Dağ Nedir ?
Yüksek tepe. Dağ, çoğunlukla dik yamaçlı, çevresindeki topraklardan en az 500 metre daha yüksek, yuvarlak ya da sivri tepeleri olan bir kaya kütlesidir. Dağlar tek tek olduğu gibi birbiriyle bağlantılı olarak da dağ zincirleri, sıradağlar ya da dağ kütleleri oluşturur. Zincir, sıradağ ve kütlelerin bir araya gelmesinden dağ sistemleri oluşur.
Plaka tektoniği teorisine göre, iki plakanın birbiriyle çarpışması sonucu, karadaki dağlar oluşur.
Dağlar, genel olarak üç ana sınıfa ayrılır:
1-Volkanik dağlar
2-Kırık dağlar
3-Kıvrım dağlar
Volkanik dağlar, bir volkanik püskürme sonucunda oluşmaktadır. Bunlar karada veya okyanus tabanında, oluşabilir. And Dağları, bunun bir örneğidir.
Kırık dağlar, Büyük bir iç gerilim, yerkabuğunun dev parçalarını kırar ve büker. Böyle dağlar, bir yanda keskin olarak yükselir ve diğer yanda merdiven benzeri bir yapıya sahiptir.
Kıvrım dağlar, iki plakanın karşı karşıya geldiği zaman oluşur. Plaka kırıklarının, çarpışma olmayan türüdür. Böyle dağların tepeleri eğridir. Alp ve Himalaya dağları, kıvrım dağlardır. Kıvrılan tabakaların, aşağı doğru çanaklaşan kısımlarına senklinal, kubbeleşen kısımlarına antiklinal denir. Kıvrılmayla yükselen yerlerde, sıradağlar oluşur.
Volkan, yerkabuğundaki bir açıklıktan, magmanın yüzeye ulaşmasıdır. Sıcak magmanın geçtiği yola, volkanik baca denir. Magmaya yüzeye ulaştığında lav denir. Volkanın tepesindeki açıklığa krater denir.
Bazı volkanlar, tepede çok büyük bir çukura sahiptir. Buna kaldera denir. Kaldera, bir volkanın tepesinden fışkıran lavların çökmesinin bir sonucudur. Bazen bir kaldera, bir çökmeden çok, şiddetli patlama ile oluşur. Bir volkanın lavı, dışarı aktığında, sıcaklığı 10000 °C' dir. Hızla soğur ve katılaşır. Lav, soğuduktan sonra, etrafındaki açıklığa toplanan malzemelere, volkanın konisi denir.
Dağ Çeşitleri
Dağlar birkaç yolla karakterize edilebilir. Dağların bazıları volkanlardır ve püskürme tarihi ve lav tipiyle karakterize edililebilirler. Diğer dağlar buzlanma süreciyle şekillenddirilmiş olabilir ve buzlanma özellikleriyle tarif edebilirler. Bununla beraber, fayları ve Dünya kabuğundaki katlanmalarıyla ya da tektonik katmanların kıtasal çarpışmalarıyla da (örneğin Himalayalar) örneklendirilebilirler.
Karaların baştan başa şekil ve yerleşimi de dağları ve dağlık yapıları ayrıca tanımlar. Sonuçta bazı dağlar bileşenlerini oluşturan kayaların tipine göre karakterize edilebilirler.
Dağları genel olarak şu iki gruba ayırabiliriz:
1 - Tektonik dağlar
2 - Volkanik dağlar
Ya da dağlar şu şekilde de gruplandırılabilir:
1 - Tek dağlar
2 - Sıra dağlar
Dağ Sitemleri
Yeryüzünde iki büyük dağ sistemi vardır:
1 - Büyük Okyanus Dağ Sistemi
2 - İspanya'dan Doğu Hint Adaları'na kadar uzanan Akdeniz-Himalaya Dağ Sistemi
Okyanus tabanından yükselen dağ sistemlerinin bazı yüksek tepeleri de adaları oluşturur. Yanardağların dışında dağlar genellikle ırmakların ve buzulların yerkabuğundaki kabartıları yarması ve hareketlendirmesi sonucu oluşmuştur.
Dünyanın en yüksek dağlarından bazıları yanardağlardır. Bunların çoğu sıradağlar ya da yüksek yaylalar üzerindedir. Güney Amerika'daki And Dağları'nda yer alan Cotopaxi (5.948 metre) ve Chimborazo (6.272 metre); Afrika'da Kilimanjaro (5.895 metre) ve Kenya (5.199 metre) yeryüzünün en yüksek yanardağlardır. Cotopaxi aynı zamanda, dün*yadaki etkin yanardağların en yükseğidir. Yeryüzünün en yüksek yanardağ zinciri ise Büyük Okyanus tabanından 9.000 metre yük*selerek Hawaii Adaları'nı oluşturan lav birikintisidir.
Oluşum Biçimlerine Göre Sıradağlar
1 - Bu grupta yer alan Alpler-Himalayalar sistemi ile Kuzey ve Güney Amerika boyunca uzanan Cordilleralar (And Dağları ile Kayalık Dağlar) yerkabuğu katmanlarının kırılma ve kıvrılmasıyla oluşmuş genç kıvrım dağları'dır.
2 - Doğu Afrika'daki dağlar, Almanya'daki Karaorman Dağlan ve Kuzey Amerika'daki Kayalık Dağların daha yüksek olan güney bölümüyle, Orta Asya'daki Tanrı Dağları (Tien Şan) ise yerkabuğunun, çatlama ve kırılma sonucu yükselmesiyle oluşmuş blok dağlar/kırıklı dağlardır.
Kıvrım dağları, tortul kayaç katmanlarının kayarak battaniye gibi birbiri üstüne katlanmasıyla oluşur. Tabandan doruğa kilometrelerce uzayan bu katmanlar ilk oluştukları yerden koparak sürüklenmiş ve milyonlarca yıl sonra bambaşka yerlerde üst üste gelerek yükselmişlerdir. Yükseltiye neden olan bir başka etmen de yerkabuğunun alt katmanlarının üst katmanlarını sıkıştırmasıdır. And Dağları'nın Bolivya'daki kesimi bu biçimde oluşmuştur. Genç kıvrım dağlarının yer aldığı bölgeler şiddetli deprem merkezleridir.
Yağmur ve eriyen kar sularının oluşturduğu akarsular, kırılma ve çatlama izleri boyunca akarak, vadileri oluşturdu. Buzullar ise iki ya da üç yandan dağları kemirerek kendilerine yol açtı. Akaçlama sisteminin neden olduğu yarılmalar sonucunda, sert biçimde yükselen sarp doruklar ortaya çıktı. İsviçre Alpleri'ndeki Matterhorn Tepesi (4.478 metre) bu biçimde oluşmuştur.
Yeryüzünün en yüksek tepeleri Asya'daki Himalayalar'da ve Güney Amerika'daki And Dağları'ndadır. Himalayalar ve And Dağları yüksekliği 4.000 metreyi aşan çıplak, uçsuz bucaksız yaylaların çevresinde yer alır. Bolivya'da Titicaca Gölü'nün bulunduğu yüksek yayla ile Himalayalar'daki Tibet Yaylası yeryüzünün bilinen en yüksek yaylalarıdır.
Sıradağlar yol yapımını zorlaştıran doğal engellerdir. Ama yapımı güç ve masraflı tünellerle aşılabilirler. Ayrıca iki yanlarında yaşayan insan topluluklarını böldükleri için, çoğu kez ülkeler arasında sınır oluştururlar.
Dağlık yörelerde yaşam zordur. Yükseklerde toprak verimsiz ve bitki örtüsü cılız olduğundan, bu bölgelerde tarım yapılamaz. İnsanlar genellikle hayvancılıkla geçinirler. Bununla birlikte, birçok dağlık bölge, kayak ve dağ sporlarının yapıldığı dinlenme yörelerine dönüştürülmüştür.
Dağların Özellikleri
- Yüksek dağlar, ve Dünya'nun kutuplarına yakın olarak bulunan dağlar, atmosferin daha soğuk tabakalarıyla birlikte bulunurlar. Bu nedenle sıkça don etkisiyle oluşan buzlanmaya ve erozyona maruz kalırlar.
- Bazı süreçlerle en bilinen zirve şekilli dağlar orataya çıkar. Bu dağların bazıları eriyen buzlarla oluşturulan buzul göllerine sahiplerdir, örneğin Bhutan'da tahmini 3.000 buzul gölü bulunmaktadır.
- Yeterince uzun dağlar tabanlarından tepelerine kadar çok farklı iklimsel şartlara sahip olurlar ve farklı yüksekliklerde farklı yaşam alanları barındırırlar. Bu zonlarda bulunan fauna ve flora yukarıdaki ve aşağıdaki şartlardan izole olmaya, bu zonlardan üyeler almamaya meyillidir. Bu izole olmuş ekolojik sistemler gökyüzü adası ve/veya mikroklima olarak bilinir.
- Ağaç ormanları, dağın bir yanında bulunan, ağaçlarla nemlenen, eşsiz ekosistem ormanlardır. Çok uzun dağlar buz ya da karla örtülü olabilirler.
dağlar yerden daha soğuktur, çünkü Güneş Dünya'yı yerden yukarıya doğru ısıtır. Güneş'in radyasyonu atmosferden geçerek yere iner ve yerküre ısıyı emer.
- Yerküre'nin yüzeyine en yakın hava, genellikle, daha ılıktır. Dağda yükselen hava, zor ılınır ve sonuç olarak soğur.[8] Hava sıcaklığı normalde, her 300 metre yükseklikte 1 ila 2 C derece düşer.
- Dağlar genellikle inssan yaşam alanı olarak düzlüklere göre daha az tercih edilir, buralarda hava daha serttir ve tarım alanları daha az bulunur. Çok büyük yüksekliklerde havada daha az oksijen bulunur ve güneş radyasyonu UV'ye karşı daha az koruma sağlanır.
- Hipoksiya'nın (kanda az oksijen bulunması) neden olduğu Akut Dağ Hastalığı, daha alçak kesimlerde yaşayıp, 3.500 metreden daha yukarılarda birkaç saatini geçirmiş insanların yarısını etkiler.
- Dünyaya dağılan dağların ve dağlık dizilerin bir kısmı kendi doğal hallerinde ve ağaç kesimi, madencilik, otlatma için kullanılabildiği gibi az kısmı hepsi için, bazıları ise eğlence (rekreasyon) için kullanılmaktadırlar.
- Bazı dağlar sadece ağaçlıkken, bazılarının zirveleri görülmeye değer muhteşem manzaralara sahiptir. Dağdan dağa geçiş yapılıp zirvelere erişilebilir; yükseklik, diklik, düzlük, arazi yapısı, hava ve yol koşulları bu geçişleri etkileyen faktörler olduğu gibi, teleferikler gibi daha kolay ulaşım için yapılmış araçlar da dağlarda bulunabilir.
- Dağcılık, hiking, kaya tırmanışı, buz tırmanışı, tepeden aşağı kayma ve kar sörfü gibi eğlence aktiviteleri dağları eğlenceli hale getiren uğraşlardır. Tepeden aşağı kayma gibi akitivitelerde dağlar özellikle düzlükse eğlenceyi arttırıır. Bununla beraber bu tür uğraşlar her zaman için risk taşımaktadır.
Dünyanın en yüksek dağları
1 - Everest
2 - K2
3 - Kançencanga
4 - Lhotse
5 - Makalu
6 - Ço Oyu
7 - Dhaulagiri
8 - Manaslu
Türkiyede Dağlar
Genel olarak iç kuvvetlerin eseri olan dağlar ülkemizin farklı bölgelerinde farklı biçimlerde karşımıza çıkarlar. Bu bakımdan bazı bölgelerimizde yan basınçlar neticesinde Alp sistemine bağlı sıradağlar oluşurken, kimi yerde de sert kütlelerin kıvrılamayıp eprojenik hareketlerle yükselmesi neticesinde ortaya çıkan yüksek kütleler dağları meydana getirmiştir. Bazı bölgelerimizde ise kırıklar boyunca yüzeye çıkan lavların birikmesi ile dağlar ortaya çıkmıştır. Buna göre ülkemizde farklı bölgelerde farklı biçimde görülen dağlar sıradağlar, tekdağlar, kütlesel dağlar olmak üzere üç grupta incelenebilir.
1. Türkiyedeki Sıradağlar
Genel olarak Alpin hareketler neticesinde meydana gelen bu dağlar ülkemizde en geniş alanı kaplarlar. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde Kuzey Anadolu (Karadeniz dağları); ve Toroslar adı altında dizi teşkil edecek şekilde uzanan bu dağlar kıyıdan itibaren birden yükselirler. Kuzey Anadolu "Karadeniz Sıradağları" dağları kıyıya paralel birkaç sıra halinde uzanır. Kıyı dağları ve iç sıralar şeklinde uzanan bu sıralar birbirinden oluk şekilli vadiler ile ayrılmıştır. Batı ve Doğu Bölümde yüksek olan dağlar orta bölümde (Yeşilırmak-Kızılırmak) arasında alçalırlar. Batı Karadeniz Bölgesinde kıyıdan içeriye doğru Küre "İsfendiyar" dağları, Bolu-Ilgaz dağları, Köroğlu dağları ve Sündikenler olmak üzere üç dağlık alan dikkati çeker. Bunlar içinde 2550 m.'yi bulan yükseltisi ile Ilgaz dağları en yüksek kesimi oluşturur. Orta bölümde kıyı kesimde yer alan dağlar, Ordu ile Kızılırmağın aşağı keseminde Canik dağları olarak adlanır. Bunların yükseltisi yer yer 1000-1500 m.'ler arasında değişir.
Batı Toroslar Antalya körfezinin kıyıları boyunca yay biçiminde uzanırlar. Kuzeyde Göller Yöresinde ise bu yaylar birbirlerine yaklaşırlar. Batı Toroslar Batıda Teke ve Menteşe Yöresinin Güneyine kadar Beydağları, Elmalı Dağları, Katrancık ve Boncuk Dağları dizisi halinde devam ederken Doğuda ise Akçalı, Geyik, Dedegöl, Kuyucak, Erenler sırası yer alır. Antalya körfezinin iki kıyısında uzanan bu dağlar tamamen kalker kayaçlardan meydana geldiklerinden çok sayıda karstik şekil (Dolin, polye, uvala, düden, mağara, yer altı deresi vb.) içerirler. Bu dağlar içinde Beydağlar'daki Akdağ zirvesi 3086 m. ile en yüksek noktadır.
İç kesimde ise Deveci ve Çamlıbel dağları daha küçük diziler halinde görülürler.Doğu bölümünde görülen dağlar yüksek ve sarp oluşları ile dikkat çekerler. Kıyı kesimde Giresun dağları ve doğu Karadeniz dağları olarak anılan dizinin gerisinde "Güneyinde" Gümüşhane, Rize, Yalnızçam kütleleri yükselirken bunların güneyinde Otlukbeli, Mescit, Kargıpazarı, Allahüekber dağları uzanır. Derin vadi olukları ile birbirinden ayrılan bu diziler üzerlerinde çok az yerde geçitlere rastlanır. Bunların içinde en önemlileri Rize-Of arası kıyı şeridini Erzurum'a bağlayan Dağbaşıbeli, Sürmene'yi Bayburt'a bağlayan dağ geçidi, Trabzon, Erzurum transit yolu üzerinde Zigana geçididir. Güneyde Akdeniz Bölgesinde dikkati çeken sıradağlar Toros Dağları olarak bilinir. Toroslar Kuzey Anadolu sıradağları gibi kıyıya tam olarak paralel uzanış göstermezler. Batı Toroslar, Orta Toroslar, Güneydoğu Toroslar-Amanus Dağları olmak üzere üç kısımda ele alınmaları doğru olur. Orta Toroslar ise Güneybatıda Taşeli platosu ile Kuzeydoğuda uzun yayla arasında uzanırlar. 3000 m.'yi geçen yükseltilere sahip olan bu dizi içinde Bolkar, Aladağ kütleleri ile Binboğa dağları dikkat çeker. Burada 3734 m.'yi bulan yükseltisi ile Aladağ en yüksek nokta olur. Bu dizinin Güneydoğusunda İskenderun körfezinin doğusunda Güneybatı Kuzeydoğu doğrultusunda uzanan sıra Amanuslar'dır. Torosların dış yayını teşkil eden bu sıra Kahramanmaraş yakınlarında Doğuya doğru bükülür ve Ahır, Engizek, Malatya, Gördük, Maden, Akdağ, Muş, Aydınlı ve Bitlis Dağlarından oluşan Güneydoğu Toroslar dizinin doğu ucunu oluşturan Hakkari Dağlarında son bulur. Bu uzun dış yay üzerinde özellikle doğu uçta Hakkari kesiminde yer alan Cilo Dağı 4168 m. bulan yükseltisi en yüksek noktayı oluşturur. Burada Şemdinli, Şırnak arasında ve Hakkari kuzeyinde dik, eğimli keskin sırtlı birbirine paralel sıralar oluşturan küçük diziler içinde Karadağ, Sat, Sümbül, Samur, Altın, Tantanin gibi dağlar dikkati çeker.
2. Türkiyedeki Tek Dağlar
Bu tipe giren dağlar genelde ülkemizin iç bölgelerinde dikkati çekerler. Bu dağların teşekküllerinde volkanizma olayları kadar epirojenik hareketler sonucunda kütlesel yükselmeler ile ortaya çıkanlar yanında ayrıca aşınmaya direnç gösteren eski temele ait kayaçların yükseltilerini korumaları neticesinde görülen kütleleri de sayabiliriz.
Bunlar içinde çatlaklar boyunca mağmanın yüzeye çıkması neticesinde ortaya çıkan volkaniklere örnek olarak İç Anadolu'nun Güneybatısındaki Erciyes, Melendiz, Hasandağı ile Doğu Anadolu Bölgemizde dikkati çeken Tendürek, Süphan, Büyük ve Küçük Ağrı ile Nemrut Dağları sayılabilir. Ülkemizde volkanik yapıda olmayan başlıca tekdağlar ise İç Anadolu'da Kuzey kesimde Elmadağ, İdris Dağı, İçbatı Anadolu eşiği üzerindeki Türkmen dağı, Akdağ, Simav Dağı ile Uludağ, Şaphane, Murat, Honaz Dağları ve Marmara Bölgesinin Güneybatı kesimindeki Kazdağı olarak belirlenir.
3. Türkiyedeki Kütlesel Dağlar
Bu dağlar Doğu Anadolu Bölgemizde çoğunluktadır. Teşekküllerinde Alpin hareketlerinin rolü büyüktür. Bunlar yan basınçlar kıvrılma ve kırılmalar ile şekillenmiş kütlelerdir. Şerafettin Dağları, Şakşak Dağları, Karasu-Aras Dağları bu tipe örnek olarak gösterilebilir. Bu dağlara ayrıca Ege Bölgesinde dikkati çeken Madra, Kozak kütleleri ile Aydın Dağları, Bozdağlar ve Manisa Dağı kütleleri ilave edilebilir. Bu kütleler bölgenin yapı hatlarına uygunluk gösterip yükselmiş blokları horstları oluştururlar. Ayrıca İçbatı anadolu eşiği üzerinde Güney kesimde görülen Sultan Dağları da kütlesel dağlara örnek olarak gösterilebilir.
Dağ tepenin daha büyük olanıdır. Dünyada birçok dağ olup bunların ortaya çıkış nedeni farklıdır. Mesela bazı dağlar yerin sıkışmasıyla oluşur. Dünya'nın en yüksek yeri everest'in etrafı çok dağlık bir alandır. Zaten everest'in bulunduğu nepal dağlık bir ülkedir. Yanardağların lavlarının kaynağı magma denen çok sıcak kütledir. Tüm dağlar yalnızca dünya'da değildir. Öbür gezegenlerde de dağlar vardır. Himalaya dağlarındaki en yüksek tepe olan everest tepesi 8850 metre yüksekliğindedir.
Yüksek tepe. Dağ, çoğunlukla dik yamaçlı, çevresindeki topraklardan en az 500 metre daha yüksek, yuvarlak ya da sivri tepeleri olan bir kaya kütlesidir. Dağlar tek tek olduğu gibi birbiriyle bağlantılı olarak da dağ zincirleri, sıradağlar ya da dağ kütleleri oluşturur. Zincir, sıradağ ve kütlelerin bir araya gelmesinden dağ sistemleri oluşur.
Plaka tektoniği teorisine göre, iki plakanın birbiriyle çarpışması sonucu, karadaki dağlar oluşur.
Dağlar, genel olarak üç ana sınıfa ayrılır:
1-Volkanik dağlar
2-Kırık dağlar
3-Kıvrım dağlar
Volkanik dağlar, bir volkanik püskürme sonucunda oluşmaktadır. Bunlar karada veya okyanus tabanında, oluşabilir. And Dağları, bunun bir örneğidir.
Kırık dağlar, Büyük bir iç gerilim, yerkabuğunun dev parçalarını kırar ve büker. Böyle dağlar, bir yanda keskin olarak yükselir ve diğer yanda merdiven benzeri bir yapıya sahiptir.
Kıvrım dağlar, iki plakanın karşı karşıya geldiği zaman oluşur. Plaka kırıklarının, çarpışma olmayan türüdür. Böyle dağların tepeleri eğridir. Alp ve Himalaya dağları, kıvrım dağlardır. Kıvrılan tabakaların, aşağı doğru çanaklaşan kısımlarına senklinal, kubbeleşen kısımlarına antiklinal denir. Kıvrılmayla yükselen yerlerde, sıradağlar oluşur.
Volkan, yerkabuğundaki bir açıklıktan, magmanın yüzeye ulaşmasıdır. Sıcak magmanın geçtiği yola, volkanik baca denir. Magmaya yüzeye ulaştığında lav denir. Volkanın tepesindeki açıklığa krater denir.
Bazı volkanlar, tepede çok büyük bir çukura sahiptir. Buna kaldera denir. Kaldera, bir volkanın tepesinden fışkıran lavların çökmesinin bir sonucudur. Bazen bir kaldera, bir çökmeden çok, şiddetli patlama ile oluşur. Bir volkanın lavı, dışarı aktığında, sıcaklığı 10000 °C' dir. Hızla soğur ve katılaşır. Lav, soğuduktan sonra, etrafındaki açıklığa toplanan malzemelere, volkanın konisi denir.
Dağ Çeşitleri
Dağlar birkaç yolla karakterize edilebilir. Dağların bazıları volkanlardır ve püskürme tarihi ve lav tipiyle karakterize edililebilirler. Diğer dağlar buzlanma süreciyle şekillenddirilmiş olabilir ve buzlanma özellikleriyle tarif edebilirler. Bununla beraber, fayları ve Dünya kabuğundaki katlanmalarıyla ya da tektonik katmanların kıtasal çarpışmalarıyla da (örneğin Himalayalar) örneklendirilebilirler.
Karaların baştan başa şekil ve yerleşimi de dağları ve dağlık yapıları ayrıca tanımlar. Sonuçta bazı dağlar bileşenlerini oluşturan kayaların tipine göre karakterize edilebilirler.
Dağları genel olarak şu iki gruba ayırabiliriz:
1 - Tektonik dağlar
2 - Volkanik dağlar
Ya da dağlar şu şekilde de gruplandırılabilir:
1 - Tek dağlar
2 - Sıra dağlar
Dağ Sitemleri
Yeryüzünde iki büyük dağ sistemi vardır:
1 - Büyük Okyanus Dağ Sistemi
2 - İspanya'dan Doğu Hint Adaları'na kadar uzanan Akdeniz-Himalaya Dağ Sistemi
Okyanus tabanından yükselen dağ sistemlerinin bazı yüksek tepeleri de adaları oluşturur. Yanardağların dışında dağlar genellikle ırmakların ve buzulların yerkabuğundaki kabartıları yarması ve hareketlendirmesi sonucu oluşmuştur.
Dünyanın en yüksek dağlarından bazıları yanardağlardır. Bunların çoğu sıradağlar ya da yüksek yaylalar üzerindedir. Güney Amerika'daki And Dağları'nda yer alan Cotopaxi (5.948 metre) ve Chimborazo (6.272 metre); Afrika'da Kilimanjaro (5.895 metre) ve Kenya (5.199 metre) yeryüzünün en yüksek yanardağlardır. Cotopaxi aynı zamanda, dün*yadaki etkin yanardağların en yükseğidir. Yeryüzünün en yüksek yanardağ zinciri ise Büyük Okyanus tabanından 9.000 metre yük*selerek Hawaii Adaları'nı oluşturan lav birikintisidir.
Oluşum Biçimlerine Göre Sıradağlar
1 - Bu grupta yer alan Alpler-Himalayalar sistemi ile Kuzey ve Güney Amerika boyunca uzanan Cordilleralar (And Dağları ile Kayalık Dağlar) yerkabuğu katmanlarının kırılma ve kıvrılmasıyla oluşmuş genç kıvrım dağları'dır.
2 - Doğu Afrika'daki dağlar, Almanya'daki Karaorman Dağlan ve Kuzey Amerika'daki Kayalık Dağların daha yüksek olan güney bölümüyle, Orta Asya'daki Tanrı Dağları (Tien Şan) ise yerkabuğunun, çatlama ve kırılma sonucu yükselmesiyle oluşmuş blok dağlar/kırıklı dağlardır.
Kıvrım dağları, tortul kayaç katmanlarının kayarak battaniye gibi birbiri üstüne katlanmasıyla oluşur. Tabandan doruğa kilometrelerce uzayan bu katmanlar ilk oluştukları yerden koparak sürüklenmiş ve milyonlarca yıl sonra bambaşka yerlerde üst üste gelerek yükselmişlerdir. Yükseltiye neden olan bir başka etmen de yerkabuğunun alt katmanlarının üst katmanlarını sıkıştırmasıdır. And Dağları'nın Bolivya'daki kesimi bu biçimde oluşmuştur. Genç kıvrım dağlarının yer aldığı bölgeler şiddetli deprem merkezleridir.
Yağmur ve eriyen kar sularının oluşturduğu akarsular, kırılma ve çatlama izleri boyunca akarak, vadileri oluşturdu. Buzullar ise iki ya da üç yandan dağları kemirerek kendilerine yol açtı. Akaçlama sisteminin neden olduğu yarılmalar sonucunda, sert biçimde yükselen sarp doruklar ortaya çıktı. İsviçre Alpleri'ndeki Matterhorn Tepesi (4.478 metre) bu biçimde oluşmuştur.
Yeryüzünün en yüksek tepeleri Asya'daki Himalayalar'da ve Güney Amerika'daki And Dağları'ndadır. Himalayalar ve And Dağları yüksekliği 4.000 metreyi aşan çıplak, uçsuz bucaksız yaylaların çevresinde yer alır. Bolivya'da Titicaca Gölü'nün bulunduğu yüksek yayla ile Himalayalar'daki Tibet Yaylası yeryüzünün bilinen en yüksek yaylalarıdır.
Sıradağlar yol yapımını zorlaştıran doğal engellerdir. Ama yapımı güç ve masraflı tünellerle aşılabilirler. Ayrıca iki yanlarında yaşayan insan topluluklarını böldükleri için, çoğu kez ülkeler arasında sınır oluştururlar.
Dağlık yörelerde yaşam zordur. Yükseklerde toprak verimsiz ve bitki örtüsü cılız olduğundan, bu bölgelerde tarım yapılamaz. İnsanlar genellikle hayvancılıkla geçinirler. Bununla birlikte, birçok dağlık bölge, kayak ve dağ sporlarının yapıldığı dinlenme yörelerine dönüştürülmüştür.
Dağların Özellikleri
- Yüksek dağlar, ve Dünya'nun kutuplarına yakın olarak bulunan dağlar, atmosferin daha soğuk tabakalarıyla birlikte bulunurlar. Bu nedenle sıkça don etkisiyle oluşan buzlanmaya ve erozyona maruz kalırlar.
- Bazı süreçlerle en bilinen zirve şekilli dağlar orataya çıkar. Bu dağların bazıları eriyen buzlarla oluşturulan buzul göllerine sahiplerdir, örneğin Bhutan'da tahmini 3.000 buzul gölü bulunmaktadır.
- Yeterince uzun dağlar tabanlarından tepelerine kadar çok farklı iklimsel şartlara sahip olurlar ve farklı yüksekliklerde farklı yaşam alanları barındırırlar. Bu zonlarda bulunan fauna ve flora yukarıdaki ve aşağıdaki şartlardan izole olmaya, bu zonlardan üyeler almamaya meyillidir. Bu izole olmuş ekolojik sistemler gökyüzü adası ve/veya mikroklima olarak bilinir.
- Ağaç ormanları, dağın bir yanında bulunan, ağaçlarla nemlenen, eşsiz ekosistem ormanlardır. Çok uzun dağlar buz ya da karla örtülü olabilirler.
dağlar yerden daha soğuktur, çünkü Güneş Dünya'yı yerden yukarıya doğru ısıtır. Güneş'in radyasyonu atmosferden geçerek yere iner ve yerküre ısıyı emer.
- Yerküre'nin yüzeyine en yakın hava, genellikle, daha ılıktır. Dağda yükselen hava, zor ılınır ve sonuç olarak soğur.[8] Hava sıcaklığı normalde, her 300 metre yükseklikte 1 ila 2 C derece düşer.
- Dağlar genellikle inssan yaşam alanı olarak düzlüklere göre daha az tercih edilir, buralarda hava daha serttir ve tarım alanları daha az bulunur. Çok büyük yüksekliklerde havada daha az oksijen bulunur ve güneş radyasyonu UV'ye karşı daha az koruma sağlanır.
- Hipoksiya'nın (kanda az oksijen bulunması) neden olduğu Akut Dağ Hastalığı, daha alçak kesimlerde yaşayıp, 3.500 metreden daha yukarılarda birkaç saatini geçirmiş insanların yarısını etkiler.
- Dünyaya dağılan dağların ve dağlık dizilerin bir kısmı kendi doğal hallerinde ve ağaç kesimi, madencilik, otlatma için kullanılabildiği gibi az kısmı hepsi için, bazıları ise eğlence (rekreasyon) için kullanılmaktadırlar.
- Bazı dağlar sadece ağaçlıkken, bazılarının zirveleri görülmeye değer muhteşem manzaralara sahiptir. Dağdan dağa geçiş yapılıp zirvelere erişilebilir; yükseklik, diklik, düzlük, arazi yapısı, hava ve yol koşulları bu geçişleri etkileyen faktörler olduğu gibi, teleferikler gibi daha kolay ulaşım için yapılmış araçlar da dağlarda bulunabilir.
- Dağcılık, hiking, kaya tırmanışı, buz tırmanışı, tepeden aşağı kayma ve kar sörfü gibi eğlence aktiviteleri dağları eğlenceli hale getiren uğraşlardır. Tepeden aşağı kayma gibi akitivitelerde dağlar özellikle düzlükse eğlenceyi arttırıır. Bununla beraber bu tür uğraşlar her zaman için risk taşımaktadır.
Dünyanın en yüksek dağları
1 - Everest
2 - K2
3 - Kançencanga
4 - Lhotse
5 - Makalu
6 - Ço Oyu
7 - Dhaulagiri
8 - Manaslu
Türkiyede Dağlar
Genel olarak iç kuvvetlerin eseri olan dağlar ülkemizin farklı bölgelerinde farklı biçimlerde karşımıza çıkarlar. Bu bakımdan bazı bölgelerimizde yan basınçlar neticesinde Alp sistemine bağlı sıradağlar oluşurken, kimi yerde de sert kütlelerin kıvrılamayıp eprojenik hareketlerle yükselmesi neticesinde ortaya çıkan yüksek kütleler dağları meydana getirmiştir. Bazı bölgelerimizde ise kırıklar boyunca yüzeye çıkan lavların birikmesi ile dağlar ortaya çıkmıştır. Buna göre ülkemizde farklı bölgelerde farklı biçimde görülen dağlar sıradağlar, tekdağlar, kütlesel dağlar olmak üzere üç grupta incelenebilir.
1. Türkiyedeki Sıradağlar
Genel olarak Alpin hareketler neticesinde meydana gelen bu dağlar ülkemizde en geniş alanı kaplarlar. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde Kuzey Anadolu (Karadeniz dağları); ve Toroslar adı altında dizi teşkil edecek şekilde uzanan bu dağlar kıyıdan itibaren birden yükselirler. Kuzey Anadolu "Karadeniz Sıradağları" dağları kıyıya paralel birkaç sıra halinde uzanır. Kıyı dağları ve iç sıralar şeklinde uzanan bu sıralar birbirinden oluk şekilli vadiler ile ayrılmıştır. Batı ve Doğu Bölümde yüksek olan dağlar orta bölümde (Yeşilırmak-Kızılırmak) arasında alçalırlar. Batı Karadeniz Bölgesinde kıyıdan içeriye doğru Küre "İsfendiyar" dağları, Bolu-Ilgaz dağları, Köroğlu dağları ve Sündikenler olmak üzere üç dağlık alan dikkati çeker. Bunlar içinde 2550 m.'yi bulan yükseltisi ile Ilgaz dağları en yüksek kesimi oluşturur. Orta bölümde kıyı kesimde yer alan dağlar, Ordu ile Kızılırmağın aşağı keseminde Canik dağları olarak adlanır. Bunların yükseltisi yer yer 1000-1500 m.'ler arasında değişir.
Batı Toroslar Antalya körfezinin kıyıları boyunca yay biçiminde uzanırlar. Kuzeyde Göller Yöresinde ise bu yaylar birbirlerine yaklaşırlar. Batı Toroslar Batıda Teke ve Menteşe Yöresinin Güneyine kadar Beydağları, Elmalı Dağları, Katrancık ve Boncuk Dağları dizisi halinde devam ederken Doğuda ise Akçalı, Geyik, Dedegöl, Kuyucak, Erenler sırası yer alır. Antalya körfezinin iki kıyısında uzanan bu dağlar tamamen kalker kayaçlardan meydana geldiklerinden çok sayıda karstik şekil (Dolin, polye, uvala, düden, mağara, yer altı deresi vb.) içerirler. Bu dağlar içinde Beydağlar'daki Akdağ zirvesi 3086 m. ile en yüksek noktadır.
İç kesimde ise Deveci ve Çamlıbel dağları daha küçük diziler halinde görülürler.Doğu bölümünde görülen dağlar yüksek ve sarp oluşları ile dikkat çekerler. Kıyı kesimde Giresun dağları ve doğu Karadeniz dağları olarak anılan dizinin gerisinde "Güneyinde" Gümüşhane, Rize, Yalnızçam kütleleri yükselirken bunların güneyinde Otlukbeli, Mescit, Kargıpazarı, Allahüekber dağları uzanır. Derin vadi olukları ile birbirinden ayrılan bu diziler üzerlerinde çok az yerde geçitlere rastlanır. Bunların içinde en önemlileri Rize-Of arası kıyı şeridini Erzurum'a bağlayan Dağbaşıbeli, Sürmene'yi Bayburt'a bağlayan dağ geçidi, Trabzon, Erzurum transit yolu üzerinde Zigana geçididir. Güneyde Akdeniz Bölgesinde dikkati çeken sıradağlar Toros Dağları olarak bilinir. Toroslar Kuzey Anadolu sıradağları gibi kıyıya tam olarak paralel uzanış göstermezler. Batı Toroslar, Orta Toroslar, Güneydoğu Toroslar-Amanus Dağları olmak üzere üç kısımda ele alınmaları doğru olur. Orta Toroslar ise Güneybatıda Taşeli platosu ile Kuzeydoğuda uzun yayla arasında uzanırlar. 3000 m.'yi geçen yükseltilere sahip olan bu dizi içinde Bolkar, Aladağ kütleleri ile Binboğa dağları dikkat çeker. Burada 3734 m.'yi bulan yükseltisi ile Aladağ en yüksek nokta olur. Bu dizinin Güneydoğusunda İskenderun körfezinin doğusunda Güneybatı Kuzeydoğu doğrultusunda uzanan sıra Amanuslar'dır. Torosların dış yayını teşkil eden bu sıra Kahramanmaraş yakınlarında Doğuya doğru bükülür ve Ahır, Engizek, Malatya, Gördük, Maden, Akdağ, Muş, Aydınlı ve Bitlis Dağlarından oluşan Güneydoğu Toroslar dizinin doğu ucunu oluşturan Hakkari Dağlarında son bulur. Bu uzun dış yay üzerinde özellikle doğu uçta Hakkari kesiminde yer alan Cilo Dağı 4168 m. bulan yükseltisi en yüksek noktayı oluşturur. Burada Şemdinli, Şırnak arasında ve Hakkari kuzeyinde dik, eğimli keskin sırtlı birbirine paralel sıralar oluşturan küçük diziler içinde Karadağ, Sat, Sümbül, Samur, Altın, Tantanin gibi dağlar dikkati çeker.
2. Türkiyedeki Tek Dağlar
Bu tipe giren dağlar genelde ülkemizin iç bölgelerinde dikkati çekerler. Bu dağların teşekküllerinde volkanizma olayları kadar epirojenik hareketler sonucunda kütlesel yükselmeler ile ortaya çıkanlar yanında ayrıca aşınmaya direnç gösteren eski temele ait kayaçların yükseltilerini korumaları neticesinde görülen kütleleri de sayabiliriz.
Bunlar içinde çatlaklar boyunca mağmanın yüzeye çıkması neticesinde ortaya çıkan volkaniklere örnek olarak İç Anadolu'nun Güneybatısındaki Erciyes, Melendiz, Hasandağı ile Doğu Anadolu Bölgemizde dikkati çeken Tendürek, Süphan, Büyük ve Küçük Ağrı ile Nemrut Dağları sayılabilir. Ülkemizde volkanik yapıda olmayan başlıca tekdağlar ise İç Anadolu'da Kuzey kesimde Elmadağ, İdris Dağı, İçbatı Anadolu eşiği üzerindeki Türkmen dağı, Akdağ, Simav Dağı ile Uludağ, Şaphane, Murat, Honaz Dağları ve Marmara Bölgesinin Güneybatı kesimindeki Kazdağı olarak belirlenir.
3. Türkiyedeki Kütlesel Dağlar
Bu dağlar Doğu Anadolu Bölgemizde çoğunluktadır. Teşekküllerinde Alpin hareketlerinin rolü büyüktür. Bunlar yan basınçlar kıvrılma ve kırılmalar ile şekillenmiş kütlelerdir. Şerafettin Dağları, Şakşak Dağları, Karasu-Aras Dağları bu tipe örnek olarak gösterilebilir. Bu dağlara ayrıca Ege Bölgesinde dikkati çeken Madra, Kozak kütleleri ile Aydın Dağları, Bozdağlar ve Manisa Dağı kütleleri ilave edilebilir. Bu kütleler bölgenin yapı hatlarına uygunluk gösterip yükselmiş blokları horstları oluştururlar. Ayrıca İçbatı anadolu eşiği üzerinde Güney kesimde görülen Sultan Dağları da kütlesel dağlara örnek olarak gösterilebilir.
Dağ tepenin daha büyük olanıdır. Dünyada birçok dağ olup bunların ortaya çıkış nedeni farklıdır. Mesela bazı dağlar yerin sıkışmasıyla oluşur. Dünya'nın en yüksek yeri everest'in etrafı çok dağlık bir alandır. Zaten everest'in bulunduğu nepal dağlık bir ülkedir. Yanardağların lavlarının kaynağı magma denen çok sıcak kütledir. Tüm dağlar yalnızca dünya'da değildir. Öbür gezegenlerde de dağlar vardır. Himalaya dağlarındaki en yüksek tepe olan everest tepesi 8850 metre yüksekliğindedir.