• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Dağ Keçisi Bir Yaşam Mücadelesi

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Güneş, Toros Dağları'nın zirvelerini altın rengine boyarken, minik, tüylü bir dağ keçisi olan Çiçek, kayalıkların arasında neşeyle zıplıyordu. Çiçek, annesinin aksine, tehlikelere karşı dikkatsiz ve cesurdu. Diğer keçi yavruları otlaklarda güvenli bir şekilde otlarken, Çiçek daha yüksek, daha tehlikeli kayalıklara tırmanmayı tercih ederdi. Annesi, her gün ona tehlikelerden bahseder, ama Çiçek, annesinin uyarılarını kulak ardı ederdi.

Dağ Keçisi Bir Yaşam Mücadelesi

Bir gün, Çiçek, daha önce hiç görmediği kadar yüksek bir kayaya tırmanmaya karar verdi. Kayanın tepesinde, parıldayan bir çiçek gördü, olağanüstü güzellikte, göz alıcı bir kırmızı renkte. Çiçek, bu çiçeği çok istedi. Annesinin, "Yüksek yerlerde saklı güzelliklerin, gizli tehlikeleri de vardır" sözleri aklına geldi ama heyecanı, korkusunu bastırdı. Çiçek, kayanın en sarp ve tehlikeli tarafına doğru tırmanmaya başladı.

Tırmanırken, ayağı kaydı. Küçük vücudu havada süzülürken, gözleri korkuyla büyüdü. Aşağıdaki uçurum, dehşet verici bir şekilde derin ve karanlıktı. Çiçek, son anda bir çıkıntıya tutunmayı başardı. Parmakları acı içindeydi, tırnakları kanıyordu ama düşmemişti. Bir süre böyle asılı kaldı, korkudan titriyordu.

Aşağıdan, annesinin endişeli sesi yükseldi: "Çiçek! Çiçek! İyi misin?"

Çiçek, annesinin sesini duyar duymaz, gözyaşlarına boğuldu. "Anne! Korktum!" diye bağırdı, sesi titriyordu.

Annesi, büyük bir zorlukla Çiçek'e ulaştı ve onu kucakladı. Çiçek, annesinin sıcaklığında güven buldu. Annesinin yumuşak tüyleri, yüreğindeki korkuyu yavaş yavaş dindirdi.

Annesi, Çiçek'i kucağından indirdikten sonra, ona bakarak şöyle dedi: "Çiçek'im, güzellikler her zaman güvenli olmaz. Yükseklerde parıldayan bir çiçek, düşmenin riskinden daha değerli değildir. Cesur olmak önemlidir ama dikkatsiz olmak tehlikelidir. Tehlikeleri göz önünde bulundurmadan cesaret göstermek, aptallıktır. Gerçek cesaret, korkularını tanımak, riskleri değerlendirmek ve akıllıca hareket etmektir. O parıldayan çiçeği kaybettin ama hayatını kurtardın. Bu hayat, o çiçekten çok daha değerlidir."

Çiçek, annesinin sözlerini dikkatle dinledi. Kayanın tepesindeki güzel çiçek artık önemli değildi. Önemli olan, sağ salim kurtulmuş olması ve annesinin sevgisiydi. O günden sonra, Çiçek, her zaman annesinin uyarılarına kulak verdi ve tehlikelere karşı daha dikkatli oldu. Cesur kalmayı sürdürdü, ama akıllıca cesur olmayı öğrendi. Çiçek, artık sadece yüksek yerlere tırmanmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresini gözlemleyerek, güvenliğini sağlayan bir cesaretle hareket ediyordu. Çünkü biliyordu ki, gerçek cesaret, göz kamaştırıcı güzelliklerin ardındaki tehlikeleri görmek ve akıllıca kararlar vermekti
.
Yemyeşil yaylaların ve karlı zirvelerin arasında, yaşamın zorlu koşullarına meydan okuyan bir canlı vardı: dağ keçisi. İncecik bacakları, kıvrımlı boynuzları ve tüylü kürküyle doğanın en zarif ve en dayanıklı yaratıklarından biriydi. Bu hikaye, bir dağ keçisinin yaşam mücadelesini, doğayla olan bağını ve özgürlüğe olan tutkusunu anlatacaktır.

Bir bahar sabahı, kayalıkların arasında minik bir yavru dünyaya geldi. Annesi, onu özenle yalayarak temizledi ve sıcak bedenine sokup emzirdi. Yavru keçi, ilk günlerinden itibaren hayatta kalma mücadelesine başladı. Kayalıkların üzerinde dengesini sağlamak, dik yamaçlarda tırmanmak ve annesinin peşinden koşmak, onun için zorlu bir eğitimdi.

Günler geçtikçe yavru keçi büyüdü ve güçlendi. Annesinden avlanmayı, su kaynaklarını bulmayı ve sürünün diğer üyeleriyle iletişim kurmayı öğrendi. Dağların sırlarını keşfederken, doğanın döngüsüne tanık oldu. Baharın yeşillendirici dokunuşunu, yazın sıcağını, sonbaharın renk cümbüşünü ve kışın beyaz örtüsünü deneyimledi.
Kışın gelmesiyle birlikte dağlar bembeyaz bir örtüyle kaplandı. Yiyecek bulmak zorlaştı. Keçi sürüsü, karın altında gizlenmiş otları bulmak için günlerce dolaştı. Bazen şiddetli kar fırtınalarıyla karşılaştılar. Bu zorlu koşullarda hayatta kalmak için birbirlerine destek oldular.

Genç keçi artık sürünün en güçlü üyelerinden biri olmuştu. Ancak özgürlüğe duyduğu özlem gittikçe artıyordu. Bir gün, sürünün diğer genç keçileriyle birlikte yeni maceralar aramak için yola çıktı. Dağların daha yüksek zirvelerine tırmanırken, daha önce hiç görmediği manzaralarla karşılaştı.
Yıllar geçti, keçi yaşlandı. Artık gençliğindeki kadar çevik değildi ama deneyimiyle sürünün lideri olmuştu. Genç keçilere hayatta kalma mücadelesini öğretiyor, sürüyü tehlikelerden koruyordu. Bir gün, yaşlı keçi huzur içinde gözlerini yumdu. Onun ardında, neslini sürdürecek birçok yavru keçi kalmıştı.

Dağ keçisi, doğanın en güçlü ve en güzel yaratıklarından biriydi. Yaşamı boyunca zorluklarla mücadele etmiş, özgürlüğüne düşkün olmuş ve doğayla iç içe yaşamayı öğrenmişti.
 
Geri
Top