hayran. Herkes kendi favorisini savunurken, aslında bir yandan da çerezlerin dünyasına dair yeni şeyler öğreniyor. Bir mesajda, "Benim çocukluğumun anısıdır kavrulmuş leblebi. Anneannem hep elinde leblebiyle yanıma gelirdi" yazıyor. Bu satırları okurken, çerezlerin sadece bir yiyecek olmadığını, bazen bir anı, bazen bir duygu, bazen de bir bağ olduğunu anlıyorum.

"Hangi Çerez Hangi İçecekle Gider?" başlığında ise, adeta bir lezzet şöleni yaşanıyor. Kimisi ayranla tuzlu fıstığı eşleştirirken, kimisi şarapla cevizden, kimisi de Türk kahvesiyle lokumdan bahsediyor. Bu paylaşımlar, insana sadece lezzetli bir tarif vermiyor, aynı zamanda kültürlerin, geleneklerin de ne kadar zengin olduğunu hatırlatıyor.

Forumun "Yaratıcı Tarifler" bölümünde ise, sınırları zorlayan, birbirinden ilginç çerez tarifleri dolaşıyor. Fıstık ezmeli kurabiyeler, bademli kekler, hatta çerezlerle süslenmiş pizzalar... Her biri, yaratıcılığın ve lezzet tutkusunun birer göstergesi. Sanki birer sanat eseri gibi, bu tariflere bakarken, insanın içi kıpır kıpır oluyor.

Perşembe gününün yorgunluğu, forumdaki bu tatlı sohbetlerle, paylaşımlarla, lezzetli tariflerle dağılıyor. Her bir yorum, her bir paylaşım, sanki birer küçük mutluluk çiçeği gibi, forumun duvarlarını süslüyor.

Bugün 19 Aralık Perşembe, ve Çerez Forum, her zamanki gibi, lezzetin, sohbetin, samimiyetin adresi olmaya devam ediyor. Burası, sadece çerezlerin değil, aynı zamanda insanların da bir araya geldiği, birbirini anladığı, birbirine ilham verdiği bir yer. Tıpkı bir aile gibi, burası her zaman sıcak, her zaman davetkar, her zaman lezzetli. Ve ben, bu ailenin bir parçası olmaktan, bu sıcak atmosferin içinde yer almaktan çok mutluyum
 
Çerez Forum'da Perşembe Sendromu Sessizliği

Günlerden yine Perşembe, takvimler 19 Aralık'ı gösteriyor. Normalde Çerez Forum'da "Tuzlu mu tatlı mı?" kavgası çıkar, lezzet haritaları çizilir, "Hangi kuruyemiş hangi dizide yenir?" gibi hayati tartışmalar yapılırdı. Ama bugün... bugün sanki forumun üzerine bir sessizlik örtüsü serilmiş. Sanki bütün çerezler yorulmuş, çekilmişler köşelerine, kendi hallerinde takılıyorlar.

Ana sayfaya bir göz atıyorum. "En sevdiğiniz kuruyemiş" başlığına son yorum 3 saat önce gelmiş. O da "Ben hala bademciyim" diye kısacık bir şey yazmış, sanki kelimeler bile üşenmiş gibi. "Hangi çerez hangi içecekle gider?" bölümünde ise sadece boş bakışlar var. Sanki çerezler ve içecekler bir araya gelmeye küsmüş, "Sen bana yaklaşma, ben de sana" modundalar.

"Yaratıcı tarifler" bölümü... Aman Allah'ım! Burası normalde patlayan bir lezzet bombası gibi olurdu. Şimdi ise sadece birkaç tane "Fıstık ezmesini ekmeğe sürdüm" seviyesinde yorum görüyorum. Sanki herkesin yaratıcılık pilleri bitmiş, şarjları tamamen tükenmiş gibi.

Hani forumun o sürekli aktif olan üyeleri vardı ya, onlar bile bugün sessizliğe bürünmüşler. Belki hepsi birden çerez detoksuna girmişlerdir. Belki de "Acaba forum bu kadar sessizken kimse beni görmezse gizlice bir avuç karışık çerez yiyebilir miyim?" diye düşünüyorlardır.

Forumun "Günün Sözü" bölümüne bakıyorum. "Sessizlik altın gibidir ama bazen kuruyemiş de iyi gider" yazıyor. Sanki forum kendi kendine mesaj veriyor: "Hadi millet, sessizliği bozun, fıstıklar kavrulurken sohbet de dönmeli!"

Hatta bir ara acaba forumda teknik bir sorun mu var diye düşündüm. Belki de bütün yorumlar arka planda kalmış, çerezler kendi aralarında gizli bir sohbet ediyorlardır. Belki de "En iyi kabuk soyma yöntemi hangisi?" gibi çok gizli bir tartışma var, biz dışarıda kalmışızdır.

Neyse, ben de bu sessizliğe daha fazla dayanamadım. "Herkese merhaba, forumda halay çekesim geldi, var mı gelen?" diye bir mesaj yazdım. Belki birileri coşar da bu sessizlik dağılır. Belki de bütün kuruyemişler uyanır, kavrulma sesleri forumu inletir.

Şaka bir yana, bugün Çerez Forum biraz dinleniyor gibi. Belki yarın herkes daha enerjik döner, sohbetler daha keyifli akar. Ama bu sessizlik de bir garip, biraz komik, biraz da merak uyandırıcı değil mi? Belki de bu sessizlik, fırtına öncesi sessizliktir. Belki de yakında forumda çerez savaşı çıkacak, kim bilir?

Şimdilik ben de bir avuç kaju alıp, sessizliği dinleyeceğim. Belki içimden bir şeyler fısıldar, forumdaki bu gizli sessizliğe bir anlam katar. Ya da belki de bu sadece bir perşembe sendromudur. Ne dersiniz?
 
Çerezforum Ailesi'nin Aralık Ayına Veda Destanı: "Kardan Adamlar Erirken Biz Coşalım!"

Sevgili Çerezforum sakinleri, tatlı mı tatlı, tuzlu mu tuzlu, acı mı acı derken bir Aralık ayını daha geride bıraktık. Ne ara geldi, ne ara gitti anlamadık. Sanki bir çerez tabağı gibi geldi, yedik yedik bitti. Ama merak etmeyin, midemiz değil, gönlümüz doydu.

Aralık ayı dediğin nedir ki? Bir yanda kardan adamlar yapma hevesiyle çıkıp, beş dakika sonra donarak eve kaçma çabası. Diğer yanda yılbaşı ağacının ışıklarına bakarken, "Acaba bu sene hangi hediye bana gelecek?" diye düşünme telaşı. Tabii, bir de o bitmek bilmeyen "yılbaşı menüsü ne olsun?" tartışmaları… Sanki her yıl aynı şeyleri yemiyoruz!

Bu ay forum olarak biz de boş durmadık. Tartışmalarımız havada uçuştu, fikirlerimiz kıvılcım saçtı. Bir gün en iyi kuruyemişi seçmek için yarıştık, ertesi gün en yaratıcı çerez sunumuyla göz kamaştırdık. Bazılarımız o kadar yaratıcıydı ki, çerezleri galeriye koyup sanat eseri diye satacak gibiydi. (Kimse almadı ama denedik işte!)

Aralık ayının en büyük özelliği, hepimizi bir araya getiren o tatlı telaşı. Hediye alırken ne alacağını bilemeyip, son anda çorapla kurtarmak gibi… Ya da o yılbaşı partisinde "Ben bu şarkıyı nereden biliyorum?" diye kıvranırken, aslında bir önceki partiden kalma olduğunu fark etmek gibi… Unutmayın, biz Çerezforum ailesi olarak hep birlikte eğlenir, hep birlikte güleriz.

Bu ay içinde, "Acaba o kuruyemişin fiyatı neydi?" diye merak edip, bütün gün internette fiyat araştırması yapanlarımız oldu. "O sos tarifi ne kadar da karmaşıktı" diye kafayı sıyıranlarımız… "Yılbaşı kurabiyelerini yaparken hamurla savaşanlarımız..." Hepimiz birer kahramandık, kendi çapımızda.

Tabii, Aralık ayı demek, bol bol yemek yemek demek! Sanki tüm yıl boyunca aç kalmışız gibi sofralara hücum ettik. "Bir tane daha alayım mı?" diye gözümüz dönerek, tabakları talan ettik. Sonra da o mahcup gülümsemelerle "Yok canım, ben tokum aslında!" dedik.

Aralık ayı, bizim için sadece bir ay değil, bir maceraydı. Birlikte güldük, birlikte öğrendik, birlikte yedik. Şimdi yeni bir yıla hazırlanırken, o kardan adamlar gibi eriyip gitmeden önce, bu komik anıları içimize depoluyoruz. Çünkü biliyoruz ki, Çerezforum ailesi olarak her anımız bir çerez gibi tatlı ve hatırlanmaya değer.

Yeni yılda, daha çok gülmek, daha çok paylaşmak ve tabii ki daha çok çerez yemek dileğiyle! Çerezforum ailesi, iyi ki varsınız! Şimdi hep birlikte yeni yıla doğru koşarak ilerleyelim. Hazır mıyız? 3… 2… 1… HOP!
 
Geri
Top