• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Çocuk Edebiyatının Genel Özellikleri

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Çocuk edebiyatı (yazını) kavramını tanımlamadan önce kavramdaki iki sözcüğün de ayrı ayrı tanımlanması gerekmektedir. "Çocuk" ve "edebiyat" sözcükleri birçok kişi tarafından tanımlanmıştır. Bu tanımları buraya tek tek yazmanın bir yararı yoktur. Konunun gerektirdiği biçimde "çocuk" ve "yazın" kavramları şöyle tanımlanabilir. Çocuk: İnsanın 2 - 13 yaş arasındaki dönemine verilen addır. Edebiyat (yazın) ise; durum, gözlem, duygu, düşünce, düş ve olayların dil aracılığıyla etkili ve güzel bir biçimde anlatılmasıdır.

Bu iki tanımdan yararlanarak çocuk edebiyatını (yazınını) şöyle tanımlayabiliriz: Dilin etkili ve güzel kullanılarak çocuklar için yazılmış / söylenmiş sanat niteliği taşıyan yapıtların genel adı. Bazı şair ve yazarlar edebiyatın çocuk, genç, yetişkin edebiyatı olarak ayrılamayacağını ileri sürmüşlerdir; fakat yetişkinler için yazılmış bir yapıtın çocukların ilgisini çekmesi oldukça zordur. Zaten çocuk edebiyatı olamayacağını belirten şair ve yazarlardan bazıları daha sonra çocuklara yönelik şiir, öykü yazmışlardır. Bu durum çocuklar için bir edebiyatın olması gerektiğini açıkça göstermektedir.

Çocuklar için yazılmamış bir kitap ancak resimleriyle çocukların ilgisini çeker. Hele içinde resim olmayan büyükler için yazılmış bir kitap çocukların ilgisini çekmek için çok uzun bir zaman raflarda beklemek durumundadır. Erişen (1980), Reşat Nuri Güntekin'in okuma zevkini nasıl edindiğini şöyle belirtir: "Reşat Nuri Güntekin, küçükken, babası Doktor Hacı Nuri Bey, Jan Ruso'nun ünlü yapıtı Emil'i okumuş. Onun etkisinde kalarak Reşat Nuri'yi okuldan almış. Reşat Nuri, bir yıl evde oturmuş. Bu arada can sıkıntısından, babasının kitaplığını karıştırmaya başlamış. Eline geçen güzel, resimli kitapların resimlerini bir makasla oyup çıkarırmış. Git gide bu oyup çıkardığı resimlerin altını merak edip okumaya başlamış." Bütün çocukların Reşat Nuri gibi can sıkıntısından kitapları karıştırması, merak ederek resim altlarını okuması beklenemez. Sadece, okumayı sevdirmek için bile olsa çocuklara yönelik bir edebiyatın olması gerekir.
 
Geri
Top