• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Delikanlım Yıldızlı Şarkılar çocuk masali

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Güneş, Gökyüzü Köyü'nün tepesindeki evlerin kiremitlerini altın sarısına boyarken, Delikanlım, yatağında uykusundan sıçrayarak uyandı. Delikanlım, diğer çocuklar gibi oyun oynamayı, koşup zıplamayı çok severdi ama onun bir de gizli tutkusu vardı: yıldızlarla şarkı söylemek.

Gökyüzü Köyü, adını yıldızlarla dolu gökyüzüne olan yakınlığından almıştı. Her gece, köyün tepesindeki yüksek tepeden bakıldığında, yıldızlar sanki elini uzatsan tutacakmışsın gibi parlardı. Delikanlım, bu yıldızlara her baktığında içinden bir melodi yükselirdi. Bu melodiler, onun kalbinin şarkılarıydı ve sadece yıldızlarla paylaşırdı.

Delikanlım, her gece olduğu gibi, akşam yemeğinden sonra, gizlice evden çıktı. Ay ışığının aydınlattığı patikalardan koşarak, köyün tepesine doğru tırmandı. Tepenin zirvesine ulaştığında, nefes nefese kalmış olsa da, yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Gökyüzü, binlerce pırlanta gibi parlıyordu.

"Merhaba yıldızlar!" dedi, sesi heyecanla titreyerek. "Ben geldim yine, şarkılarımı dinlemeye hazır mısınız?"

Delikanlım, gözlerini gökyüzüne dikti ve içinden gelen ilk şarkıyı söylemeye başladı. Bu şarkı, rüzgarın fısıltısı, yaprakların hışırtısı ve kalbinin sevgi dolu ritmiyle harmanlanmıştı. Şarkısı yükseldikçe, yıldızlar sanki daha da parladı, gökyüzü bir müzik sahnesine dönüştü.

O gece, Delikanlım şarkısını bitirdiğinde, gökyüzünde bir değişiklik fark etti. En parlak yıldızlardan biri, yavaşça aşağı doğru süzülmeye başladı. Yıldız, Delikanlım'ın tam önünde yere indi ve küçük, sevimli bir peri kızına dönüştü.

"Merhaba Delikanlım," dedi peri kızı, sesi tıpkı bir çan sesi gibiydi. "Şarkılarını çok beğendim. Ben, Yıldız Perisi Lila'yım. Seninle tanışmak istedim."

Delikanlım, şaşkınlıktan gözlerini kocaman açtı. "Gerçekten mi? Yıldızlar mı gönderdi seni?"

Lila gülümsedi. "Evet. Şarkıların, yıldızları o kadar mutlu etti ki, seninle tanışmamı istediler."

Delikanlım'ın kalbi sevinçle dolup taştı. O günden sonra, her gece, Delikanlım ve Yıldız Perisi Lila, köyün tepesinde buluşmaya başladılar. Delikanlım, Lila'ya yeni şarkılarını söylüyor, Lila ise ona yıldızların sırlarını anlatıyordu.

Bir gece, Lila, Delikanlım'a dedi ki: "Delikanlım, senin şarkıların çok güzel ama sadece yıldızlar değil, diğer insanlar da bu şarkıları duymalı."

Delikanlım, biraz çekingendi. "Ama ya beğenmezlerse? Ya şarkılarım onlara yıldızlar kadar güzel gelmezse?"

Lila, Delikanlım'ın elini tuttu. "Şarkılarını kalpten söylersen, herkes onlara bayılacaktır. Denemeye ne dersin?"

Delikanlım, Lila'nın cesaretlendirmesiyle, bir sonraki gece köy meydanında şarkı söylemeye karar verdi. Gece olduğunda, tüm köy halkı merakla meydana toplandı. Delikanlım, kalbi heyecanla çarparken, şarkısına başladı.

İlk başta sesi biraz titrek çıktı ama sonra kalbinin derinliklerinden gelen duygularla dolup taştı. Şarkıları, yıldızların ışıltısı, ayın serenadı ve sevginin melodisiyle doluydu. Köy halkı, şarkılara o kadar hayran kaldı ki, gözyaşları içinde dinlediler.

O gece, Delikanlım, köyün en sevilen kahramanı oldu. Artık herkes onun yıldızlı şarkılarını dinlemek için sabırsızlanıyordu. Her akşam, köy meydanında toplanıp, Delikanlım'ın büyülü şarkılarıyla yıldızlara bir yolculuk yapıyorlardı.

Delikanlım, artık sadece yıldızlarla değil, tüm köy halkıyla da şarkılarını paylaşıyordu. Ama her gece, tepenin zirvesine çıkar, Yıldız Perisi Lila'yı ziyaret etmeyi de asla ihmal etmezdi. Çünkü o biliyordu ki, şarkılarının en güzel halini, kalbinin en derin yerindeki yıldızlarla paylaşıyordu.

O günden sonra, Gökyüzü Köyü'nde, her gece yıldızlı şarkılar yükselmeye devam etti. Delikanlım, kalbindeki müziği, tüm dünyaya yaymaya devam etti. Ve herkes biliyordu ki, en güzel şarkılar, kalpten söylenen ve yıldızlarla paylaşılan şarkılardı.
 
Şarkı Yarışması ve Uzaylı Misafirler

Delikanlım, köyün en sevilen şarkıcısı olmuştu ama her şeyin bir de komik yanı vardı. Bir gün, Gökyüzü Köyü'ne tuhaf bir mektup geldi. Mektupta, "Galaksiler Arası Şarkı Yarışması"na davet edildikleri yazıyordu! Yarışma, tüm galaksilerden şarkıcıların katılacağı, hem de canlı yayınlanacak bir etkinlikti!

Delikanlım heyecanlandı ama bir yandan da telaşlandı. "Ben uzaylılarla nasıl yarışırım? Onlar belki de bin tane orgla falan şarkı söylüyorlardır!" diye düşünürken, Yıldız Perisi Lila hemen yanına geldi.

"Merak etme Delikanlım," dedi Lila, "Senin şarkıların tüm galaksiyi büyüleyebilir. Sadece biraz 'uzaylı' bir şeyler ekleyelim."

Lila, Delikanlım'a garip bir müzik aleti verdi. Alet, sanki bir çaydanlık ile bir uzay gemisinin karışımı gibiydi. Lila, "Bu 'Galaksi Çaydanlığı'! İçine şarkılarını üflersen, sesin uzaya yayılır ve uzaylılar da seni net duyar," dedi.

Delikanlım, çaydanlık şeklindeki alete baktı, "Peki, bunu nasıl kullanacağım?" diye sordu. Lila, gülerek "Üfle ve şarkı söyle, gerisi ona kalmış!" dedi.

Neyse, yarışma günü geldi çattı. Gökyüzü Köyü'nün meydanına büyük bir ekran kuruldu ve tüm köylüler merakla yarışmayı izlemek için toplandı. Delikanlım, sahneye çıktı. Karşısında, garip şekilli, renkli ve antenli uzaylı şarkıcılar vardı.

İlk şarkıcı, Zıplak Zıpzıp adında, üç ayaklı bir uzaylıydı. Zıpzıp, dans ederek şarkısını söylerken, antenleri dönüp duruyordu. Sesi, sanki bir mikserin içinden geliyordu. Delikanlım, gülmemek için kendini zor tuttu.

Sonra sıra Delikanlım'a geldi. "Eyvah," dedi kendi kendine, "Şimdi ne yapacağım?" Galaksi Çaydanlığını eline aldı, deriiiin bir nefes aldı ve içine üfleyerek şarkısını söylemeye başladı.

Ama o da ne?! Çaydanlıktan şarkı sesi yerine, garip bir şekilde hıçkırık sesleri gelmeye başladı! Delikanlım, panik içinde ne olduğunu anlamaya çalışırken, Lila gizlice ona fısıldadı: "Çaydanlığa yanlışlıkla şuruplu süt koymuşsun, şimdi de kabarıyor!"

Delikanlım, ağzı açık kaldı. Şuruplu süt?! Neyse ki, bir an önce toparlandı ve şarkısına devam etti. Ama bu sefer, şarkısı, şuruplu süt hıçkırıklarının eşlik ettiği, komik bir melodiye dönüştü.

İzleyen uzaylılar, önce şaşırdılar ama sonra kahkahalarla gülmeye başladılar. Hatta bazıları, dans edip yere yuvarlanmaya başladılar. Çünkü bu kadar komik ve eğlenceli bir şarkı daha önce hiç duymamışlardı.

Sonunda, jüri üyeleri, yani garip gözlü, altı parmaklı ve tüy yumağı gibi olan uzaylılar, sonuçları açıkladılar. "Ve kazanan... Galaksi Çaydanlığı ile şuruplu süt serenadı yapan, Delikanlım!" dediler.

Delikanlım şaşkınlıkla sahneye doğru yürüdü. Ona verilen kupa ise, kocaman bir uzaylı patlamış mısır kovasıydı. Delikanlım, kupa yerine patlamış mısırlarla poz verdi ve tüm köy halkı kahkahalarla güldü.

Yarışmadan sonra, Gökyüzü Köyü'ne bir sürü uzaylı misafir gelmeye başladı. Uzaylılar, Delikanlım'ın şarkılarını canlı dinlemek ve şuruplu süt hıçkırıklarına eşlik etmek için her gün köye akın ediyorlardı. Delikanlım'ın şarkıları artık sadece Gökyüzü Köyü'nde değil, tüm galaksilerde meşhurdu.

Bir gün, bir uzaylı çocuk, Delikanlım'a sordu: "Şarkılarını nasıl bu kadar komik ve güzel yapıyorsun?"

Delikanlım gülümsedi ve dedi ki: "Şarkılarım kalbimden geliyor ve birazcık da şuruplu sütten!"

O günden sonra, Gökyüzü Köyü'nde sadece yıldızlı değil, şuruplu sütlü şarkılar da yükselmeye başladı. Delikanlım, tüm galaksilere, kahkahaların en güzel melodi olduğunu öğretti. Ve herkes, Delikanlım'ın garip ama harika müzik dünyasına hayran kaldı. Ve evet, o uzaylı patlamış mısır kupası, köyün en değerli eşyası oldu!
 
Geri
Top