Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe'ye ait bir yazı...
Erken Boşalma...
Erken boşalma çiftin cinsel uyumsuzluğudur
Ülkemizde cinselliğin hala bir tabu olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe'ye göre; "Asırlar öncesinden süregelen cinsellikle ilgili mitler ve cinselliğin ayıp, yasak ve günah olarak ifade edilmesi nedeniyle, özellikle kadınlar cinsel birlikteliğin ağrılı ve acılı yaşanacağı düşüncesini bir tabu haline getirdiler.
Yapılan araştırmalar çocukluk dönemini baskı altında geçiren, cinselliğin ya da cinsel istek ve arzuların ifade edilmesini ayıp, yasak veya günah olduğunu düşünen kadınların ya da erkeklerin sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor.
Erken boşalmanın en sık görülen nedenlerinden biri, %60'lık bir oranla, cinselliği ve cinsel birleşmeyi erkeğe karşı bir görev olarak gören, cinselliğin ağrılı ve acılı bir şekilde yaşanacağını düşünen ve cinselliğin ruh ve beden sağlığının en temel olgularından biri olduğunu unutankadınlardır. Bu nedenle erken boşalma sadece erkeğin bir sorunu değil çiftin sorudur, çiftin cinsel uyumsuzluğudur ."
Zevk alamayan kadın erken boşalmaya neden olabilir!
CİSED olarak cinsellik konusunda halkı bilgilendirme amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Dr. Cem Keçe şöyle devam etti;
"Yapılan araştırmalar erkeklerin %72'sinin partnerlerinin cinselliğe karşı ilgi duymadığından, cinselliği başlatmak istemediğinden, seksten keyif almadıklarından, cinsellik hakkında konuşmadıklarından ve pasif kalmayı tercih ettiklerinden yakındıklarını gösteriyor.
Bunun dışında, partnerlerinin cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyduklarından dolayı cinsel memnuniyetsizlik yaşadıklarını ifade eden erkekler, cinsel ilişkiyi aceleye getirmek zorunda kaldıklarını savunuyorlar.
Kadınların cinselliğe ve partnerlerine karşı olumsuz tutumları erkekleri cinsellikten soğutabiliyor, cinsel birliktelik süresini kısaltabiliyor, sertleşme sorunları, cinsel isteksizlik veya erken boşalma gibi cinsel işlev bozukluklarına neden olabiliyor.
Bu nedenle mutlu ve huzurlu bir ilişki yaşamak isteyen kadınların, cinselliğin rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olduğu nu içlerine sindirmeleri gerekiyor. Çünkü cinsellik karşılıklı yaşanırsa haz ve doyum verebilir, tek taraflı olunca mastürbasyona tercih edilmeyen bir aktiviteye dönüşebilir ve manasını yitirebilir.
Bu bağlamda cinselliği doğru yaşayabilmek ve karşılıklı doyuma ulaşabilmek için doğru kaynaklardan doğru bilgilerin edinilmesi gerekiyor."
Hazza koş, elemden kaç!
Dr. Cem Keçe, haz ve elem dengesinin cinsel yaşamdaki önemine şu sözlerle değiniyor;
"Cinselliğin penis vajina birleşmesinden ibaret olduğunu düşünen ve acele eden erkekler nedeniyle doğru ve sağlıklı cinsel birleşme yaşayamayan kadınlar cinsel ilişki sırasında ağrı ve acı duyabiliyorlar.
Zamanla cinsellikten soğuyabiliyorlar ve cinselliği bir görev gibi yaşayabiliyorlar.'Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar?' özdeyişinde olduğu gibi, erkekler kadınları soğutabiliyor, kadınlar da erkekleri erken boşalmaya teşvik edebiliyor.
Her iki durumunda gerçek olduğu bu tabloda, tavuk yumurtadan çıkar yani erkekler kadının ruhuna ve bedenine hitap edemeyince kadınlar cinsellikten soğur, cinselliği bir görev gibi algılarlar, ağrı ve acı çekerler, yumurta tavuktan çıkaryani kadınların ağrı ve acı çekmeleri, cinselliğe karşı ilgisizlikleri ve cinselliği bir görev gibi görmeleri erkekleri erken boşalmaya teşvik edebilir.
Çünkü hiçbir erkek acı çeken veya cinselliği görev gibi gören bir kadınla seksi bilinçli olarak uzatmak istese bile bilinçdışı olarak kısa tutmak ister ve erken boşalır.
Bilinç dışının en kadim kuralı 'Hazza koş, elemden kaç!' şeklindedir. Bir kadına acı vermek veya arzulanmadığını düşünmek erkeklere elem verirken, mutlu etmek, onların keyif aldıklarını görmek ise hazverir.
Bu nedenle erkeklerin kadınları sadece penisleriyle boşaltabilecekleri düşünmemeleri, onların haz alabilmelerini, bedenlerinin ve vajinalarının cinsel ilişkiye hazırlanabilmesi için gerekli olan ön sevişmeyi ihmal etmemeleri gerekiyor. Ayrıca kadınların vücudunu ve erojen bölgelerini tanımayan erkekler, onların boşalmasında önemli rol oynayan klitoral dokunmaları ve G noktası uyarılarını ihmal edebiliyorlar.
Sonuç olarak erkeklerin kadınların vücutlarını tanımaları, onlarla cinselliği konuşmaları, haz aldıkları noktaları keşfetmeleri, cinselliği bir görev haline getirmeden zevk almayı ve vermeyi keşfetmeleri ve kadınların önce ruhlarını sonra bedenlerini okşayarak onları cinsel birlikteliğe hazırlamaları gerekiyor ."