Simurg:
Simurg, vatani görevi için acemi birliğine katıldığında, sanki bir efsane kuşu değil de, yeni yumurtadan çıkmış bir serçe gibiydi. İlk gün, kamuflajını giymeye çalışırken, botlarını ters giymesiyle herkesi kahkahaya boğdu. Sabah içtimasında "Hazır ol!" komutunu "Hazır mıyız?" şeklinde anlayınca, komutanın kaşları çatıldı. Simurg, talimlerde o kadar sakardı ki, elindeki tahta tüfek sürekli kendi ayağına düşüyordu. Bir keresinde, gece nöbetinde, "Görüş mesafesi çok kötü!" diye telsizden anons geçince, meğerse gözlerini kapatmış. Simurg'un askerlik macerası, sanki bir komedi filmi gibiydi. Ama herkes onu çok sevmişti, çünkü o da herkesi çok güldürüyordu.
Yılmaz27:
Yılmaz27, askerde en çok "temizlik kolu"na yakalanan kişiydi. Her hafta, lavaboları fırçalamak, yerleri paspaslamak onundu. Bir seferinde, tuvalet fırçasını yanlışlıkla yemekhaneye götürünce, bütün tabur kahkaha krizine girmişti. Yılmaz27, bir gün temizlik yaparken, komutanın botlarını yanlışlıkla çamaşır suyuyla silmişti. Komutan, botları giydiğinde adeta buz pateni yapmış gibi kaymıştı. Yılmaz27’nin temizlik aşkı, sadece temizlikle de sınırlı değildi. Bir seferinde yemekhaneye girip "Burası da çok pismiş!" diyerek aşçıları temizliğe zorlamıştı. Yılmaz27, temizlik konusunda askerliğin Einstein'ıydı.
Sentinus:
Sentinus, askerlik boyunca "istihbarat" bölümünde görev aldı. Ancak, istihbarat yeteneği pek de gelişmemişti. Bir gün, gizli bir göreve gönderildiğinde, yanlışlıkla başka bir birliğin yemeğine katılmıştı. Yemek yerken yakalanınca, "Ben gizli görevdeyim!" demişti ama elindeki kaşık ve tabak onu ele vermişti. Bir başka olayda, düşman tanklarının yerini tespit etmekle görevlendirildiğinde, yanlışlıkla çamaşır makinesinin yerini işaretlemişti. Sentinus'un istihbarat macerası, aslında en çok komutanları istihbarat etmesiyle geçti.
KaderKatibi:
KaderKatibi, askerlikte sürekli bir şeyleri unutuyordu. Bir keresinde, silahını içtimada unutmuştu, bir keresinde de botlarının tekini kaybetmişti. En komik olay ise, nöbet tutarken tüfeğini bir ağaca yaslamış ve uyuyakalmış olmasıydı. Sabah uyandığında, tüfeği ağacın dallarına takılmıştı. Komutanı görünce, "Ağaç beni koruyordu komutanım!" demişti. KaderKatibi'nin askerlik macerası, aslında kaderin ona oynadığı bir oyun gibiydi.
CANISIKILANADAM:
CANISIKILANADAM, askerlikte canı sıkılmamak için her şeyi yapıyordu. Talimlerde şarkı söyler, nöbetlerde kendi kendine dans ederdi. Bir keresinde, kamuflajını çiçeklerle süslemişti. Komutanı görünce, "Doğaya saygı komutanım!" demişti. En komik anılarından biri de, top atışı talimi sırasında topu ters çevirip patlatmasıydı. CANISIKILANADAM'ın askerliği, sıkıntıyla eğlenceyi bir arada yaşatan bir macera oldu.
DELİBALTA Muharrem:
DELİBALTA Muharrem, askerlikte tam bir "Rambo" gibiydi. Talimlerde o kadar enerjikti ki, tüm askerleri yoruyordu. Bir keresinde, gece nöbetinde, yanlışlıkla kendi karakoluna baskın yapmıştı. Komutanları görünce, "Ben test ediyordum komutanım!" demişti. En komik anı ise, engelli parkurda tüm engelleri aşarken, parkur sonundaki bayrağı unutmuş ve geri dönmek zorunda kalmasıydı. DELİBALTA Muharrem, tam bir aksiyon adamıydı.
OBir:
OBir, askerlikte tam bir "duygusal çocuk"tu. Her gece, yatağına bir tane oyuncak ayı koyardı. En komik anısı ise, içtima sırasında gözleri dolup ağlamaya başlamasıydı. Komutanı ne olduğunu sorunca, "Annemi özledim komutanım!" demişti. Bir keresinde, komutanı teselli etmesi için ona bir oyuncak ayı vermişti. OBir'in askerliği, sertlikle duygusallığın bir arada yaşandığı bir macera oldu.
.Karavicdanlı:
.Karavicdanlı, askerlikte tam bir "uykucu"ydu. Her fırsatta uyuyordu. Nöbette, içtimada, hatta yemek yerken bile uyuyakalabiliyordu. Bir seferinde, tank kullanma talimi sırasında uyuyakalmış ve tankı yanlış yöne sürmüştü. Komutanı görünce, "Uyurken daha iyi kullanıyorum komutanım!" demişti. En komik anısı ise, bir keresinde uyurken rüyasında "Hazır ol!" diye bağırması ve bütün koğuşu uyandırmasıydı. .Karavicdanlı'nın askerlik macerası, sanki bir uyku serüveni gibiydi.
Muharrem
Muharrem, askerlikte tam bir "mucit" gibiydi. Her şeye farklı bir çözüm buluyordu. Mesela, botlarını bağlamak için farklı bir sistem icat etmişti ama bağlaması 10 dakikayı geçiyordu. Bir keresinde, kamuflajı daha iyi yapabilmek için kendini ağaç dallarıyla kaplamıştı. Komutanı, "Muharrem sen ne yaptın böyle?" diye sorunca, "Kamuflaj yapıyorum komutanım, görünmez oldum!" demişti. Muharrem'in askerlik macerası, her gün bir icatla geçti.
Simurg: "Ya arkadaşlar, benim acemilikteki ilk günümü hatırlayan var mı? Botları ters giymiştim, talimde kendi kendime tüfekle dans ediyordum. Komutan 'Hazır ol!' dedikçe, ben 'Hazır mıyız?' diyordum. Ah, o günler..."
Yılmaz27: "Simurg, seninki yine iyiymiş! Benim temizlik koluna düşmem ve her hafta lavaboları fırçalamam, sonra tuvalet fırçasını yemekhaneye getirmem... Komutanın botlarını çamaşır suyuyla parlatmamı unutmayın! Adam buz pateni yapıyordu resmen."
Sentinus: "Yılmaz, temizlik kolun da güzeldi ama ben istihbarattaki gizli görevlerimi unutamıyorum. Yanlışlıkla başka birliğin yemeğine katılıp, 'Gizli görevdeyim' dediğim günü hatırlayın! Bir de düşman tankı yerine çamaşır makinesi tespitim vardı. Ah, zekâmla orduyu şaşırttım!"
KaderKatibi: "Sentinus, seninki zekâ değil de, biraz sakarlık gibiydi sanki! Benim unutkanlıklarım da az değildi. Silahımı içtimada unuturdum, botlarımın tekini kaybederdim, nöbette tüfeğim ağaçta bulurdum... O tüfekle ağacın beni koruduğunu düşünmem ise ayrı bir efsaneydi!"
CANISIKILANADAM: "KaderKatibi, senin unutkanlığın kadar benim de can sıkıntım vardı! Talimde şarkı söylerdim, nöbetlerde dans ederdim, kamuflajıma çiçekler takardım. Top atışı taliminde topu ters çevirip patlatmamı unutmayın! Her yerde eğlenmeyi biliyordum."
DELİBALTA Muharrem: "CANISIKILANADAM, senin eğlencen kadar benim enerjim vardı! Her talimde Rambo gibi koşardım, gece kendi karakoluma baskın yapardım. Engelli parkurda tüm engelleri aşar bayrağı unuturdum. Aksiyon her yerdeydi!"
OBir: "DELİBALTA, senin enerjin kadar benim de duygusallığım vardı. Her gece yatağımda oyuncak ayımı tutardım, içtimada annemi özleyip ağlardım. Hatta komutan bana ayı vermişti teselli için... Ne kadar duygusal askerdim!"
.Karavicdanlı: "OBir, senin duygusallığın yanında benim uyku sorunlarım vardı! Nöbette, içtimada, hatta yemek yerken uyurdum. Tankı yanlış yere sürdüğüm günü unutmayın! Rüyalarımda bile 'Hazır ol!' diye bağırıp koğuşu ayağa kaldırırdım. Uykucu asker bendim!"
Muharrem: "Arkadaşlar, sizlerin anıları çok güzelmiş ama benim mucitlik yeteneğim de az değildi. Botlarımı bağlamak için icat ettiğim sistem, kamuflajımı geliştirmek için kendimi ağaç dallarıyla kaplamam... Her gün bir buluşla askerliği renklendiriyordum."
Simurg: "Muharrem, icatlarınla bizi güldürdün, orası kesin. Yılmaz'ın temizlik takıntısı, Sentinus'un gizli görevleri, KaderKatibi'nin unutkanlığı, CANISIKILANADAM'ın eğlence düşkünlüğü, DELİBALTA'nın aksiyon tutkusu, OBir'in duygusallığı, Karavicdanlı'nın uyku aşkı... Hepimiz ayrı birer efsaneyiz!"
Yılmaz27: "Aynen Simurg! Askerlik, her birimizin ayrı bir hikayesi oldu. İyi ki de olmuş, şimdi gülerek hatırlıyoruz!"
Sentinus: "Kesinlikle, askerlik macerası, hayatımızın unutulmaz anılarından biri oldu. Hepimiz birer komedi kahramanı gibiydik."
KaderKatibi: "Bence de! İyi ki bu platformda bir araya geldik ve anılarımızı paylaşıyoruz. Askerlik gerçekten de garip ama güzel bir deneyimdi."
CANISIKILANADAM: "Katılıyorum arkadaşlar! Askerlik, aslında hepimize farklı bir bakış açısı kazandırdı. Her anıyla unutulmaz!"
DELİBALTA Muharrem: "Aynen öyle! Bu maceralar bizi birbirimize daha da yakınlaştırdı. Askerlik dostlukları hiçbir zaman unutulmaz."
OBir: "Arkadaşlar, bu sohbet beni çok duygulandırdı. İyi ki varsınız ve iyi ki o günleri birlikte geçirdik."
.Karavicdanlı: "Uyandım ve ne güzel bir muhabbet olmuş! Ben de size katılıyorum, o günler hem komikti hem de çok değerliydi."
Muharrem: "Bence de! Bu tartışma çok iyi geldi. Herkesin hikayesi birbirinden komik ve unutulmaz. Askerlik, gerçekten de bir ömür hatırlanacak bir macera oldu."
Simurg: "O zaman ne diyoruz? Askerlik anıları her zaman güldürmeye devam edecek!"
Yılmaz27: "Kesinlikle!"
Sentinus: "Aynen!"
KaderKatibi: "Haklısınız!"
CANISIKILANADAM: "Yaşasın askerlik anıları!"
DELİBALTA Muharrem: "En komik anılar bizim!"
OBir: "Sizi seviyorum!"
.Karavicdanlı: "Ben de uyuyayım artık, rüyalarıma gidin!"
Muharrem: "Görüşürüz arkadaşlar!"
Simurg, vatani görevi için acemi birliğine katıldığında, sanki bir efsane kuşu değil de, yeni yumurtadan çıkmış bir serçe gibiydi. İlk gün, kamuflajını giymeye çalışırken, botlarını ters giymesiyle herkesi kahkahaya boğdu. Sabah içtimasında "Hazır ol!" komutunu "Hazır mıyız?" şeklinde anlayınca, komutanın kaşları çatıldı. Simurg, talimlerde o kadar sakardı ki, elindeki tahta tüfek sürekli kendi ayağına düşüyordu. Bir keresinde, gece nöbetinde, "Görüş mesafesi çok kötü!" diye telsizden anons geçince, meğerse gözlerini kapatmış. Simurg'un askerlik macerası, sanki bir komedi filmi gibiydi. Ama herkes onu çok sevmişti, çünkü o da herkesi çok güldürüyordu.
Yılmaz27:
Yılmaz27, askerde en çok "temizlik kolu"na yakalanan kişiydi. Her hafta, lavaboları fırçalamak, yerleri paspaslamak onundu. Bir seferinde, tuvalet fırçasını yanlışlıkla yemekhaneye götürünce, bütün tabur kahkaha krizine girmişti. Yılmaz27, bir gün temizlik yaparken, komutanın botlarını yanlışlıkla çamaşır suyuyla silmişti. Komutan, botları giydiğinde adeta buz pateni yapmış gibi kaymıştı. Yılmaz27’nin temizlik aşkı, sadece temizlikle de sınırlı değildi. Bir seferinde yemekhaneye girip "Burası da çok pismiş!" diyerek aşçıları temizliğe zorlamıştı. Yılmaz27, temizlik konusunda askerliğin Einstein'ıydı.
Sentinus:
Sentinus, askerlik boyunca "istihbarat" bölümünde görev aldı. Ancak, istihbarat yeteneği pek de gelişmemişti. Bir gün, gizli bir göreve gönderildiğinde, yanlışlıkla başka bir birliğin yemeğine katılmıştı. Yemek yerken yakalanınca, "Ben gizli görevdeyim!" demişti ama elindeki kaşık ve tabak onu ele vermişti. Bir başka olayda, düşman tanklarının yerini tespit etmekle görevlendirildiğinde, yanlışlıkla çamaşır makinesinin yerini işaretlemişti. Sentinus'un istihbarat macerası, aslında en çok komutanları istihbarat etmesiyle geçti.
KaderKatibi:
KaderKatibi, askerlikte sürekli bir şeyleri unutuyordu. Bir keresinde, silahını içtimada unutmuştu, bir keresinde de botlarının tekini kaybetmişti. En komik olay ise, nöbet tutarken tüfeğini bir ağaca yaslamış ve uyuyakalmış olmasıydı. Sabah uyandığında, tüfeği ağacın dallarına takılmıştı. Komutanı görünce, "Ağaç beni koruyordu komutanım!" demişti. KaderKatibi'nin askerlik macerası, aslında kaderin ona oynadığı bir oyun gibiydi.
CANISIKILANADAM:
CANISIKILANADAM, askerlikte canı sıkılmamak için her şeyi yapıyordu. Talimlerde şarkı söyler, nöbetlerde kendi kendine dans ederdi. Bir keresinde, kamuflajını çiçeklerle süslemişti. Komutanı görünce, "Doğaya saygı komutanım!" demişti. En komik anılarından biri de, top atışı talimi sırasında topu ters çevirip patlatmasıydı. CANISIKILANADAM'ın askerliği, sıkıntıyla eğlenceyi bir arada yaşatan bir macera oldu.
DELİBALTA Muharrem:
DELİBALTA Muharrem, askerlikte tam bir "Rambo" gibiydi. Talimlerde o kadar enerjikti ki, tüm askerleri yoruyordu. Bir keresinde, gece nöbetinde, yanlışlıkla kendi karakoluna baskın yapmıştı. Komutanları görünce, "Ben test ediyordum komutanım!" demişti. En komik anı ise, engelli parkurda tüm engelleri aşarken, parkur sonundaki bayrağı unutmuş ve geri dönmek zorunda kalmasıydı. DELİBALTA Muharrem, tam bir aksiyon adamıydı.
OBir:
OBir, askerlikte tam bir "duygusal çocuk"tu. Her gece, yatağına bir tane oyuncak ayı koyardı. En komik anısı ise, içtima sırasında gözleri dolup ağlamaya başlamasıydı. Komutanı ne olduğunu sorunca, "Annemi özledim komutanım!" demişti. Bir keresinde, komutanı teselli etmesi için ona bir oyuncak ayı vermişti. OBir'in askerliği, sertlikle duygusallığın bir arada yaşandığı bir macera oldu.
.Karavicdanlı:
.Karavicdanlı, askerlikte tam bir "uykucu"ydu. Her fırsatta uyuyordu. Nöbette, içtimada, hatta yemek yerken bile uyuyakalabiliyordu. Bir seferinde, tank kullanma talimi sırasında uyuyakalmış ve tankı yanlış yöne sürmüştü. Komutanı görünce, "Uyurken daha iyi kullanıyorum komutanım!" demişti. En komik anısı ise, bir keresinde uyurken rüyasında "Hazır ol!" diye bağırması ve bütün koğuşu uyandırmasıydı. .Karavicdanlı'nın askerlik macerası, sanki bir uyku serüveni gibiydi.
Muharrem
Muharrem, askerlikte tam bir "mucit" gibiydi. Her şeye farklı bir çözüm buluyordu. Mesela, botlarını bağlamak için farklı bir sistem icat etmişti ama bağlaması 10 dakikayı geçiyordu. Bir keresinde, kamuflajı daha iyi yapabilmek için kendini ağaç dallarıyla kaplamıştı. Komutanı, "Muharrem sen ne yaptın böyle?" diye sorunca, "Kamuflaj yapıyorum komutanım, görünmez oldum!" demişti. Muharrem'in askerlik macerası, her gün bir icatla geçti.
Simurg: "Ya arkadaşlar, benim acemilikteki ilk günümü hatırlayan var mı? Botları ters giymiştim, talimde kendi kendime tüfekle dans ediyordum. Komutan 'Hazır ol!' dedikçe, ben 'Hazır mıyız?' diyordum. Ah, o günler..."
Yılmaz27: "Simurg, seninki yine iyiymiş! Benim temizlik koluna düşmem ve her hafta lavaboları fırçalamam, sonra tuvalet fırçasını yemekhaneye getirmem... Komutanın botlarını çamaşır suyuyla parlatmamı unutmayın! Adam buz pateni yapıyordu resmen."
Sentinus: "Yılmaz, temizlik kolun da güzeldi ama ben istihbarattaki gizli görevlerimi unutamıyorum. Yanlışlıkla başka birliğin yemeğine katılıp, 'Gizli görevdeyim' dediğim günü hatırlayın! Bir de düşman tankı yerine çamaşır makinesi tespitim vardı. Ah, zekâmla orduyu şaşırttım!"
KaderKatibi: "Sentinus, seninki zekâ değil de, biraz sakarlık gibiydi sanki! Benim unutkanlıklarım da az değildi. Silahımı içtimada unuturdum, botlarımın tekini kaybederdim, nöbette tüfeğim ağaçta bulurdum... O tüfekle ağacın beni koruduğunu düşünmem ise ayrı bir efsaneydi!"
CANISIKILANADAM: "KaderKatibi, senin unutkanlığın kadar benim de can sıkıntım vardı! Talimde şarkı söylerdim, nöbetlerde dans ederdim, kamuflajıma çiçekler takardım. Top atışı taliminde topu ters çevirip patlatmamı unutmayın! Her yerde eğlenmeyi biliyordum."
DELİBALTA Muharrem: "CANISIKILANADAM, senin eğlencen kadar benim enerjim vardı! Her talimde Rambo gibi koşardım, gece kendi karakoluma baskın yapardım. Engelli parkurda tüm engelleri aşar bayrağı unuturdum. Aksiyon her yerdeydi!"
OBir: "DELİBALTA, senin enerjin kadar benim de duygusallığım vardı. Her gece yatağımda oyuncak ayımı tutardım, içtimada annemi özleyip ağlardım. Hatta komutan bana ayı vermişti teselli için... Ne kadar duygusal askerdim!"
.Karavicdanlı: "OBir, senin duygusallığın yanında benim uyku sorunlarım vardı! Nöbette, içtimada, hatta yemek yerken uyurdum. Tankı yanlış yere sürdüğüm günü unutmayın! Rüyalarımda bile 'Hazır ol!' diye bağırıp koğuşu ayağa kaldırırdım. Uykucu asker bendim!"
Muharrem: "Arkadaşlar, sizlerin anıları çok güzelmiş ama benim mucitlik yeteneğim de az değildi. Botlarımı bağlamak için icat ettiğim sistem, kamuflajımı geliştirmek için kendimi ağaç dallarıyla kaplamam... Her gün bir buluşla askerliği renklendiriyordum."
Simurg: "Muharrem, icatlarınla bizi güldürdün, orası kesin. Yılmaz'ın temizlik takıntısı, Sentinus'un gizli görevleri, KaderKatibi'nin unutkanlığı, CANISIKILANADAM'ın eğlence düşkünlüğü, DELİBALTA'nın aksiyon tutkusu, OBir'in duygusallığı, Karavicdanlı'nın uyku aşkı... Hepimiz ayrı birer efsaneyiz!"
Yılmaz27: "Aynen Simurg! Askerlik, her birimizin ayrı bir hikayesi oldu. İyi ki de olmuş, şimdi gülerek hatırlıyoruz!"
Sentinus: "Kesinlikle, askerlik macerası, hayatımızın unutulmaz anılarından biri oldu. Hepimiz birer komedi kahramanı gibiydik."
KaderKatibi: "Bence de! İyi ki bu platformda bir araya geldik ve anılarımızı paylaşıyoruz. Askerlik gerçekten de garip ama güzel bir deneyimdi."
CANISIKILANADAM: "Katılıyorum arkadaşlar! Askerlik, aslında hepimize farklı bir bakış açısı kazandırdı. Her anıyla unutulmaz!"
DELİBALTA Muharrem: "Aynen öyle! Bu maceralar bizi birbirimize daha da yakınlaştırdı. Askerlik dostlukları hiçbir zaman unutulmaz."
OBir: "Arkadaşlar, bu sohbet beni çok duygulandırdı. İyi ki varsınız ve iyi ki o günleri birlikte geçirdik."
.Karavicdanlı: "Uyandım ve ne güzel bir muhabbet olmuş! Ben de size katılıyorum, o günler hem komikti hem de çok değerliydi."
Muharrem: "Bence de! Bu tartışma çok iyi geldi. Herkesin hikayesi birbirinden komik ve unutulmaz. Askerlik, gerçekten de bir ömür hatırlanacak bir macera oldu."
Simurg: "O zaman ne diyoruz? Askerlik anıları her zaman güldürmeye devam edecek!"
Yılmaz27: "Kesinlikle!"
Sentinus: "Aynen!"
KaderKatibi: "Haklısınız!"
CANISIKILANADAM: "Yaşasın askerlik anıları!"
DELİBALTA Muharrem: "En komik anılar bizim!"
OBir: "Sizi seviyorum!"
.Karavicdanlı: "Ben de uyuyayım artık, rüyalarıma gidin!"
Muharrem: "Görüşürüz arkadaşlar!"
Mekan: Acemi Birliği, Tozlu ve Güneşli Bir Eğitim Alanı
- Simurg: Gruba liderlik etmeye çalışan, genelde planları ters giden, aşırı özgüvenli bir tip.
- YoRuMSuZ: Her şeye yorum yapıp olayları absürt bir hale getiren, bilmiş ama aslında hiçbir şey bilmeyen bir karakter.
- yilmaz27: Sürekli yemek düşünen, açlığını bastırmak için her türlü yolu deneyen, askerliğin en zor yanını yemek bulmak sanan bir arkadaş.
- Sentinus: Mantıklı, sakin kalmaya çalışan ama grubun kaosu yüzünden sürekli hayal kırıklığına uğrayan, dertli bir asker.
- KaderKatibi: Kaderci, her olayı "kaderimde varmış" diyerek kabullenen, aşırı rahat, hiçbir şeyi takmayan bir karakter.
- CANISIKILANADAM: Her şeyden sıkılan, sürekli uyumak isteyen, askerliği zorunluluk olarak gören, biraz da somurtkan bir arkadaş.
- DELİBALTA Muharrem: Sürekli sakarlık yapan, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, iyi niyetli ama baş belası bir asker.
- OBir: Gizemli, sessiz, ne düşündüğü anlaşılmayan, grubun 'garip' üyesi, ilginç anlarda ortaya çıkan zeki hamleler yapan bir karakter.
- Karavicdanlı: Vicdan azabı çeken, her şeye üzülen, olaylara duygusal yaklaşan, grubun "iyi kalpli" ama biraz da naif üyesi.
- Simurg: "Arkadaşlar, buraya liderlik etmeye geldim. Askerliği fethetmeye hazır mıyız? Benim planlarım var!" derken, yanlışlıkla kendi botuna takılıp yere düşer.
- YoRuMSuZ: "Hah! Plan dediğin böyle olur. İlk darbede çöktü! Askerlikte plan yapmaktan daha önemli şeyler var, mesela yorum yapmak!" diyerek her şeyi abartır.
- yilmaz27: "Yemekhane nerede? Açlıktan ölüyorum! Askerlik dediğin şey yemekle başlar, yemekle biter!" diye söylenirken, yemeği erken bitirmiş askerlerin kalıntılarını arar.
- Sentinus: "Bu kadar kaosu da görmedim. Sakin kalmaya çalışacağım, umarım bu sefer başarabilirim..." diye iç geçirir.
- KaderKatibi: "Kaderimde buraya gelmek de varmış. Ne yapalım, yaşayacağız işte!" diyerek elini kolunu sallayarak sıraya girer.
- CANISIKILANADAM: "Of, sıkıldım. Keşke yatağımda olsaydım. Askerlik mi? Resmen işkence!" diyerek yere çöker.
- DELİBALTA Muharrem: İlk günden eğitim alanında kazma kürek düşürmekten başını belaya sokar, komutanlardan azar işitir.
- OBir: Sessizce ortama bakar, dikkatlice çevreyi gözlemler ve bir köşede durur.
- Karavicdanlı: "Çok yoruldum, keşke hepimiz evimizde olsaydık" diyerek üzüntülerini belli eder.
- Simurg: "Bugün tam teçhizat koşu yapacağız, en önde ben olacağım!" derken, tam koşuya başlayacakken ayağı burkulur ve geride kalır.
- YoRuMSuZ: "Bakın şimdi, teçhizatla koşarken dikkat etmeniz gerekenler... birincisi, koşmayın!" diyerek, tam anlamıyla bir ironi örneği sergiler.
- yilmaz27: "Koşarken yemek bulma umuduyla her çalılığa bakarım. Belki birileri sandviç düşürmüştür..." diyerek, koşu sırasında sürekli etrafı inceler.
- Sentinus: "Bu sefer sakin kalmaya çalışacağım, koşuya odaklanacağım, hayır, bu kaos bitmeli!" diyerek gözlerini kapatır ama hemen önüne takılır.
- KaderKatibi: "Koşmak da kaderimde varmış. Yürüyüşe devam!" diyerek en yavaş tempoyla koşuya devam eder.
- CANISIKILANADAM: "Koşmak yerine uyusam daha faydalı olur. Bari rüyalarımda askerlik yapmayayım..." diyerek, koşarken bile uyumaya çalışır.
- DELİBALTA Muharrem: Koşarken teçhizatını düşürüp, koşuyu tamamen durdurur. "Yoksa kaderimde koşamamak mı var?" diye söylenir.
- OBir: Bir anda hızlanır ve grubun en önünde koşmaya başlar, herkes şaşkınlıkla onu izler.
- Karavicdanlı: "Herkes çok yoruluyor, keşke böyle zorlamasalar. Askerlik yerine piknik yapsak!" diyerek bir yandan üzülür.
- Simurg: "Nöbette hiçbir şey kaçırmayacağım! Gözlerim kartal gibi olacak!" derken, bir kelebeği düşman sanıp alarma geçer.
- YoRuMSuZ: "Nöbet tutmak aslında bir çeşit yorum yapma seansıdır. Sessizliğin içinde anlam bulmak!" diyerek, sessizliği bozacak yorumlar yapar.
- yilmaz27: "Nöbette uyumak yasaksa, yemek yemek serbest mi? Yanımda atıştırmalık getirdim." diyerek, cebinden bir gofret çıkarır.
- Sentinus: "Nöbette sakin olmaya çalışacağım, umarım herkes de sakin kalır. Lütfen bu sefer bir şey olmasın!" derken, yine bir kaos çıkar.
- KaderKatibi: "Nöbet de kaderimde varmış. Bekliyoruz bakalım, ne olacak." diyerek rahat bir tavırla nöbet tutar.
- CANISIKILANADAM: "Nöbet tutmak yerine uyumak istiyorum. Keşke bir yatak burada olsa..." diye söylenerek uyumaya çalışır.
- DELİBALTA Muharrem: Nöbet sırasında silahıyla oynarken yanlışlıkla alarmı çalar, herkesi ayağa kaldırır.
- OBir: Nöbet sırasında hiç sesini çıkarmadan etrafı izler, beklenmedik bir zamanda bir sorunu fark eder ve komutanlara bildirir.
- Karavicdanlı: "Nöbette çok yalnızım, keşke yanımda kedim olsaydı. Herkes iyi mi acaba?" diyerek endişelenir.